İstanbul'da, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisinin ifadeye çağrılmasına ilişkin soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Hrant Dink cinayeti davasında tutuklu sanık olarak yargılanan Ercan Gün hakkında 7 Şubat darbe girişiminde rol aldığı iddiasıyla 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
18.05.2019 14:00 İstanbul'da, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisinin ifadeye çağrılmasına ilişkin soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Hrant Dink cinayeti davasında tutuklu sanık olarak yargılanan Ercan Gün hakkında 7 Şubat darbe girişiminde rol aldığı iddiasıyla 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
14 Mayıs'taki gelişmeye göre iddianamede, şüpheli Ercan Gün'ün, örgütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni yıkmaya yönelik ilk teşebbüs girişimi olan MİT kumpasından dahi haberdar olabilecek düzeyde etkinliğe sahip olduğu belirtildi. Hrant Dink cinayeti davasından tutuklu bulunan Ercan Gün hakkında 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisine kumpas kurarak ifadeye çağırmasına ilişkin yürütülen soruşturmada yeni bir iddianame hazırlandı. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen iddianame, birleştirilmesi talebiyle Ercan Gün'ün tutuklu sanık olarak bulunduğu Hrant Dink cinayeti davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
2 TELEFONUNDA DA BYLOCK ÇIKTI Şüpheli Gün'ün savcılık sorgusunda hakkındaki suçlamaları inkar ettiği kaydedilen iddianamede, Gün'ün kendisinin kullandığını beyan ettiği iki telefonda da ByLock bulunduğu belirtildi. İddianamede, telefonlardaki programlardan birinin 8 Kasım 2014 ile 4 Temmuz 2015 tarihleri arasında, diğerinin ise 11 Ağustos 2014 ile 24 Eylül 2014 tarihleri arasında kullandığı bilgisi verildi.
ÖRGÜTÜN TEPE YÖNETİMİYLE 100'ÜN ÜZERİNDE İLETİŞİM KAYDI BULUNDU
Arşiv havuzunda yapılan aramada, şüpheli Ercan Gün'ün kullandığı telefon numarasıyla örgütün tepe yönetimi olarak adlandırılan grupla 100'ün üzerinde iletişim kaydının bulunduğu aktarılan iddianamede, şüphelinin kapatılan Feza Gazetecilik AŞ'de 2004-2007 yılları arasında SGK kaydının bulunduğu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı sonrasında geliri ile orantısız olacak şekilde Bank Asya'daki hesabına 109 bin lira para yatırdığının tespit edildiği belirtildi.
Başbakanın narkoz etkisinde gözaltına alınması planlandı İddianamede, FETÖ'nün 'kamu görevi sıfatına bürünen mensupları' aracılığıyla 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisinin telefonla aranarak ifadeye çağrıldığı, bunun da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ameliyat saatine denk getirildiği, Başbakan'ın ameliyata geç girmesiyle kumpasın bozulduğu vurgulandı.
İddianamede, 'Hakan Fidan'ın gözaltına alınması için gayret gösterildiği, gözaltına alınması sonrasında ise o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ameliyat için verilen narkozun etkisinde iken gözaltına alınmasının planlandığı, bahsi geçen bu kumpas soruşturmasının aslında FETÖ'nün seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni yıkmaya yönelik ilk teşebbüs girişimi olduğu anlaşılmıştır' denildi.
Soruşturma kapsamında, 7 Şubat MİT kumpası olayının yaşandığı dönemde İstanbul Güvenlik Şube Müdürü olan Yunus Dolar'ın beyanının alındığı anlatılan iddianamede, eski Emniyet Müdürü Dolar'ın ifadesinde, 7 Şubat kumpası yaşanıp MİT Müsteşarı ifadeye çağrıldıktan sonra durumdan rahatsız olduğunu anlattığı kaydedildi. İddianamede, Dolar'ın, geçmişten tanıdığı Zaman gazetesinde emniyet muhabirliği yapan ve daha sonra FOX TV'de çalışan örgüt üyesi olduğunu bildiği Ercan Gün'e bu durumu sorduğunu, Gün'ün de kendisine 'MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağrılması olayının Amerika'da örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in de dahil olduğu 12 kişilik bir istişare heyetinden geçtikten sonra Gülen'in talimatıyla gerçekleştiğini, söz konusu istişarede 3 kişinin MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağrılmaması, Fetullah Gülen'in de içerisinde yer aldığı 9 kişinin ifadeye çağrılması yönünde oy kullandığını söylediğini' anlattığı aktarıldı.
İddianamede, Dolar'ın, Ercan Gün ile aralarında geçen bu konuşmadan sonra durumu teyit etmek amacıyla o dönem FETÖ'nün 'Marmara emniyet imamı' olan 'Arif' kod adlı kişi ile görüştüğünü ve bu konuşmanın içeriğini teyit ettiğini söylediği belirtildi.
Bu suretle şüphelinin örgütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni yıkmaya yönelik ilk teşebbüs girişimi olan olaydan dahi haberdar olabilecek düzeyde etkinliğe sahip olduğu vurgulanan iddianamede, bu kapsamda şüpheli Ercan Gün'ün, örgüt elebaşının aldığı kararlardan ve verdiği talimatlarından doğrudan bilgi sahibi olabilecek derinlik ve yoğunlukta örgütsel eylemlerde bulunduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
İlgili davalar
Şüpheli Ercan Gün'ün yargılandığı Hrant Dink davasında toplam 85 sanık bulunuyor. Öte yandan 7 Şubat 2012 MİT Kumpasına ilişkin 2019 ocak ayında 2 eski savcı hakkında dava açılmış, davanın Yargıtay'da görülen MİT Tırlarının durdurulması kumpası davasıyla birleştirilmesi talep edilmişti.
Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi
Paralel yapı-07 Şubat (2012) 'İstanbul MİT Krizi'
Paralel yapı-03 Ocak (2019) 'İstanbul 2 sanık 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşar.tutuk./darbe girişimi' davası
Paralel yapı-21 Mart (2017) 'İstanbul 85 sanık (50+35) Dink Cinayeti ve Fetö bağlantısı' birleşik davaları
(18 Mayıs 2019, 14:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: