İzmir'de, 'askeri casusluk' soruşturması kapsamında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin davaya devam edildi. Duruşmada ifade veren gizli tanık, eski Merkez Valisi Mehmet Oduncu'nun elebaşı Fetullah Gülen'i ziyaret etmesinin ardından vali olarak atandığını ifade etti.
04.05.2019 15:14 İzmir'de, 'askeri casusluk' soruşturması kapsamında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin davaya devam edildi. Duruşmada ifade veren gizli tanık, eski Merkez Valisi Mehmet Oduncu'nun elebaşı Fetullah Gülen'i ziyaret etmesinin ardından vali olarak atandığını ifade etti.
İzmir'deki 'askeri casusluk' soruşturması kapsamında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin, aralarında tutuksuz sanık eski İzmir İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da yer aldığı 13'ü tutuklu toplam 90 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
24.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade veren 'Murat' kod isimli gizli tanık, o yıllarda 'cemaat' adı verilen FETÖ'nün içinde 80'li yıllardan 17-25 Aralık sürecine kadar yer aldığını dile getirerek 17-25 Aralık'tan sonra örgütten ayrıldığını söyledi.
'Kaymakamlık sınavından sonra Mesut Keser ile Gülen'i ziyaret ettik'
Eski Eskişehir Vali Yardımcısı Mesut Kesen ile birlikte, 1992 yılında girdikleri kaymakamlık sınavından sonra kapatılan Yamanlar Kolejinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i ziyaret ettiklerini söyleyen gizli tanık 'Murat', '1995-1996 yıllarında Çamlıca'da FETÖ elebaşını eşlerimizle ziyaret ettik. Mesut Keser daha sonra eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in sosyal medya hesaplarından sorumlu oldu. İdris Naim Şahin'in veya bakanlığın sosyal medya hesaplarını koordine ediyordu. Bakanlığın kozmik odası sayılabilecek İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesinde görev yaptı' dedi.
Kaymakamlık sınavını kazandıktan sonra FETÖ elebaşı Gülen'e yaptıkları ziyarete ilişkin detayları da anlatan gizli tanık 'Murat', 'Her birimiz için ayrı ayrı övücü metinler yazarak hazırladığı cevşenleri imzaladı ve bize verildi. Her birimize de kalem hediye etti' ifadelerini kullandı.
'Pensilvanya'ya gitti, Vali olarak atandı'
Eski Merkez Valisi Mehmet Oduncu hakkında da iddialarda bulunan gizli tanık 'Murat', 'Mehmet Oduncu İçişleri Bakanlığı tarafından ABD'de görevlendirildiği sırada Pensilvanya'da FETÖ elebaşını 2 kez ziyaret etti. Bu ziyaretlerden sonra Vali olarak atandı. Bu ziyaretlerde ben de yer aldım' diye konuştu.
ABD'ye resmi ziyarette bulunduklarını savunan sanıklardan Mehmet Oduncu ise gizli tanığın iddialarını kabul etmedi.
'Aynı şubeye atanmamız tesadüf mü bilemiyorum'
Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlenen O.İ., İzmir Emniyet Müdürlüğünde görev yaptığı sırada FETÖ'ye bağlı evlerde birlikte kaldığı ev arkadaşları sanıklardan Seyfullah Özdemir ve Selçuk Küçükaslan ile önce karakollarda görev yaptıklarını daha sonra mülakatla İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapmaya başladıklarını belirtti. Zaman zaman kaldıkları evde sohbet toplantılarının yapıldığını ve elebaşı Gülen'in kitaplarının okunduğunu anlatan O.İ., 'Aynı zamanlarda aynı şubeye atanmamız tesadüf mü bilemiyorum. Maddi durumum iyi olmadığı için ben himmet vermiyordum' dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara vererek yarına erteledi.
25.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Esasa ilişkin savunmaların alınmaya başlandığı duruşmada, tutuksuz sanık eski İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı Sadık Altınkaynak, olayla bir alakasının olmadığını savunarak 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlamasına ilişkin ise dosyaya somut bir delilin olmadığını ifade etti.
Altınkaynak, teftiş kurulu başkanlığı yaptığı sırada, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısını dahi tanımadığını, irtibatının olmadığını iddia ederek İzmir'deki askeri casusluk soruşturmasına ilişkin yazılan bir araştırma raporundan müfettişlerin sorumlu olmadığı yerde kendisinin sorumlu tutulmasının şaşkınlığını yaşadığını anlattı.
'Asıl kumpasa uğrayan ve mağdur olan ben oldum. Asıl tasfiye edilen ben oldum. Yerime getirilen isim örgütle bağlantılıydı.' beyanında bulunan Altınkaynak, suçsuz olduğunu savunarak beraatini istedi.
Altınkaynak'ın avukatı Mevlüt Evren, yaklaşık 40 yıl devletine hizmet eden ve vatan sevdalısı olan müvekkilinin aleyhine tanık ifadesini olmadığını dile getirerek, FETÖ mensubu olduğuna ilişkin suçlamaları reddettiğini söyledi.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu'nun müvekkili hakkında verdiği ifadenin mahkemece dikkate alınması gerektiğini aktaran Evren, Altınkaynak'ın 'Suçsuzluğu sabit olduğu'ndan beraat etmesi gerektiğini savundu.
Tutuksuz sanık eski Hatay Vali Yardımcısı Mustafa Uysal, soruşturma aşamasında hazırlattığı raporla, FETÖ'nün kurduğu kumpası ortaya çıkarttığını öne sürerek, 'FETÖ ile mücadele eden birinin, 'FETÖ'ye yardım ediyor' denilmesi acı bir durumdur. Beraatimi istiyorum.' dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.
Öğleden sonraki oturumda esasa ilişkin savunma yapan tutuksuz sanık A.Y, soruşturma aşamasında idari büroda polis memuru olarak yazışmaları yapmakla görevli olduğunu, FETÖ ile mensubiyetini ortaya koyacak herhangi bir somut delilin ortaya çıkmadığını ileri sürdü.
Suçsuz olduğunu ifade eden A.Y, beraat talebinde bulundu.
Tanık olarak ifade veren polis memuru V.Ö. de olay tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçlarla Mücadele Şubesinde çalıştığını ancak askeri casusluk soruşturmasında görevli olmadığını belirtti.
Soruşturma sırasında ele geçirilen materyallerde imaj alma konusunda kendisinden de yardım talep edildiğini dile getiren V.Ö, 'Daha sonra yeterliliğim olduğu halde operasyonda ele geçirilen dosyaları başka ilden getirilen bilişim personeline incelettiler.' dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.
26.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz yargılanan eski merkez valisi Ahmet Pek, hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu savunarak örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin tespite katılmadığını söyledi.
İstihbarat kanalıyla ortaya çıkartılan ByLock'un hukuki delil gösterilemeyeceğini öne süren Pek, bu programı kullanmadığını iddia etti.
Kapatılan Bank Asya'daki hesabına ilişkin de savunma yapan Pek, faizsiz bankacılık dolayısıyla Bank Asya'yı tercih ettiğini, 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından ise örgüt talimatıyla bu bankaya para yatırmadığını savundu.
40 yıllık meslek hayatı boyunca devlet hiyerarşisinde emir ve talimatla çalıştığını ifade eden Pek, 'FETÖ'den hiçbir zaman emir ve talimat almadım. Herhangi bir örgüt mensubuna talimat vermedim. Bu örgüte hiçbir yardımda bulunmadım. Beraatimi istiyorum.' dedi.
Tutuksuz sanık eski polis memuru H.Y. de 2005'ten 2013 yılına kadar 'cemaat' denilen yapının içinde yer aldığını ancak hükümetle yaşanan dershane tartışmalarının ardından FETÖ'nün bakış açısının değiştiğini ve örgütün çığırından çıkmasından sonra yapıdan ayrıldığını savundu.
Sanık H.Y, 'Görev yaptığım KOM şubedeki amir ve polislerin yüzde 80'i FETÖ'cüydü. Örgütün çok güçlü olduğu dönemde bu yapıdan ayrıldım. Örgüte dair bildiklerimi tek tek anlattım. Bana hain dediler, tehdit ettiler. Hatta 15 Temmuz 2016'dan önce örgütün bir yayın sitesinde adım açık bir şekilde yazılarak, bana tehditler savurdular. Darbe girişimi yaşandıktan sonra örgütün yüzü ortaya çıktı, haklı olduğum da kanıtlandı.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmaya 29 Nisan Pazartesi günü devam edilmesini kararlaştırdı.
İDDİANAME
'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-postası üzerine başlatılan soruşturmada, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda Şubat 2016'da tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada ilk başta 25 şüpheli tutuklanmış, 5 zanlı daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Dava dosyasındaki sanık sayısı, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'ya kurulduğu iddia edilen kumpas davasının da birleştirilmesiyle önce 83'e, birleşen başka dosya nedeniyle de 91'e yükselmişti.
Halen 13 kişinin tutuklu yargılandığı davada, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in dosyasının ayrılmasıyla sanık sayısı da 90'a düşmüştü.
Paralel yapı-03 Kasım (2015) 'İzmir 91 sanık (ilk 68) Askeri Casusluk Kumpası (1)' davası
(04 Mayıs 2019, 15:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: