Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarıyla devam edildi.
04.05.2019 13:38 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarıyla devam edildi.
30.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkemenin önceki ara kararından sonra verilen arada gelen bilgi ve belgelerin okunduğu duruşmada, daha sonra talepleri için sanıklara söz verildi.
İddia makamı, esasa ilişkin mütalaasında, istediği cezalar bakımından bazı sanıklar yönünden değişiklik talep etti.
Daha önce Emin Güner'in şehit edilmesine yönelik, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi olduğu gerekçesiyle "Genelkurmay çatı" davasında da yargılanan eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker ile Ahmet Faruk Çavuş ve Burak Çakır için ağırlaştırılmış müebbet hapis isteyen iddia makamı, bu sanıklar hakkındaki talebini müebbet hapis cezasına çevirdi.
Ardından avukatlar mütalaaya karşı beyanda bulundu.
Mahkeme, sanıkların mütalaaya karşı savunmalarıyla devam edilmek üzere 2 Mayıs'a ertelendi.
02.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Zırhlı Birlikler Okulu'nda 1. Tank Eğitim Alay komutanı olan tutuksuz sanık albay Cem Tuce, savunmasında suçlamaları kabul etmedi.
Tuce, tümen komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol'u korumak veya kurtarmak için herhangi bir müdahalede bulunmadığına ve duruma sessiz kaldığına yönelik iddiayı reddetti.
Akyol'un, albay Sefa Alkan'ı arayıp "harekat yıldırım" mesajı geldiğini ve kendisine de haber vererek alaya gelmelerini emrettiğini ifade eden Tuce, karargaha gittiklerinde Erdoğan Akyol'un daha önce geldiğini ve orada bulunan birileriyle görüşme içinde olduğunu öğrendiğini kaydetti.
Kendisine "Neden korumadın, kurtarmadın?" diye sorulduğunu bildiren Tuce, Akyol makam odasından çıktığında derdest edilmiş bir halde olmadığını, "Bunlar beni derdest ediyor, kurtarın" diye de bir beyanda bulunmadığını iddia etti.
Tuce, Akyol'un kendi ifadesinde de Sefa Alkan ile beklerken şaşırmış bir vaziyette bulunduklarını söylediğini ileri sürerek, eğer Akyol derdest edilmiş bir halde bulunsaydı, bunu belli etseydi gayri ihtiyari de olsa olaya müdahil olacaklarını öne sürdü.
Tuce, "Ancak Erdoğan Akyol sessizce ayrılmayı uygun bulmuştur." dedi.
Kışlaya girdikten sonra üzerini değiştirip çıktığında gördüğü personele, "Bir şeyler var ve anlamaya çalışıyorum. Ben gelinceye kadar bölgenize sahip çıkın" diye emir verdiğini iddia eden Tuce, zaman zaman Ahmet Bican Kırker ve dışarıdan gelen diğer kişilerin yakınında olduğunu da söyledi.
Tuce, ancak bu kişilerle gece boyunca birlikte olmadığını, 2 nolu nizamiye, tümen karargah ve kendi alayında bulunduğunu savundu.
Personelinin bu olaya karışmadığını belirten Tuce, "O gece darbe yanlısı hiç kimseyle istişarede bulamadım, kimseden emir almadım, ne darbe yanlılarından ne de karşıtlarından. 29 yıllık meslek yaşantımdaki askeri tecrübemden destek alarak kan dökülmeden olayı sonlandırmak için her türlü gayreti gösterdim." ifadesini kullandı.
Suçlamaları kabul etmeyen Tuce, beraatini istedi.
Başka suçtan tutuklu Süleyman Karaca da darbe girişiminin yaşandığı gece Jandarma Genel Komutanlığı'nda bulunan bir jandarma personeli olduğunu anlattı.
Eski albay Karaca, bu duruşmada da savcının hakkındaki iddialardan beraat istediğini ve buna katıldığını bildirdi.
Tutuksuz sanık B.N.G'nin de savunmasını yaparak beraat talep ettiği duruşma yarına ertelendi.
03.04.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Zırhlı Birlikler Eğitim Okul Komutanı olan emekli albay tutuksuz sanık Sefa Alkan, daha önce yaptığı savunmasını tekrarladı.
Alkan, savcının mütalaasında Tümgeneral Erdoğan Akyol'u korumak için darbe girişimine katılanlara karşı müdahalede bulunmadığına yönelik suçlamasına karşı, Akyol'un makamdan ayrılırken kapıda kendilerini gördüğünde durumu rahatlıkla ifade edebileceğini ancak etmediğini öne sürdü.
Akyol'un görevi devrederek oradan çıktığını anlatan Alkan, "Sonuçta yaşananlara hiçbir tepkisi olmayan Erdoğan Akyol'un kavrayamadığı bir hususta olaya müdahil olmayanları suçlamanın adil olmadığın düşünüyorum." diye konuştu.
Alkan, 02.00 civarı Osman Levent Karakuş'tan darbe girişimini öğrenmesine rağmen darbe karşıtı bir emir vermediği gerekçesiyle de suçlamada bulunulduğunu ifade ederek, gece daha ne olduğu belli değilken darbe karşıtı tavır aldığını söyledi.
Tümen karargahını 23.50 gibi terk ettiğini, kendi personelini bilgilendirdiğini anlatan Alkan, "Ben, tümende tarafını ilk belirleyenimdir." diye konuştu.
Kursiyerlerin kendilerine emanet olduğunu dile getiren Alkan, onların da başına bir şey gelmemesi için çaba sarf ettiklerini ileri sürdü. Alkan, "Erdoğan Akyol gibi dayatılan hususları kabullenmedim. Sabaha kadar ortalıktan kaybolmadım, her şeyi kabullenmedim. Odamda oturup televizyon seyrederek taraf belirlemeye çalışmadım. Rüzgarın yönüne göre hareket etmedim." ifadelerini kullandı.
"Tümendeki darbecilerin tetikçisi olduğunu" söylediği Fatih Çubukçu'yu 00.30 civarı arayıp kanunsuzluk yaptığını, tankların cephaneliği terk etmemesi için Erdal Yetim'e de emir verdiğini öne süren Alkan, suçlamaları kabul etmedi.
Alkan, beraat talebinde bulundu.
"Darbe teşebbüsüne yardım etmedim"
15 Temmuz günü birliğin kurmay başkanı olan tutuksuz sanık emekli albay Memet Sıddık Çoban da savunmasında ilk günden bugüne masum olduğuna dair durumun değişmediğini savundu.
Elde edilen bilgi ve kanıtların tümünün anlattıklarını doğruladığını iddia eden Çoban, "İlk günden beri hakikatı arz ettim." dedi.
Darbeye teşebbüs edenlerce görevden alındığının ortaya çıkmasına, darbeye yönelik kimseye emir vermemesine rağmen iddia makamınca darbeye yardım ettiğinin mütalaa edildiğini söyleyen Çoban, "Beni, darbe teşebbüsüne yardım etmeyeceğimi bildikleri için görevden aldılar. Benim yerime de Faruk Yaman'ı gönderdiler." diye konuştu.
Darbecilere yardım edecek bir durumu olsaydı görevden alınmayacağını ileri süren Çoban, bu teşebbüse yardım etmediğini savundu.
Çoban, 15 Temmuz akşamı 22.00 civarı nöbetçi amiri Aziz Çiçek'in arayıp Tümgeneral Erdoğan Akyol'un görevden alındığını, bu yönde bir mesaj geldiğini söylediğini aktardı.
Bunun üzerine kışlaya gittiğini anlatan Çoban, faaliyet izleme merkezine geçtiğini ve "atama" konulu bir sayfalık mesajı gördüğünü ancak bunun TSK'nin yönetime el koyduğuna dair bir mesaj olmadığını iddia eti.
Durumu tümen komutanına bildirdiğini, onun da kışlaya gelmek üzere hareket ettiğini anlatan Çoban, bu sırada tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de birliğe geldiğini dile getirdi.
Çoban, Kırker'in, tümen komutanının odasına geçtiğini ve kışlaya gelen Akyol'un da onunla bir süre görüştüğünü belirtti.
Akyol'u odadan ayrılırken gördüğünü bildiren Çoban, kendisini görmediği için yanına gittiğini, koluna dokunarak bir emri olup olmadığını sorduğunu ancak cevap alamadığını ileri süren Çoban, ona karargah dış kapısına kadar eşlik ettiğini anlattı.
"Kendi kendime niye görevden alırlar diye söylenerek odama döndüm." diyen Çoban, Kırker ile gelen albay Faruk Yaman'ın da kendi yerine kurmay başkanlığına getirildiğini ilettiğini aktardı.
Çoban, bunun üzerine görevi devredip 23.20 civarı kışladan ayrıldığını söyledi.
O saatte gelenlerin darbeci olduğuna dair kendisi dahil kimsede bir kanaat oluşmadığını savunan Çoban, "Ben gelenlerin meşru bir yolla geldiğini biliyordum. Gayrimeşru bir yolla geldiklerini düşündürecek bir durum yoktu ortada. Ben görevden alınmayı müteakip tümenden ayrılıncaya kadar darbeden haberdar değildim." diye konuştu.
Çoban, suçsuz olduğunu savunarak beraatini talep etti.
Duruşmaya 6 Mayıs pazartesi devam edilmek üzere ara verildi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-26 Nisan (2017) 'Ankara 52 sanık Darbe/Etimesgut Zırhlı Birlikler' davası
(04 Mayıs 2019, 13:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: