Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirme teşebbüsüyle ilgili 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.
02.03.2019 14:05 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirme teşebbüsüyle ilgili 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.
18.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Esasa ilişkin savunma yapan eski astsubay Ramazan Kılıç, 15 Temmuz'da rutin mesaisinin ardından kışladan ayrıldığını, ilerleyen saatlerde tatbikat yapılacağının söylenmesi üzerine Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına gittiğini dile getirdi.
Muhafız alayında bir süre bulunduktan sonra ÖKK'nin Gölbaşı'ndaki yerleşkesine döndüğünü beyan eden Kılıç, amirlerinin emri ile nizamiyede emniyet maksatlı beklediğini ileri sürdü.
Gecenin ilerleyen saatlerinde nizamiye bölgesinde çatışma çıktığını, kendisinin de 2 el uyarı amaçlı havaya ateş ettiğini iddia eden Kılıç, sabah saatlerinde teslim alındığını ve devamındaki süreçte yargılamasının başladığını anlattı.
Darbe girişiminden habersiz olduğunu ve kanunsuz bir işe karışmadığını öne süren Kılıç, mahkeme heyetinden beraatini istedi.
Sanık eski astsubay Yakup Akkuş da üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
19.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Esasa ilişkin savunma yapan sanık eski teğmen Ahmet Müfit Küçük, olay tarihinden kısa süre önce Özel Kuvvetler kursunu tamamlayarak bitiriş belgesini aldığını, 15 Temmuz akşamında da arkadaşlarını yapılacak tatbikat için Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına götürdüğünü anlattı.
Muhafız Alayına arkadaşlarını bıraktıktan sonra buradaki gelişmeler üzerine ÖKK'ye döndüğünü aktaran Küçük, nöbetçi heyetinden bir subayın kendisine nizamiye bölgesinde beklemesi talimatı verdiğini, bunun üzerine sabah saatlerine kadar bölgede kaldığını beyan etti.
ÖKK kışlasında yaşanan çatışmalara da şahit olduğunu ancak silahını kullanmadığını iddia eden Küçük, davanın müştekisi olan astsubay İsmail Oğuz'a da ateş etmediğini savundu.
Üzerine atılı "FETÖ üyeliği" suçlamasını da kabul etmeyen Küçük, "Bank Asya'da herhangi bir hesabım bulunmamaktadır. Suçsuzum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." dedi.
Tutuksuz yargılanan sanıklardan Mehmet Ali Eser de darbe girişiminde bulunmadığını ve FETÖ üyesi olmadığını savunarak beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
20.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Esasa ilişkin savunma yapan eski astsubay Serkan Coşkun, 15 Temmuz öncesi sanık eski üsteğmen Sezgin Güney'in evinde bir araya gelerek, darbeye ilişkin toplantı yaptıkları iddiasının doğru olmadığını öne sürdü.
Darbe girişiminden daha önceden haberdar olmadığını, bu sebeple mesai bitiminden sonra kışladan ayrıldığını aktaran Coşkun, akşam saatlerinde terör saldırısı olabileceğinin söylenmesi üzerine, kışlaya döndükten sonra da darbeye yönelik bir faaliyette bulunmadığını savundu.
ÖKK yerleşkesinde, dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı tarafından da birliğe kimsenin alınmaması yönünde talimatın personele bildirildiğini dile getiren Coşkun, sabah saatlerine kadar bu düşünceyle kışlada beklediğini söyledi.
ÖKK'ye dışarıdan girmeye çalışan darbe karşıtı askerlere helikopterle atış yapılmasının söz konusu olmadığını, helikopterin kışla içindeki personeli hedef aldığını iddia eden Coşkun, sabah saatlerinde yaşanan çatışmaya ilişkin savunmasında, "Ben çatışmaya girmedim, uyarı amaçlı havaya ateş açtım." açıklamasını yaptı.
Yaşanan çatışmaya dair hazırlanan bilirkişi raporunda kendisinin olduğu belirtilen şahsın, net olarak görülmediğini ve raporda belirtilen saatte o bölgede olmadığını ileri süren Coşkun, 15 Temmuz gazisi Astsubay İsmail Oğuz'un yaralanmasından da sorumlu olmadığını iddia etti.
Suçsuz olduğunu ve FETÖ üyesi olmadığını savunan Coşkun, "Kim FETÖ'cü ise kim hainse kim bu vatana ihanet ettiyse Allah bin belasını versin." diyerek mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.
Savunma yapan sanıklardan eski teğmen Osman Çolak da üzerine atılı suçları işlemediğini öne sürerek beraatini istedi.
Davaya yarın devam edilecek.
21.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Savunma yapan sanıklardan eski astsubay Uğur Demirtaş, olay tarihinde izinli olduğunu, su altı intikal cihazının denenmesi için amirlerine bilgi vererek 15 Temmuz'da ÖKK'ye geldiğini ve mesaiye devam ettiği bildirdi.
İzinden dönmesinin darbeye yönelik olmadığını, darbe girişimini önceden bilmediğini savunan Demirtaş, izinden dönmesi konusundan amirlerinin bilgisi olduğunu ifade etti.
Olay günü sanık eski üsteğmen Sezgin Güney'in evinde bazı birlik personeli ile yemekte buluştuklarını belirten Demirtaş, söz konusu yemeğin darbe toplantısı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
İlerleyen saatlerde Güney'in, tatbikat yapılacağının söylenmesi üzerine bazı ÖKK mensuplarını Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na götürdüğünü anlatan Demirtaş, buradan çıkacağı sırada sanık Güney'in gelerek, "Komutan alarm vermiş, ciddi bir terör saldırısı varmış." demesi üzerine ÖKK'ye döndüğünü bildirdi.
ÖKK'ye girişi sırasında helikopterin nizamiyeye atış yaptığını, ilerleyen saatlerde kışla içine bir helikopterin inişinden kısa süre sonra da silah seslerinin geldiğini aktaran Demirtaş, Semih Terzi'nin karargaha geldiğini ve Ömer Halisdemir'in şehit edildiğini sonradan öğrendiğini söyledi.
Demirtaş, ÖKK kışlasında yaşanan çatışmada da yer almadığını ve kimseye ateş etmediğini savundu.
"FETÖ üyeliği" suçlamasını da kabul etmediğini dile getiren Demirtaş, mahkeme heyetinden tahliyesini ve beraatini istedi.
Davanın görülmesine devam edildi.
Esasa ilişkin savunma yapan sanık eski teğmen Bilal Tosun, FETÖ ile irtibatının bulunmadığını iddia etti.
Olay tarihinden bir gün önce Özel Kuvvetler kursunu tamamladığını ve 15 Temmuz'da sanık eski üsteğmen Sezgin Güney'in daveti üzerine Güney'in evindeki yemeğe iştirak ettiğini beyan eden Tosun, iddiaların aksine evde darbeye ilişkin bir görüşmenin olmadığını ileri sürdü.
Tosun, evde bulundukları sırada Güney'in tatbikat olacağını söylemesi üzerine tatbikatın yapılacağını bildirdiği Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gittiklerini, terör saldırısı olabileceği yönündeki ifadeler üzerine ÖKK'ye döndüklerini aktardı.
ÖKK yerleşkesine girdileri sırada helikopterin nizamiyeye atış yaptığını, sonra da kışla güvenliğinin sağlanması amaçlı beklediklerini anlatan Tosun, sabah saatlerinde gözaltına alındığını söyledi.
Darbe girişiminden habersiz olduğunu ve olay gecesi darbeye yönelik bir faaliyetinin bulunmadığını iddia eden Tosun, mahkeme heyetinden tahliyesini ve beraatini talep etti.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
22.02.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Esasa ilişkin savunma yapan sanık eski albay Murat Aydın, 15 Temmuz'da kısa süre önce Gölbaşı'ndaki ÖKK yerleşkesine tayininin çıktığını, bu nedenle de kışla misafirhanesinde kaldığını beyan etti.
Olay günü akşam saatlerinde kendisini arayan bir askeri personelin televizyonda gördüğü haberleri aktardığını, televizyonu açtığında boğaz köprülerinin askerlerce kapatılmış olduğunu gördüğünü dile getiren Aydın, bunun üzerine misafirhaneden ayrıldığını anlattı.
Karargah binasına gittiği esnada nizamiye bölgesine helikopterden ateş edildiğini gördüğünü ve bir terör saldırısı olduğunu düşündüğünü söyleyen Murat Aydın, Genelkurmaydan çekilen sahte mesajların, kendisinin misafirhanede olduğu süreçte gönderilmiş olduğundan yaşananların darbe girişimi olduğunu bu saatlerde bilmediğini savundu.
Aydın, birliğe çekilen darbe içerikli mesajlara bir işlem yapmadığını, kimseye darbeye yönelik bir emir vermediğini de iddia etti.
Darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'nün mensubu olmadığını, örgüte hiçbir şekilde maddi ve manevi destekte bulunmadığını beyan eden Murat Aydın, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Ara kararlar
Aydın'ın ifadesinin ardından mahkeme heyeti ara kararlarını açıkladı.
Heyet, firari 2 sanık hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenilmesine, esasa ilişkin savunmasını henüz yapmayan 4 sanığa da savunmalarını hazırlamaları için son kez süre verilmesine hükmetti.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, 22 Mart Cuma, 23 Mart Cumartesi ve 25 Mart Pazartesi günlerinde devam edilmek üzere duruşmayı erteledi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-16 Aralık (2016) 'Ankara 68 sanık (ilk 69) Darbe/ÖKK' davası
(02 Mart 2019, 14:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: