Ankara'da, kamuoyunda 'Şemdinli Savcısı' olarak bilinen eski savcı Ferhat Sarıkaya'nın, 'FETÖ üyeliği' suçundan tutuklu yargılanmasına başlandı.
19.01.2019 19:32 Ankara'da, kamuoyunda 'Şemdinli Savcısı' olarak bilinen eski savcı Ferhat Sarıkaya'nın, 'FETÖ üyeliği' suçundan tutuklu yargılanmasına başlandı.
14 Ocak'ta Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Sarıkaya ve avukatı katıldı.
Dava dosyasına eklenen belgelerin okunmasının ardından söz verilen Sarıkaya, "Hakkımda soruşturma yokken kendim gittim ve beyanda bulundum. İfadelerimin etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilmesini istiyorum. Ben bu yapının içerisinde bulunmadım, o yüzden fazla kimseyi tanımıyorum. Mehmet Saltan beni kimseyle tanıştırmadı." diye konuştu.
Mahkeme heyetinden tahliyesini talep eden Sarıkaya, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yurt dışında bulunan ve örgüt adına kendisine para yardımında bulunduğunu belirttiği Saltan'ın yakalanmasını sağlamaya çalıştığını ve Saltan'ın Türkiye'ye girişi esnasında havaalanında gözaltına alındığını aktardı.
Hakkındaki suçlamalar ve iddianamedeki FETÖ/PDY ile irtibatı hatırlatılan sanık Sarıkaya, "Ben asla FETÖ üyesi olmadım. Öğrenciliğimde yurtlarında kalmadım. Terörist başı meczubun hiçbir kitabını okumadım. Adını 15 Temmuz'da duyduğum ByLock'u hiç kullanmadım. FETÖ talimatıyla hareket ettiğim suçlamasını da kabul etmiyorum" dedi.
'2007'DE ANKARA'YA DÖNDÜM'
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Ekim 2005'te 2 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Umut Kitabevi'nin bombalanması olayıyla ilgili 'Şemdinli iddianamesi'ni hazırlayan savcı olan Sarıkaya, hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucu meslekten ihraç edildiğini ve 2007'de Ankara'ya döndüğünü söyledi. Ankara'da FETÖ ile irtibatlı olduğunu bildiği eski hakim Burhan Yaz'ın kendisi ile temas kurduğunu anlatan Sarıkaya, "Bu dönemde Kanada'ya gitmeyi düşünüyordum. Bunu için Burhan Yaz bana 20 bin lira para verdi. Ancak vize alamayınca ailemle birlikte Güney Afrika'ya gittim. Burada benimle, FETÖ/PDY üyesi bir kişi ilgilendi. Çocuklarımı mecburen FETÖ okullarına gönderdim. Ancak burada kaldığım dönemde başka kimseyle tanışmadım" diye konuştu.
'SENİN VE AİLENİN CAN GÜVENLİĞİ YOK' DEDİLER
Sarıkaya, Güney Afrika'da yaklaşık 4 ay kaldıktan sonra Türkiye'ye döndüğünü, Burhan Yaz'ın kendisini FETÖ/PDY tutuklusu Mehmet Saltan ile tanıştırdığını anlattı. Mehmet Saltan'ın kendisine, "Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle senin ve ailenin can güvenliği yok. Bosna Hersek'e git. Bu davalar bitene kadar kendini unuttur" dediğini kaydetti. Sarıkaya, bunu ailesinin can güvenliğini düşünerek kabul ettiğini ve Bosna Hersek'e gittiğini söyledi.
ÖRGÜT YAKLAŞIK 100 BİN LİRA YARDIM YAPMIŞ
2009 yılında tekrar Türkiye'ye dönüğünü ve 2013 yılına kadar Mehmet Saltan aracılığıyla örgütün kendisine maddi yardım ettiğini söyleyen Ferhat Sarıkaya, mahkeme başkanının ne kadar yardım aldığı yönündeki sorusu üzerine, "Aylık 2-3 bin lira yardım yapıyorlardı. Toplam 100 bin lirayı bulmuştur. Meslekten ihraç edildiğim için gelirim yoktu. Ailemin can güvenliği korkusu ve maddi sorunlar nedeniyle örgütün dediklerini yapmak zorunda kaldım" dedi. Anayasa değişikliği kapsamında 2010'da yapılan referandumun ardından mesleğe tekrar kabul edildiğini belirten sanık Sarıkaya, mesleğe kabulü için olumlu oy veren kişileri tanımadığını, FETÖ ile iltisaklı olup olmadıklarını bilmediğini söyledi.
'ŞEMDİNLİ VE ÜNİVERSİTE SORUŞTURMALARINI ÖRGÜT YAPTIRMADI'
Şemdinli ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne yönelik soruşturmaları, örgütün talimatıyla yaptığı iddialarını da kabul etmeyen Sarıkaya, "O dönem örgütün böyle bir gücü yoktu. Kesinlikle benim o dönemde örgütle de bir bağlantım yoktu. Soruşturmaları tamamen doğru bildiğim için yaptım" dedi.
'ŞU AN ÖRGÜT BANA DÜŞMAN'
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek, ifade vermek istediğini söylediğini ve Savcı Serdar Coşkun'a meslek hayatı boyunca tanığı, örgüt üyesi olduğunu bildiği herkesin ismini verdiğini belirtti. Samimi ifadelerine rağmen şüpheli duruma geldiğini vurgulayan Sarıkaya, "Bu örgütle kesinlikle hiyerarşik bir ilişkim olmadı. 2006'daki ihracımdan sonra beni örgüt buldu. Ailemin ve benim can güvenliğim olmadığını söyleyerek, hiç istemesem de iki kez yurt dışına çıkmama neden oldular. İfademde bütün bildiklerimi anlattım. Bu örgüt bana büyük zarar verdi. Şu an ben bu örgüte düşmanım, onlar da bana düşman. Kaçma şüphem yok. Tahliyemi istiyorum" dedi.
MAHKEMEYE YENİ LİSTE VERDİ
Sarıkaya, meslek hayatında tanıdığı ve savcılık ifadesinde ismini vermediği bazı FETÖ/PDY üyelerinin isimlerini yazdığı listeyi, mahkeme heyetine teslim etti. Mahkeme başkanı, Sarıkaya'nın verdiği isimlerin birçoğunun kamuoyunda bilinen ve meslekten ihraç edilen isimler olduğunu belirterek, "Bunları vermen soruşturmaya nasıl bir katkı sağlayacak?" diye sordu. Sarıkaya da, "Haklısınız sayın başkan ancak ben bu isimleri savcılık sorgusunda vermeyi unuttuğum için veriyorum. Bu isimlerden bazıları daha önce hiç verilmemiş isimler" yanıtını verdi.
Mahkeme, Sarıkaya'nın avukatının savunmasını almak ve tanıkları dinlemek üzere duruşmaya ara verdi.
Sarıkaya'nın ardından eski Gazi Üniversitesi Personel Dairesi Başkanı Mehmet Saltan'ın tanık olarak beyanı alındı.
FETÖ üyeliği suçlamasıyla Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını dile getiren Saltan, Sarıkaya'nın kendisine iftira attığını, örgütsel bir temaslarının bulunmadığını iddia etti.
Soruşturma aşamasında verdiği beyanların Sarıkaya'yı doğruladığı hatırlatılan Saltan, söz konusu ifadeleri baskı altında verdiğini ve gerçeği yansıtmadığını savundu.
Sanık avukatının beyanlarının ardından görüşü sorulan iddia makamı, Sarıkaya'nın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetini, delillerin henüz toplanmamış olmasını ve kaçma şüphesini gerekçe göstererek tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti.
Müzakerenin ardından ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, Sarıkaya'nın tutukluluk halinin devamına hükmedildiğini belirtti.
Davaya 28 Mart 2019'da devam edilecek.
Mahkemeye ‘yeni liste' verdi
Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nca (HSK) meslekten ihraç edilen Sarıkaya'nın yargılanmasına Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Sarıkaya, meslek hayatında tanıdığı ve savcılık ifadesinde ismini vermediği bazı FETÖ/PDY üyelerinin isimlerini yazdığı listeyi, mahkeme heyetine teslim etti. Mahkeme başkanı, Sarıkaya'nın verdiği listedekilerin çoğunun kamuoyunda bilinen ve meslekten ihraç edilen isimler olduğunu belirterek, “Bunları vermen soruşturmaya nasıl bir katkı sağlayacak?” diye sordu. Sarıkaya da, “Haklısınız ancak ben bu isimleri savcılık sorgusunda vermeyi unuttuğum için veriyorum. Bunlardan bazıları daha önce hiç verilmemiş isimler” yanıtını verdi.
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde 9 Ekim 2005'te 2 kişinin hayatını kaybettiği Umut Kitabevi'nin bombalanması olayıyla ilgili ‘Şemdinli iddianamesi'ni hazırlayan savcı olan Sarıkaya, hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucu meslekten ihraç edildiğini ve 2007'de Ankara'ya döndüğünü söyledi. Sarıkaya, eski Van Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İlhan Kaya'nın “İş tekliflerini reddet senin her şeyin karşılanacak” sözlerinden sonra iş tekliflerini reddettiğini iddia ederek özetle şu ifadeyi verdi:
BÜYÜKANIT DOSYADA
“Ankara'ya dönünce Burhan Yaz beni Mehmet Saltan'la tanıştırdı. Mehmet Ergenekon, Balyoz soruşturmalarının başladığını ve tehlikede olduğumu söyledi. Bosna'ya gittim. Mehmet her ay uğrayıp ihtiyaçlarımızı karşılardı. 2009'da Türkiye'ye döndüm ve 2010'daki Anayasa değişikliğiyle HSYK mesleğe kabulüme karar verdi. Şemdinli olayında FETÖ'nün talimatıyla hareket ettiğim doğru değil. Ama İlhan Kaya'nın FETÖ üyesi olduğunu bilmiyordum. Yaşar Büyükanıt konusunda onun yönlendirmesi bende etkili oldu. Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanı olduğu zaman darbe yapabileceğini söylüyordu. Amacı o kadrolara FETÖ üyelerini yerleştirmekmiş. Kaya'nın yönlendirmesiyle Yaşar Paşa'nın adı dosyaya girdi.”
Paralel yapı-Şemdinli Davası
(19 Ocak 2019, 19:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: