Ankara'da, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
15.12.2018 13:34 Ankara'da, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
03.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde mahkeme iki tanığı dinledi.
Tanıklardan polis memuru A.D, Çankaya Yıldızevler Karakolu'nda çalıştığı dönemde akşam nöbetçi olduğu bir gün telsizden, karakola yaklaşık 100 metre mesafedeki oto galeriden hırsızlık yapıldığına ilişkin anons geçildiğini söyledi.
Yakın olduğu için birkaç kişiyle koşarak gittiklerini ve iş yeri sahibini gördüklerini anlatan A.D, bir kişinin kaçtığına yönelik beyanda bulunulduğunu dile getirdi.
İş yeri sahiplerinin işlem yapılmasını istememeleri üzerine polis merkezine döndüklerini bildiren A.D, merkeze geldiklerinde kendilerinden önce giden ekibin bir kişiyi aldığını öğrendiklerini kaydetti.
A.D, alınan şüphelinin yanında da 2-3 kişi olduğunu, bu kişilerin birkaç dakika sonra karakoldan ayrıldıklarını ifade etti.
Sonradan, yakalanan kişinin polis olduğunu öğrendiğini bildiren A.D, mahkeme başkanının, bu kişileri görse tanıyıp tanımayacağı yönündeki sorusu üzerine, tanıyamayacağını söyledi.
Emekli polis memuru F.Y. de yaklaşık 10 yıl önce Yıldızevler Karakolu'nda kısa süreli çalıştığını, karakolun kapısında nöbet tuttuğu akşam, yakındaki oto galeriden 'Hırsız var.' diye bağırılınca, karakoldan hemen ekip çıktığını söyledi.
Olay yerine giden ekiptekilerin bir kişiyi yakaladıklarını anlatan F.Y, ancak bu kişiyi görmediğini ve tanıyamayacağını bildirdi.
F.Y, sonradan karakol personeliyle yaptıkları sohbet sırasında 'Yakalaya yakalaya polis yakalamışlar.' diye konuştuklarını, yakalanan kişinin istihbaratçı bir memur olduğunu duyduğunu kaydetti.
Duruşmaya yarına kadar ara verildi.
04.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın özel hayatıyla alakalı olduğu iddia edilen görüntülerin yayımlanmasıyla alakalı o dönem Akit gazetesinin haber müdürlüğünü yapan F.A'yı tanık olarak dinledi.
F.A, 2010'da yaşanan olaylar sırasında gazetenin haber müdürlüğünü yaparken 'habervaktim.com' isimli internet sitesinden de sorumlu olduğunu söyledi. Bu sorumluluğun haberlerin ve köşe yazılarının internet sitesine aktarılmasından, güncel olayların yayımlanmasından ibaret olduğunu anlatan F.A, olay günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir programı dolayısıyla Ankara dışında olduğunu ifade etti.
F.A, o günün akşam saatlerinde gazetenin Ankara temsilcisi sanık Yener Dönmez'in telefon ettiğini, kendisini arayan gazeteci Cevheri Güven'in Deniz Baykal ile ilgili bir videonun linkini 'habervaktim.com'un ihbar hattına gönderdiğini ve haber yapılabileceğini söylediğini aktardı. F.A, Dönmez ile görüşmesinin ya kendisinin ya da onun aramasıyla olmuş olabileceğini, zaman geçtiği için tam olarak hatırlamadığını da bildirdi.
Bu konu kendilerini aşacağı için Dönmez'in gazetenin patronuyla görüşmeyi düşündüğünü, patronun bilgisi dahilinde de haberin 'habervaktim.com' internet sitesinden yayımlandığını belirten F.A, ancak haberde görüntü için link verildiğini söyledi. F.A, görüntüyü izlemek isteyenlerin bu linke tıkladığında 'metacafe.com' internet sitesine yönlendirildiğini, bu yüzden 'habervaktim.com'un görüntüyü direkt yayımlamış olmadığını ifade etti.
Bu alıntılama olayından bir iki gün sonra gazetenin patronunun, bir televizyon kanalındaki programa katıldığını ifade eden F.A, olayın nasıl geliştiğini anlattığını, bu yüzden haber yayımlanmadan önce önce Dönmez'in onu aramış olduğunu anladığını aktardı.
F.A, görüntünün Cevheri Güven'in dışında bir başkası tarafından da ihbar hattına gönderilmiş olabileceğini, bunu net olarak bilmediğini dile getirdi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tanık gazeteci A.Ö'nün, Deniz Baykal'a ait görüntülerle ilgili beyanı alındı.
A.Ö, Ankara'dan, gazeteci Cevheri Güven'in gece on iki civarı aradığını, 'Size bir yayın gönderdik. Bakar mısınız?' dediğini, bunun üzerine bilgisayarını açtığında 'Varan-1, Varan-2' diye iki görüntü geldiğini gördüğünü kaydetti. A.Ö, 'Kardeşim de olan ortağım S.Ö. ile oturdum ve istişare ettim. Bu kaseti yayınlayamayacağını, çirkin bir olay olduğunu söylemişti. Biz bundan 5-6 dakika sonra bu yayını 'habervaktim.com' internet sitesinde gördük.' diye konuştu.
Mahkeme başkanının sorusu üzerine de A.Ö, 'son sayfa' yayın grubunun sahibi ve çalışanı olduğunu dile getirdi.
A.Ö, Cevheri Güven'in benzer görüntüleri daha önce de gönderdiğini dile getirerek ancak bu görüntüyü mahrem gördükleri için yayınlamadıklarını bildirdi.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
05.12.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, eski MHP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili Recai Yıldırım'ın özel hayatıyla ilgili görüntülerin yayımlanmasıyla alakalı 2010'da özel kalemi ile evin kapı kilidini değiştiren çilingir, tanık olarak dinlendi.
Yıldırım'ın 2010 yılındaki özel kalemi İbrahim Özbay, olayın yaşandığı tarihlerde milletvekilinin Çankaya ilçesinde oturduğu evin kilidinin 15-20 günde bir bozulduğunu, bu sebeple önceden tanıştığı ve çilingir olan arkadaşını kilidin tamiratı için çağırdığını söyledi.
Özbay, 'Sürekli kapı bozuluyordu. 15-20 günde bir çilingir arkadaşla gidip değiştiriyorum. Yıldırım bana, 'Ne oluyor?' diye soruyor. Kilidin de iyisini takıyorduk. Bana şakayla 'O zaman kapıyı değiştir' dedi. Çilingir arkadaş ise bu kilidi sıradan bir hırsız açamaz diyordu. Kilidi üç kez değiştirdik, sonra bu olay çıktı.' ifadelerini kullandı.
'Olaydan sonra içine kapandı, birden çöktü ve hastalandı'
Yalnız yaşayan Yıldırım'ın o dönem çok sıkıntı çektiğine işaret eden Özbay, 'Olaydan sonra içine kapandı, birden çöktü ve hastalandı. Sosyal aktivitesi hiç olmadı. Rahatsızlığının bu olayla ilintili olduğunu düşünüyorum. Rahatsızlığı daha önce varsa bile bu olayın süreci hızlandırdığını düşünüyorum.' diye konuştu.
Kapı kilidini değiştiren çilingir A.A. da askerlik yaparken arkadaşlık kurduğu İbrahim Özbay'ın kapı kilidi arızası nedeniyle kendisini çağırdığını anlattı.
Yıldırım eve giremediği için ilk gittiğinde kapı kilidini değiştirdiğini, bir hafta 10 gün geçtikten sonra tekrar çağrıldığını ifade eden A.A, 'Kilitte yine sorun olduğu söylendi, tekrar gittim. Kilidi bir daha değiştirdim. Bir hafta kadar geçti, yine sorun olduğunu söylediler. Bu sefer vekil sinirlenip 'Olmadı ustayı değiştirin' demiş. Gidip kilidi bir kez daha değiştirdim.' dedi.
Bu olayın ardından değiştirdiği kilidi incelediğini, normalda 6 şifre olması gereken kilitte 3 şifre kaldığını gördüğünü aktaran A.A, buna anlam veremediğini söyledi.
A.A, yaklaşık bir ay sonra da kamuoyuna mal olan olayın yaşandığını, ondan sonra kilitlerin nasıl bozulduğunu anladığını bildirdi.
Mahkeme başkanının sorusu üzerine A.A, Yıldırım'ın oturduğu evin kapı kilidini 3 kez değiştirdiğini yineledi.
Tanıkların beyanının ardından mahkeme, ara karar öncesi sanıkların taleplerini aldı.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Aranın ardından, ara karar öncesi sanık ve avukatlarının talepleri ile cumhuriyet savcısının mütalaası alındı.
Savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme, tutuksuz sanıkların adli kontrolünün kaldırılmasına yönelik taleplerini reddetti.
Mahkeme heyeti, Erhan Sazil ve Ertan Aslan'ın tahliyeleri, tutuklu sanıkların da mevcut durumunun devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 11 Şubat 2019'a ertelendi.
Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, 2014'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.
Paralel yapı-28 Eylül (2017) 'Ankara 171 sanık Deniz Baykal ve MHP milletvekillerine kaset kumpası' davası
(15 Aralık 2018, 13:34)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: