Ankara'da, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş tarafından uğradığı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. Detayları ortaya çıkan iddianamedeki şüpheli sayısının 18 değil 28 olduğu öğrenildi. İddianamede, suikastin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) olduğu, suikast talimatının örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından verildiği ve suikastin Türkiye ile Rusya ilişkilerini baltalamak için gerçekleştirildiği vurgulandı. Sanıklardan, suikastçi Altıntaş'ın Fetö içerisindeki abisi olduğu belirtilen Şahin Söğüt'ün karakolda gözaltında iken yaptığı bir girişim şok edici nitelikte. İddianamede Söğüt'ün, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü D Büro Amirliği içerisinde bulunduğu esnada masa üzerinde delil poşeti içerisinde bulunan üzerinden ele geçirilen hatsız şekildeki cep telefonunu bir anda alarak açık olan oda kapısından hızla koştuğu anlatıldı. Söğüt'ün, peşinden koşan polisleri engellemek için kağıt kıyma makinesini yıktığı, boş ekran dolabını devirdiği ve tuvalet kısmana girerek kapıyı kilitledikten sonra telefonu kırdığı belirtildi. Tuvalet kapısı kırılarak etkisiz hale getirilen Söğüt'ün, polislere, "Telefon içerisindeki hiçbir şeyi alamayacaksınız, hepinizin Allah belasını versin, zalimsiniz, mazlumları eziyorsunuz" dediği aktarıldı.
01.12.2018 17:00 Ankara'da, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş tarafından uğradığı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. Detayları ortaya çıkan iddianamedeki şüpheli sayısının 18 değil 28 olduğu öğrenildi. İddianamede, suikastin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) olduğu, suikast talimatının örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından verildiği ve suikastin Türkiye ile Rusya ilişkilerini baltalamak için gerçekleştirildiği vurgulandı.
23 Kasım'da elde edilen bilgilere göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov'un Ankara'da 19 Aralık 2016'da katıldığı bir sergide uğradığı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.
"Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri baltalamak için suikastin Fetullahçı Terör Örgütü'nce düzenlendiği" tespitine yer verilen toplam 600 sayfalık iddianamede, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 28 şüphelinin cezalandırılması istendi.
Gülen dahil 16 sanığa 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlaması
İddianamede, şüpheliler Fetullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Emrullah Uslu, Hamza Sevinç, Temel Alsancak, Murat Tokay, Ahmet Kılınçarslan, Salih Yılmaz, Şahin Söğüt, Ramazan Yücel, Cengiz Özkan, Cemal Karaata, Hüseyin Kötüce, Vehbi Kürşad Akalın, Hayreddin Aydınbaş ve Mustafa Timur Özkan'ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "terör amaçlı tasarlayarak kasten öldürme" ve saldırıda yaralanan 3 kişiyi "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçlarından cezalandırılması istendi.
Diğer 12 sanığa 'örgüt üyeliği' suçlaması
Şüpheliler Sercan Başar, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Sefa Kurnaz, Hasan Tunç, Ufuk Gül, Doğukan Söylemez, Bilal Dereli, Kaan Bülbül, Abdulsamet Kekeç, Burak Yusmak ve Ayşe Söğüt'e ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ceza verilmesi talep edildi.
Karlov'un eşi Marina Mihaylovna Karlov ile saldırıda yaralanan Anıl Değer, Anastas Zimbirikaki ve Leyla Gündoğan iddianamede şikayetçi sıfatıyla yer aldı.
ÖRGÜT MENSUBU MİT ÇALIŞANINDAN BİLGİ İSTENMİŞ
28 şüphelinin bulunduğu yaklaşık 600 sayfalık iddianamede, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen 1 numaralı şüpheli olarak yer alırken, örgütün tepe yöneticileri arasında yer alan Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu da şüpheliler arasında.
Suikastın nasıl planladığının ayrıntılı şekilde anlatıldığı iddianamede, örgüte Carlov ile ilgili bilgilerin eski MİT çalışanı örgüt üyesi şüpheli Vehbi Kürşad Akalın'dan geldiği anlatıldı. Vehbi Kürşad Akalın, ifadesinde MİT İstihbarata Karşı Koyma (İKK) bölümünde Rusya masasında çalıştığını, FETÖ soruşturmaları kapsamında 2017'nin Haziran ayında ihraç edildiğini söyledi. Teşkilatta 3 yıl 4 ay çalıştığını ve bu süre içerisinde tamamen Rusya masasında görev yaptığını belirten Akalın, yaptığı iş ve çalıştığı bölüm nedeniyle Rusya Federasyonu'nun Türkiye'deki istihbari faaliyetleri ile ilgili birçok bilgiye ve bu ülkenin Türkiye'de bulunan temsilcilikleri ile de ilgili bilgilere sahip olduğunu ifade etti. Örgütte kendisi ile ilk etapta Yıldıray Pala isimli şahsın ilgilendiğini, daha sonra ise 'Yusuf' kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden Hüseyin Kötüce'nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını dile getiren Akalın, Kötüce'nin Rusya savaş uçağının düşürülmesinden sonra kendisiyle sık sık görüştüğünü anlattı.
BÜYÜKELÇİLİĞİN GÜVENLİĞİ HAKKINDA İSTİHBARİ ÇALIŞMA YAPILMIŞ
Kötüce'nin, görüşmelerde sürekli olarak Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde sağlandığını sorduğunu aktaran Akalın, "Büyükelçi Andrey Karlov ile ilgili ve şahsın kişiliğiyle alakalı bilgiler verdim. Sadece Karlov ile alakalı değil, sorduğu diğer çalışanlarla ve güvenlikle alakalı bilgiler de verdim. Güvenlikle ilgili bir şirketin ana kapıda nöbet tuttuğunu, bazen olası eylemlere karşı polisin dışarıda, sokakta güvenlik sağladığını, Büyükelçilik binası içerisinde ise güvenlikten sorumlu personelin görev aldığını söyledim. Bu hususları Yusuf kod adlı kişiye sohbet ortamında bir araya geldiğimizde sözlü olarak verdim. Herhangi bir belge veya dijital materyal şeklinde vermedim. Yusuf kod adlı kişi, Karlov'un aracına koruma aracının eşlik edip etmediğini sordu. Ben, bu durumun değişkenlik gösterdiğini, Büyükelçilik ile alakalı protesto eylemlerinde koruma aracının eşlik edebildiğini, gösteri ve protesto eylemleri olmadığında ise normal prosedürün devam ettiğini, Büyükelçinin protesto olaylarında korumalarının olduğunu, onun haricinde Türkiye'de kendisini güvende hissetmesi nedeniyle koruma talep etmediğini söyledim" şeklinde ifade verdi.
BU BİLGİLER SAYESİNDE SUİKAST PLANLANDI
Verdiği bilgilerin ne yapıldığını, nerede kullanıldığını Kötüce'ye sorduğunu belirten Akalın, şunları söyledi:
"Bu bilgilerin 'Abi'ler tarafından incelendiğini, diğer kaynaklardan elde edilen bilgilerin bir araya getirildiğini ve elde edilen bu bilgiler sayesinde yol haritası hazırlanıldığını söyledi. Ülke içerisinde makam sahibi konumunda olan 'Abi'lere bu yönde bilgiler verildiğini ve bu 'Abi'lerin çizilen rota dahilinde politika ürettiklerini ve bu yönde işlemler yaptıklarını belirtti. Ayrıca sadece kendisinden bilgi almadıklarını, teşkilat içerisinde bulunan ve örgüt mensubu olan diğer arkadaşlarından da bilgi aldıklarını söyledi."
KÖTÜCE MİT ÜYELERİNİN 'ABİ'LİĞİNİ YAPTIĞINI KABUL ETTİ
Şüpheli Hüseyin Kötüce, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nda (BTK) 2013 ile 2017 tarihleri arasında uzman yardımcısı olarak görev yaptığını belirterek, bu sürede MİT içerisindeki bazı örgüt üyelerinin 'Abi'liğini yaptığını ve kod isminin 'Yusuf' olduğunu kabul etti. Örgüt içerisindeki 'Abi'si 'Sadık' kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden Cemal Karaata'nın kendisinden Rusya Büyükelçiliği ile ilgili bilgiler istediğini kaydeden Kötüce, bunun üzerine MİT'in İKK bölümünde Rusya Federasyonu biriminde çalışan 'Vedat' kod adlı şüpheli Vehbi Kürşad Akalın'dan buna ilişkin bilgiler aldığını, bu bilgileri laptopuna işlediğini ve Karaata'ya teslim ettiğini ifade etti. Kötüce, Karaata'nın istediği bilgiler arasında Andrey Karlov'un kimler tarafından korunduğu, koruma kullanıp kullanmadığı gibi bilgiler ile genellikle Karlov ile alakalı bilgiler olduğunu anlatarak, bu bilgilerin kendisinden Rus uçağının düşürülmesi olayının ardından istendiğini söyledi.
BİLGİLER GÜLEN'E İLETİLDİ
Kötüce, söz konusu bilgilerin doğrudan doğruya en yukarıya (Fetullah Gülen) götürüldüğünü, Karaata'nın bir keresinde Amerika'ya giderek örgüt elebaşı Gülen'e bu hususları kendisinin arz ettiğini söylediğini kaydetti. Gülen'e bilgiler gitmeden herhangi bir karar verilebileceğini düşünmediğini anlatan Kötüce, silsile içerisinde bilgilerin gittiğini, bu şekildeki bir karar verildiğini düşündüğünü, örgüt içerisinde Gülen'in bilgisi ve izni dışında karar alınmasının söz konusu olmadığını ifade etti.
ALTINTAŞ'IN 'ABİ'Sİ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Suikasti gerçekleştiren Mevlüt Mert Altıntaş'ın örgüt içerisindeki abisi olduğu belirtilen şüpheli Şahin Söğüt, Altıntaş ile doğrudan veya dolaylı herhangi bir irtibatının bulunmadığını, FETÖ üyesi olmadığını savundu. Söğüt, söz konusu suikasttan de haberinin olmadığını öne sürerken, iddianamede, Söğüt'ün FETÖ ile irtibatına yer verildi. Soruşturmanın şüphelilerinden Salih Yılmaz'ın, alınan ifadesinde, Ankara'ya gelen Mevlüt Mert Altıntaş'ı soruşturmanın şüphelilerinden Ramazan Yücel'in karşıladığını ve Altıntaş'ı Söğüt'e teslim ettiğini anlattığı kaydedildi. Söğüt'ün kod adının 'Ahmet' olduğunu belirten Yılmaz'ın, "Şahin Söğüt, derecelendirilmede de 5/5 olarak derecelendirilmiş, kendisini örgüte adamış bir kişiydi. Örgütün ifadesiyle dava adamı olan bir kişiydi" şeklinde beyanda bulunduğu aktarıldı. İddianamede, Söğüt'ün ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği, FETÖ çatı davası sanıklarından örgütün üst düzey yöneticileri Ali Çelik ve Ziya Demirel ile HTS kaydının bulunduğunun belirlendiği anlatıldı.
ŞOK!!! KARAKOLDA GÖZALTINDA İKEN BİRDEN DELİL POŞETİ İÇİNDEKİ TELEFONU ALIP KAÇTI, TUVALETE GİRİP KIRDI
İddianamede, gözaltına alınan Söğüt'ün, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü D Büro Amirliği içerisinde bulunduğu esnada masa üzerinde delil poşeti içerisinde bulunan üzerinden ele geçirilen hatsız şekildeki cep telefonunu bir anda alarak açık olan oda kapısından hızla koştuğu anlatıldı. Söğüt'ün, peşinden koşan polisleri engellemek için kağıt kıyma makinesini yıktığı, boş ekran dolabını devirdiği ve tuvalet kısmana girerek kapıyı kilitledikten sonra telefonu kırdığı belirtildi. Tuvalet kapısı kırılarak etkisiz hale getirilen Söğüt'ün, polislere, "Telefon içerisindeki hiçbir şeyi alamayacaksınız, hepinizin Allah belasını versin, zalimsiniz, mazlumları eziyorsunuz" dediği aktarıldı.
MAİLLERİ DE O SİLMİŞ
İddianamede, Altıntaş'ın suikastla ilgili talimatları mail üzerinden aldığı ve olaydan hemen sonra mail adresindeki mesajların silindiği belirtildi. Altıntaş'a talimatları ileten ve birebir ilişkiyi kurduğu anlatılan Söğüt'ün olaydan sonra Altıntaş'ın maillerini de sildiği belirtildi. Söğüt'ün, suikasttan 10 gün önce de Altıntaş'ın evinin yakınlarında baz kaydı tespit edildi. Altıntaş'ın bu görüşmenin ardından suikast hazırlığı yapmaya başladığı ve suikast talimatının da Söğüt tarafından getirildiği belirtildi.
SUİKASTÇININ HAYATI İDDİANAMEDE
Savcı Adem Akıncı tarafından hazırlanan iddianamenin konusu için "Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Fikret Mualla Sergi Salonu'nda düzenlenen 'Gezgin Gözüyle Kaliningrad'dan Kamçatka'ya Rusya' konulu fotoğraf sergisinin açılış kokteylinde Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Sayın Andrey Gennadiyeviç Karlov'un, ülkemizde 15- 16 Temmuz 2016 tarihinde darbe teşebbüsünü gerçekleştiren aynı zamanda bir istihbarat ve casusluk örgütü olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu terörist Mevlüt Mert Altıntaş tarafından konuşma yaptığı sırada sırtından vurularak öldürülmesi eylemi oluşturmaktadır" denildi.
FETÖ/PDY'nin tarihçesine değinilen iddianamede, Mevlüt Mert Altıntaş'ın doğumundan suikastı gerçekleştirdiği tarih olan 19 Aralık 2016'ya kadarki yaşamı detaylı anlatıldı. Soruşturma aşamasında Türkiye ve Rusya Federasyonu birimleri arasında istinabe kapsamında talep edilecek bilgi ile belgelere en hızlı erişimin sağlanmasının temin edildiği ve iş birliği yapıldığı vurgulanan iddianamede, Altıntaş'ın, FETÖ/PDY üyeleriyle polis okulunda tanıştığı belirtildi.
STANDART POLİS EĞİTİM DIŞINDA EĞİTİM ALMIŞ
Altıntaş'ın tüm davranışlarının ve ilişkilerinin ortaya çıkarıldığı belirtilen iddianamede, suikast için silah eğitimi görüp, görmediği konusunda alınan bilirkişi raporuna da yer verildi. Raporda, 'Şahsın profesyonel bir silah atış tekniği kullanmamasına rağmen standart polis eğitimi dışında seviyesi bilinmemekle birlikte silahlı bir eğitim aldığının, göreceli olarak tecrübesiz birisi için çok iyi seviyede silah kullandığının, daha önceden bu olayı gerçekleştirmeye yönelik özel bir hazırlık yaptığının veya bu anlamda silahlı eğitim desteği almış olabileceğinin belirtildiği' kaydedildi.
Savcılıkça Altıntaş'ın polis okulundaki atış dereceleri değerlendirilerek, 'Mevlüt Mert Altıntaş'ın atış karnelerinde bulunan atım ve isabet sayıları, almış olduğu puanlar, atış yaptığı mesafe, olay esnasında sayın Büyükelçiye atış yaptığı mesafenin yakın mesafe olması hususları da nazara alınarak Cumhuriyet Başsavcılığımızda terörist Mevlüt Mert Altıntaş'ın ayrıca bir silah atış eğitimi aldığı yönünde kanaat oluşmamıştır' sonucuna ulaşıldığı belirtildi.
SALDIRGAN KISIR MIYDI?
İddianamede; Mevlüt Mert Altıntaş'ın hastane kayıtları, sağlık durumu ile ilgili bilgiler ve gördüğü tedavilerin detayları da yer aldı. Altıntaş'ın 15 Eylül 2014 tarihinde Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gördüğü, burada üroloji polikliniğinde test yaptırdığı, kendisine cinsel perhiz süresinin verildiğinin belirlendiği, bunun üzerine üroloji polikliniğinde yapılan test sonucu elde edilen sperm değerlerinin kısırlık değerleri içerisinde olup olmadığı, tedavisinin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmamış ise bu değerlerin hangi ön tanıyı gösterebileceği konularında bilirkişi raporu istenildiği iddianamede yer aldı.
İddianamede yer verilen bilirkişi değerlendirmesi şöyle:
'Altıntaş'a ait test sonuçlarının bu değerlerle düşük konsantrasyonda test sonuçları olarak yorumlandığının, spermogramın bu haliyle WHO (Dünya Sağlık Örgütü) 2010 yılı kriterlerine göre hastada oligoastenoteratozoospermi (sayıca yetersiz, hareketi az ve normal morfolojili spermi bulunmayan) vardır denilebileceğinin, hastanın bu test sonucunu almaya ve hekimden sonuçla ilgili bilgi almaya ve tekrar muayeneye gelmemiş olduğunun, bu sebeple hekimce HBYS sistemine kaydedilmiş tanının ancak bir ön tanı olabileceğinin, bu testin tek başına infertilite (kısırlık) tanısı koydurmaya yetmeyeceğinin, bunun bir ön tanı olduğunun, hastanın aynı testi 3 hafta sonra uygun şartlarda tekrar vermesinin ve ilk testle birlikte değerlendirilmesinin gerektiğinin, WHO tarafından interfilite tanısının 12 ay ve daha uzun süreyle düzenli korunmasız cinsel ilişki sonrasında gebelik elde etmedeki yetersizlikle tanımlanan üreme sistemi hastalığı olarak tanımlanmakta olduğunun, hastanın hastaneye tek başına cinsel partneri yada eşi olmadan başvurmuş olması nedeniyle ve tek tetkik olan spermiogram sebepleriyle hastaya kesin bir tanı olan interfilite teşhisinin konulamayacağının ve bir adet sperm testinin bu haliyle kişinin doğal yollardan çocuk yapma yeteneğini kaybettiğini de göstermeyeceğinin belirtildiği tespit edilmiştir.'
Öte yandan iddianamede, Mevlüt Mert Altıntaş'ın Andrey Karlov'a düzenlediği suikast anı ile polisin Altıntaş'ı silahla vurarak öldürme anının güvenlik kameralarından alınan fotoğrafları da yer aldı.
KATİL ALTINTAŞ DERNEKLERE PARA GÖNDERMİŞ
Yine iddianamede, suikastçı polis Mevlüt Mert Altıntaş ile ilgili çok sayıda detay da ortaya çıktı. İddianamede, FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanması içinde yer aldığı belirtilen Altıntaş'ın, hedef saptırmak için başka örgütlerle ilişki kurduğu ve birçok derneğe ve vakfa para transferi yaptığı belirlendi.
Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Rusya Federasyonu savcılık makamlarınca ortaklaşa yürütülen soruşturma sonunda, savcı Adem Akıncı tarafından 28 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, suikastçı polis Mevlüt Mert Altıntaş'ın geçmişte attığı her adım yer aldı. İzmir'de polis okulunda FETÖ/PDY ile tanışan ve Ankara'da görev yaptığı sırada örgüt adına faaliyetlerde bulunan Altıntaş'ın para transferleri, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan raporda ayrıntılı yer aldı.
Rapora göre; Mevlüt Mert Altıntaş, 18 Mart 2016'da Bağlarbaşı Öğrenciye Yardım Derneği'ne 1000 lira, 31 Mart 2016'da Fukara Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne 'Gıda İnfak' işlem açıklamasıyla 115 lira, Öncü Nesil İnsani Yardım Derneği'ne 'İnsani Yardım Acil' işlem açıklamasıyla 25 Nisan 2016'da 68 lira, Musab Bin Umeyr Camii Yaptırma Yaşatma Eğitim ve Kültür Derneği'ne 'Musab Bin Ümeyr Mevlüt Mert Altıntaş/Tıbbı Malzeme Yardım İnsani' işlem açıklamasıyla 20 Mayıs 2016'da 116 lira, aynı derneğe 'Musab Bin Ümeyr Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Mevlüt Mert Altıntaş/Kurban Mevlüt Mert' işlem açıklamasıyla 9 Mayıs 2016'da 1200 lira, yine aynı derneğe 'Musab Bin Ümeyr Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Mevlüt Mert Altıntaş/Kurban Lütfiye Tunç' işlem açıklamasıyla 9 Haziran 2016'da 750 lira gönderdiği belirlendi. Altıntaş'ın para gönderdiği derneklerden Bağlarbaşı Öğrenciye Yardım Derneği'nin Gaziantep'te, Fukara Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin Adana'da, Öncü Nesil İnsani Yardım Derneği'nin İstanbul'da, Musab Bin Umeyr Camii Yaptırma Yaşatma Eğitim ve Kültür Derneği'nin ise Ankara'da bulundukları da iddianamede yer aldı.
BAŞAR İLE İŞLEM TOPLAMI 26 BİNİN ÜZERİNDE
Suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş'ın Ankara Yenimahalle'de kaldığı ev arkadaşı ve davanın sanıklarından Sercan Başar'la yaptıkları para alışverişi de raporda göz önüne serildi. Buna göre; Altıntaş'ın banka hesabına, 2 Ekim 2015-15 Aralık 2016 tarihleri arasında 'Aidat' işlem açıklamasıyla Başar'dan 18 işlemde toplam 11 bin 485 lira gönderilmiş. Altıntaş'ın da Başar'a aynı hesaptan değişik tarihlerde para gönderdiği ve ikisi arasındaki para transferinin toplamda 26 bin 91 lira olduğu belirtildi.
GOOGLE ARAMALARI
İddianamede; Mevlüt Mert Altıntaş'ın davanın sanıklarından Serkan Özkan ile kaldığı belirtildi, ortaklaşa kullandıkları dizüstü bilgisayarın incelenerek, internette yaptıkları aramaların da detaylarıyla ortaya çıkarıldığı yer aldı. Özkan'ın İstanbul'da kaldığı dönemde, Altıntaş tarafından yapıldığı değerlendirilen aramalarda, terör örgütü El-Kaide'ye yönelik aramaların yapıldığı, 9 Aralık 2016 ile suikastın yapıldığı 19 Aralık 2016 tarihleri arasında ise yoğun bir şekilde, 'Büyükelçiliklere nasıl girilir?', 'Rusya Büyükelçiliği', 'Rus Kültür Merkezi', 'A.. Yüzük', 'C... 55', 'İleri tarihli mail', 'Koruma kulaklığı', 'F... Silah Kılıfı', 'A... Silah', 'Tablo resim sergisi', 'Hotel B... Ankara', 'İshal belirtileri', 'Türk Amerikan Derneği', 'John Bass', 'Bass John', 'Karlov', 'Tabanca hızlı atış teknikleri', 'Tabanca atışı nasıl geliştirilir?', 'İ... takım elbise', Sergey Tamayev' şeklinde aramaların yapıldığı belirlendi. Bu tür aramaların aynı dizüstü bilgisayarda suikast tarihinden sonra yapılmadığı ve aramaların suikast hazırlığı çerçevesinde bilgi toplamak için yapıldığı anlatıldı.
YAHYA KONUK KİTAPLARI BULUNDU
İddianamede, Mevlüt Mert Altıntaş'ın Keçiören'de kaldığı evde yapılan aramada ele geçirilen dokümanların listesine de ayrıntılı yer verildi. Ele geçirilen kitaplar arasında, 'Bülent Tokgöz' ismini kullanarak Orta Doğu'daki işgaller ve savaşların anlatıldığı olayları konu edinen Yahya Konuk'un, 'Büyük Oyundan Dersler' adlı serisine ait 'Sünniler Şiiler - Hücumlar Cürumlar - Stratejiler Komplolar - Reisler Talibanlar - Gerillalar Kontragerillalar', 'Yorgun Yabancı Savaşçı' ve 'Veziristan Sevgilim Elveda' isimli kitaplar ile çok sayıda Said Nursi kitabının bulunduğu kaydedildi.
KATİLİN EŞİNİN İFADESİ DE İDDİANAMEDE
Suikasta kurban giden Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un eşi Marina Mihaylovna Karlova’nın ifadeleri de iddianamede yer buldu. Karlova, eşinin suikasttan 9 gün önce 10 Aralık’ta, Moskova’dan döndüğünü belirterek, havaalanından iner inmez elçilik mensuplarının o gün düzenlenen kermese katılmalarını yasakladığını anlattı. İddianamede şüpheliler arasında alan Sefa Kurnaz’ın, Başbakanlıkta Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in yakın koruması olarak görev yaptığı bilgisi yer aldı.
Karlov’a ilişkin istihbaratları kendisinden sorumlu FETÖ’nün cemaat abisine aktaran eski MİT’çi Vehbi Kürşat Akalın’ın da suikast sonrası oluşturulan ekipte görev yaptığı ortaya çıktı. Bilgileri, cemaat abisi Hüseyin Kötüce’ye aktaran, FETÖ irtibatı nedeniyle ihraç edilen MİT’in eski Rusya Masası çalışanı olan Vehbi Kürşat Akalın ifadesinde, şunları belirtti:
“MİT’te İstihbarata Karşı Koyma (İKK) bölümünde Rusya masasında çalıştım. Teşkilatta 3 yıl 4 ay kadar çalıştım. Çalıştığım süre içerisinde tamamen Rusya masasında görev yaptım. Yusuf kodlu Hüseyin Kötüce isimli şahısla Rusya savaş uçağının düşürülmesinden sonra sıklıkla görüşmeye başladık. Kötüce görüşmelerde sürekli olarak Rusya Federasyonu elçiliğinin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde sağlandığını soruyordu. Büyükelçi Andrey Karlov ile ilgili ve şahsın kişiliği ile alakalı bilgiler veriyordum. Büyükelçi saldırısı olduğu zaman da çalıştım, olay sonrasında da bir inceleme yaptık. O inceleme neticesinde de saldırganın çok kısa bir süre içerisinde radikalleştiğini fark ettim. Şahsi görüşüm olarak bu işin içerisinde FETÖ olduğunu ancak bu örgütün işin ne kadar içerisinde olduğunu bilmiyorum. Mevlüt Mert, psikolojik sorunları olan bir şahıs; örgüt tarafından bu sebeple seçilmiş olabileceğini, yine radikalleşme süreci içerisinde ev arkadaşı olan Sercan Başar isimli şahsın büyük etkisinin olabileceğini düşünüyorum. Eylemin ‘yalnız kurt eylemi’ şeklinde bir eylem olmadığını düşünüyorum.”
BAŞBAKANLIK EKİBİNDE
İddianamede şüpheliler arasında alan Sefa Kurnaz’ın, Başbakanlıkta Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in yakın koruması olarak görev yaptığı bilgisi yer aldı. Kurnaz ifadesinde Mevlüt Mert Altıntaş’ın ev arkadaşı Sercan Başar’ı tanıdığını, olay günü de kendisini arayarak, “bu şahıs senin dönem arkadaşın olan şahıs mı” diye sorduğunu belirtti. Kurnaz, Altıntaş’ı tanımadığını belirtti.
KARLOV'U AK PARTİ İFTARINDA VURACAKLARDI
İddianamede, Fetullah Gülen’in de aralarında olduğu 28 şüpheli yer aldı. Suikastı düzenleyen polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş için “terörist” sıfatı kullanıldı, suikastın FETÖ’nün bir eylemi olduğu savunuldu. İddianamede örgütsel şemaya da yer verildi.
SUİKAST PLANI: DİZİDEN
İddianamede, FETÖ ve arkasındaki istihbarat örgütlerinin, Rusya ile Türkiye’yi olası bir savaş durumuna getirmek gibi amaçlarla Karlov’un öldürülmesi kararı aldığı iddia edildi. Suikast planın ABD’deki örgütsel toplantılarda Ocak 2016 tarihinde yapıldığı belirtildi.
Gülen’in onayıyla, Samanyolu TV’de yayınlanan “Nizama Adanmış Ruhlar” dizisinin 89. bölümünde konu edinen bir büyükelçiye yönelik suikast planının devreye alındığı iddia edildi.
İSTİHBARAT: MİT’İN FETÖ HÜCRESİNDE
Karlov suikastının “istihbarat eylemi” tarzındaki terör eylemi olduğu savunuldu. Soruşturmada, MİT’in içinde “bir FETÖ hücresi” tespit edildiği, bu hücrenin “19 Aralık 2016’daki eylemin istihbaratını sağladığı” iddia edildi.
AK PARTİ GENEL MERKEZİ’NDE
Suikasta ilişkin hazırlıkların 2016 Şubat’ında başlandığı, bu amaçla Altıntaş’ın 27 Haziran 2016 tarihinde AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen 9. büyükelçiler iftar programına koruma kılıfı altında katılarak öldürmek için hazırlıklar yaptığı, ancak Karlov’un yurtdışına gitmesi nedeniyle programa katılmadığı için suikast girişimin iptal edildiği anlatıldı.
SİLSİLEYLE GÜLEN’E GİTTİ
“Eylemin planlaması ve sergi organizasyonu aşamasında görev alan” Şerif Ali Tekalan, istihbarat bilgilerini FETÖ içindeki MİT imamı olarak görev yapan Cengiz Özkan isimli şahsa iletti. İddianamede “İletilen bilgilerin bu silsile içerisinde örgüt elebaşısı Fetullah Gülen’e kadar iletildiği tespit edilmiştir” iddiasına yer verildi.
Şüpheli Vehbi Kürşad Akalın’ın ifadesinde Rusya savaş uçağının düşürülmesinde sonra cemaat abisi konumundaki Hüseyin Kötüce’nin kendisinden, “Rusya Federasyonu’nun elçiliğinin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde sağlandığını sorduğunu, kendisine Büyükelçi Andrey Karlov ile ilgili ve şahsın kişiliği ile alakalı bilgiler verdiğini, güvenlikle ilgili bir şirketin ana kapıda nöbet tuttuğunu, bazen olası eylemlere karşı polisin dışarıda sokakta güvenlik sağladığını” anlattığı belirtildi. Akalın’ın ifadesinde, büyükelçinin Türkiye’de kendisini güvende hissetmesi nedeniyle koruma kullanmadığını kendisinin bildiğini, bu hususu şüpheli Kötüce’ye ilettiğini söylediği de iddianamede yer verildi. Şüpheli Kötüce de ifadesinde, üstü konumunda bulunan Sadık Kod adlı şüpheli Cemal Karaata’nın “Büyükelçinin kimler tarafından korunduğu”, “koruma kullanıp kullanmadığı”, “Rusya Büyükelçiliği içerisindeki çalışan ajanların etnik kökenlerinin ne olduğunu ve bildikleri dillerin ne olduğu” gibi soruları sorduğunu anlattı. Kötüce, eski MİT mensubu Vehbi Akalın’dan aldıkları bilgileri “Ubuntu” isimli programa yazarak Sadık kod adlı Karaata’ya verdiğini iddia etti.
KURAN’DAN ALINTI
- İddianamede, “Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de” ifadesi kullanılarak İsra Süresi ve Maide süresinden alıntılar yapılarak, “Dinimizin masum bir insanın öldürülmesine izin vermemesine rağmen FETÖ tarafından Altıntaş’ın saldırı eylemine şehitlik ve cennet motivasyonuyla hazırlandığı eylemi gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır” denildi.
EYLEM SONRASI DA PLANLANDI
- İddianamede eylemin bir FETÖ saldırısı olmadığı imajı yaratmak için örgütün çalışma yaptığı ve önceden saldırgan Altıntaş’ın ilişkilerini ayarladığı görüşü savunuldu.
TALİMAT HATSIZ TELEFONDAN
- Altıntaş’ın iki telefon kullandığı, eylem talimatını hatsız cep telefonu üzerinden aldığı, ikinci akıllı telefonu soruşturmayı uzatmak ve başka mecralara yöneltmek için bıraktığı iddia edildi.
İDDİANAMEDE TRT YORUMLARI
- Suikast görüntülerinin TRT’de yayınlanmasıyla ilgili değerlendirme de iddianameye girdi: “Büyükelçinin konuşmayacağını bildirmesine rağmen TRT’nin ekip gönderdiği, yayınlamama kararı verildiği halde TRT 1 Ana Haber’den Muhammet Ensar Çakır tarafından Erhan Çelik’in talimatıyla görüntülerin yayına hazırlandığı, Kezban Bülbül’ün kararı bildiği halde ekibi uyarmadığı, yaşanan gelişmelerin gerçekleşen saldırı ile bağlantılı olduğu, bu hususun habercilik ve haber yapma kavramları ile açıklanamayacağı anlaşılmıştır.”
Paralel yapı-15 Kasım (2018) 'Ankara 28 sanık Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti' davası
(01 Aralık 2018, 17:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: