Az sanıklı Fetö davaları (1)

Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davalarında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi. Sonuçlanan bir çok davada sanıklar hapis cezalarına çarptırılırken bazılarında ise beraat etti. Bu davalardan imkanlar ölçüsünde sadece bir kaçına bu haberde yer verilmiştir.

02.12.2018 18:20 Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davalarında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi. Sonuçlanan bir çok davada sanıklar hapis cezalarına çarptırılırken bazılarında ise beraat etti. Bu davalardan imkanlar ölçüsünde sadece bir kaçına bu haberde yer verilmiştir.

Eskişehir: Asker Abisi 9 sanıktan 7'sine 10'ar yıl hapis

Eskişehir'de, FETÖ yapılanmasındaki askerlerden sorumlu oldukları iddia edilen ve mahrem imam suçlamasıyla yargılanan 7'si tutuklu 9 sanıktan 6'sına 10'ar yıl hapis cezası verildi. Firari 2 sanığın dosyası ise ayrıldı.

20 Kasım'da Eskişehir 2'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, 'terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılanan farklı meslek gruplarından 7'si tutuklu sanık ile avukatları hazır bulundu.

İfadelerinde suçlamaları kabuk etmeyen sanıklar, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan A.G., H.E., H.K., H.Y., İ.K. ve S.K.'ya 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 10 yıl hapis cezası verdi. Firari 2 sanığın ise yakalanması için çalışmalar sürüyor.

Ayrıca mahkeme heyeti, diğer tutuklu sanık Z.Ç.'nin dosyasını Ankara Adliyesinde görülen mahrem imamlar dosyasıyla birleştirerek, firari 2 kişinin dosyasını da tefrik etti.

Kırşehir: İl Ablasına 15 yıl hapis

Kırşehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında açılan davada "silahlı terör örgütü yöneticisi" suçlamasıyla yargılanan sanığa 15 yıl hapis cezası verildi.

26 Kasım'da Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, daha önce örgütün yurtlarında çalışan ve sözde "il ablası" olduğu belirtilen tutuklu sanık Yıldız Aydın ve avukatı katıldı.

Aydın, savunmasında, "Nursel" kod adıyla örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığı, ilçe sorumlularına bu programı kullanmaları için talimat verdiği, örgüt liderinin çağrısından sonra Bank Asya'ya para yatırdığı ve tanık beyanlarında kendisinin FETÖ'nün Kırşehir'deki "il ablası" olduğu yönündeki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Tahliye ve beraat talebinde bulunan sanık, ByLock kullanmadığını, kimseye bu programı kullanmaları için talimat vermediğini, sadece örgütün kapatılan yurtlarında çalıştığını ileri sürdü.

Mahkeme heyeti, sanık Yıldız Aydın'ı "silahlı terör örgütü yöneticiliğinden" 15 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Kırşehir: Darbeye Direnmeyin" diyen Mahrem İmama 15 yıl hapis

Kırşehir'de, 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi sorumlu olduğu polislere ByLock üzerinden "darbeye direnmeyin" mesajı attığı belirlenen FETÖ/PDY'nin sözde mahrem imamına "örgüt yöneticiliği" suçlamasıyla 15 yıl hapis cezası verildi.

28 Kasım'da Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, örgütün sözde "mahrem imamı" olduğu ileri sürülen ve daha önce meslekten ihraç edilen tutuklu sanık öğretmen Cemil Bilgin ve avukatı katıldı.

Duruşmada, Bilgin'in örgüt içerisinde sorumlu olduğu bazı polis memurları tanık olarak dinlendi. Polisler, sanığı teşhis ederek, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Bilgin'in cep telefonlarına ByLock programı yüklettiğini ve buradan bilgi aktarımı sağlandığını söyledi.

Örgütün Kırşehir'deki mahrem imamlarından olduğu ileri sürülen Cemil Bilgin ile ilgili ByLock içerikleri de yüzüne okunarak kendisine ait olup olmadığı soruldu. Darbe girişimi gecesine ait içeriklerde Bilgin'in, "Selim" kod adıyla "darbeye direnmeyin, birazdan askerler gelecek, silahlarınızı teslim edin." dediği belirtildi.

Cemil Bilgin, içerikleri reddederek, örgütün gizli yazışma programı ByLock'u kullanmadığını, polisleri tanımadığını, kimsenin telefonuna da bu programı yükletmediğini iddia etti.

Duruşma savcısının sanığın cezalandırılmasına ilişkin görüşünü belirtmesinin ardından sanık avukatı savunma yaptı.

Bilgin de örgüt yöneticisi olmadığını ileri sürerek tahliye ve beraatini talep etti.

Mahkeme heyeti, Kırşehir'de bazı polislere "mahrem imamlık" yapması, örgüt liderinin çağrısından sonra Bank Asya'ya para yatırması ve ByLock üzerinden darbe girişimi gecesi mesajlar yazmasını da göz önünde bulundurarak, sanığı "örgüt yöneticiliği"nden 15 yıl hapis cezasına mahkum etti.

Kırşehir: Mahrem Asker İmama 13,5 yıl hapis

Kırşehir'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, örgütün hücre evinde sahte kimlikle yakalanan "sözde asker imama" 13 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

30 Kasım'da Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, örgütün kapatılan eğitim kurumunda görev yapan Mehmet Emre E. ile avukatı katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen askerler, Mehmet Emre E'yi teşhis ederek, öğrencilik yıllarından itibaren kendileriyle ilgilendiğini belirtti.

Mehmet Emre E'nin Kırşehir'de görev yaptığı yıllarda lise öğrencilerinin askeri okullara yönlendirmesi ve onlarla görev yaptığı zamanlarda ilgilenmeye devam etmesiyle ilgili iddianamede yer alan suçlamalar ve bir dönem Kayseri'de örgütün il bölge sorumlusu olarak görev yapmasıyla ilgi savunması alındı.

Sanığa, örgüt liderinin çağrısından sonra Bank Asya'ya para yatırması, örgütün kriptolu haberleşme programını kullanmasıyla ilgili sorular soruldu.

Mehmet Emre E, suçlamaların tamamını reddederek tahliye ve beraatini istedi.

Mahkeme, sanığa 13 yıl 6 ay hapis cezası vererek, tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Tekirdağ: Rektör Şimşek hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi

Tekirdağ'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Üniversite yapılanması"na yönelik soruşturma kapsamında, "örgüte yardım ettiği" iddiasıyla Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.

21 Kasım'daki gelişmeye göre, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı Emrah Yıldırım tarafından, "Örgüte yardım etme suçu" iddiası ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Tekirdağ 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Bu gelişme üzerine, Osman Şimşek, YÖK tarafından görevinden alındı. YÖK tarafından rektörlük görevini vekaleten İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Murat'ın yürütmesi uygun görüldü.

Rektör Şimşek 22 Haziran 2017 tarihinde FETÖ'nün üniversite yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekiplerince gözaltına alınmış ve adliyeye sevk edildikten sonra çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Adana: Eski Savcıya 12 yıl hapis

Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan yargılanan ve ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen eski savcıya 12 yıl hapis cezası verildi.

26 Kasım'da Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Feridun Süzer bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Süzer, savunmasında, FETÖ/PDY ile bağlantısının olmadığını ve ByLock kullanmadığını iddia ederek tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi.

Cumhuriyet savcısı ise sanığın ByLock kullanıcısı olması hususu dikkate alınarak üzerine atılı suçtan cezalandırılması ve mevcut halinin devamına karar verilmesi talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanık Süzer'i "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Gaziantep: Eski Kaymakam Güntepe'nin davası

Gaziantep'te, FETÖ'nün "mülki idare yapılanması"na yönelik soruşturmada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hakkında dava açılan eski Beytüşşebap Kaymakamı Kadir Güntepe'nin yargılanmasına devam edildi.

23 Kasım'da Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan Kadir Güntepe hazır bulundu.

Sanık Güntepe savunmasında, örgütün sözde "mülkiye imamı" A.Y'nin kendisi hakkında söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, "Öncelikle bu örgütün özellikle üst düzey görevlilere kod ismi verdiği bilinen bir husustur. Ancak A.Y, bana kod ismi verilmediğini buna gerekçe olarak da vali ve kaymakamlara kod ismi verilmediğini belirtmiştir. Bu hususun başka dosyalarda doğru olmadığı açıktır. Ben çok kritik bir dönemde, çok kritik bir yerde ve çok kritik bir görev yaptım. Bu örgütle ilişkim olsaydı mutlaka bana kod ismi verilirdi." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığa A.Y. (mülkiye imamı) tarafından ByLock yüklü tablet verildiğini ve programın kullanıcı adının "esenrüzgar" olduğunu kaydetti.

Sanığın, kaymakamlardan sorumlu imam olduğu belirtilen H.Ö. ile 17 Mart 2013-30 Mart 2014 tarihleri arasında 33 kez bağlantı kurduğunu ifade eden savcı, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Güntepe'nin örgütle organik bağ kurarak hiyerarşik yapıya dahil olduğunu, FETÖ/PDY'nin ideolojisini gerçekleştirmek istediğini ve amaçlarını benimsediğini belirterek, cezalandırılmasını talep etti.

Sanık Güntepe, mütalaaya karşı savunma yapmak için süre istedi.

Mahkeme heyeti, sanığa savunma hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.

Adana: Büyük Bölge Muhasebecisine dava açıldı

Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, örgütün "büyük bölge muhasebecisi" olduğu iddiasıyla tutuklanan şüpheli hakkında, 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

28 Kasım'da Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca, örgüt mensubu olduğu iddia edilen tutuklu Mustafa K. hakkındaki soruşturma tamamlanarak, iddianame hazırlandı.

Mustafa K'nin, "terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede ifadesine yer verilen tanık H.K, örgüt içerisinde yapılacak olan faaliyetlerin maddi giderlerinin Mustafa K'de toplanmış olan paralardan temin edildiğini belirterek, "Mustafa K. örgütün belli bir bölgesinin parasal işlerini takip eden 'büyük bölge muhasebecisi' şahıstır." iddiasında bulundu.

Mustafa K'nin, haklarında örgüt üyeliğinden arama kararı bulunan şüphelilerin hücre evinde saklanmasına imkan sağladığı aktarılan iddianamede, şüphelinin, Adana'da örgütün 'büyük bölge muhasebecisi' olarak para işleri ile ilgilenen ve himmetleri toplayan kişi olduğu, örgütün finans kaynaklarından olan Bank Asya'ya finansal destek sağladığı ve örgüt mensuplarıyla birlikte aynı anda konaklama bilgisinin bulunduğu kaydedildi.

Savcılık ifadesinde, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Mustafa K'nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Adana: Askeri öğrencilerle ilgilenen 'Bahçıvan'ın davası

Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan dava açılan ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in "bahçıvan" olarak adlandırdığı, örgütün devlete sızmak amacıyla yetiştirdiği askeri öğrencilerle ilgilenen üst yöneticisi olduğu iddia edilen tutuklu sanığın yargılanmasına devam edildi.

20 Kasım'da, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya sanık Kamuran Eryiğit, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Duruşmada ilk önce tanık olarak beyanı alınan M.F.K, sanığı örgüt içerisinde "Hasan" adıyla tanığını belirterek, "Kendisi 'Fatih eyaleti'nin abisiydi. Değişik evlerde kendisiyle sohbet toplantılarına katıldık. Bu toplantıların içeriği bölge talebe mesulleri ve üzerinde görev alan kişilere ilişkindi." ifadesini kullandı.

Savunması alınan sanık Eryiğit ise tanık beyanlarını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "FETÖ terör örgütü üyesi değilim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." dedi.

Cumhuriyet savcısı ise kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması nedeniyle tutuklu sanığın mevcut halinin devamına karar verilmesi ve eksik hususların giderilmesi yönünde mütalaasını sundu.

Mahkeme heyeti, sanık Eryiğit'in mevcut halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, örgüt üyelerinin "gaybubet evi" olarak adlandırdığı merkez Seyhan ilçesi Pınar Mahallesi'ndeki adrese 12 Nisan'da düzenlediği operasyonda gözaltına alınan Kamuran Eryiğit ile H.S, M.Ö, E.G, M.Y. ve Ç.C. çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

Adresteki aramada, çok sayıda telefon, bilgisayar, sahte kimlik ve pasaportun yanı sıra örgüt elebaşı Fetullah Gülen imzalı 4 saat ile 84 bin lira ele geçirilmişti.

Örgüt elebaşı Gülen'in "bahçıvan" diye adlandırdığı, örgütün devlete sızmak amacıyla yetiştirdiği askeri öğrencilerle ilgilenen üst yöneticisi olduğu belirtilen tutuklu Kamuran Eryiğit hakkında "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Ankara: Eski Savcı ve Hakim Çifte 7-9 yıl hapis

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) irtibatı nedeniyle meslekten ihraç edilen eski savcı Burhanettin Öztürk'e "silahlı terör örgütü üyeliğinden" 9 yıl, eşi eski hakim Fatma Öztürk'e ise aynı suçtan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

27 Kasım'da Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesince görülen karar duruşmasına sanıklar ile avukatları katıldı.

Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapan sanık çift, suçlamaları kabul etmedi.

FETÖ üyesi olmadığını, örgütsel bir bağının bulunmadığını iddia eden Öztürk çifti, iddianamede bu yönde somut delil bulunmadığını öne sürerek beraat talebinde bulundu.

Sanık avukatlarının savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Ahmet Nazmi Alp hükmü açıkladı.

Buna göre, meslekten ihraç edilen eski savcı Burhanettin Öztürk'e "silahlı terör örgütü üyeliğinden" 9 yıl, eşi eski hakim Fatma Öztürk'e ise aynı suçtan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Sanık Burhanettin Öztürk'ün tutukluluğunun devamına hükmedilirken eşi Fatma Öztürk'ün adli kontrol şartıyla tahliyesi kararlaştırıldı.

Ankara: KPSS'de 4 hapis daha

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) 2010'daki Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılmasına ilişkin davalarda yargılanan sanıklardan 4'üne, "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay ile 10 yıl 6 arasında değişen hapis cezası verildi.

29 Kasım'da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen duruşmalara, sanıklar ve avukatları katıldı.

Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, FETÖ ile iltisaklarının olmadığını öne sürerek, beraat talebinde bulundu.

Duruşma savcısının değerlendirmesinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan İbrahim Saraç ve Muhammed Zeki Bayburtlu'nun "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 10 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

Mahkeme, aynı suçtan dolayı sanıklardan Abdullah Mutlu Danışman'ın 8 yıl 9 ay, Gülhan Konukseven'in ise 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, Temmuz 2010'daki KPSS'nin ardından kamu görevine ataması yapılan sanıklardan Danışman'ı, "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçundan da 3 yıl 1 ay 15 gün hapisle cezalandırdı. Sanığın çalıştığı süreyi göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, Danışman'ı, atandıktan sonra aldığı maaşın iki katı adli para cezasına çarptırdı.

Sanıklardan Çiğdem D.'nin de beraatına karar verildi.

İddianame

İddianamede, 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS'den önce soruların ele geçirilerek sanıklara dağıtıldığı belirtilmişti.

Sanıklar arasında "örgüt bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde zanlıların FETÖ içinde yer aldıklarının anlaşıldığı kaydedilmişti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına yurt dışından, medya üzerinden talimat verdiğine dikkat çekilen iddianamede, Gülen'in, devlete sızmayı esas alan konuşması hatırlatılmıştı.

Davanın iddianamesinde, "Gülen'in, geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında, devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verdiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir." ifadesi kullanılmıştı.

İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS eğitim bilimleri sınavının iptal edilerek, yeniden yapılmasıyla devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğratıldığı vurgulanarak, YÖK Denetleme Kurulunun, genel yetenek sorularının da sızdırıldığı yönündeki raporuna rağmen bu alanın iptal edilmemesiyle sayıları kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu tespitine yer verilmişti.

Ankara: Eski Danıştay Hakimine 7 yıl hapis

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen ve "FETÖ üyeliği" suçlamasıyla yargılanan eski Danıştay Tetkik Hakimi Celal Hocaoğlu, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

30 Kasım'da Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanık Hocaoğlu ve avukatı hazır bulundu.

Görüşü sorulan iddia makamı, Hocaoğlu'nun, FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin (YARSAV) üyesi olduğunu ve örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock"u kullandığının tespit edildiğini belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Esasa ilişkin savunma yapan Hocaoğlu, YARSAV'a üye olmasının örgütsel bir amaç taşımadığını ve "ByLock"u kullanmadığını ileri sürdü.

FETÖ üyesi olmadığını iddia eden Hocaoğlu, beraatını istedi.

Sanık avukatının beyanlarının ardından mahkeme heyeti, kararı açıklamak üzere müzakereye çekildi.

Müzakere sonrası Mahkeme Başkanı Muhammet Karaca, mevcut deliller doğrultusunda Hocaoğlu'na, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildiğini açıkladı.

Ankara: Eski MİT mensubu S.B'den sorumlu sanığa 9 yıl hapis

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası tutuklanan ve verdiği bilgilerle birçok kurumdaki örgüt üyesinin tespit edilmesini sağlayan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski çalışanı Serkan Bal'dan sorumlu olduğu tespit edilen örgüt üyesi Alaattin Tabak'a 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

27 Kasım'da Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Alaattin Tabak ve Ömer Güllü ile avukatları katıldı.

Görüşü sorulan iddia makamı, önceki celse açıkladığı esasa ilişkin mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, sanıkların örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığını ve sanık Tabak'ın FETÖ hiyerarşisinde "sorumlu" olduğunu dile getirerek, sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Esasa ilişkin savunma yapan Tabak, "Daha önce alınan ve bana ait olduğu belirtilen ifadeler bana ait değil, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Hakkımda ByLock kullandığıma dair MİT belgesi delil olarak sayılmaz. Ayrıca ByLock tek başına da delil değildir. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.

Sanık Ömer Güllü ise kız kardeşinin Tabak'ın eşi olduğunu belirterek, "Alaattin eniştem olduğu için burada yargılanıyorum. İddianamede suç olarak örgüte ait okulda çalışmam ve ByLock kullanmam gösterilmiş. Özel bir eğitim kurumunda çalışmamda sakınca varsa neden bu okulun çalışmasına izin verilmiştir? Atanamadığımdan dolayı ailemi geçindirmek için bu okulda çalıştım. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum." diye konuştu.

Sanık savunmalarının ardından avukatlar da müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek tahliye talebinde bulundu.

Son sözleri sorulan sanıklardan Tabak, "Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum.", Güllü ise "Ailemin yanında olmak istiyorum, tahliyeme karar verilsin." ifadelerini kullandı.

Müzakerenin ardından mahkeme heyetinin kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak, sanık Tabak'a "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 9 ay, Güllü'ye de aynı suçtan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildiğini ve tutukluluk hallerinin de devamına hükmedildiğini bildirdi.

Eski MİT çalışan Serkan Bal, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. Bal'ın verdiği bilgilerle birçok kurumdaki örgüt üyesi tespit edilmiş, Bal kendisinden de Tabak'ın sorumlu olduğunu söylemişti.

Burdur: Çatı davasında 5 sanığa hapis

Burdur'da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınan 1'i tutuksuz 6 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY'nin çatı davası sonuçlandı. Mahkeme heyeti aralarında 'Burdur il imamı' olmakla suçlanan Adnan Yılmaz'ın da bulunduğu 5 sanığı 9 yıl 4 ay 15 günden 11 yıl 5 ay 15 güne kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırdı. Tutuksuz sanığın dosyası ise ayrıldı.

19 Kasım'da Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan 1'i tutuksuz 6 sanığın yargılandığı çatı davası sonuçlandı. Haklarında 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü kurmak veya yönetmek' ve 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet' suçlarından dava açılan 6 sanık Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde son kez hakim karşısına çıktı.

Murat Çakıroğlu tutuklu bulunduğu Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla duruşmaya katılırken, diğer tutuklu sanıklar Adnan Yılmaz, Ahmet Topal, Dönmez Şen ve Rafet Özkan ile tutuksuz sanık Süleyman Bıçaklı ise duruşma salonunda hazır bulundu.

'Burdur il imamı' olduğu suçlamasıyla yargılanan Adnan Yılmaz, duruşmadaki ifadesinde 8 kişilik koğuşta 21 kişi kaldıklarını ve bu şartlarda 156 sayfa savunma hazırladığını söyledi. Yılmaz, "Örgüt yöneticiliği ve il imamı olduğum iddialarını reddediyorum. Bu cemaatin okullarında okumadım, örgütün dershanelerine gitmedim. Nevşehir'de sosyalist görüşlü öğretmenlerin olduğu dershaneye gittim. Katalog evliliği yapmadım. Amcamın kızıyla evliyim. Amerika Birleşik Devletleri'ne, Pensilvanya'ya gitmedim. Gülen imzalı bir saatim bile yok" dedi.

Sosyal medyada cemaati övücü, hükümeti eleştiren paylaşımlar yapmadığını savunan Adnan Yılmaz, faizsiz bankacılık yaptığı, kredi kartında limit sorunu yaşamadığı ve kredi kartı aidatı ödemediği için Bank Asya'da hesap açtırdığını öne sürdü. Yılmaz, "ByLock indirmedim, kullanmadım, kimseye tavsiye etmedim. Devlet ve millet aleyhine silahlı ya da silahsız bir terör örgütüyle bağım yok" diye konuştu.

Diğer sanıklar da ifadelerinde üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi ve beraat talep etti.

Hacı Süleyman Arslan başkanlığındaki mahkeme heyeti verdiği aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme heyeti il imamı olduğu iddia edilen Adnan Yılmaz'ı 'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 11 yıl 3 ay, Ahmet Topal'ı 9 yıl 4 ay 15 gün, Dönmez Şen'i 11 yıl 5 ay 15 gün, Murat Çakıroğlu'nu 9 yıl 4 ay 15 gün ve Rafet Özkan'ı 10 yıl 11 ay 7 gün hapisle cezalandırdı. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Mahkeme heyeti etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen tutuksuz sanık Süleyman Bıçaklı'nın dosyasını ise ayırdı.

Dava soruşturma kapsamında 18 sanıklı olarak açılmış, yargılama sürecinde bazı sanıkların dosyaları çatı davasından ayrılarak yargılamaya 6 sanıkla devam edilmişti.

Antalya: Peru Sorumlusuna 10 yıl hapis

Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ilişkin davada, örgütün "Peru sorumlusu" olduğu iddiasıyla yargılanan sanık 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

20 Kasım'da Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, tutuklu sanık Mehmet Işıtan, tutuksuz yargılanan İ.Ş. ve D.A. ile avukatı katıldı.

Söz verilen sanık Işıtan, kimseden talimat almadığını, talimat vermediğini öne sürdü.

Mahkeme heyeti sanık Işıtan'ı "silahlı terör örgütü üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Heyet, tutuksuz sanık İ.Ş'nin dosyasının ayrılmasına, D.A'nın ise beraatine karar verdi.

Gaziantep: 'Say Grubu'ndaki polise 6 yıl hapis

Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik görülen davada, eski polise 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

22 Kasım'da Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Doruk Dönmez ile avukatı katıldı.

Sanık Dönmez, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını ve görevi süresince suç işlemediğini savundu.

Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın örgüte bağlılığı en üst seviyedekilerin yer aldığı "Say" olarak kodlanan grupta bulunduğunu, ayrıca polis okulu öğrencileri ile örgüt yöneticileri arasında irtibat kurduğunu belirterek, cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Dönmez'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası vererek, yurt dışı çıkış yasağının devamına hükmetti.

Gaziantep: Mahrem İmama 6 yıl hapis

Gaziantep'te, FETÖ/PDY'ye yönelik davada, örgütün "mahrem imamı" 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

21 Kasım'da Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Eyüp Topbaş ile avukatı katıldı.

Sanık Topbaş, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olmadığını savundu.

Savcı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın örgütün polis memurluğundan yükselen emniyet amirlerinden sorumlu mahrem imamı olduğunu belirterek, cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme heyeti, sanık Topbaş'a "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası vererek, yurt dışı çıkış yasağının devamına hükmetti.

Gaziantep: İl İmamının davası

Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Gaziantep il imamı" olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan Murat Elmas'ın yargılanmasına devam edildi.

20 Kasım'da Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan tutuklu yargılanan Elmas ile avukatı katıldı.

Sanık Elmas, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suç işlemediğini öne sürdü.

Mahkeme heyeti, dinlenmeyen tanıkların zorla getirilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Gümüşhane: Darbe ile suçlanan üsteğmene beraat

Gümüşhane'de, FETÖ/PDY'nin darbe girişimine ilişkin davada tutuksuz yargılanan eski Torul Jandarma Komutanı üsteğmen Talip Kahraman'ın beraatine karar verildi.

29 Kasım'da Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sözde "Yurtta Sulh Konseyi" bildirisini WhatsApp üzerinden emrindeki askerlere gönderdiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanık Kahraman'ın avukatı Akın Demir ve Cumhurbaşkanlığı adına avukat İslam Duran katıldı.

Duruşmada önceki savunmalarını tekrarlayan sanık avukatı Demir, dosyanın isnat edilen suçları ortaya koyacak maddi delillerden uzak olduğu gerekçesiyle müvekkilinin beraatini istedi.

Cumhurbaşkanlığı adına davaya katılan avukat İslam Duran da sanığın cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, üzerine atılı suçları işlediğine dair kesin ve inandırıcı delillerin elde edilememiş olması ve eylemlerinin sabit olmaması gerekçesiyle sanığın beraatine karar verdi.

Heyet, sanık hakkındaki adli kontrol şartının da kaldırılmasına hükmetti.

Çankırı: Adliye İmamının davası

Çankırı'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında "adliye imamı" olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına devam edildi.

27 Kasım'da Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Mehmet K. ile avukatı katıldı.

Cumhuriyet Savcısı, esasa ilişkin mütalaasında, sanığın terör örgütü yöneticiliğinden cezalandırılmasını talep etti.

Mehmet K, duruşmada yaptığı savunmada, 17-25 Aralık sonrası örgütle bağını kopardığını iddia ederek, "Hayatım boyunca bilerek suç işlemedim. ByLock kaydımın olmaması da dediklerimi doğrular nitelikte." dedi.

Mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

Erzurum: Etkin pişmanlıktan yararlanan sanığın cezasında indirim

Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) askeri mahrem yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla yargılanan eski jandarma astsubaya, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı için cezasında indirime gidilerek "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.

21 Kasım'da Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık eski jandarma astsubay İ.G'nin avukatı Yunus Ekinci katıldı. Sanık ise duruşmaya Samsun T Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, ByLock tespiti, adli kolluk tutanakları ve tüm evraklar birlikte değerlendirildiğinde sanığın FETÖ/PDY'nin askeri yapılanması içerisinde yer aldığından ve örgüt yapısı içerisinde emir ve talimat aldığından "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

İ.G'nin samimi ve faydalı bilgiler verdiğinden hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını isteyen savcı, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye edilmesi talebinde bulundu.

Avukat Ekinci, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, müvekkilinin örgüte ilişkin bilgiler verdiğine işaret ederek, "Sanık hakkında en üst sınırdan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep ediyoruz. Sanık başından beri samimi beyanlarda bulunmuş, faydalı bilgiler vermiştir. Beraatini talep ediyoruz." diye konuştu.

Son sözü sorulan sanık ise "Yazılı savunmada bulunmuştum. Ekleyecek bir şeyim yok." dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığı önce "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıl hapse mahkum etti.

Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bu cezayı 7 yıl 6 aya çıkaran heyet, sanık hakkında etkin pişmanlık ve takdir indirimi uygulayarak cezayı 3 yıl 1 ay 15 güne indirdi.

Heyet, ayrıca sanığın tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önünde bulundurarak hükümle tahliye edilmesini kararlaştırdı.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Erzurum Jandarma Komando Özel Harekat Tabur Komutanlığında görevli jandarma astsubay İ.G'nin 3 Kasım 2016'da görevden uzaklaştırıldığı bildiriliyordu.

İ.G'nin FETÖ/PDY'nin mahrem askeri yapılanmasında bulunduğu ihtimali üzerine başsavcılıkça soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, sanığın ByLock'u ilk kez 21 Ağustos 2014'te kullanmaya başladığı ve tabletinde bu programın kalıntılarının bulunduğu kaydediliyordu.

İddianamede, sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.

Erzurum: Eski Vali Yardımcısı Aksoy'a 6 yıl hapis

Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu, örgütün sözde "büyük bölge mülkiye yapılanması"nda yer aldığı ve "ByLock" aracılığıyla talimat aldığı öne sürülen eski Ağrı Vali Yardımcısı Kamil Aksoy, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

20 Kasım'da Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu yargılanan Aksoy ile avukatı Ahmet Aksoy katıldı.

Avukat Aksoy, savunmasında, müvekkili hakkında CGNAT kayıtları bulunmadığından beraat edeceği kanaatinde olduklarını söyledi.

Müvekkilinin kaçma şüphesi bulunmadığını ve geçen celse tutuksuz yargılandığı davaya katılarak tutuklandığını hatırlatan Aksoy, müvekkilinin beraatini ve tahliyesini talep etti.

Sanık Aksoy, son sözü olarak "Mahkemenin kararına güveniyorum. Beraatimi talep ediyorum." dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, Aksoy'u "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıl hapse mahkum etti.

Terörle Mücadele Kanunu kapsamında cezayı 7 yıl 6 ay çıkaran heyet, Aksoy hakkında takdir indirimi uygulayarak cezayı 6 yıl 3 aya indirdi.

Heyet ayrıca Aksoy hakkında hükümle birlikte tahliye kararı verdi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Aksoy'un "Harun" kod adlı kişinin sözde "Erzurum büyük bölgesi mülkiye imamı" ve "Birol" kod adlı kişinin de "Erzurum mülkiye imamı" olduğu belirtiliyordu.

Birol'un kullandığı "ByLock" hesabına ait tespit ve değerlendirme tutanağının incelenmesinde söz konusu ID'ye bağlı isimsiz kullanıcıların tespitine yönelik çalışmalar yapıldığının anlatıldığı iddianamede, belirtilen ID'ye bağlı bir başka ID numaralı ByLock hesabının kullanıcı adının "nursima17", şifresinin de "ömer2525" olduğunun tespit edildiği, söz konusu ByLock hesabının "Birol" kod adlı kişinin sorumluluğundaki kaymakamlardan birisinin kullanımında olabileceğinin değerlendirildiği ve tanzim edilen tutanaklardan sanığın, "Nursima" ve "Ömer Tarık" isminde çocuklarının olduğu tespitine yer veriliyordu.

İddianamede, "ByLock" üzerinden "Harun" kod adlı sözde bölge imamından "Birol" adlı sözde il imamına gönderilen "Karayazı" başlıklı mesajla ilgili de "Abim gerek yok, kendini sıkıntıya sokmasın. Karayazı'daki arkadaşımız soruyor. 'Kepenk kapatma gibi eylemlerin önünü almak için insiyatif alıp ilçede önde gelenlerle diyalog kurayım mı? Benzeri olaylarda çalışma yapayım mı?' diyor." ifadesine ve tespit edilen mesajlar ve bahse konu hususlarla yazışma içeriklerinin değerlendirilmesi sonucu "Karayazı" adlı kişinin Aksoy olduğunun görüldüğüne işaret ediliyordu.

İddianamede, şunlar kaydediliyordu:

"Karayazı Kaymakamlığı yaptığı dönemde Erzurum büyük bölge mülkiye imamı 'Harun' kod adlı kişiye bağlı Erzurum bölgesi mülkiye imamı 'Birol' kod adlı kişinin altında örgüt üyesi olarak mülkiye yapılanmasına dahil olduğu, bu minvalde kaymakamlık görevinin gereklerine göre görev yerinde meşru hükümetin temsilcisi olması ve meşru hükümetten emir ve talimat alması gerekirken dosyada mevcut ByLock içeriklerinden anlaşılacağı üzere iktidarı devirmek suretiyle anayasal düzeni ortadan kaldırma gayesi içerisinde bulunan terör örgütünün yöneticilerinden emir ve talimat aldığı, görevinin gereği olarak ilçedeki asayiş ve güvenliği sağlamaya yönelik imkanları dahilinde tüm önlemleri alması gerekirken bu hususta harekete geçip geçmemek konusunda Harun kod adlı kişiden talimat istediği ve ByLock içeriklerinden anlaşıldığı üzere FETÖ/PDY'nin Erzurum büyük bölge imamınca gerçekleştirilen örgüt toplantılarına katıldığı anlaşılmıştır."

İddianamede, Aksoy'un "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.

Kastamonu: Emniyet Mahrem İmamı olan öğretmene 9 yıl hapis

Kastamonu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün okullarında öğretmenlik yaptığı ve emniyet mahrem imamı olduğu iddia edilen eski öğretmene 9 yıl hapis cezası verildi.

21 Kasım'da Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "silahlı terör örgütü üyesi olduğu" ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla tutuklu yargılanan, meslekten ihraç edilmiş öğretmen Ali Koca ile avukatı katıldı.

Tutuklu yargılanan sanık Ali Koca, duruşmadaki savunmasında önceki duruşmalardaki ifadelerini tekrarladığını belirterek, suçsuz olduğunu söyledi.

Mahkeme heyeti, Kastamonu'nun "emniyet mahrem imamı" olduğu öne sürülen sanığı 9 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Kastamonu: Etkin pişmanlıktan faydalanan astsubayın cezası 7 yıldan 1 yıla indi

Kastamonu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına başlandı.

27 Kasım'da Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "silahlı terör örgütü üyesi olduğu" iddiasıyla tutuksuz yargılanan, açığa alınan astsubay S.S. ile avukatı katıldı.

S.S, savunmasında, adli sürecin başından itibaren örgüte dair bildiği her şeyi anlattığını belirtti.

Örgüte yardım etmek amacıyla para vermediğini öne süren S.S, "Ben silahlı terör örgütüne üye olmadım. Onlarla irtibatım evlerinde kalmak ve sohbetlerine katılmakla başladı ve bitti." dedi.

Sanık, savunmasının devamında beraatini talep etti.

"Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan astsubayın cezası, etkin pişmanlık hükümleri doğrultusunda 1 yıl 6 ay 22 güne indirildi.

Kastamonu: Etkin pişmanlıktan faydalanan sanığa 1 yıl hapis

Kastamonu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada etkin pişmanlıktan yararlanan öğrenciye 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi.

27 Kasım'da Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya "silahlı terör örgütü üyesi olduğu" iddiasıyla tutuksuz yargılanan öğrenci Hasan B. katıldı.

Örgüte ait evlerde kaldığını belirten Hasan B. önceki duruşmalarda etkin pişmanlık yönünde verdiği ifadelerini tekrarladığını dile getirdi.

Mahkeme heyeti etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Hasan B'yi 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı.

Kastamonu: Etkin pişmanlıktan yararlanan öğretmene 1 yıl hapis

Kastamonu'da FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan öğretmene 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi.

20 Kasım'da Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada "silahlı terör örgütü üyesi olduğu" iddiasıyla tutuksuz yargılanan, açığa alınan öğretmen Abdullah Y. katıldı.

Abdullah Y. soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümleri doğrultusunda verdiği ifadelerini tekrarladığını belirtti.

Örgütün dini duygularını kullandığını söyleyen Abdullah Y, "Evlerinde kaldığım günlere lanet ediyorum. Çok pişmanım." dedi.

Mahkeme heyeti, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Abdullah Y'ye, 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verdi.

Kastamonu: Etkin pişmanlıktan yararlanan polise 1 yıl hapis

Kastamonu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada "silahlı terör örgütü üyesi olduğu" iddiasıyla eski polis Enis G.'nin tutuksuz yargılandığı duruşma görüldü.

27 Kasım'da Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Enis G. katıldı.

Enis G. savunmasında örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u telefonuna arkadaşının yüklediğini söyledi.

Programı kullanmadığını öne süren Enis G, "2015 yılında üniversite son sınıfta örgütle bağımı kestim. Böyle bir şey olsun istemezdim. Ben vatanıma milletime ihanet etmedim." ifadesini kullandı.

Mahkeme heyeti, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanığı, söz konusu suçtan 1 yıl 10 ay 15 gün hapse çarptırdı.

İzmir: Gediz Üniversitesi İmamına 9 yıl, Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) Müdürüne 6 yıl hapis

İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kapatılan Gediz Üniversitesi yapılanmasına yönelik soruşturmada haklarında dava açılan, örgütün "üniversite imamı" olduğu iddia edilen Yaşar Narı ile üniversitenin eski Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) Müdürü Atilla Ediz'le ilgili karar çıktı.

22 Kasım'da İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Narı ve avukatı ile tutuksuz yargılanan Ediz katıldı.

İddia makamı, daha önce esasa ilişkin verdiği mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, Narı ve Ediz'in "Silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Daha önceki savunmalarını tekrar eden Ediz, savunmasına ekleyecek herhangi yeni bir hususun olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek beraatini istedi.

Sanık Narı, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını ileri sürerek, "Kullandığım program 'Gmail' programıydı. Bu programın ByLock olduğunu bilmiyordum. Şu ana kadar hiçbir kanun dışı eylemim olmadı. Mahrem imam ya da üniversite imamı değilim. Bölgeci ya da mütevelli de değilim." şeklinde savunma yaptı.

Pişman olduğunu dile getiren Narı, beraat talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, "Silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan Narı'yı 9 yıl 9 ay, Ediz'i ise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına mahkum ederek, Narı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Kahramanmaraş: Firari eski savcı Mehmet Yüzgeç'in eşinin davası

Kahramanmaraş'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada, firari eski savcı Mehmet Yüzgeç'in eşi Özlem Yüzgeç'in "ByLock" kullandığı gerekçesiyle yargılanmasına devam edildi.

29 Kasım'da 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Özlem Yüzgeç ile avukatı katıldı.

Dosyaya eklenmek üzere mahkemeye gönderilen bazı belgelerin okunmasının ardından sanık Yüzgeç savunma yaptı.

Yüzgeç, terör örgütünün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığı öne sürerek, "ByLock programını eşim kullandı. Benim bu örgütle hiçbir bağlantım yok. Ben örgütün kullandığı başka programları da cep telefonuma indirmedim." diye konuştu.

Mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

Kastamonu: Astsubayın davası: Himmet ve evlilik vaadiyle soruları verdiler

Kastamonu'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında dava açılan Jandarma Astsubay Faruk G.'nin yargılanmasına başlandı.

20 Kasım 'da Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 'silahlı terör örgütü üyesi olduğu' iddiasıyla tutuksuz yargılanan Jandarma Astsubay Faruk G., Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirten Faruk G., mahkemedeki ifadesinde şunları söyledi:

"Bir gün adını hatırlamadığım biri, beni bir yere götürdü. Maaşımızın beşte birini himmet vermemiz, istedikleri kişiyle evlenmemiz ve istedikleri yere tayin istememiz konusunda yemin ettirdikten sonra soruları vereceklerini söyledi. Aynı zamanda bu görüşmeyi ve soruları aldığımızı söylemememiz konusunda da yemin aldılar. Ardından bize 120 sorunun yaklaşık 80'ini gösterdiler. Şıkları ezberlememizi istediler. Ben o dönem hem Kara Kuvvetleri hem de jandarma sınavına hazırlanıyordum. Hangi sınavın soruları olduğunu söylemediler, ama sınava girince jandarma astsubaylık sınavı soruları olduğunu anladım. 2016 Haziran ayında Hakkari'ye tayinim çıktığı için Kastamonu'daki görevimden ilişiğimi kestim. Hakkari'ye gitmek için önce Van'a gitmemiz gerekiyordu. Adını hatırlamadığım bir kişi, Kastamonu'da benimle görüşüp Van'da 14 Temmuz'da AVM önünde benimle irtibata geçecek kişiyi söyledi. Bu kişiyle ne zaman, nasıl buluşacağımı bana bildirdi. 'İrtibat numarası yok mu?' diye sordum. Bana, 'O seni bulur' diyerek vermedi. Bu örgütten kopmak istiyordum. Bunun iyi bir fırsat olduğunu düşünerek buluşma yerine gitmedim. Beni bir daha da arayan olmadı."

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri tarihe erteledi.

Kayseri: Meral Boydak'a 7 yıl hapis

Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında dava açılan eski Boydak Holding yöneticisi Memduh Boydak'ın eşi Meral Boydak'a, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

20 Kasım'da Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında, tutuksuz sanık Meral Boydak ile avukatları hazır bulundu.

Savcı, önceki duruşmada sunduğu mütalaasını yineledi. Meral Boydak'ın, örgütte "abla" pozisyonunda görev yaptığı, sohbetlere katıldığını, gizliliğe riayet ettiğini, FETÖ elebaşının çağrısı üzerine Bank Asya'da hesap açarak sistematik ve yoğun şekilde para artışı gerçekleştirdiğini belirten savcı, bu nedenle sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmalarının ardından mahkeme başkanı tarafından son sözü sorulan Meral Boydak, "Önceki savunmalarımı tekrarlıyorum. Beraatimi istiyorum." dedi.

Mahkeme heyeti, sanık Boydak'ı, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan eski Boydak Holding üst yöneticisi Memduh Boydak, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kayseri: Müjgan Boydak'ın davası

Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Boydak Holding eski yöneticilerinden Mustafa Boydak'ın eşi Müjgan Boydak'ın yargılanmasına devam edildi.

20 Kasım'da Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Müjgan Boydak katılmazken, avukatları salonda hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Mustafa Boydak, eşinin, FETÖ soruşturması kapsamında KHK ile kapatılan Melikşah Üniversitesine 50 bin lira bağışta bulunduğu iddiasının doğru olmadığını belirtti.

Eşinin Bank Asya'da hesabı bulanmadığını öne süren Mustafa Boydak, şunları anlattı:

"Kapatılan Melikşah Üniversitesine eşim adına havaleyi ben yaptım. 2013 yılında 50 bin lira havale ettim. O zaman Kayseri'de faaliyet yürüten dört üniversiteye de yardım ettim. Bunu eğitime katkı amaçlı yaptım. Eşim de yapılan yardımdan sevap kazansın diye, eşim adına ben yardımda bulundum. Daha sonra yaptığım yardımı eşime de söyledim. Havaleyi internet üzerinden yapmış olabilirim."

Savcı mütalaasında, gizli tanık beyanları, bu tanıkların, sanığın örgüt içinde sorumluluk sahibi kişilerden olan 'abla' pozisyonunda olduğu, örgüte yardım ettiği, örgüt adına yapılan organizasyonlarda para topladığı yönündeki beyanları, kapatılan Melikşah Üniversitesine 50 bin lira havale gönderdiği ve FETÖ'den yargılanan kişilerle yurt dışı giriş ve çıkış kayıtlarının kesişmesi nedeniyle sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Sanık avukatları, esasa ilişkin savunmalarını hazırlamak için mahkeme heyetinden süre talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

Kayseri: İtiraflarından vazgeçen iki üsteğmene 6'şar yıl hapis

Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında yargılanan meslekten ihraç edilen 2 üsteğmen, 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.

22 Kasım'da Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen duruşmalarda, tutuksuz sanıklar Erhan Can ve Alperen Altıparmak ile avukatları hazır bulundu.

Daha önce etkin pişmanlıkta bulunan sanık Can, ifadelerini baskı altında verdiğini ve doğru olmadığını iddia etti.

Suçlamaları kabul etmediğini belirten Can, beraatini istedi.

Sanık Altıparmak da örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmeyerek, beraat talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanıklar Can ve Altıparmak'a, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3'er ay hapis cezası verdi.

Mahkeme, 2 sanığın da soruşturma aşamasında etkin pişmanlıkta bulunmak istediklerini, mahkemede ise etkin pişmanlık ifadelerinden vazgeçen FETÖ şüphelisi üsteğmenlerin, soruşturma aşamasında tutuklama kararı verilmesinden kurtulmak amacıyla itirafçı olmak istedikleri gerekçesiyle tutuklanmalarına karar verdi.

Sanıklar, duruşma salonundaki polislerce gözaltına alındı.

Kayseri: İtirafçı olup FETÖ'cü kayınpederinin yerini söyleyen damadın cezası 9 yıldan 1 yıla indi

Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yurt dışına kaçan ve firari olarak aranan işadamı İlhan Miraboğlu'nun damadı, kayınbabasının yerini mahkemede söyledi. Miraboğlu'nun ABD'nin Teksas eyaletinde yaşadığını söyleyen ve itirafçı olarak tüm bildiklerini anlatan damada, mahkeme etkin pişmanlık hükümlerince cezasını 9 yıldan 1 yıl 10 ay 15 güne düşürdü.

29 Kasım'da Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuksuz sanık A.A.(40) avukatları hazır bulundu.

Mali müşavirlik yaptığını ve FETÖ firarisi iş adamı İlhan Miraboğlu'nun damadı olduğunu söyleyen tutuksuz sanık A.A., şunları söyledi: “Bank Asya'da hesabım yoktu. Kayınpederim olan İlhan Miraboğlu, benim adıma hesap açtırıp, yatırmış. Benim bilgim Miraboğlu'nun emri vakisi ile oldu. Bir akşam İlhan Miraboğlu evimize gelerek, 'sizin adınıza hesap açtırıp, para yatırdım' dedi. Biz de ortalık karışıkken neden böyle bir şey yaptığını söyleyince, 'çocuklar böyle olması gerekiyor' diyerek bizi susturdu. Birkaç gün sonra tekrar gelip evraklara imza attırdı. Erciyes Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktor öğrencisiyken, hocalarım gelip bana öğretim görevlisi açığı olduğunu söyleyince ben de tekliflerini kabul edip, hem ERÜ'de hem de Melikşah'ta 3 saatlik derslere girdim. Melikşah'ta sigortamın görülmesinin sebebi budur.”

Firari iş adamı İlhan Miraboğlu'nun Amerika Birleşik Devletleri'nde Teksas eyaletinde yaşadığını söyleyen sanık Arifoğlu, “2001 yılında Ankara'da üniversiteyi bitirip, 2004'te Kayseri'ye geldim. 2005 yılında İlhan Miraboğlu'nun kızı K.M. ile evliliğimiz gerçekleşti. İlhan Miraboğlu, bana GESİAD üyesi olmamı söyledi. Kayınpederim olduğu nedeniyle bir mahsur görmedim, kabul ettim, art niyetim yoktu. Kendisi Amerika Birleşik Devletleri'nde Teksas eyaletinde yaşıyor. 15 Temmuz 2016'da ailece ABD'de İlhan Miraboğlu'nun yanındaydık. 18 Temmuz 2016'da THY ile Türkiye'ye dönüş biletimiz vardı. İlhan Miraboğlu bana Türkiye'ye dönmememizi, çocuklarla ve ailemle ABD'de kalmamı söyledi. Türkiye'ye dönmezsek yanlış anlaşılacağımızı söyleyip talebini reddettim. Önce ben döndüm, eşim ve çocuklarım da eğitimleri biter bitmez döndüler. Ben 23 Temmuz 2016'da Emniyet'e giderek tüm bildiklerimi anlattım. 9'u imam 2'si işadamı 11 kişinin ismini verdim. Eşim de Ağustos 2016'da Kayseri'ye gelir gelmez İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürerek yetkililere firari İlhan Miraboğlu'nun kızı K.A. olduğunu söyleyip, işlem yapılıp yapılmayacağını sordum. Yetkililer de herhangi bir işlemin yapılmayacağını söyleyerek bizimle ilgilendiler. Söz konusu terör örgütüne cemaat olarak bilindiği dönemde Allah rızası için yer aldım. Gerçek yüzleri ortaya çıkar çıkmaz irtibatımı sonlandırdım. Örgütte yer alan tanıdığım şahısları teşhis ettim. 2014'te tamamen ilişkimi kestim” diye konuştu.

3 tanığın dinlendiği davada savcı, sanığın örgüt üyeliğinden cezalandırılmasını, savunmalarında örgütün deşifresi için isimler verdiği için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu tutuksuz sanık A.A.'ya 'silahlı terör örgütü üyesi olma' suçundan 9 yıl, etkin pişmanlık hükümleri ve iyi hal indirimi olmak üzere cezadan indirim yapılarak neticeten 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar verdi. Mahkeme sanığın aldığı cezayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.

Kayseri: Kemal Batmaz'ın Kardeşinin davası

Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini Akıncı Üssü'ndeki 143. Filo'dan Adil Öksüz ile yönettiği belirlenen Kaynak Kağıt AŞ'nin eski genel müdürü Kemal Batmaz'ın kardeşi Şakir Batmaz'ın, Kayseri'deki FETÖ soruşturması kapsamında hakkında açılan davada yargılanmasına devam edildi.

28 Kasım'da Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanık Şakir Batmaz ile avukatı hazır bulundu.

Duruşmada, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla dinlenen tanık diş hekimi Ahmet Özcan, bu örgüt kapsamında başka bir dosyadan yargılandığını ve şu anda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını söyledi.

"Biz, bu yapıyla bağlantısı deşifre olmamış kişilerle görüşüyorduk"

Sanık Batmaz'ı tanıdığını belirten Özcan, şunları söyledi:

"Örgütün 'siyaset yapılanması' İç Anadolu sorumlusuydum. Hilmi kod isimli Hasan Kala ile birlikte bir defa üniversitede sanığı ziyaret ederek, görüştük. Hasan Kala da örgütün siyaset yapılanmasında Kayseri sorumlusuydu. 2015 genel seçimleri öncesi, örgütün siyaset yapılanması adına, bu yapı ile bağı bilinmeyen, başarılı bir akademisyen ve seçimde AK Parti'den aday adayı olmayı düşündüğü için kendisiyle görüştüm. Yapıda üstümüz olan Cafer kod isimli, adı Ahmet Hamdi olan ve soyadını bilmediğim kişinin talimatları doğrultusunda hareket ediyordum. O isim veriyordu, ben de görüşüyordum. O mekanizmayı ben belirlemiyordum. Biz, bu yapıyla bağlantısı deşifre olmamış kişilerle görüşüyorduk. AK Parti, 17-25 Aralık ve dershane sürecinden dolayı çok hassas davrandığı için seçimde, benim görüştüğüm kişiler ya da örgütten kimseyi aday göstermedi."

Sanık Şakir Batmaz, Özcan'ı tanımadığını, kendisiyle görüşmediğini, aday veya aday adayı olduğu iddiasının doğru olmadığını öne sürdü.

Duruşmada tanık olarak dinlenen, daha önce Erciyes Üniversitesi'nden ihraç edilen Doç. Dr. Serdar Sakin ise Erciyes Üniversitesi'nde 2010 yılında kurulan İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde sanıkla birlikte 5 yıl çalıştığını söyledi.

Kendisinin burada müdür yardımcısı, sanığın da müdür olduğunu belirten Sakin, Batmaz'la birlikte inkılap tarihi ders kitabı hazırladığını anlattı.

Sakin, sanık Batmaz'ın terör örgütüne ilişkin bir olayına şahit olmadığını öne sürdü.

Savcının ara kararında, sanık Batmaz'ın tutukluluğunun devamını istemesinin ardından mahkeme heyeti tarafından söz verilen Batmaz, hakkındaki suçlamaların tanık beyanlarına dayandığını öne sürdü.

Tanıkların ortak hareket ettiğini iddia eden Batmaz, 13 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesini, dava sonunda da beraatini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk durumunun devamına, HTS kayıtlarına ilişkin raporun beklenmesine ve 3 tanığın dinlenmesine karar vererek duruşmayı 19 Aralık'a erteledi.

Batmaz, Kayseri'de Ağustos 2016'da Erciyes Üniversitesinde görev yapan akademik ve idari personele yönelik FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınarak "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan tutuklanmış, yargılandığı davada beraat etmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca daha sonra hakkında "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan iddianame düzenlenmiş, iddianameyi kabul eden Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi yetkisizlik kararı vererek dosya Kayseri'ye göndermişti.

Kütahya: İşadamının davası

Kütahya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan tutuksuz sanık iş adamı Göksel Ö'nün yargılanmasına devam edildi.

22 Kasım'da Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanık Göksel Ö. ve avukatları katıldı.

Avustralya'da FETÖ mensuplarıyla bir araya geldiği yönündeki iddiaların sorulduğu Göksel Ö, 2011 yılında gittiği bu ülkede iş bağlantılarıyla ilgili görüşmeler yaptığını öne sürerek, atılı suçlamaları reddetti.

Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

FETÖ/PDY üyesi olduğu iddiasıyla geçen yıl tutuklanan madeni yağ fabrikası sahibi Göksel Ö, 8 Şubat'taki duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Manisa: Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Pakdemirli'nin davası

Manisa'da, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan tutuklu yargılanan eski Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, hakim karşısına çıktı.

20 Kasım'da, Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Pakdemirli'nin avukatı dava dosyasına dün eklenen dijital materyallerin incelenmesi amacıyla ek süre talep etti.

Öte yandan Pakdemirli'nin avukatı müvekkilinin kasten tutuklu tutulduğunu savunarak kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili bir takım belge ve delillerin dava dosyasında yer almadığını iddia etti. Tutuklu sanık Pakdemirli, dijital materyallerin incelenmesi için eşiyle görüşme talep etti.

Pakdemirli, "Eşimle görüşme ve telefon cezası aldığım için eşimle görüşemiyorum. Eşimle görüşüp bir bilgi işlem uzmanıyla birlikte bilgisayarımda inceleme yapmasını istemem gerekiyor. Tahliyemi talep ediyorum. Ortada örgüt yöneticiliği suçu yok. Ben bir bilim adamıyım. Bilimsel makaleler yazmak istiyorum. Dosyamı inceledim. Tutukluluğu gerektirecek hiçbir delil yok. Bu bir eziyettir" dedi.

Pakdemirli'nin savunmasının ardından avukatı tarafından Pakdemirli'nin tahliyesi ya da tutuksuz yargılanması talep edildi. Mahkeme heyeti Pakdemirli'nin tutukluluk halinin devamına ve dosyaya yeni eklenen dijital materyallerin Pakdemirli ve avukatları tarafından incelenmesi için davayı 25 Aralık Salı günü saat 11.15'e erteledi.

Sakarya: Sağlık Çalışanı 9 sanığın davası

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) kapsamında haklarında dava açılan, aralarında meslekten ihraç edilenlerin de bulunduğu 9 sağlık çalışanının yargılanmasına devam edildi.

29 Kasım'da Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, vareste tutulan tutuksuz sanıklar yer almazken avukatları hazır bulundu.

İki celse arasında İl Emniyet Müdürlüğünden 3 sanığa ait dijital materyal raporunun geldiğinin zapta geçirilmesinin ardından görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, bu 3 sanığın dosyasının ayrılmasını ve eksik hususların tamamlanmasını talep etti.

Söz alan sanık avukatları, dosyadaki eksik hususların tamamlanmasını istedi.

Mahkeme heyeti, 3 sanığın dosyasının ayrılmasına, İl Emniyet Müdürlüğünden gelecek dijital materyal raporunun beklenmesine, sanıkların kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kapatılan Ufuk Sağlık Sen'e üye olup olmadıklarının sorulmasına ve bilgi verilmesi için İl Sağlık Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verdi.

Duruşma, eksik belgelerin tamamlanması için 26 Şubat 2019'a ertelendi.

İddianameden

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, aralarında KHK ile ihraç edilenlerin de bulunduğu 9 sanık hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan onbeşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor

Aralarında doktor, laboratuvar teknisyeni ve teknikeri ile tıbbi sekreterin bulunduğu 9 sanığın, örgütle iltisakı nedeniyle kapatılan Ufuk Sağlık Sen'e üye olduğu belirtilen iddianamede, bazı sanıkların kapatılan Bank Asya'da hesabının bulunduğu kaydediliyor.

Trabzon: Milli Eğitim İmamına 9 yıl hapis

Trabzon'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "gaybubet" olarak adlandırılan hücre evine yönelik operasyonda yüklü miktarda parayla yakalanan ve örgütün kentteki öğretmenlerden sorumlu sözde "milli eğitim imamı" olduğu belirtilen eski sınıf öğretmeni İsmet Dere, 9 yıl hapse mahkum edildi.

23 Kasım'da Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İsmet Dere ve Lokman Ergenç ile tutuksuz sanık H.B. ve avukatları katıldı.

Esas hakkındaki son görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıklardan İsmet Dere'nin örgütün hiyerarşik yapılanmasında yer aldığını belirterek sanığın örgüt üyelerinin haberleşmede kullandığı ByLock programına "Derre61" kullanıcı adı ve "trabzon+61" şifresiyle giriş yaptığının tespit edildiğini söyledi.

Dere'nin ByLock rehberinde kayıtlı kişilerin kendisini, "ismetdere", "ismet bey", "ismet abi", "ismet abi trabzon", "Dede" isimleriyle kaydettikleri belirtilen mütalaada, sanığın ikinci bir ByLock hesabında ise kullanıcı adının "hacali6161" olduğu ve şifresinin diğer ByLock hesabındaki şifreyle aynı olduğu aktarıldı.

Mütalaada, tanık R.A'nın ByLock programını sanığın telkiniyle indirdiği ve program üzerinden sanıkla görüştüğü ifade edilerek başka bir tanığın ise sanığın Bank Asya'ya para yatırmaları yönünde telkinlerde bulunduğunu anlattığı kaydedildi.

Sanığın, örgütün çağrı dönemine denk gelen dönemde Bank Asya'ya para yatırarak örgüt talimatlarına uygun hareket ettiği bildirilen mütalaada, sanığın Bank Asya'ya el konulması dönemindeki eylemlere de katıldığına işaret edildi.

Mütalaada, Dere'nin örgütün firari olan üyelerinin saklanmak için kullandığı ve "gaybubet evi" olarak tabir edilen Çukurçayır Mahallesi'ndeki bir adreste başkası adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandığı ve kendisinden yüklü miktarda para ele geçirildiği belirtilerek, sanığın "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istendi.

Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan Dere üzerine atılı suçlamaları reddedip beraatini istedi.

Diğer 2 sanık ise savcının haklarında daha önce açıkladığı esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre talep etti.

Sanık avukatlarının dinlenmesinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, örgütün kentteki öğretmenlerden sorumlu sözde "milli eğitim imamı" olduğu belirtilen eski sınıf öğretmeni Dere'yi "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl hapse mahkum etti. Diğer 2 sanığın dava dosyası ise bu davadan ayrıldı.

Trabzon'da 3 Mayıs 2018'de FETÖ'nün "gaybubet evleri" olarak nitelendirdiği hücre evlerine yönelik operasyonda Dere de bir evde hücre evinde sahte kimlikle yakalanmıştı.

Evdeki aramada mutfaktaki ankastre fırın ile duvar arasında bulunan gizli bölmede örgüte ait 86 bin 200 lira,12 bin 620 avro ve 21 bin 160 dolar ele geçirilmişti.

Trabzon: İl İmamının davası

Trabzon'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan FETÖ'nün "Trabzon il imamı" Muhammet Köleoğlu'nun yargılanmasına devam edildi.

30 Kasım'da Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, hakkında FETÖ/PDY'nin "Trabzon il imamı" olduğu ve "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan dava açılan tutuklu sanık Köleoğlu ile avukatı katıldı.

Duruşmaya tanık olarak katılan H.G. ise Gaziantep Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden beyanda bulundu.

Tanık H.G, beyanında, kendisinin 2004 yılı öncesinde Endonezya Pasiat Derneği temsilciliği yaptığını daha sonra Türkiye'ye döndüğünde "Adana il abisi" olan Yahya Karadeniz'le tanıştığını söyledi.

Adana İş Adamları Derneğinde görev aldıktan sonra "Adana il imam yardımcısı" olan Muhammet Köleoğlu ile tanıştırıldığını anlatan tanık H.G., Köleoğlu'nun cemaat içerisinde sevilen bir insan olduğunu ve samimiyetleri bulunduğunu belirtti.

Sanık Köleoğlu ise tanık H.G'yi tanımadığını ve beyanlarını kabul etmediğini belirterek, "il abi yardımcısı" olmadığını ancak sohbetlere katılıp sohbet verdiğini iddia etti.

Örgüt içerisinde yaygın şekilde kod isim kullanıldığını ancak kendisinin kod isim kullanmadığını belirten Köleoğlu, hususi yapıda olup bitenlerden haberi olmadığını ileri sürdü.

Hususi mahrem yapıdan, soruşturmalar sebebiyle haberdar olduğunu öne süren Köleoğlu, "2015 yılı öncesinde hususi mahrem bir yapı olduğunu biliyordum. Zaten yapı içerisinde herkes bilir, duyar ancak ayrıntısını kimse bilmez. O dönemlerde bu yapı toplum tarafından takdir topladığı için benim aklıma neden bizden gizli tutulan, kim olduklarını dahi bilmediğimiz hususi bir yapı vardır, neden gizli tutulur, niye gizli faaliyet yürütür hususunu sorgulamak gelmedi." ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet savcısı, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma koşullarına esas olmak üzere belirttiği isimler hakkında soruşturma ve yargılamaların araştırılmasına, mevcut delil durumu, sanığın üzerine atılı suçun 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası gerektirmesi, bu ceza karşısında sanığın kaçma ve saklanma ihtimalinin bulunması, 2 yıldır firari oluşu, il imamı olması nedeniyle etkin konumu dikkate alınarak tutukluluk halinin devamını talep etti.

Sanık avukatının dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tahliye talebinin reddine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Trabzon: Gaybubet Evinde yakalanan sanığa 9 yıl hapis

Trabzon'da, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'ne ait 'gaybubet' evinde yakalanan ve örgüte üye olma suçundan yargılanan İsmet Dere, 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

23 Kasım'da Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan tutuklu sanıklar İsmet Dere ve Lokman Ergenç ile tutuksuz sanık Hakan B. ile sanıkların yakınları ve avukatları katıldı.

Cumhuriyet savcısının İsmet Dere hakkındaki mütalaasını hatırlatan mahkeme başkanı, sanık İsmet Derenin, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün hiyerarşik yapılanması içerisinde yer aldığını ve örgüte üye olduğunu, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock kullanıcısı olduğunu hatırlattı.

Cumhuriyet savcısı mütalaanın devamında, sanığın örgütün çağrı dönemine denk gelen tarihlerde örgüte ait Bank Asya'ya destek olmak amacıyla para yatırdığı ve örgütün talimatlarına harfiyen uyduğu, sanığın örgütle iltisaklı Trabzon Eğitim Kültür Araştırma ve Yardımlaşma Derneğinin (TEKAYDER) başkanlığını yaptığı, yine örgütle iltisaklı olduğu tespit edilen Erzurum ilinde faaliyet gösteren Anadolu Eğitimciler Federasyonunun yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev aldığı, Antalya ve Isparta illerinde geziler düzenlediği beyan edildi.

Yüklü miktarda para ele geçirilmişti

İsmet Dere'nin, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekiplerince Trabzon'da yapılan operasyonda firari örgüt üyelerinin saklanmakta olduğu 'gaybubet' evinde Ahmet Öztürk adına düzenlenmiş ve kendi fotoğrafı yapıştırılmış sahte nüfus cüzdanı ile birlikte yakalandığı belirtilerek, evde yapılan aramalarda örgüt üyelerine ve ailelerine maddi destek sağlamak amacıyla bulundurulan 86 bin 200 TL, 21 bin 260 Dolar, 12 bin 620 Euro'nun ele geçirildiği göz önünde bulundurularak sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ve dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna bakılarak CMK'nın 100/3. maddesinde katalog suçlardan sayılmış olması sebebiyle hapis cezası ile cezalandırılması istendi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya verdiği aranın ardından açıkladığı kararda, İsmet Dere'nin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'ne üye olma suçundan 9 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, Lokman Ergenç'in tutukluluk halinin, Hakan B.'nin ise tutuksuz yargılanmasının devamına hükmetti. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Zonguldak: İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi eski Müdürüne 8 yıl hapis

Zonguldak'ta, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 2016 yılında tutuklanan, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi eski Müdürü Barış Pekince, 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

23 Kasım'da Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, tutuklu Barış Pekince ve avukatı ile yakınları katıldı.

Pekince, son savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraatini talep etti.

Mahkeme heyeti, yapılan yargılama sonucu Barış Pekince'yi 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.

Darbe girişiminde görevde olan ve daha sonra Zonguldak'ta FETÖ/PDY ile ilgili soruşturmaları yürüten Barış Pekince'nin, örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı tespit edilmişti. Pekince, 11 Ağustos 2016'da görevinden uzaklaştırılmıştı. MİT Başkanlığı'nın incelemesi sonucu Barış Pekince, 2016 yılının Kasım ayında tutuklanmıştı.

(02 Aralık 2018, 18:20)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=13723