Ankara'da, 2015'te Şanlıurfa'da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden gözaltına alınan 3 polisin örgüt talimatıyla serbest bırakılmasına ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen davada, Hakimler ve Savcılar Kurulunca (HSK) meslekten ihraç edilen eski hakim Habil Kahraman, adalet komisyonu başkanı Mustafa Gürbüz ile avukatlar Harun Kablama ve Rıfat Tokdemir hakkında terör örgütü üyeliğinden 15 yıla kadar hapis istendi. Kahraman ve Gürbüz'ün ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
18.11.2018 15:19 Ankara'da, 2015'te Şanlıurfa'da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden gözaltına alınan 3 polisin örgüt talimatıyla serbest bırakılmasına ilişkin dava Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görüldü.
7 Kasım'da Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmada, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kürşad Serbes tarafından esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
Mütalaada, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca İl Emniyet Müdürlüğünde görevli bir kısım şüpheliler hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu oldukları iddiasıyla soruşturma başlatıldığı ve bazı şüphelilerin gözaltına alındığı hatırlatıldı.
Şüpheli polislerden 3'ünün tutuklanması üzerine bu kişilerin avukatı sanık Rıfat Tokdemir tarafından yapılan itirazın reddedilmesi sonrasında, Tokdemir'in tutuklu şüphelilerle arasında herhangi bir müdafilik ilişkisi bulunmayan sanık avukat Harun Kablama ile şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirebilmek için örgütsel talimatla harekete geçtikleri belirtildi.
Şanlıurfa Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından düzenlenen nöbet listesine göre, nöbetçi hakim olarak görevli olan Hakim Turan Özdemir'in rahatsızlanarak rapor aldığı belirtilen mütalaada, dönemin komisyon başkanı Mustafa Gürbüz'ün de listedeki sıraya uymayarak 10'uncu sırada yer alan sanık Habil Kahraman'ı özellikle nöbetçi hakim olarak görevlendirdiği kaydedildi.
Tokdemir ve Kablama'nın hazırladıkları tahliye dilekçesini 17 Ocak 2015 Cumartesi günü nöbetçi hakim olarak görev yaptığı sırada Kahraman'a verdikleri anlatılan mütalaada, Kahraman'ın soruşturma dosyasını incelemeden, avukatlar tarafından ibraz edilen sınırlı sayıdaki bir kısım belgelerle yetinerek 18 Ocak 2015 Pazar günü tutuklu durumdaki üç şüpheli polisin aynı gün tahliyesini sağladığı bildirildi.
'Örgüt elebaşının talimatıyla hareket ettiler'
Hakim ve savcıların Anayasa ve yasalarla kendilerine verilen görev ve yetkileri yazılı olan ve olmayan, ancak evrensel anlamda hakim ve savcıları bağladığında da kuşku bulunmayan etik kurallara tabi olarak yerine getirmesi gerektiğinin altı çizilen mütalaada, Gürbüz ve Kahraman'ın yargı etiği ilkeleri ile bağdaşmayan biçimde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından verilen talimat doğrultusunda hareket ettikleri kaydedildi.
Mütalaada, sanık Gürbüz'ün teamüller ve konulan kurallar hilafına nöbetçi hakim görevlendirmek şeklindeki ve sanık Kahraman'ın da teamüller hilafına hafta sonu tutuklu şüphelilerin müdafileri olan sanıklar Tokdemir ve Kablama'nın tahliye taleplerini alıp, ilgili soruşturma dosyasını görüp incelemeden, göstermelik bir değerlendirmeyle tahliye talebinin kabulüne ve şüphelilerin tahliyesine karar verdiğine değinildi.
Sanıklardan Mustafa Gürbüz, Habil Kahraman ve Harun Kablama'nın örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtilen mütalaada, itirafçı ve tanık beyanları, HTS irtibat analizleri, ana davaya konu olan hukuksuz tahliye olayındaki rolleri ve eylemleri anlatıldı.
Sanıklar Mustafa Gürbüz ve Habil Kahraman'ın, haklarında HSYK tarafından verilmiş inceleme, soruşturma ve kovuşturma izinleri ile tedbiren görevden uzaklaştırma gibi kararlara muhalefet şerhlerini yazan HSYK'nın bir kısım eski üyelerinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla itirafçı olarak verdikleri ifadelere de değinilen mütalaada, bu muhalefet şerhlerinin örgütsel faaliyet kapsamında ne şekilde yazıldığını itiraf eden anlatımların, her iki sanığın FETÖ tarafından örgütsel bütünlük ve birliktelik düşüncesiyle nasıl korunup, kollanmaya çalışıldığının ortaya konulduğu bildirildi.
Örgütle iltisaklı derneklerdeki üyelik ve görevleri, ev ve işyeri aramalarında ele geçirilen materyaller gibi delillerden sanıklar Gürbüz, Kahraman, Kablama ve Tokdemir'in FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduklarının anlaşıldığı kaydedilen mütalaada, 'Deliller, bu yargısal teamüllere ve hukuka aykırı tahliye olayının FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün faaliyetleri kapsamında, örgütsel talimat ve motivasyon, örgüt içi hiyerarşi ve organizasyon içerisinde gerçekleştirildiğini, sanıkların bu tahliyeleri gerçekleştirmek konusunda bir fikir ve irade birliği içerisinde hareket ettiklerini ve olaydaki rolleri ile kastlarının yoğunluğunu ortaya koymaktadır.' denildi.
Bu kapsamda sanıklar Kahraman, Gürbüz, Kablama ve Tokdemir hakkında örgüt üyeliğinden 15 yıla kadar hapis istenen mütalaada, Kahraman ve Gürbüz'ün ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Cumhurbaşkanına hakarete suç duyurusu talebi
Öte yandan sanık Harun Kablama'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren Twitter paylaşımı nedeniyle, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç ihbarında bulunulması istendi.
Suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değerleri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, faillerin kastına dayalı kusurlarının ağırlığı, faillerin güttüğü amaç ve saikler, örgütsel talimatla tahliye edilmek istenen tutuklu şüpheli sayısı gibi hususlar bir bütün halinde göz önünde bulundurularak, sanıklar hakkındaki cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Şüpheli polisleri tahliye eden mahkemede katip olarak görev yapan sanık Murat Yılmazel'in ise tahliyeyi gerçekleştirmek için organize bir şekilde hareket eden diğer sanıklarla kast, iş ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğine dair dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı belirtilerek, beraatine karar verilmesi talebinde bulunuldu.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı söz verilen sanıklar, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamak için süre istedi ve tahliyelerini talep etti.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 21 Ocak 2019'a bırakılmasına karar verdi.
(18 Kasım 2018, 15:19)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: