İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖPDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni eski CHP Milletvekili Eren Erdem ve gazetenin diğer yetkililerinden oluşan 12 sanığın yargılanmasına başlandı. Birkaç gün süren duruşmalar sonunda mahkeme heyeti, sanık Erdem'in tutukluluk halinin devamın karar verdi.
04.11.2018 16:50 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖPDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni eski CHP Milletvekili Eren Erdem ve gazetenin diğer yetkililerinden oluşan 12 sanığın yargılanmasına başlandı.
31.10.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan binada görülen duruşmada tutuklu sanık Eren Erdem ile tutuksuz sanıklar Turan Ababey, Emre Erciş, Mehmet Bozkurt ve Kutlu Esendemir katıldı.
Duruşmada savunma yapan Erdem, 4 aylık tutukluluk sürecinin ardından ciddi bir mahkeme heyetinin karşısında savunma yapmaktan mutlu olduğunu söyledi.
Karşı gazetesinde yayımlanmış bazı yazılarını okuyan Erdem, 'Cemaatin AK Parti'den daha tehlikeli olduğunu yazmışım. İnsanlar AKP'yi dahi arayacak hale gelecek diye yazmışım. Esasında ben devletimizden bir madalya bekliyordum. Madalya beklerken kendimi cezaevinde buldum. Ben 15 Temmuz darbe girişimini 5 yıl önce haber verdim. Postmodern darbe yaklaşıyor diye bir makale yayımladım.' dedi.
'Adnan Oktar tarikatından tutuklasalarmış'
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandığını ve tutukluluğa itirazının ret gerekçesi olarak '15 Temmuz'un bir daha yaşanmaması' yazıldığını öne süren Erdem, 'Ben siyasi tutukluyum. Tutuklanacağımı biliyordum. Beni utandıran şey, FETÖ'den tutuklanmamdır. Beni bir tarikata bağlı olarak tutuklayacaklarsa Adnan Oktar tarikatından tutuklasalarmış. Oranın mürit yapısı bana daha uygundu.' diye konuştu.
İddianamede kapatılan Cihan Haber Ajansı'na giderek gizli görüşmeler yaptığının öne sürüldüğünü ifade eden Erdem, bu görüşmelere ilişkin video, HTS kayıtlarının bulunmadığını kaydetti. Gizli tanık beyanlarından yola çıkılarak böyle iddialarda bulunulduğunu dile getiren Erdem, bu iddiaları yalanladı.
Sanık Erdem, iddianamenin tamamen gizli tanık ifadeleri üzerine kurulu olduğunu savunarak, 'Gizli tanık benim gazeteden 4 bin lira maaş aldığımı söylemiş. Yaşantıma yetmeyecek bir para olduğunu belirtmiş, gerisini FETÖ'nün bana verdiğini söylemiş. Gizli tanık bir vergi kaçakçısıydı. Ben 12 bin 500 lira maaş alıyordum. 4 bin lirasını banka üzerinden, geri kalanını elden alıyordum. Çift sözleşme yaptık. Birçok sektörde bu usul uygulanıyordu.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı'nın 'Siz niye böyle bir şeye göz yumdunuz?' sorusuna Erdem, 'Gazete kurulmuş, reklamı yapılmış, gemi yürüyor, artık geri dönme şansımız kalmamış. Birçok sektörde bu yapılıyor.' yanıtını verdi.
Dosyada kendisi ile ilgili bir tape bulunmadığını, ByLock kullanıcısı ve Bank Asya'da hesabının olmadığını, yazdığı kitaplar nedeniyle Bank Asya'nın kendisine dava açtığını anlatan Erdem, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in aleyhine yazdığı yazılar hakkında örnekler verdi.
'Tarikat deneyimim oldu'
Dedesinin 12 Eylül'de dükkanın yanmasının ardından İstanbul'a geldiğini, Alevi olmaları nedeniyle kendilerinin küçükken uyarıldığını ifade eden Erdem, Mahkeme Başkanı'nın 'Kimsenin mensubu olduğu dini görüşü yargılamıyoruz.' ifadelerini kullanmasının ardından savunmasında şunları kaydetti:
'Hayatımda tarikat deneyimim oldu. Orta okulda sigara içmeye başladım. Menzil dergahında sigara ve çay içiliyordu. Rahat sigara içmek için oraya gidiyordum. Sosyal medyada kafamda tekkeyle fotoğraf yayımlandı. Elimde iyi ki sigara görünüyordu. Ahmet Hakan 'Hiçbir FETÖ'cü sigara içmez, zehir içer ama sigara içmez.' diye bir yazı yazdı. O olaydan öyle kurtulduk. Hiçbir FETÖ'cünün, şakirtin elinde sigara göremezsiniz.'
'GİZLİ TANIĞI BEN AFİŞE ETMEDİM'
Erdem, 'Gizli tanığı ben afişe etmedim. Sosyal medyada vardı. Kendisi de tweet attı. 'Beni gizli tanık yapmışlar' dedi. Attığı tweeti bana danışmanım söylemişti. İlk kim deşifre ettiyse ona bakalım. Tarihlere bakalım, paylaşımlara bakalım' diye konuştu.
Gerçek FETÖ'cülerin, TUSKON davasında yargılananların dışarıda olduğunu savunan Erdem, FETÖ suçunun kendilerine kaldığını öne sürdü.
Erdem, TUSKON'a herhangi bir ziyaretinin olmadığını söyledi.
TUSKON'a gazetenin sahibi sanık Turan Ababey'in gittiğini ifade eden Erdem, “Ben bu durumdan dolayı ona kızdım. Derhal TÜSİAD ve MÜSİAD'a da gitmesini istedim. Hemen ardından bir iş adamına gittim. Saygın iş adamı, Atatürkçü ve cumhuriyetçi çizgide olan bir iş adamı ismini vermek istemiyorum. Gazetenin ekonomi müdürü Gülşah Karadağ da yanımda vardı. Gazetenin sermaye yapısında ciddi bir problem vardı. En azından bir reklam verirsiniz veya gazeteyi satın alırsınız dedim bu iş adamına. Biz gazeteyi sizin sahip olduğunuz çizgide sürdürelim dedim. Kendisi sol çizgidedir.. Bu diyaloğu kurmamdaki amaç tamamen gazetenin sahibinin TUSKON ziyaretinden kaynaklıydı” şeklinde savunma yaptı.
CD GELDİĞİNİ YALANLADI
Gazeteye çikolata kutusunda cd geldiği iddialarının yalan olduğunu söyleyen Erdem, “MİT tırlarıyla ilgili elime sadece tutanaklar geçti. O da gazete kapandıktan sonra elime geçti. Bana bir bilgi ulaştı. MİT tırlarıyla ilgili seninle soruşturma var, 3 gizli tanık ifadesi var. Baktım ki casusluktan dava açılacak. Ben belgeleri gizli bir biçimde Bülent Tezcan'ın odasından alsaydım söylemezdim. MİT tırları belgesini Tezcan elinde sallayarak göstermişti, ben de istedim” diye konuştu.
Evrakları görünce durumun vahim olduğunu anladığını ve Twitter hesabından “Tutanakları okudum. Eğer iddialar doğru ise durum çok vahim” şeklinde tweet attığını kaydeden Erdem, başka hiçbir yerde bu tutanakları paylaşmadığını söyledi.
FETÖ'ye yardım etmekle suçlandığını belirten Erdem, “Ben niye yardım ederim? FETÖ bana para verir ben yardım ederim veya FETÖ'nün kafama uyan düzeni vardır yardım ederim. Para almış olma ihtimalim var mıdır? Yoktur. Gazeteci olduğum dönemde ne benim adıma, ne de başkası adına birikmiş param yoktur. Ben siyasete ceketiyle girip çıkanlardanım. 3 yıl bana devlet maaş ödedi. 4 defa seçime girdim, krediler çektim hala daha ödüyorum onları, bitmedi. Para alsam yardım eder miydim? Almam bana ne? Kimsenin iradesinde olmayacağım hayatım boyunca” ifadelerini kullandı.
“KARŞI GAZETESİ BATMIŞTIR”
Karşı gazetesinin FETÖ ile hiçbir iltisakının bulunmadığını iddia eden Erdem, “Gazetenin yayınladığı haberler genelde magazinsel haberler olmuştur. Gazeteyi kamuoyuna olumsuz lanse edenler, hükümet yanlısı gazetelerin genel yayın yönetmenleridir. FETÖ gazete kurduracak ve 66 günde batacak o gazete. FETÖ'nün kurduğu gazetelerin kaç gün yaşadıkları bellidir. Kağıt alamadığı için batmıştır Karşı gazetesi” dedi.
Fuat Avni ile yapılan röportajın internet üzerinden yapıldığını, Fuat Avni ile ilgili o dönem yapılan haberlerin çok tıklandığı için böyle bir şey gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdem, hakkındaki tüm suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti.
Eren Erdem'in avukatları da müvekkillerinin suça karışmadığını iddia ederek, tahliye talebinde bulundu.
Duruşma sanık savunmalarına devam edilmek üzere yarına ertelendi.
02.11.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, Cumhuriyet savcısının Erdem'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istemesinin ardından sanıkların ve avukatların beyanları alındı.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan Karşı gazetesinin internet sitesinin sahibi sanık Alaaddin Akkaşoğlu, ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.
Gazetenin sahibi sanık Turan Ababey ile herhangi bir tanışıklığının olmadığını iddia eden Akkaşoğlu, 'Karşıgazete.com adresini de kendisinden devralmadım. Kendi haber sitemiz için eleman ihtiyacımız vardı ve eleman arıyorduk. Bize de bu siteden bazı çalışanlar iş başvurusunda bulundu. Kendileri bu sitenin haklarını aldıklarını ve bize satabileceklerini söylediler. Biz de çalışanlardan aldık bu adresi. Karşı gazetesi ile hukuki ve ekonomik olarak hiçbir bağlantım olmadı. ByLock programını kullanmadım.' şeklinde savunma yaptı.
EREN ERDEM TARAFINDAN KANDIRILDIM
Duruşmada savunma yapan sanık Turan Ababey de tutuklu sanık Eren Erdem tarafından 'ticari kazanç ve özgür basın' vaadiyle kandırıldığını, Karşı gazetesinin imtiyaz sahipliğini üstlendiğini iddia etti.
Erdem ile Gezi Parkı eylemleri sırasında tanıştığı iddiaları yalanlayan ve bir akrabası aracılığıyla tanıştığını söyleyen Ababey, 'Lütfen iftira atmadan konuşalım. Hepimizin çoluğu çocuğu var. Onun iftiraları yüzünden 'vergi kaçakçısı' diye adım gazetelerde manşetlere çıktı. Okula giden çocuğum var. Hani masumiyet karinesini savunuyorlardı. Burası mahkeme, burada yalan olmaz. Kimse kimseye iftira atmasın. Kim ne biliyorsa anlatsın, mahkeme heyeti kararını versin, kim ne cezası varsa çeksin.' ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Erdem'in kendisine gazetede 25-30 kişi çalıştırılacağının söylendiğini iddia eden Ababey, 'Bir baktık gazetede 40-50 kişi olmuş. İnsan kaynakları bana 47 kişi olduğumuzu söyledi. Ben de Erdem'e 'Siz bana bu kadar kişi çalışacak dediniz, kaç kişi var?' dedim. 'Biz gazeteyi 100 bin sattıracağız, sıkıntı yok.' dedi. İnsan kaynakları sonra bana 60 kişi olduğunu, daha sonra 77 kişi olduğumuzu söyledi. Gazete ilk gün 47 bin sattı.' diye konuştu.
SARIGÜL TORBAYLA PARA VERDİ
Tüm harcamaları kendi cebinden yaptığını ve bazen borç aldığını söyleyen Ababey, 'Eren Erdem, Mustafa Sarıgül ve ismini Yalçın Çakır olarak hatırladığım bir kişi ile birlikte bir kahvaltıda buluştuk. Mustafa Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıydı. Kendisinin medyaya para dağıttığını söylediler. Seçime son bir hafta kala kahvaltıya çağrıldık. Çıkarken de bize torbada para verildi. Gazeteye geldim, 50 bin lira çıktı torbadan. Reklam da veriyordu ama onun parasını ayrı alıyorduk. Torbadan çıkan para, reklamın parası değildi, yapılan haberlerden dolayı verdiler.' iddialarını dile getirdi.
Tutuklu sanık Eren Erdem'in 'Gizli tanık olması nedeniyle Turan Ababey'in vergi borçları silinmiştir.' iddiasının yalan olduğunu anlatan Ababey, vergi borçlarına ilişkin belgeler ile hakkındaki haciz kararlarını mahkemeye sundu.
EREN ERDEM MAAŞ BAĞLATTI
Gazetenin kapanmasının ardından Eren Erdem'in kendisine Büyükçekmece Belediyesi'nden maaş bağlatabileceğini söylediğini belirten Ababey, şöyle devam etti:
'Eren Erdem, önce beni Büyükçekmece Belediyesi'nde danışman gibi gösterebileceğini söyledi. Ancak benim vasfımın ve yaşımın uygun olmadığını söyledi. Sonra eşime başka bir yerden maaş bağlattı. Birkaç ay para gönderdi. Hani bana 'parayla tutulmuş gizli tanık' diyor ya parayı veren kendisi. Parada gözüm yok. Taksicilik de yaptım, sokakta da yattım. Beni mafyayla tehdit etti.'
Ababey, Eren Erdem'in kendisinden TUSKON ile görüşmesini istediğini dile getirerek, 'TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile görüştüm. 'Gazeteyi tape tape kullandınız, bu gazeteyi satın alın tepe tepe kullanın.' dedim. Verdikleri tapeleri kastettim. 'Ben 500-600 bin dolar para harcadım, yarısını verin razıyım.' dedim. Hidayet Karaca ile görüşüp bana haber vereceklerini söylediler ama bana daha sonra dönüş yapmadılar.' diye konuştu.
Savunma yapan bazı tutuksuz sanıklar da tüm suçlamaları reddetti.
Duruşmada savunma yapan sanık avukatları da müvekkillerinin suça karışmadıklarını iddia etti.
Sanık Turan Ababey'in iddialarının asılsız olduğunu savunan Erdem, 'Açık kaynak taramaları yapılmış, bütün her şeyimiz ortadadır. Bu bağlamda ben, bu mütalaayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Adli kontrol hükümleri mahkemenin takdirindedir. Bir gizli tanık beyanı üzerine iddianame yazılıyor. Kendisi bunları reddediyor. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.' diye konuştu.
Erdem'in söz alan 3 avukatı da müvekillerinin suça karışmadıklarını beyan ederek, tahliye talebinde bulundu.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, suçun niteliği, katalog suçlardan olması, kuvvetli suç şüphesi, yeni delillerin değerlendirilmesi ve tartışılması gerektiği, tanıkların dinlenmemiş olması gibi gerekçeleri dikkate alarak tutuklu sanık Eren Erdem'in bu halinin devamına oy çokluğuyla karar verdi.
Yakalanan sanık Onur Kala'nın tutuklanmasına karar veren mahkeme heyeti, sanık Alaaddin Akkaşoğlu hakkındaki dosyanın tefrikine hükmetti.
Firari sanıklar Ufuk Emin Köroğlu, Emrah Direk, Değer Özergün, Mehmet Aydoğmuş ve Murat Kazancı hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenmesine hükmeden mahkeme heyeti, duruşmaların 7, 8, 9, 10 ve 11 Ocak 2019'da Çağlayan'da yapılmasını kararlaştırdı.
Muhalefet şerhi
Tutuklu sanık Erdem'in tutukluluk halinin devamına muhalefet şerhi koyan üye hakimin gerekçesi şu şekilde:
'Dosya kapsamındaki delil durumu, yargılamanın geldiği aşama, sanık Eren Erdem'in kaçması saklanması veya kaçacağı şüphesi uyandıran somut olguların bulunmaması, toplanmış deliller yönünden sanığın delilleri karartabileceği yönünde kuvvetli şüphe oluşturabilecek herhangi bir davranışın tespit edilememiş olması, tutuklulukta geçirilen süre gibi hususlar bir arada değerlendirilip tutuklamanın bir tedbir olduğu gözetilerek sayın çoğunluğun tutukluluğun devamı yönündeki kararına katılmıyorum.'
Birleşen iki iddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve eski CHP Milletvekili Eren Erdem hakkında, 'üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek', 'göreve ilişkin sırrın açıklanması' ve 'gizliliğin ihlali' suçlarından 22 yıla kadar hapis istemiyle 11 Mayıs'ta iddianame hazırlanmıştı.
İddianameyi 21 Mayıs'ta kabul eden İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın 19 Eylül'de yapılmasına hükmederek, sanık Eren Erdem hakkında yurt dışına çıkış yasağı koymuştu.
Erdem, aynı gün Almanya'ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı'na gelmiş ancak hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle gidişine izin verilmemişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık olarak yargılanan ve 24 Haziran seçimleri öncesi aday gösterilmeyince kaçma girişiminde bulunduğu iddiasıyla havaalanında engellendiği belirtilen Erden Erdem hakkında, kaçma şüphesi nedeniyle 28 Haziran'da yakalama kararı talebinde bulunmuştu.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın talebini kabul ederek sanık Erdem hakkında yakalama kararı çıkarmış, 29 Haziran'da gözaltına alınan Erdem tutuklanmıştı.
Yine başsavcılıkça, FETÖ'nün 17-25 Aralık yargısal darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettikleri gerekçesiyle, kapatılan Karşı gazetesinin sahibi ve 10 çalışanına yönelik de iddianame hazırlanmıştı.
Karşı gazetesi çalışanlarına yönelik hazırlanan iddianamede, 7 sanığın örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu belirtilirken, firari sanık Ufuk Emin Köroğlu ve Değer Özergün'ün, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' ve 'terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklayarak hedef gösterme' suçlarından 8 yıl altışar aydan on sekizer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Sanıklardan Alaaddin Akkaşoğlu, Mehmet Aydoğmuş, Onur Kala, Murat Kazancı ve Emrah Direk'in, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Kutlu Esendemir'in 'silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapse mahkum edilmesi öngörülmüştü.
İddianamede etkin pişmanlık hükmünden yararlandırılması istenen sanıklar kapatılan gazetenin sahibi Turan Ababey, Emre Erciş ve Mehmet Bozkurt'a 'silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan ceza verilmemesi talep edilmişti.
İddianamenin kabulüne karar veren İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Eren Erdem hakkında açılan davayla birleştirilmesine hükmederek dosyayı İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
Birleştirme kararını onaylayan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılması gerektiğine hükmetmiş, mahkemeler arasındaki uyuşmazlık nedeniyle dosya, davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmişti.
İstinaf mahkemesi de yargılamanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılmasına karar vermişti.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni eski CHP Milletvekili Eren Erdem ile gazetenin sahibi Turan Ababey'in de aralarında bulunduğu 12 kişi şüpheli sıfatıyla yer alıyor. Erdem'in FETÖPDY silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek ve Göreve ilişkin sırrın açıklanması, Gizliliğin ihlali suçlarından 22 yıla kadar hapsi talep edilirken, Karşı gazetesinin eski çalışanı 8 şüpheli hakkında da değişik oranlarda hapis cezası isteniyor. Turan Ababey'in de aralarında bulunduğu 3 şüphelinin Silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan 15'er yıla kadar hapsi istenen iddianamede bu 3 şüphelinin etkin pişmanlık hükmünden yararlandırılması talep ediliyor.
Paralel yapı-02 Ağustos (2018) 'İstanbul 12 sanık Karşı Gazetesi Yapılanması' davası
(04 Kasım 2018, 16:50)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: