Anayasa Mahkemesi askere sivil yargı yolunu açan yasa düzenlemesini oybirliği ile iptal etti. Ancak yakında yapılması düşünülen anayasa değişiklilik paketinde bu yasa değişikliğine de yer verileceği bildirildi.
FLAŞ!!! Anayasa Mahkemesi ´askere sivil yargıyı´ iptal etti
Anayasa Mahkemesi askere sivil yargı yolunu açan yasa düzenlemesini oybirliği ile iptal etti. Ancak yakında yapılması düşünülen anayasa değişiklilik paketinde bu yasa değişikliğine de yer verileceği bildirildi.
Anayasa Mahkemesi, askerlere sivil yargı yolunu açan yasa değişikliğini oybirliğiyle iptal etti. Karar, önceki gün ortaya çıkan ´Balyoz´ başta Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz gibi darbe planlarıyla ilgili sivil yargıda yürütülen soruşturmaları etkileyecek. Ayrıca, ´Kozmik Oda´ soruşturmasında yetki tartışması yaşanacak... Anayasa Mahkemesi, askerlere askeri mahalde işlenen ?Anayasal düzene ve devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarda? sivil yargı yolunu açan yasa değişikliğini oy birliğiyle iptal etti. Mahkeme, CHP´nin açtığı davada, AKP´nin gece yarısı yaptığı değişiklikle daha önce askeri yargının yetkisinde olan bazı suçlarda yetkinin sivil yargıya devredilmesini öngören düzenlemenin iptal istemini dün görüştü. İptali istenen değişiklikle, askerlerin kendi içinde darbe girişimi, cunta veya hükümete karşı eylem planları yapmaları gibi suçlarda yetki sivil yargıya verilmişti. Yüksek Mahkeme, akşam saatlerine kadar süren görüşme sonunda düzenlemeyi oybirliği ile iptal etti.
Gerekçede ne dendi?
İptal kararının, yasa değişikliğinin askeri yargının yetki alanını düzenleyen Anayasa´nın 145. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle alındığı öğrenildi. Anayasa´nın 145. maddesinde, ?Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin; askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler? hükmü yer alıyor. Mahkeme, bu maddede asker kişilerin askeri mahalde işledikleri suçlara ilişkin yetkiyi askeri yargıya verdiğini, bu yetkinin yasayla sivil yargıya devredilmesinin mümkün olmadığı sonucuna vardı. Darbe girişimi, cunta gibi suçlarda sivil yargının yetkili olabilmesi için Anayasa değişikliğinin gerektiği de ortaya çıktı.
Hemen yürürlüğe girecek
Yüksek Mahkeme, askerlere sivil yargı yolunun açılmasına neden olan ?hali dahil? kelimesi yerine getirilen ?halinde? kelimesini oybirliği ile iptal etti; düzenlemenin yürürlüğünü de oyçokluğuyla durdurdu. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısa kararın Resmi Gazete´de yayımlanmasıyla askeri yargı eski yetkisini hemen kazanacak. Kararın bugün yayımlanacak.
Balyoz, Sarıkız, Ayışığı, Islak İmza, askeri yargıya gidebilir
BALYOZ: Anayasa Mahkemesi´nin bu kararı devam eden birçok soruşturmayı etkileyecek. Bunların başında önceki gün Taraf Gazetesi´nde yayınlanan Balyoz darbe planı iddiasına ilişkin soruşturma olacak. Taraf gazetesi dün darbe planlarına ilişkin belgeleri sivil savcılığa vermişti. İptalle birlikte savcılığın görevsizlik kararıyla dosyayı askeri savcılığa göndermesi bekleniyor.
SARIKIZ, AYIŞIĞI: Bu karardan etkilenecek diğer önemli soruşturma ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nda eski kuvvet komutanlarının ifadesinin alındığı Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarına ilişkin soruşturma olacak. Bu dosyanın, yetkisizlik kararı verilerek Ankara Başsavcılığı´na gönderileceği belirtilmişti. Ankara Başsavcılığı´nın Anayasa Mahkemesi kararından sonra dosyayı askeri savcılığa gönderebilecek. Bu soruşturma, askerlere sivil yargı yolunun açıldığı yasa çıkmadan önce de sivil yargı olan Ergenekon savcıları tarafından yürütülüyordu. Ergenekon savcıları planının sivil şahıslarla yapıldığı gerekçesiyle kendilerini yani sivil savcılığı yetkili görüyordu. Ankara Başsavcılığı´nın da bu görüşü paylaşması durumunda soruşturmayı kendisi de yürütebilecek.
ERGENEKON: Mahkemesinin iptal kararı daha önce Ergenekon soruşturması ve davası kapsamında yargılanan muvazzaf subayların durumunu etkilemesi beklenmiyor. Çünkü Ergenekon soruşturmasında askerlerin sivil şahıslarla birlikte ve askeri mahal dışında işledikleri suçlar soruşturuldu.
KOZMİK ODA: Karar, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddiasıyla başlatılan ve daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı´na bağlı Seferberlik Bölge Başkanlığı´nda devlet sırlarının bulunduğu iki Kozmik Oda´da arama yapılmasına neden olan soruşturmayı da etkileyebilecek. Soruşturmada, Arınç´a yönelik suikast girişimi iddiası olduğu sonucuna varılırsa sivil yargının yetkisi devam edecek. Aksi takdirde, yetki askeri yargıya geçecek. İptal kararıyla, savcılığın sorguladığı iki albay ve bir binbaşıyı tutuklamaya sevk ederken ileri sürdüğü ?hükumete karşı silahlı isyan? suçlamasına ilişkin soruşturmada da yetki askeri yargıya geçiyor. Kozmik Oda soruşturmasının da askeri savcılığa devredilmesi bekleniyor.
ISLAK İMZA: İptal kararının etkileyebileceği önemli soruşturmalardan birinin de Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzasının bulunduğu iddia edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı´na ilişkin soruşturma olacağı belirtiliyor. Soruşturmayı yürüten Ergenekon savcıları, Anayasa Mahkemesi´nin iptal ettiği düzenleme daha yokken başlayan soruşturmada kendisini yetkili görüyordu. Savcılar, belgenin bir Ergenekon sanığının ofisinde çıktığı için sivil savcılığın yetkili olduğunu savunuyordu. Eski Milli Savunma Bakanlığı Başhukuk müşaviri Cavit Çalış, ?Bu, askeri mahalde ve sadece asker kişilerin katılımıyla işlenmiş bir suç. Eğer gece yarısı değişikliği yapılmasaydı, bunu sadece Askeri Savcılık soruşturacaktı. Anayasa Mahkemesi iptal ederse yetki askeri savcılığa geçer? demişti. Tüm bu davalarda askeri yargı ile sivil yargı arasında çıkacak olası yetki uyuşmazlıklarını Uyuşmazlık Mahkemesi karara bağlayacak.
Bu suçları Kapsıyordu
Yüksek Mahkeme´nin iptal ettiği düzenleme şu suçların asker kişiler tarafından işlenmesi durumunda yetkiyi sivil yargıya devrediyordu: ?Devletin güvenliğine karşı suçlar, devletin birliğini bozmak, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast, yasama organına karşı suç, hükumete karşı suç, hükumete karşı silahlı isyan, silahlı örgüt, suç için anlaşma, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, casusluk, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, uluslararası casusluk, devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik, yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini, yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama, devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma.?
´Savaş´ ve ´sıkıyönetim´ kelimeleri de iptal edildi
ANAYASA Mahkemesi´nin kısa kararında, hesapta olmayan bir iptal de çıktı. Askerlere sivil yargı yolunu açan düzenleme yapılırken Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 250. maddesinde tek kelimelik değişiklik yapılmıştı. Maddedeki ?savaş ve sıkıyönetim hali dahil askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır? ifadesindeki ?hali dahil? yerine de ?halinde? kelimesi konulmuştu. Anayasa Mahkemesi, ?halinde? kelimesini iptal edince maddenin yeni hali ?savaş ve sıkıyönetim askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır? oldu. Bu ifadenin anlamsız olduğu ve uygulamada sorunlara yol açabileceğini düşünen Yüce Mahkeme üyeleri, ?savaş ve sıkıyönetim? kelimelerinin de iptaline karar verdi. Bazı üyeler ise ifadenin anlamsız hale gelmediği görüşüyle bu iptale karşı çıktı. Bu iki kelimenin iptali ile maddenin son hali ?askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır? şeklinde oldu. Anayasa Mahkemesi kaynakları, iki kelimenin iptalinin uygulamayı değiştirmeyeceğini, savaş ve sıkıyönetim halinde de askerlerin askeri yargıya tabi olmaya devam edeceklerini belirtti.
NE DEDİLER?
Başbakan Tayyip Erdoğan: Millet iradesine el uzatanlar karşısında hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi, bu uğurda her türlü sıkıntıyı göğüsleyeceğimizi buradan açık açık ifade ediyorum
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ´Biz, Ankara´nın karanlık tünellerine girmedik, girmiyoruz, girmeyeceğiz. Bizi paçamızdan oralara çekmek istiyorlar. Bütün bu kirli senaryolara, kirli oyunlara, kirli ilişkilere, hukuk dışı girişimlere karşı boynumuzu hiçbir zaman bükmedik, bundan sonra da bükmeyeceğiz´ dedi. Millet iradesinin üzerinde hiçbir güç olamayacağının altını çizen Erdoğan, ´Millet iradesine el uzatanlar karşısında hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi, bu uğurda her türlü sıkıntıyı göğüsleyeceğimizi buradan açık açık ifade ediyorum´ diye konuştu. Biz, Ankara´nın karanlık tünellerine girmedik, girmiyoruz, girmeyeceğiz. Bizi paçamızdan oralara çekmek istiyorlar. Bizi, millete hiçbir faydası olmayan senaryolarına ortak etmek istiyorlar. Bizi, gerilim siyasetlerine alet etmek istiyorlar. Biz bunlarda yokuz ve olmayacağız. Bütün bu kirli senaryolara, kirli oyunlara, kirli ilişkilere, hukuk dışı girişimlere karşı boynumuzu hiçbir zaman bükmedik, bundan sonra da bükmeyeceğiz.
7 yıl boyunca aziz milletimizin bize yüklediği emanete gölge düşürmek isteyenlere fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Ülke adına, gelecek adına, demokrasi ve özgürlük adına her türlü senaryo ve girişimin karşısında dimdik durduk, bundan sonra da aynı şekilde dimdik durmaya da devam edeceğiz. Anlamak ya da kavramak istemeyen herkese bir kez daha sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Demokrasilerde iktidarlar seçimle gelir, seçimle gider. Millet iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur, olamaz. Kendisini TBMM ve millet iradesinin üzerinde görenler, kendisinde böyle bir yetkiyi vehmedenler apaçık gaflet ve dalalet içinde olurlar. (Bugün nasıl olsa benim elimde güç var...) Unutma; yarın bu güç elinden gidebilir. Bu güç elinden gittiği zaman halk nezdinde nasıl yargılanacaksın, bunun hesabını şimdiden yap. Bu hepimiz için geçerlidir. Hükümet olarak, AK Parti olarak, millet iradesine el uzatanlar karşısında hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi, bu uğurda her türlü sıkıntıyı göğüsleyeceğimizi buradan açık açık ifade ediyorum. Merhum Özal´a suikast girişiminde bulundular. Birkaç dakika sonra yaralı haliyle kürsüye çıktı ve şu tarihi sözü söyledi: ´Allah´ın verdiği ömrü ondan başka alacak yoktur´. Biz de O´na teslim olduk. Mesele budur.´
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin: Hukuk boşluk kabul etmez
´Hukuk, boşluk kabul etmez. Yasama organı mutlaka bu boşluğu dolduracaktır.´
Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu: ´Savcılıklarda soruşturması devam eden ve dava aşamasında olanlarla ilgili değerlendirme mahkemelerince yapılıp askeri mahkemelere gönderilmesi gerekiyor.´
CHP sözcüsü Mustafa Özyürek: Anayasa´ya aykırı durum iptal edildi
CHP Sözcüsü ve Genel Sayman Mustafa Özyürek, Anayasa Mahkemesi´nin oy birliği ile aldığı iptal kararının yasanın Anayasa´ya aykırılığı ortaya koyduğunu belirterek ?Anayasa´ya aykırı bir durum iptal edilmiştir. Biz CHP olarak inanarak verdiğimiz bir dilekçenin kabul edilmiş olmasından memnun olduk? dedi. Özyürek, yasanın iptal edilmesinin askerlerin yargılanamayacağı anlamına gelmediğini, sivillerin de karıştığı suçlarda zaten sivil mahkemelerde yargılamaların gerçekleştiğini ifade etti.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay: Sivilleşmenin önünü tıkıyorlar
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Anayasa Mahkemesi´nin, 5918 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun´un, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemelerini iptal etmesine ilişkin, ?Türkiye´de sivilleşmenin önünü tıkamak konusunda eskimiş yapılar elinden geleni ardına koymuyor? dedi.
HUKUKÇULAR KARARA TEPKİLİ: Yeni yasa çıkana kadar mevcut yargılamalar geçerli olur
Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Kaşıkçı: Kanunun iptal edilmesi daha önceki düzenlemeye dönmeyi gerektirmez, dönemez. Bu yüzden askerler sivil mahkemede yargılanmaya devam edecek. Sivil mahkemelerde yargılanan asker kişiler askeri mahkemelere intikal ettirilemez. Yargılama yapılmakta olan hususlarla ilgili hemen yürürlüğe yeni kanun girer, ancak ortada yeni bir kanun yok.
Karar, mevcut dava ve soruşturmaları etkilemez
Emekli Savcı Reşat Petek: Uluslararası anlaşmalar Türkiye´de iç hukuk hükmüyle uygulanır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokollerine baktığımızda, yine AİHM´ye giden davaların Türkiye aleyhine sonuçlananlara baktığımızda, belirli bir rütbe disiplini içinde hareket eden askeri mahkemelerin bağımsız ve tarafsız yargı olarak kabul edilmediğini görüyoruz. Bırakın askerlerin sivil mahkemede yargılanmasını, askeri mahkemeleri tartışmak zorundayız.
Sivil yargının alanını genişletmek hukuk devletinin gereğidir
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu: Olması gereken, askerin görevleri dışında işledikleri suçların sivil mahkemelerde görülmesidir. Darbe anayasası, askere oldukça geniş bir yargı yetkisi vermiş durumda. Sivil yargının alanını genişletmek demokratik hukuk devletinin önemli bir ilkesi.
Meclis, referandumla bu konuyu halletme yoluna gitmeli
Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu: Avrupa Birliği yolunda yürüyen Türkiye´de 367 kararını veren Anayasa Mahkemesi´nden başka bir şey beklemiyordum. Bunun hukuki hiçbir gerekçesi yokken, siyasi konjonktüre göre hareket edilmiştir. Ama bu çözülebilir bir mesele. TBMM referandumla bu işi halleder.
Anayasal düzeni hedef almak askeri suç sayılamaz
AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ: Kanun Anayasa´ya uygundu. Bu yanlış bir karardır ve tartışılacak. CMK 250. maddeye göre yargılanması gereken suçlar açık. Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör. Örgütlü çete ve uyuşturucu suçları. Uyuşturucu, askeri bir suç mu? Anayasal düzeni hedef almak, askeri hizmetle ilgili mi? Değil. Peki bunlar askeri mahalde işlenebilecek, bütün unsurlarıyla tamamlanabilecek suçlar mı? Bunun da hiç alakası yok.
Cunta faaliyetleri daima karargah sınırlarını aşar
Eski Savcı Gültekin Avcı: Ergenekon soruşturmasını yürüten sivil savcılar görevlerine aynen devam ederler. Kararın, Ergenekon soruşturma sürecine bir etkisi olmayacaktır. Çünkü cunta faaliyetleri daimi suretle karargah sınırlarını aşan faaliyetlerdir. Balyoz Harekat Planı´nda olduğu gibi sivil vatandaş, özellikle gazeteciler etkilenecek. Her darbe planında olduğu gibi faaliyetler kışla dışına taşacağı için hukuki süreç de sivil cumhuriyet savcılarının yetkisine girer.
Karar uygulamayı değiştirmez, suyu bulandırıyorlar
İstanbul Barosu Avukatı Cüneyt Toraman: Anayasa Mahkemesi´nin iptal kararı, Anayasa´nın 145. maddesinin ´yazılış biçimini´ esas alarak verilmiştir. Eğer bu esas alınacak olursa, askerlerin, askeri mahallerde işlenen veya askerlik hizmetiyle ilgili olarak işlenen suçların tamamının, askeri mahkemelerde görülmesi gerekirdi. Oysa, uygulama hiçbir zaman böyle olmadı. Mahkeme, bugüne kadar uygulama imkanı olmayan bir maddeye, can vermeye çalışıyor. Anayasa Mahkemesi bu kararıyla uygulamayı değiştiremeyecek, suyu bulandıracaktır. (Vatan-Zaman)
Ergenekon´un akıbeti Şemdinli´ye dönebilir
Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin: Anayasa Mahkemesi´nin askerlere sivil yargı yolunu açan ve askeri yargının görev alanını daraltan yasa değişikliğini iptal etmesini değerlendiren Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Demokrat Yargı) Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, askeri mahkemelerin, demokratik toplumlarda giderek komik bir duruma geldiğini söyledi. Ertekin, Anayasa Mahkemesi´nin kararıyla, Ergenekon davasının akıbetinin Şemdinli´ye dönebileceğine dikkat çekti. CİHAN muhabirinin sorularını cevaplayan Ertekin, askeri mahkemenin yetkilerini daraltmanın tek yolunun kaldığını, onun da Anayasal perspektif olduğunu vurguladı. Yasal bir perspektifle bir yere gidilemeyeceğinin çok açık ve net olarak anlaşıldığını dile getiren Ertekin, Ama onun ötesinde bir defa askeri mahkemelerin, özellikle demokratik toplumlar için giderek komik bir durum haline geldiğini vurgulamak istiyorum. Örneğin, üniversitede işlenen bir suçun veya bir üniversiteli tarafından işlenen bir suçun üniversite mahkemesinde yargılanması ne kadar komik ise askeri bir suçun veya askeri alanda işlenen bir suçun askeri mahkeme tarafından yargılanması da o kadar komik. 17-18. yüzyılda üniversite mahkemesi diye bir şey vardı. Ama şimdi duyan herkes çok komik buluyor üniversite mahkemesini. Aynı şekilde aslında demokratik süreçler, askeri yargıyı da aynen üniversite mahkemesi gibi komikleştirmiş durumda, komik bir duruma getirmiş durumda. Türkiye´nin bundan kurtulması lazım. dedi. Anayasa Mahkemesi´nin aldığı karar sonrası Ergenekon davasında nasıl bir yol izleneceğini de değerlendiren Ertekin, Bu aşamadan sonra zaten askeri suç kapsamına girdiği düşünülüyorsa, o bile tartışmalı, artık kaçınılmaz olarak dosyaların ayrılması ve askeri mahkemede görülmesi lazım. Sonuçta akıbeti Şemdinli´ye dönecek gibi görünüyor. Önemli olan suç tarihi. Şu an emekli olmaları önemli değil. Ama bu mevcut hakim yorum geleneğidir. Normalde farklı bir biçimde de yorumlanabilir. Bunun askeri bir suç olmayacağı, olamayacağı, darbe suçudur. Dolayısıyla böyle yorumlar da geliştirilebilir. diye konuştu. ( Cihan)
AP milletvekili: Anayasa Mahkemesi´nin kararı korkunç
26 Ocak 2010: Avrupa Parlamentosu üyesi İngiliz milletvekili Sarah Ludford, Anayasa Mahkemesi´nin askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi iptal etmesini, ´korkunç´ ve ´şoke edici´ olarak değerlendirdi. AB Komisyonu´nun bu karardan ötürü büyük hayal kırıklığı yaşadığını söyleyen Ludford, Sonuç olarak, Türk anayasal sistemi, Türkiye-AB ilişkilerine yardımcı olmayan faktörlerden biridir. ifadesini kullandı. Ludford, İngiltere´de de askerî mahkemeler var ama sadece disiplin suçlarına ve savaş alanındaki düzenlemelere ve görevlendirmelere bakar. Türkiye´deki durumu tarif etmek çok zor. Disiplin dışındaki normal suçlarda ordunun yargı sistemi üzerinde hiçbir rolü olamaz. açıklamasını yaptı. Aynı eleştiriyi ABD´de Guantanamo üssüyle ilgili de dile getirdiğini anlatan Sarah Ludford, Amerika´da da askeri mahkemelere karşı çok büyük eleştiriler var. Nitekim ABD Başkanı Barack Obama, bu kişilerin askeri değil, sivil mahkemelerde yargılanacağını açıkladı. Bu da doğru bir karardı. Şimdi Türkiye´de Anayasa Mahkemesi sivillere karşı suç işleyenlerin askeri mahkemelerde yargılanmasına karar verdi. Neden iki başlı, iki sınıflı bir yargılama sistemi getiriliyor? görüşlerini dile getirdi. Normal bir demokratik Avrupa ülkesinde ordunun hükümete değil, hükümetin orduya emir verdiğine işaret eden Ludford, Ergenekon ve son geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan ´Balyoz´ planı iddialarına da değindi: Kesinlikle ordu kendi etrafında dönen Ergenekon ve diğer darbe iddialarıyla ilgili sivil yargıya ifade vermelidir. Maalesef, mahkemenin bu davranışı korkunç bir adım oldu. Bu kararı değerlendirirken çok iyimser olamıyorum.
Sarah Ludford, anamuhalefet partisi CHP´yi de sert bir şekilde eleştirdi. AP milletvekili, Beni asıl şaşırtan olay, laik ve liberal bir siyasetçi olmama rağmen sözde laik olduklarını iddia eden muhalefet partisi CHP´den ziyade Başbakan Erdoğan´ın yaptıklarına daha çok sempati duymam. CHP, Türkiye´nin canlı ve modern bir Avrupa ülkesi olma süreci önünde modası geçmiş bir tutum sergiliyor. Açıkçası anamuhalefet partisinin oynadığı rol, tam bir hayal kırıklığı diyebilirim. ifadelerini kullandı. CHP´yi Türkiye´de özgürlüklerin genişletilmesinin önünde esnek olmamakla suçlayan Sarah Ludford, şöyle devam etti: Türkiye´de Atatürk´ün mirasını taşıdıklarını iddia edenlerin, bugün insan haklarının ve özgürlüklerin genişletilmesine karşı isteksiz olmaları beni şaşırtıyor. Anamuhalefet partisinin, daha çok siyasete sık sık müdahale etmekle bilinen askerle ilişkisi var. ( Zaman)
(21 Ocak 2010, 20:00), son güncel.: (26 Ocak 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: