AK Parti hükümetini bitirmek için 2003 yılında hazırlanan ´Balyoz Harekatı´ isimli darbe planı Türkiye´yi ayağa kaldırdı. Toplumun farklı kesimlerinin ortak bir nefretle kınadığı plan, camilerin bombalanmasından savaş çıkarmaya kadar bir dizi karanlık eylemi içeriyor. Sivil toplum kuruluşları bu planı protesto etmek üzere sokağa çıkıyor. Sivil örgütler, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu öncülüğünde Taksim´de toplanarak, cuntacılara karşı sesini yükseltecek. Sivil örgütler, cumartesi günü saat 15.00´te Beyoğlu Tünel´de buluşacak, oradan Galatasaray Meydanı´na yürüyecek. Genç Siviller sözcüsü Turgay Oğur da halkı tepki göstermeye çağırdı: Parlamento´nun oturup bu işe el koyması lazım. Bu belgeleri tek tek inceleyecek bir komisyon kurulmalı ve geçmişe dönük ne kadar kişi varsa hepsi yargılanmalı. Bunlar dedikodu, gazete yazısı, söylenti olmaktan çıkmalı. Türkiye´nin en önemli işi bu olmalı. Milyonlarca insan bunlara tepki koymazsa bu planlar daha çok yapılacak. Bunu başkalarına havale etmeyelim, bu bizim sorumluluğumuz aslında. Bu plan çok detaylı, çok ayrıntılı, çok gözü kara ve çok acımasız. Bunlar o kadar sıradanlaştı ki... Bu bir körlük yaratıyor, bundan kurtulmak lazım.
23 OCAK CUMARTESİ 15.00 TÜNEL´DEYİZ. GELİR MİSİN?
AK Parti hükümetini bitirmek için 2003 yılında hazırlanan ´Balyoz Harekatı´ isimli darbe planı Türkiye´yi ayağa kaldırdı. Toplumun farklı kesimlerinin ortak bir nefretle kınadığı plan, camilerin bombalanmasından savaş çıkarmaya kadar bir dizi karanlık eylemi içeriyor. Sivil toplum kuruluşları bu planı protesto etmek üzere sokağa çıkıyor. Sivil örgütler, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu öncülüğünde Taksim´de toplanarak, cuntacılara karşı sesini yükseltecek. Sivil örgütler, cumartesi günü saat 15.00´te Beyoğlu Tünel´de buluşacak, oradan Galatasaray Meydanı´na yürüyecek. Genç Siviller sözcüsü Turgay Oğur da halkı tepki göstermeye çağırdı: Parlamento´nun oturup bu işe el koyması lazım. Bu belgeleri tek tek inceleyecek bir komisyon kurulmalı ve geçmişe dönük ne kadar kişi varsa hepsi yargılanmalı. Bunlar dedikodu, gazete yazısı, söylenti olmaktan çıkmalı. Türkiye´nin en önemli işi bu olmalı. Milyonlarca insan bunlara tepki koymazsa bu planlar daha çok yapılacak. Bunu başkalarına havale etmeyelim, bu bizim sorumluluğumuz aslında. Bu plan çok detaylı, çok ayrıntılı, çok gözü kara ve çok acımasız. Bunlar o kadar sıradanlaştı ki... Bu bir körlük yaratıyor, bundan kurtulmak lazım.
70 Milyon Adım Koalisyonu Cumartesi Taksim´e çağırıyor
Sivil toplum kuruluşları bu planı protesto etmek üzere sokağa çıkıyor. Sivil örgütler, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu öncülüğünde Taksim´de toplanarak, cuntacılara karşı sesini yükseltecek. Sivil örgütler, cumartesi günü saat 15.00´te Beyoğlu Tünel´de buluşacak, oradan Galatasaray Meydanı´na yürüyecek. Eylemin organizatörlerinden Şenol Karakaş, bugüne kadar yapılan tüm darbeler ve ortaya çıkan darbe planlarının sorumlularının yargılanmasını talep ettiklerini söyledi. Karakaş, Balyoz planının ortaya çıkması ile birlikte bütün taleplerimizde daha ısrarlı olacağız. Bu plan tepkimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. dedi. Sivil vesayet, sivil darbe ve sivil faşizm gibi kavramlar üzerinden hükümete yapılan saldırılara da dikkat çeken Karakaş, Sivil vesayet, sivil darbe ve sivil faşizm gibi ahkam kesenler aslında darbeye zemin hazırlayan Ergenekoncuların kuklasıdır. Eylemimizde bunları da dile getireceğiz. şeklinde konuştu. ( 70 Milyon Adım koalisyonu´nun Taksim´e çağrısının tamamını görmek için tıklayın)
Derhal soruşturma başlatılmalı
Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: Bugün itibarıyla Taraf Gazetesi´nde yayınlanan bu haber suç ihbarıdır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bunu ihbar olarak kabul etmeli ve soruşturma işlemlerini başlatmalı. Yapılan soruşturma kapsamında eğer planların Ergenekon ile bağlantısı tespit edilirse dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmeli. Ya da başlı başına bir eylem planı olduğuna kanaat getirirse kendi soruşturma başlatmalı ve ivedilikle sonuçlandırmalıdır. Aksi takdirde bu tür iddialar diğerlerinde olduğu gibi havada kalır ve inandırıcılığını yitirir. Belgelerin içeriği Kafes ve AK Parti´yi bitirme eylem planlarında olduğu gibi çok vahimdir.
Meclis iddiaları araştırılmalı
Avukat Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş: Savcıların derhal belgelerin orjinalini istemesi ve soruşturma başlatması gerekir. Bu tür iddialar sadece yargının altından kalkabileceği bir şey değil, Parlamento´nun da Meclis araştırma komisyonu kurarak, darbe girişimlerini soruşturması gerekiyor. Bu deliller doğruysa soruşturmanın kapsamı genişletilerek azmettiricilerine ulaşılmalı. Silahlı kuvvetlerin denetiminin parlamento üzerinden hükümet tarafından nasıl yapılması gerektiği konusunda artık düşünülme zamanıdır. Milli Savunma Bakanlığı´nın güçlendirilmesi, Genelkurmay´ın Milli Savunma Bakanlığı´na bağlanması, kamuoyu tarafından denetlenmesi, şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesi gerekiyor.
Milyonlarca insan sokağa çıkmalı
Genç Siviller sözcüsü Turgay Oğur: Parlamento´nun oturup bu işe el koyması lazım. Bu belgeleri tek tek inceleyecek bir komisyon kurulmalı ve geçmişe dönük ne kadar kişi varsa hepsi yargılanmalı. Bunlar dedikodu, gazete yazısı, söylenti olmaktan çıkmalı. Türkiye´nin en önemli işi bu olmalı. Milyonlarca insan bunlara tepki koymazsa bu planlar daha çok yapılacak. Bunu başkalarına havale etmeyelim, bu bizim sorumluluğumuz aslında. Bu plan çok detaylı, çok ayrıntılı, çok gözü kara ve çok acımasız. Bunlar o kadar sıradanlaştı ki... Bu bir körlük yaratıyor, bundan kurtulmak lazım.
Olumlu tarafı hayata geçmemesi
Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır: Planlara baktığımız zaman Fatih Camii´nin bombalanması gibi çok önemli provokasyonlar olduğunu görüyoruz. Planlar yapıldığını, ancak hayata geçirilemediğini görüyoruz. Niye hayata geçirilemiyor? Burada bilgi yok. Ordu içinde darbe planları yapanların olduğu ancak üst kademelerin bunu engellediği ortaya çıkıyor. Bu da olayın olumlu tarafı.
Gayrimeşru projelerle çalışıyorlar
Eski Demokrat Parti Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan: Gayrimeşru projelerle Türkiye´yi bir kaos ortamına sürükleyerek hükümeti görevden uzaklaştırmak için çalıştıkları görülüyor. Daha sonra cumhurbaşkanını seçtirmemek için bu hareketler hız kazandı. Maalesef geldiğimiz noktada o dönemde TSK´da görevde olanların, kanuni olmayan faaliyetler içinde bulunduğu ortaya çıktı.
Yüzkarası, kanım dondu
Emekli Yarbay Tevfik Diker: Darbelere ve cuntalara karşıyım. Bu planları yapanları şiddetle ve nefretle kınıyorum. 72 milyonun el ele olması lazım. Türkiye´nin yüz karasıdır. Yargı derhal hesap sormalıdır. Darbecilerinde cuntacıların TSK´da hala uzantıları varsa Genelkurmay Başkanı gereğini yapmalıdır. Cami yakılması, uçak düşürülmesi gibi planları okudukça kanım donuyor. Hükümet, iktidar, sivil toplum, halk yargıya destek olmalıdır. Destek ortamı uzun ve kalıcı olmalı. Yargının arkasında psikolojik destek olması çok önemli. Bu çağda bu tür haberlerle karşılaşmak tüylerimi ürpertiyor.
Bu ihanet cezasız kalmamalı
Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kılıçkaya: Söz konusu planı hazırlayan TSK mensupları açıkça Türkiye´ye ihaneti planlamışlar. Bu plan, bir vatana, millete ihanet planıdır. Darbe planını yapan generaller ve subayların çağın çok gerisinde kaldıkları, cumhuriyeti, demokrasiyi, hukuk devletinin ne olduğunu hiç anlamadıkları görülüyor. Üzülerek belirtmek gerekir ki bu generaller ve subayların bir kısmı emekli olmakla birlikte bir kısmı halen TSK yöneticileri. Bunlar çekinmeden kendi halkının kanını dökmeyi planlıyor.
Darbelerin konuşulması hoş değil
AK Parti Denizli Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Mithat Ekici: Türkiye´de artık darbelerin konuşulması hoş değil. Darbe özlemi çekenler olabilir. Buna milletimizin sağduyusu, demokrasi ve insan haklarındaki gelişmeler engel olacaktır. Türkiye artık dünya lideri olma yolundadır. Darbeye çanak tutan kesimler var. Bunlar basında, siyasiler ve entelektüeller arasında da bulunuyor. Bazı kişilerin elinden, bazı yetkiler gidiyor. Ayaklarının altındaki halı kayıyor. Kimse iyi pozisyonunun bozulmasını istemiyor.
12 Eylül´de kan gölü vardı
Emekli Deniz Hakim Albay Ahmet Cengiz Tangören: Bu raporda bilhassa psikolojik harekat olarak önceden kamuoyunun darbeye hazırlanması söz konusu. 12 Eylül öncesi her gün kan gölüne dönen bir Türkiye vardı. 12 Eylül´den önce işyerleri kurşunlanıyordu, herkes öldürülüyordu. Nasıl ki 12 Eylül oldu bıçak keser gibi olaylar bitti. Vatandaş, Sıkıyönetim geldi, hayat bulduk diyordu. Halkın psikolojik olarak hazırlanmasına yönelik birtakım tavırlar oluyordu. Balyoz´u da bu şekilde değerlendiriyorum.
Sivil irade olaya el koymalı
Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Hukukta ´makul şüphe´ kavramı vardır. Akla uygun şüphe varsa hukukçuların olaya müdahale etme imkanı vardır. Türkiye´de 4 başarılı darbe, 3 başarısız muhtıra var. TSK´nın böyle bir özgeçmişinin olması makul şüpheyi haklı gösterir. Bu nedenle burada ciddi bir hukuki operasyon yapılması gerekiyor. Böyle durumlarda yapılması gereken bunun MGK´ya getirilmesi ve bu konuyla ilgili ciddi bir şekilde sivil iradenin olayı ele alması lazım.
CHP, savcıları göreve çağırdı
CHP, Balyoz Planı´yla ilgili yargının harekete geçmesini istedi. Parti sözcüsü Mustafa Özyürek, iddiaların vahim olduğunu dile getirdi. Ancak darbe yapmak için cami bombalamaya ve insanları öldürmeye ihtiyaç duyulacağını düşünmediğini söyledi. Özyürek, savcıların haberi ihbar kabul ederek, gerekli incelemeleri başlatmaları gerektiğini vurguladı. Özyürek, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: Ülke gündeminin sürekli darbe iddiaları ile meşgul edilmesi doğru değil. CHP, her zaman darbe karşıtıdır. Böyle bir girişim varsa buna kalkışanların cezalandırılmasından yanayız. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri´nin neticelenmeyen iddialarla yıpratılması da yanlıştır. Özyürek, bu tür belgelerin savcılardan önce basına verilmesini de eleştirdi. ( Zaman)
İlgili kurumlar açıklama yapmalı
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek: Bu konuyla (darbe planı) ilgili kurumlar belki önümüzdeki günlerde bir açıklama yapar. Ondan sonra değerlendirme yapmayı tercih ederim. Kaldı ki bu tip haberler zaten basın yoluyla veya bir şekilde gündeme geldiğinde yargı makamları suç teşkil eden bir yanı varsa inceliyor ve araştırıyorlar. Dolayısıyla işin bir de o yanını görmek gerekir. Sabırla beklemek bence daha doğru olur.
Tek kelimeyle dehşet verici
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik: Bu darbe planı doğru da olsa yanlış da olsa tek kelimeyle dehşet verici bir olaydır. Halkın oylarıyla işbaşına gelen bir hükümete karşı bu tür tezgâhların ortaya çıkması dehşet verici bir durumdur. Bu dehşet verici olayın tüm ayrıntılarını yargı mutlaka araştırmalı ve ortaya çıkartmalı. Bugün Türkiye´de ´sivil dikta var´ diyenlere bu darbe planları ithaf olunur.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış: Darbeler tarihte kalmış kara lekelerdir artık. Artık Türkiye´de böyle şeyler bitmiştir.?
Ömrüm darbelerle geçti
AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı: Artık darbe ve kaos planlarının yapılmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bir vatandaş olarak ömrüm darbelerle geçti. Artık bu darbe planlarının yapıldığı bir düşü bile yaşamak istemem. Bu darbe iddiası mutlaka araştırılmalı ve gereği mutlaka yapılmalı.
Diğer planlarla irtibatı var
AKP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat: Bu darbe planının yalnız İstanbul´da hazırlandığına inanmıyorum. Yalnız İstanbul´un tek başına bu kadar kapsamlı ve detaylı bir şey hazırlaması söz konusu değil. O dönemdeki Sarıkız, Ayışığı ve Eldiven darbe planlarıyla irtibatlı olduğuna inanıyorum. Bunların irtibatı da mutlaka ortaya çıkacaktır.
Siyasi iradeye ihanet var
AKP Milletvekili Zeynep Dağı: Biz bu senaryoları hep gördük maalesef. Ama üzücü olan Atatürk´ün açmış olduğu parlamentoya karşı darbe girişiminin olması. Bu anayasal bir suçtur.
Mutlaka komisyon kurulmalı
BDP Grup Başkanı Nuri Yaman: Okurken deyim yerindeyse resmen kanım dondu. Aradan geçen 7 yıl içinde ortaya çıkan başka darbe planları var. Ama bence bu çok daha detaylı ve önemli. Bu plan aslında hepsini kapsıyor. Bence esas darbe planı, bir Balyoz planı budur. Uygulansaydı 12 Eylül´de ne olduysa aynısı olacaktı. Ülke tam bir iç savaşa dönüşürdü. TSK, İç Hizmet Kanunu´ndaki 35. madde orada durduğu sürece, bu darbe planlarından kurtulmak mümkün değil.
BDP Milletvekili Akın Birdal: Türkiye´de halının altını kaldırdıkça her yerinden kirler ortaya çıkıyor. O nedenle bu halının altını temizlemek ve halıyı yıkamak lazım. Meclis´te bir araştırma komisyonu kurulmadan gerçekler gün ışığına çıkmayacak.
İstanbul Milletvekili Ufuk Uras: Yine utanç verici skandal bir durumla karşı karşıyayız. Toplumu karantina altına almak isteyen bir zihniyet hiç boş durmaksızın bu tür komploları örgütlüyorsa buna karşı Meclis´in mutlaka bir siyasi irade oluşturması gerekiyor. Bununla ilgili Meclis mutlaka komisyon kurmalı.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Mithat Ekici: Türkiye´de hâlâ darbe özlemi çekenler olabilir. Buna milletimizin sağduyusu, demokrasi ve insan haklarındaki gelişmeler engel olacaktır. Darbeye çanak tutan kesimler var. Bunlar basında, siyasiler ve entelektüeller de bulunuyor.
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan: Bu plandaki bilgiler 12 Eylül´ü hatırlatıyor. Korkunç şeyler. Düşünmek bile istemiyorum. Bunların kabul edilmesi mümkün değil. Meclis´in artık vurdum-duymaz tavrını bırakması lazımdır. ( Taraf)
Hili Özkök (Dönemin Genelkurmay Başkanı): ´İzzet-i ikbal ile çekildim´
Balyoz Planı´nın hazırlandığı dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Genelkurmay İkinci Başkanı ise Orgeneral Yaşar Büyükanıt´tı. Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök balyoz Planı konusunda konuşmak istemedi: ´Hiçbir şey söylemeyeceğim. Ben artık konuşmuyorum. Ben söyleyeceklerimi söyledim. Hani şair demiş ya, ´izzet-i ikbal ile çekildik´, diye. Ben de izzet-i ikbal ile gündemden çekildim. Şimdi bahçede torun kovalıyorum.´
TSK, BALYOZ PLANINI DOĞRULADI: AMA CİDDİYE ALMAYIN!
Genelkurmay Başkanlığından, basında yer alan ´Balyoz Güvenlik Harekatı Planı´ iddialı haberlerle ilgili olarak, ´1´inci Ordu Komutanlığı tarafından 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen Plan Seminerine ilişkin çeşitli iddia ve değerlendirmelerin medyada yer aldığı´ belirtilerek, ´Söz konusu Plan Semineri, Genelkurmay Başkanlığı 2003-2006 yılları Tatbikatlar Programı´nda bulunmaktadır´ denildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, 1´inci Ordu Komutanlığı tarafından 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen Plan Seminerine ilişkin çeşitli iddialar ve değerlendirmeler medyada yer aldığı anımsatıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ´Söz konusu plan semineri, Genelkurmay Başkanlığı 2003-2006 yılları Tatbikatlar Programında bulunmaktadır. Plan seminerinin gayesi, dış tehdide ilişkin olarak hazırlanan Harekat Planlarını geliştirmek ve ilgili personelin eğitimlerini sağlamaktır. Plan Semineri, giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo içerisinde uygulanmıştır. 1´inci Ordu Komutanlığı sorumluluk bölgesinde icra edilen bu Plan Seminerinde, Ordu Geri Bölge Emniyeti ve savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde de uygulanan sıkıyönetim konuları üzerinde de durulmuştur. Bu plan seminerine ilişkin olarak ortaya atılan iddiaları, aklı ve vicdanı olan hiçbir kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Söz konusu iddiaları ciddiye alarak üzerinde yorumlar yapılmasının ve bilgi kirliliği yaratılmasının; özellikle toplumumuzda tedirginlik yaratmak isteyenlerin amacına hizmet edeceği değerlendirilmektedir.´ ( AA)
-1 derecede darbe protestosu
23 Ocak 2010: Beyoğlu´nda toplanan darbe karşıtı binlerce kişi, Kafes-Balyoz darbe planı yapanlar yargılansın, Kozmik sırlar açıklansın sloganıyla yürüyüş düzenledi. Yoğun kar yağışı ve soğuk havaya rağmen Taksim Meydanı´na kadar yürüyen darbe karşıtları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ´un istifasını istedi. Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu öncülüğünde Tünel Meydanı´nda toplanan yaklaşık 5 bin kişilik grup, ´Kafes Balyoz darbe planı yapanlar yargılansın´, ´Darbelere karşı sivil direniş´ yazılı büyük bir pankart açtı. ´Döviz Kozmik sırlar açıklansın´, ´Ordu ülkeyi yordu´, ´Özgürlük istiyoruz´, ´Darbedar Ordu, derbeder halk´ yazılı dövizler taşıyan grup, daha sonra İstiklal Caddesi´nde yürümeye başladı. Üzerinde ´Emasya kalksın, darbeci AYM+HSYK kalksın´ yazılı büyük bir çuval giyen bir kişi, grubun önünde yürümeye başladı. İstiklal Caddesi´nde yürüyen darbe karşıtları, sık sık, ´Darbelere karşı omuz omuza´, ´Yaşasın halkların kardeşliği´, ´Başbuğ istifa´, ´Cuntacılar halka hesap verecek´, ´Asker kışlaya´ şeklinde slogan attı. Bu arada, eylemciler, CHP Beyoğlu İlçe binası önünde durarak CHP´yi protesto etti. Taksim Meydanı´na gelen darbe karşıtlarının eylemi bu haber girildiği sırada devam ediyordu. ( Cihan)
(21 Ocak 2010, 11:48), son güncel.: (23 Ocak 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: