Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.
29.09.2018 15:06 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.
25.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, sanıklar ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık uzman çavuş M.D, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Muhafız Alayı'nda komutan konutları bölgesinde görev yaptığını söyledi.
15 Temmuz'da nöbetçi olduğunu, sabah eşi ve çocuklarını memlekete gönderdikten sonra 17.00 gibi birliğe geldiğini anlatan M.D, bu tarihten bir kaç gün önce bölük komutanı yüzbaşı Burak Ercan'ın TSK'nın bütün birimlerinin, emniyet ve jandarmanın da katılacağını bir tatbikat yapılacağını, personelin reaksiyon süresinin ölçüleceğini, tatbikatın eğitim amaçlı olacağını söylediğini öne sürdü.
M.D, 15 Temmuz'da nöbet tuttuğu sırada 4-5 genç uzmanın gelip çağrıldıklarını ve buradaki nöbeti kendileriyle değiştireceklerini iddia ederek, bu ana kadar o akşam tatbikat yapılacağını bilmediklerini öne sürdü.
Gittiklerinde bölük komutanı Burak Ercan'ın 5 şarjör mühimmat verdiğini anlatan M.D, daha sonra da içtima yapılan Tekçe Meydanı'na çıktıklarını kaydetti.
M.D, 22.30 civarında alay komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın gelip 'Arkadaşlar, tatbikatımızı Tekçe Meydanı'nda değil Genelkurmay'da yapacağız. IŞİD saldırısı var. İki saat orada kalıp döneceğiz. İçeri telefonlar alınmadığı için telefonlarınızı teslim edin.' dediğini söyledi. Bunun üzerine telefonları teslim ettiklerini belirten M.D, gerçek bir saldırı değil de tatbikat olarak düşündüklerini söyledi.
Daha sonra 23.00 gibi iki otobüs, bir otomobil ve bir cip ile kışladan çıktıklarını ifade eden M.D, polislerce Kızılay civarında 5-10 dakika durdurulduktan sonra tekrar hareket edip Milli Savunma Bakanlığı tarafından Genelkurmay'a girdiklerini kaydetti.
Tutuksuz sanık M.D, kendilerini Cengiz isimli bir albayın karşıladığını, buradan nöbet tutacakları yerlere gönderildiklerini dile getirerek, yanındaki askerlerle Polis Akademisi çaprazında bulunan alana geçtiğini ifade etti.
Çevrede vatandaşların olmadığını iddia eden M.D, nöbet yerlerinde bekledikleri sırada çevik kuvvet ekiplerini taşıyan 2 otobüs geldiğini, bir kişinin 'ateş etmeyin' diye bağırmasını üzerine ne olduğunu sormak için el işaretiyle çağırdığını bildirdi.
M.D, polisten darbe girişimini öğrendiğini savunarak, kendisinin durumu bilmediğini belirttiğini söyledi. M.D, polise 'Size verilen görev neyse gönül rahatlığıyla yapın. Birisi size silah kullanmaya kalkarsa ben buradayım.' dediğini savunarak, yanındaki erlere de durumu anlattığını ve kimsenin silahından mermi çıkmamasını emrettiğini iddia etti.
Polislere ateş eden olursa ilk önce kendisinin karşılık vereceğini, sonra da askerlerine ateş emri vereceğini yanındakilere söylediğini belirten M.D, bundan sonra kimsenin darbe olduğunu anlamamasının mümkinatı bulunmadığını kaydetti.
M.D, 1-1,5 saat sonra buradan çıkacakları söylenince geldikleri otobüslere bindiklerini, ancak tanklar kapıları kapattığı için tekrar inmek zorunda kaldıklarını öne sürdü.
Sabah olduktan sonra 10.00-10.30 gibi kendilerini karşılayan albayın gelip tabur komutanından 10-15 uzman personel istediğini ifade eden M.D, kendisiyle birlikte bazı personelin bu albayla bir nolu nizamiyeye doğru gittiğini bildirdi. M.D, albayın buradan çıkış olmadığını ve kendilerinden nizamiyedeki Özel Kuvvetler personelini öldürmelerini, yoksa onların öldüreceğini söylediğini iddia etti.
Kimsenin bu albayı dinlemediğini ve geri döndüklerini öne süren M.D, albayın bir kez daha benzer bir istekte bulunduğunu öne sürdü. M.D, sonra da Genelkurmay'dan çıkmayı beklediklerini anlattı.
Örgüte üye olmadığını iddia eden M.D, beraatını talep etti.
26.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, tutuksuz sanıklar Davut Ünal, Emre Altın, Ercan Karakuş, Fahrin Turan ve Oğuz Demiray iddianamede yer verilen suçlamalara karşı savunma yaptı.
Suçsuz olduklarını savunan söz konusu sanıklar, yargılama sonunda beraatlerini talep etti.
İddianamede, yer alan sanıklar hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Cumhurbaşkanına suikast', 'askeri komutanlıkların gasbı', 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' 'nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'kamu malına zarar verme' suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları talep ediliyor.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
27.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanıklar Ali A. ile Azim Y'nin SEGBİS ile savunma yaptığı duruşmada, mahkeme başkanı daha sonra gelen bilgi ve belgeleri okudu.
Savcının mütalaası
Ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, bir önceki ara kararda gereğinin yerine getirilmesi istenilen ve halen yerine getirilmeyen müzekkerelerin sonucunun sorulmasını istedi.
İddia makamı, davaya katılma taleplerinin kabulünü, ayrıca tutuklu sanıkların üzerine atılı suçların katalog suçlardan olması, cezalar ve tutuklama tedbiri arasında ölçülülük bulunması ve dosya kapsamında tüm delillerin henüz toplanmamış olmasını dikkate alınarak, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Salonda bulunan sanıklara da söz verilmesinin adından duruşma yarına ertelendi.
28.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, sanıklar ve taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme, sanıklar ve avukatların beyanlarının tamamlanmasının ardından ara kararlarını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığının davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, firari sanıkların yakalama emirlerinin infazının beklenilmesine karar verdi.
Mahkeme, sanıkların mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin reddine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-08 Mayıs (2017) 'Ankara 521 sanık (ilk 534) Darbe/Cumhurb. Muhafız Alayı' davası
(29 Eylül 2018, 15:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: