Tam
EskidenYeniye
 

Donanma Komutanlığı Darbe davası

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davaya sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

15.09.2018 16:54 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davaya sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

11.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına avukat Ömer Furkan Yayla da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında darbeci amiral Hayrettin İmren'le hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın konulduğu cezaevi nakil aracının şoförlüğünü yaptığı, mağdur amiraller Gebze'de kurtarılana kadar kendisini takip eden emniyet aracından yapılan ikazlara rağmen durmadığı iddia edilen tutuksuz sanık M.D, esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Olay akşamı uyuduğu sırada saat 23.00 gibi telefonunun çaldığını ve arayan astsubay Akın A'nın hemen merkeze gelmesini emrettiğini belirten M.D, bunun üzerine hızlıca evden çıkıp iş yerine gittiğini, bu esnada dışarıda herhangi bir hareketlilik görmediğini savundu.

Merkez Komutanlığı'na gittiğinde komutanları tarafından mühürlenip imzalanmış yazılı araç görev emrinin hazır olduğunu gördüğünü anlatan M.D, İmren'in emriyle araca bindiğini ve "Öndeki eskortu takip et" emrini uyguladığını kaydetti.

M.D, araçta amirallerin olduğunu bilmediğini ileri sürerek, "Amiralleri görmedim, seslerini duymadım. Komutanlarımın hiçbiri beni arayıp aracı durdurmam için emir vermedi. Hayrettin İmren'in emirlerini dinlemedim. Olay günü sivil giyimliydim, üzerimde silahım yoktu." diye konuştu.

Darbeden haberi olmadığını ve darbecilerle hareket etmediğini savunan M.D, beraatını talep etti.

Darbe girişimini sırasında Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen "Sıkıyönetim Darbe Planı"nın kendisine getirildiğinde, sıkıyönetim mesajındaki görevlendirme doğrultusunda "Bu emre göre şu andan itibaren Donanma Komutanı Sinan Azmi Tosun, Kurmay Başkanı Ayhan Bay'dır. Ben onlardan emir alacağım." şeklinde söylemlerde bulunduğu, kendisini arayanlara mesajı teyit ettiğini beyan ettiği, darbeci amiraller Hayrettin İmren ve Ayhan Bay'ın talimatlarına uyduğu, sıkıyönetim darbe planının uygulanması için gayret sarf ettiği iddia edilen tutuklu sanık eski Donanma Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Mustafa B. de esasa ilişkin savunmasına, daha önce reddedilen mevki jurnal kayıtlarının incelenmesi talebini tekrar ederek başladı.

Olay gecesi yaşananlara ilişkin hakkında 4 kişinin ifadesinin bulunduğunu ve bu ifadelerin iftiradan ibaret olduğunu iddia eden Mustafa B, o gece darbe yanlısı bir fiili olmadığı için bu kişilerin kendisini ancak söylemediği bir sözle suçladıklarını ileri sürdü.

Mustafa B, sıkıyönetim mesajı gelince önce Yalçın Payal'ı ardından da 23.30'da Donanma Komutanı Veysel Kösele'yi aradığını öne sürerek, "00.16'da Veysel Kösele beni arıyor. Yaptığımız görüşme sonucu onun talimatı doğrultusunda verilecek emirleri beklemeye başlıyoruz ta ki, 02.30 civarı Yalçın Payal beni arayana kadar. Dolayısıyla mesajın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ve amirlerime bilgi veriyorum." diye konuştu.

İtirafçı olarak öğrenci olduğu dönemde örgütün sohbetlerine katıldığı yönünde ifade veren Hasan P'nin adını ilk defa iddianameyi eline aldığında gördüğünü söyleyen Mustafa B, bu kişiyi tanımadığını, hiçbir zaman FETÖ'yle bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.

Mahkeme heyeti, saatin ilerlemesi nedeniyle sanık Mustafa B'nin açıklamalarına gelecek celse devam etmesine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında darbeci amiral Hayrettin İmren'le hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın cezaevi aracına konularak İstanbul'a gönderilmesi olayında önce cezaevi aracında daha sonra eskortluk yapan araçta yer aldığı iddia edilen tutuklu sanık Murat G, saatin ilerlemesi nedeniyle geçen celse yarım kalan esasa ilişkin savunmasına devam etti.

Sanık Murat G, İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın içerisinde olduğu tutuklu sevk aracına darbeci amiral Hayrettin İmren tarafından zorla ve sonradan bindirildiğini, araca bindiğinde Yıldırım ve Payal'ın araçta olduğundan haberi olmadığını savunarak, henüz halk nizamiyenin önünde toplanmadığı sırada saat 00.50'de hareket ettiklerini ve bundan dolayı nizamiye önünde yaşanan olaylara şahit olmadıklarını söyledi.

Murat G, aracın amirallerin bulunduğu kabin bölümüne değil, ön taraftaki yolcu bölümüne oturduğunu ve arada kilitli paravan olduğu için amiralleri görmediğini iddia ederek, intikal boyunca ne öndeki eskort aracında ne de tutuklu sevk aracında aktif olarak bulunmadığını, birinci sicil amiri Merkez Komutanı Albay Uğur Çelikten'den emir beklediğini ifade etti.

Donanma Komutanlığı tarafından hazırlanan idari tahkikat raporundan da her iki araçta aktif olarak bulunmadığının anlaşıldığını söyleyen Murat G, araçta amirallerin olduğunu yola çıktıktan sonra araç şoförü Mustafa D'nin yanında oturan erden öğrendiğini belirtti.

Sanık Murat G, şoför Mustafa D'ye nereye gittiklerini sorduğunu, onun da "nereye gittiklerini bilmediğini, öndeki eskort aracı takip etmesinin emredildiğini" söylediğini anlatarak, "Aracın kabin bölümünde 2 amiralin olduğunu öğrendikten sonra Merkez Komutanlığı'nda görevli Astsubay Yaşar Tuzcu'yu aradım ve 'Ne maksatla bu amiralleri götürüyoruz.' diye sordum. O da bilmediğini, Merkez Komutanı Uğur Çelikten'e sorup döneceğini söyledi fakat bir daha dönüş yapmadı. Yaşar Tuzcu, huzurdaki ifadesinde de bana dönüş yapmadığını doğruladı." diye konuştu.

Olayları sürekli sorguladığını, araç hareket ettikten sonra kimsenin kendisini aramasını beklemeden ilk aramayı yaptığını savunan Murat G, o gece Uğur Çelikten'i 10 kez aradığını sadece 3'ünde görüşebildiğini kaydetti.

Murat G, intikal esnasında Çelikten ve onun vasıtasıyla Donanma Komutanı Veysel Kösele'ye çok önemli bilgiler ilettiğini ileri sürerek, "Ben komutanım Uğur Çelikten'i arayıp 'Komutanım bana emir verin, kim hainse aracı durdurup kafasına sıkayım' dediğim halde, komutanlarım bana 'müdahale edin' demek yerine beklemede kalmamı emrettiler. Gerek Uğur Çelikten gerek intikal sırasında yanımda bulunan şoför Mustafa D. de mahkeme huzurunda verdikleri ifadelerinde benim bu söylediklerimi teyit etmişlerdir. Emir verilmediği halde astsubay rütbemle ne yapabilirdim." ifadelerini kullandı.

Olay gecesi amiraller İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ı hiç görmediğini ileri süren Murat G, şöyle devam etti:

"Kendileri de aracın kabin bölümünde benim olmadığımı ve beni hiç görmediklerini ve temas kurmadıklarını, yanlarındaki Yüzbaşı Harun İ'yi ikaz edip, aracın ön tarafında oturan şahsıma ve şoför Mustafa D'ye emir vermediklerini mahkemede söylemişlerdir. Kabin bölümünde bulunan Yüzbaşı Harun İ'nin amirallere kendisini astsubay olarak tanıtması sonucu oluşan bir yanlışlığın mağduriyetini yaşıyorum. O geceki intikal sırasında kimsenin emir vermemesi, sürekli beklemede kalmamın söylenmesi, hürriyeti tahdit suçunu işlemediğimin kanıtıdır."

Sanık Murat G, dönemin Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin ve amirallerin sevkine ilişkin mahkemede "Merkez Komutanı Uğur Çelikten'den amirallerin tutuklu sevk aracıyla İstanbul'a sevk edildiklerini öğrendim. Bunun üzerine Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nu arayarak araca müdahale edilmesini istedim." ifadelerini kullandığını anlatarak, "Mahkeme başkanının 'Müdahale edilmesi için neden Uğur Çelikten'e emir vermediniz de valiyi aradınız?' şeklindeki sorusu üzerine de 'Araç ayrıldıktan sonra Merkez Komutanına emir vermenin bir gereği yoktu.' dedi. Veysel Kösele'nin, intikal sırasında verdiğim bilgileri kendisine ileten birinci sicil amirim Uğur Çelikten vasıtasıyla müdahale edilmesi için şahsıma emir vermediği ortadadır." diye konuştu.

Murat G, amirallerin bulunduğu tutuklu nakil aracının kabin bölümünde yer alan Harun İ'nin kendisini astsubay olarak tanıtmasından kaynaklanan bir yanlış anlaşılma nedeniyle 20 aydır tutuklu olduğunu, bu süreçte ailesinin maddi ve manevi olarak büyük zararlar gördüğünü savunarak, beraatini talep etti.

Mahkeme başkanı, Murat G'nin savunmasının ardından duruşmaya bir saat ara verdi.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında darbeci amiral Hayrettin İmren'le hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın konulduğu cezaevi nakil aracının şoförlüğünü yaptığı, mağdur amiraller Gebze'de kurtarılana kadar kendisini takip eden emniyet aracından yapılan ikazlara rağmen durmadığı iddia edilen tutuksuz sanık M.D, esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Olay akşamı uyuduğu sırada saat 23.00 gibi telefonunun çaldığını ve arayan astsubay Akın A'nın hemen merkeze gelmesini emrettiğini belirten M.D, bunun üzerine hızlıca evden çıkıp iş yerine gittiğini, bu esnada dışarıda herhangi bir hareketlilik görmediğini savundu.

Merkez Komutanlığı'na gittiğinde komutanları tarafından mühürlenip imzalanmış yazılı araç görev emrinin hazır olduğunu gördüğünü anlatan M.D, İmren'in emriyle araca bindiğini ve "Öndeki eskortu takip et" emrini uyguladığını kaydetti.

M.D, araçta amirallerin olduğunu bilmediğini ileri sürerek, "Amiralleri görmedim, seslerini duymadım. Komutanlarımın hiçbiri beni arayıp aracı durdurmam için emir vermedi. Hayrettin İmren'in emirlerini dinlemedim. Olay günü sivil giyimliydim, üzerimde silahım yoktu." diye konuştu.

Darbeden haberi olmadığını ve darbecilerle hareket etmediğini savunan M.D, beraatını talep etti.

Darbe girişimini sırasında Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen "Sıkıyönetim Darbe Planı"nın kendisine getirildiğinde, sıkıyönetim mesajındaki görevlendirme doğrultusunda "Bu emre göre şu andan itibaren Donanma Komutanı Sinan Azmi Tosun, Kurmay Başkanı Ayhan Bay'dır. Ben onlardan emir alacağım." şeklinde söylemlerde bulunduğu, kendisini arayanlara mesajı teyit ettiğini beyan ettiği, darbeci amiraller Hayrettin İmren ve Ayhan Bay'ın talimatlarına uyduğu, sıkıyönetim darbe planının uygulanması için gayret sarf ettiği iddia edilen tutuklu sanık eski Donanma Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Mustafa B. de esasa ilişkin savunmasına, daha önce reddedilen mevki jurnal kayıtlarının incelenmesi talebini tekrar ederek başladı.

Olay gecesi yaşananlara ilişkin hakkında 4 kişinin ifadesinin bulunduğunu ve bu ifadelerin iftiradan ibaret olduğunu iddia eden Mustafa B, o gece darbe yanlısı bir fiili olmadığı için bu kişilerin kendisini ancak söylemediği bir sözle suçladıklarını ileri sürdü.

Mustafa B, sıkıyönetim mesajı gelince önce Yalçın Payal'ı ardından da 23.30'da Donanma Komutanı Veysel Kösele'yi aradığını öne sürerek, "00.16'da Veysel Kösele beni arıyor. Yaptığımız görüşme sonucu onun talimatı doğrultusunda verilecek emirleri beklemeye başlıyoruz ta ki, 02.30 civarı Yalçın Payal beni arayana kadar. Dolayısıyla mesajın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ve amirlerime bilgi veriyorum." diye konuştu.

İtirafçı olarak öğrenci olduğu dönemde örgütün sohbetlerine katıldığı yönünde ifade veren Hasan P'nin adını ilk defa iddianameyi eline aldığında gördüğünü söyleyen Mustafa B, bu kişiyi tanımadığını, hiçbir zaman FETÖ'yle bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.

Mahkeme heyeti, saatin ilerlemesi nedeniyle sanık Mustafa B'nin açıklamalarına gelecek celse devam etmesine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.

13.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına avukat Ömer Furkan Yayla da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, darbeci Amiral Ayhan Bay'ın direktifleri ile Donanma Komutanlığı'nda bulunan savaş gemilerinin seyre çıkması talimatını verdiği, darbe girişimi gecesi darbeci Bay'ın emir ve talimatlarını uyguladığı, Marmara Denizi'nde bulunan TCG Oruç Reis Komutanı'na top atışı yapılması emrini verdiği ancak komutanın personel yetersizliğinden atış yapılamayacağını rapor etmesi üzerine TCG Kemalreis Komutanı Arif Çırtlık'a darbeye destek amacıyla atış emri verilerek top atışı yapılmasını sağladığı, darbecilerle hareket ettiği, cep telefonunda örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock kalıntıları"na rastlanıldığı iddia edilen tutuklu sanık eski 5. Muhrip Filotillası Komodoru Önder Ö. esasa ilişkin savunma yaptı.

Sanık Önder Ö, olay günü Marmara Salonu'nda düzenlenen programa katıldığını ve saat 21.00 gibi birinci amiri olan firari sanık Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın arayarak sabotaj ve terör saldırısı tehdidi gerekçesiyle gemileri Marmara Denizi'nde seyre çıkarma emri verdiğini söyledi.

Amiri konumundaki Ayhan Bay'ın emrinin hukuksuz olmadığını savunan Önder Ö, "Afet, sabotaj ve terör tehdidi gibi acil durumlarda görev grup komutanının gemileri seyre kaldırma yetkisi vardır. Acil durum gerekçesiyle gemileri seyre kaldırmamı emreden amirimin emrini teyit mi edecektim? Ayhan Bay'a, 'Komutanım emri nereden aldınız?' diye soramam." diye konuştu.

Önder Ö, emri aldıktan sonra hızlıca Poyraz Rıhtımı'na gittiğini ve o sırada darbe girişimi olduğuna ilişkin hiçbir bilginin olmadığını ileri sürerek, rıhtıma vardıktan sonra sabotaj ve terör saldırısı tehdidi gerekçesiyle gemileri kısa sürede seyre kaldırdığını ve gerekli yerlere haber verdiğini kaydetti.

Seyre kalkan gemilerde televizyon sisteminin kapatılması ve telefonların toplatılması emrinin iddianamede darbe yanlısı faaliyet kapsamına alındığına dikkati çeken Önder Ö, "Ayhan Bay'dan aldığım talimat doğrultusunda verdiğim bu emirler SABKOR (sabotaja karşı koruma) kapsamında alınmış tedbirlerdir. Teröristlerin televizyon kanalları yoluyla haberleştikleri bilinmektedir. Terörist bir er televizyonda geçen bir alt yazı veya istek bir şarkıyla harekete geçebilir. Bunun örnekleri vardır. Niyetim tamamen sabotaj nedeniyle içeride olan birinin dışarıya haber vermesini önlemektir." ifadelerini kullandı.

Darbeci amiral Ayhan Bay'ın FETÖ'cü olduğuna dair hiçbir bilgisinin olmadığını iddia eden Önder Ö, şöyle devam etti:

"Askeri kurallara göre Ayhan Bay'ın emirlerini yerine getirmemem suçtur. Gemilerin sabotaj tehdidiyle seyre kaldırılması, telefonların toplatılması, caydırıcılık amacıyla eğitim mermisi ile top atışı yaptırılması emirleri, suç içermeyen, hizmete müteallik emirlerdir. O gün ne bir kanunsuz emir aldım ne de kanunsuz bir emir verdim. Sahte emirden emri veren sorumludur, emri uygulayan değil. Ayhan Bay'ın gemileri seyre kaldırma emrini, terör saldırısı gerekçesiyle verdiği için sorgulamadım. Zaten son aylarda terör saldırısı tehdidinin arttığı, bu nedenle teyakkuzda olmamız konusunda mesajlar geliyordu."

Duruşma, sanık Önder Ö'nün savunmasıyla devam etti.

Sanık Önder Öngör, hakkındaki üst makamlarla irtibata geçmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, Donanma Komutanı Veysel Kösele ile iletişim kurmaya çalıştığını ve fakat Kösele'nin kendisiyle konuşmadığını, bu konuda HTS kayıtlarının lehine olduğunu öne sürdü. Genel olarak bakıldığında HTS raporunun güvenilir olmadığını, bundan dolayı rapordaki arama kayıtlarından bir anlamlandırma yapılamayacağını ileri süren Öngör, olay gecesi birden fazla telefon görüşmesi yaptığı eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğunu ve sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğunu bilmediğini iddia etti.

Öngör, darbeye destek vermek için TRT'de okunan sıkıyönetim bildirisinin izlenmesi için gemi personelini zorlamadığını ve bildirideki emirlere harfiyen uyulması yönünde emirler vermediğini öne sürerek, şöyle devam etti: "Darbe bildirisinin gemi personeli tarafından televizyondan izlenmesi için anons yapılması yönünde bir emir verdim ama kimseyi zorlamadım. İddia edildiği gibi, 'Bildirideki sıkıyönetim emirlere harfiyen uyulacak.' diye bir şey söylemedim. Personelin neler olduğunu öğrenmesi için iyi niyetle televizyonların izlenmesini anons ettirdim. TRT'de okunan bildiriyi tamamen tesadüfen gördüm. Yapılan anons bilgilendirme anonsudur. Emrimdeki diğer gemilere anons yapılması emri vermedim, hiçbir geminin telsiz işletme jurnalinde böyle bir anons yapıldığına yönelik bir ifade yoktur."

Mahkeme başkanının, Donanma Komutanının TCG Yavuz'a bineceği sırada Ömer Faruk Harmancık, Ayhan Bay, Nazmi Ekici, Sezai Özgür Öztürk ve Önder Öngör. arasındaki telefon trafiğinin nedenini sorması üzerine, sanık Öngör, kendi telefon görüşmelerinin bilgi almak için olduğunu, diğer görüşmelerin içeriği konusunda bir bilgi sahibi olmadığını kaydetti.

Öngör, saat 02.35'te sözde Yurt Sulh Konseyi'nde ismi yer alan darbeci amiral Ömer Faruk Harmancık ile telefonda ne konuştuğu sorusuna, "Böyle bir görüşme hatırlamıyorum ama muhtemelen aramışımdır o da cevap vermemiştir. Ben onu İstanbul'da sandım için onun üzerinden Deniz Kuvvetleri Komutanına ulaşmaya çalıştım. Ankara'da olduğunu ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğunu bilmiyordum." cevabını verdi.

"Bitaraf olduğumuz için ortada çerez olduk"

Mahkeme başkanının, "Zeki olduğunuzu söylüyorsunuz, Ömer Faruk Harmancık'ın da darbeci olduğunu anlayabilirdin." demesi üzerine sanık Öngör, şöyle konuştu: "Nereden anlayabilirdim başkanım, 'Komutanım siz darbeci misiniz?' diye mi sorsaydım, bu mümkün mü? Balyoz'da, Askeri Casusluk davasında yargılanan arkadaşlarımız 'İlk saatlerinden darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığını anladık.' diyor. Ya nasıl anladınız, biz niye anlamadık? O akşam Donanma Komutanı Veysel Kösele benimle konuşmadı, onun talimatıyla Levent Kerim Uça da 23.37'den sonra telefonlarıma bakmadı. Balyoz'da, Askeri Casusluk davasında yargılananlar o akşam bir çevrim oluşturdular ve kendilerinden olmayanları yalnızlaştırdılar. Bu çevrime dahil olmamamızın nedeni Balyoz ve Askeri Casusluk davasında soruşturma geçirmemiş olmak. Biz bitaraf olduğumuz için ortada çerez olduk."

Öngör, mahkeme başkanının "Arif Çırtlık ve Ali Kocamanoğlu ile yaptığın görüşmelerin Ömer Faruk Harmancık ile yaptığın görüşmeden hemen sonra olması tesadüf mü?" sorusuna, tesadüf olduğu yanıtını verdi.

TCG Yavuz Komutanı Sezai Özgür Öztürk ile yaptığı görüşmede, Donanma Komutanı'nın gemiye geleceğini öğrendikten sonra Ayhan Bay'la görüştüğünü anlatan Öngör, "Ayhan Bay bana Donanma Komutanı'nın darbeci olduğunu ve Marmara Denizi'nde adalar tarafında botlu adamların olduğunu, gemilere terör saldırısı düzenleyeceklerini, caydırıcı top atışı yapmamı emretti. Donanma Komutanının darbeci olduğuna inandım çünkü benimle konuşmuyor, telefonlarıma bakmıyor, talimat vermiyordu." ifadelerini kullandı.

Darbecilerin kararlılığını göstermek için Marmara Denizi'nde 3 atım top atışı yaptırdığı iddiasına ilişkin Öngör, sözlerini şöyle sürdürdü: "Atış, terör saldırısı yapacağı ihbar edilen botları caydırmak amacıyla gürültü çıkarmak için yapılmıştır. Atış yapılırken kullanılan mühimmat yüksek gürültülü eğitim mermisidir. Kullanılan mühimmatın çeşidi bile faaliyeti ne amaçla yaptığımızı kanıtlamaktadır. Atış, botlar görülemediğinden daha fazla gürültü çıkaracak bir topla botları korkutmak için emniyetli bir bölgede yapılmıştır."

İtirafçı olarak öğrenci olduğu dönemde örgütün sohbetlerine katıldığı yönünde ifade veren Hasan P'yi tanımadığını savunan Öngör, hiçbir zaman FETÖ'yle bir ilişkisinin olmadığını ve ByLock kullanmadığını ileri sürdü.

- Deniz Harp Okulu'nun 1993 mezunlarına FETÖ desteği iddianamede

Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in yaşadığı Amerika'da, örgütün sözde "Colorado eyalet imamı" olan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan itirafçı-tanık Hasan P'nin, sanık Önder Öngör hakkında iddianamede şu ifadeleri yer alıyor: "Ayrıca benim bu talebeler ile olan diyalogum Harp Okulunu bitirinceye kadar devam etmiştir. Sonra murakıp sistemi dediğimiz askeri personeli takip eden cemaat içi yapıya devir edilmiş ve 1993' ten sonra bir daha da görüşmemiz yasaklanmıştır. Çünkü mezuniyet sonrası Harp Okulu öğrencileri ile irtibatı devam ettirmek örgüt içerisinde ihanet sayılmaktadır. Benim FETÖ içerisinde bu isimlerden hatırlayabildiklerim şahıslardan Deniz Harp Okullarından 1993 yılında mezun olan Önder Öngör isimli şahıstır. Bu şahsın rütbeleri tahminime göre şu an Albay statüsündedir. Ancak nerede hangi görevde oldukları konusunda bir fikre sahip değilim.... Tahminim o ki 1993 mezunlarının ilk 10 derecesinin tamamı cemaat mensuplarından oluşmakta idi. Bu öğrencilerle olan irtibatım 1994 yılına kadar devam etti. Az önce de söylediğim gibi öğrenciler Harp Okulundan mezun olduktan sonra özel murakıplara devir edilip sonrasında başkası ile muhatap olmaları ihanet sayılırdı."

Duruşmada daha sonra, darbe girişimi sırasında darbeci amiral Hayrettin İmren'le hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın konulduğu cezaevi nakil aracının şoförlüğünü yaptığı, mağdur amiraller Gebze'de kurtarılana kadar kendisini takip eden emniyet aracından yapılan ikazlara rağmen durmadığı iddia edilen tutuksuz sanık M.D, esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Olay akşamı uyuduğu sırada saat 23.00 gibi telefonunun çaldığını ve arayan astsubay Akın A'nın hemen merkeze gelmesini emrettiğini belirten M.D, bunun üzerine hızlıca evden çıkıp iş yerine gittiğini, bu esnada dışarıda herhangi bir hareketlilik görmediğini savundu.

Merkez Komutanlığı'na gittiğinde komutanları tarafından mühürlenip imzalanmış yazılı araç görev emrinin hazır olduğunu gördüğünü anlatan M.D, İmren'in emriyle araca bindiğini ve "Öndeki eskortu takip et" emrini uyguladığını kaydetti.

M.D, araçta amirallerin olduğunu bilmediğini ileri sürerek, "Amiralleri görmedim, seslerini duymadım. Komutanlarımın hiçbiri beni arayıp aracı durdurmam için emir vermedi. Hayrettin İmren'in emirlerini dinlemedim. Olay günü sivil giyimliydim, üzerimde silahım yoktu." diye konuştu.

Darbeden haberi olmadığını ve darbecilerle hareket etmediğini savunan M.D, beraatını talep etti.

Darbe girişimini sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen "Sıkıyönetim Darbe Planı"nın kendisine getirildiğinde, sıkıyönetim mesajındaki görevlendirme doğrultusunda "Bu emre göre şu andan itibaren Donanma Komutanı Sinan Azmi Tosun, Kurmay Başkanı Ayhan Bay'dır. Ben onlardan emir alacağım." şeklinde söylemlerde bulunduğu, kendisini arayanlara mesajı teyit ettiğini beyan ettiği, darbeci amiraller Hayrettin İmren ve Ayhan Bay'ın talimatlarına uyduğu, sıkıyönetim darbe planının uygulanması için gayret sarf ettiği iddia edilen tutuklu sanık eski Donanma Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Mustafa B. de esasa ilişkin savunmasına, daha önce reddedilen mevki jurnal kayıtlarının incelenmesi talebini tekrar ederek başladı.

Olay gecesi yaşananlara ilişkin hakkında 4 kişinin ifadesinin bulunduğunu ve bu ifadelerin iftiradan ibaret olduğunu iddia eden Mustafa B, o gece darbe yanlısı bir fiili olmadığı için bu kişilerin kendisini ancak söylemediği bir sözle suçladıklarını ileri sürdü.

Mustafa B, sıkıyönetim mesajı gelince önce Yalçın Payal'ı ardından da 23.30'da Donanma Komutanı Veysel Kösele'yi aradığını öne sürerek, "00.16'da Veysel Kösele beni arıyor. Yaptığımız görüşme sonucu onun talimatı doğrultusunda verilecek emirleri beklemeye başlıyoruz ta ki, 02.30 civarı Yalçın Payal beni arayana kadar. Dolayısıyla mesajın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ve amirlerime bilgi veriyorum." diye konuştu.

İtirafçı olarak öğrenci olduğu dönemde örgütün sohbetlerine katıldığı yönünde ifade veren Hasan P'nin adını ilk defa iddianameyi eline aldığında gördüğünü söyleyen Mustafa B, bu kişiyi tanımadığını, hiçbir zaman FETÖ'yle bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.

Mahkeme heyeti, saatin ilerlemesi nedeniyle sanık Mustafa B'nin açıklamalarına gelecek celse devam etmesine karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.

Deniz Harp Okulu'nun 1993 mezunlarına FETÖ desteği iddianamede

Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in yaşadığı Amerika'da, örgütün sözde "Colorado eyalet imamı" olan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan itirafçı-tanık Hasan P'nin, sanık Mustafa B. hakkında iddianamede şu ifadeleri yer alıyor:

"1993'te Deniz Harp Okulu'na sınava girecek öğrencilere, abiler tarafından sınav soruları dağıtıldı. O dönem sınava girenlerin hepsi kazandı. Benim bu talebeler ile olan diyaloğum Harp Okulu'nu bitirinceye kadar devam etmiştir. Sonra murakıp sistemi dediğimiz askeri personeli takip eden cemaat içi yapıya devredilmiş ve 1993'ten sonra bir daha da görüşmemiz yasaklanmıştır çünkü mezuniyet sonrası Harp Okulu öğrencileri ile irtibatı devam ettirmek örgüt içerisinde ihanet sayılmaktadır. Benim FETÖ içerisinde bu isimlerden hatırlayabildiklerim şahıslardan Deniz Harp Okulları'ndan 1993 yılında mezun olan Mustafa B. isimli şahıstır. Bu şahsın rütbeleri tahminime göre şu an albay statüsündedir ancak nerede hangi görevde oldukları konusunda bir fikre sahip değilim. Tahminim o ki, 1993 mezunlarının ilk 10 derecesinin tamamı cemaat mensuplarından oluşmaktaydı. Bu öğrencilerle olan irtibatım 1994 yılına kadar devam etti. Mustafa B. ve diğer öğrencilerle 1993 yılında sürekli görüşmelerimiz olmuş ve pek çok defa Işık evlerinde sohbetler yapılmıştır. Adı geçen şahısların tamamı birbirlerini tanımaktadırlar."

14.09.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına avukat Ömer Furkan Yayla da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, itirafçı olarak harp okulunda öğrenci olduğu dönemde örgütün sohbetlerine katıldığı yönünde ifade veren M.T, darbe girişimi sırasında TCG Yavuz Gemisi'nde teğmen rütbesinde savaş harekat merkezi subayı olarak görev yapan tutuklu sanık Erdinç Ö. hakkında tanık olarak ifade verdi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı SEGBİS odasından duruşmaya bağlanan tanık M.T, FETÖ ile bir dönem irtibatının olduğunu ve kendisine "Gökhan" kod adının verildiğini fakat o zamanlarda yapının terör örgütü olduğunu bilmediğini söyledi. Sanık Erdinç Ö'yü ilk defa harp okulunda gördüğünü fakat 2013'te ikinci sınıfın başlarında bir örgüt evindeki sohbet toplantısında tanıştıklarını anlatan M.T, "Burada tanıştıktan sonra arkadaş olduk ve mezun olana kadar görüştük. Toplantılara da beraber gittik. İlk gittiğim dönemde Erdinç yoktu, o sonradan dahil oldu." diye konuştu.

Tanık M.T, yapının terör örgütü olduğunu 17/25 Aralık sürecinden sonra fark etmeye başladıklarını dile getirerek, "Hiçbirimiz can atarak gitmiyorduk ama bizi tehdit ediyorlardı. O dönem okulda çoğu arkadaşımızın zorlandığını görüyorduk. Toplantılarda bize 'Zorlanan arkadaşlarını görüyorsun, toplantıları bırakırsan sen de onlar gibi zorlanabilirsin' diye tehdit ediyorlardı. Hem okuldaki arkadaşlarım gibi zorlanacağım hem de okuldan atılacağım korkusuyla mezun olana kadar toplantılara gitmeye devam ettim. Eve gittiğimizde, namaz kılıyorduk, gelen kişi bir şeyler okuyup, açıklıyordu." ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanının, "Toplantılar için çeşitli gizlilik tedbirleri alınıyor muydu?" sorusu üzerine M.T, "Binaya tek tek girmemizi söylüyorlardı. Bir de toplantı için ankesörlü telefondan arıyorlardı. Gizli bir iletişim programı kullanmadık." dedi.

M.T, Ağustos 2015'teki son toplantıdan sonra örgütle irtibatını bitirdiğini iddia ederek, "Son toplantıda bizimle ilgilenen Ömer kod adlı kişi kurban için parası istedi. Ben de 'vereyim de kurtulayım' düşüncesiyle 100 lira verdim. Ömer'e vermesi için Erdinç'e de 100 lira vermiştim." diye konuştu.

Sanık Erdinç Ö, tanık M.T'yi tanımadığını ve hakkındaki beyanlarının doğru olmadığını öne sürdü. Mahkeme heyeti, duruşmayı 18 Eylül'e erteledi.

MÜTALAA

Mütalaada, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ile kurmay albayların da aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında, "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele ile Komodor Levent Kerim Uça'nın derdest edildiği TCG Yavuz Gemisi Komutanı eski Kurmay Yarbay Sezai Özgür Öztürk ve 15 personeli ile İstanbul Moda açıklarında top atışı yapılan TCG Kemalreis Gemisi Komutanı Yarbay Arif Çıtlık, TCG Turgutreis Gemisi 2. Komutanı Kurmay Yarbay Ali Kocamanoğlu, TCG Salihreis Gemisi 2. Komutanı Sami Tulgar, TCG Oruçreis Gemisi 2. Komutanı Özgür Gencer, bu suçtan cezalandırılmaları istenen sanıklar arasında yer alıyor.

İDDİANAME

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 90 sanık bulunuyor.

İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 90 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası

(15 Eylül 2018, 16:54)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=13448    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.006.294