Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Bu kapsamda Danıştay eski üyesi Mesut Güngör ile Yargıtay eski üyeleri Fatih Cihangir ve Ahmet Kıriş hakim karşısına çıkarıldı.
01.09.2018 16:40 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Bu kapsamda Danıştay eski üyesi Mesut Güngör ile Yargıtay eski üyeleri Fatih Cihangir ve Ahmet Kıriş hakim karşısına çıkarıldı.
DANIŞTAY ESKİ ÜYESİ MESUT GÜNGÖR
28 Ağustos'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay üyesi Mesut Güngör, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Güngör'ün avukatı ve yakınları da katıldı.
Duruşmada sanık hakkında ifade veren tanıklar dinlendi.
Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, sanığı 1993'te Edirne'ye kura çektiğinde tanıdığını, burada kalacak yeri olmadığı için bir süre sanık Güngör ile kendilerinde önce bu şehirde görev yapan Mustafa Dinç'in evinde kaldığını anlattı. Erdem, bu sürede sanığın o dönem cemaat olarak bilinen örgütle bağlantısını görmediğini söyledi.
Sanığın Danıştaya üye seçilinceye kadar yapıyla bağlantısı konusunda somut bilgi sahibi olmadığını ifade eden Erdem, çok iyi karar yazması ve hakimliğinin iyi olması nedeniyle üye seçiminde kendisinin de sanığın seçilmesini istediğini belirtti.
Eski Danıştay üyesi Vahit Bektaş da, Güngör Danıştaya seçildikten sonra farklı dairelerde çalıştıklarını, dışarıdan tanıdığı kadarıyla sanığın çok çalışkan olduğunu kaydetti. Sanığı örgütle irtibatı olanlardan ziyade dönem arkadaşlarıyla gördüğünü aktaran Bektaş, 'Sanığın örgütle irtibatının olabileceğini düşünüyorum ama sempati düzeyinde mi daha mı ileri bilmiyorum.' dedi.
Eski Danıştay Üyesi Hamza Eyidemir ise cemaat üyelerinin baktıkları dosyalarda örgüt lehine karar aldığının konuşulduğunu, sanığın görev yaptığı Danıştay 8. Dairesinin de dershanelerle ilgili örgüt lehine karar aldığını söyledi.
Savunma için söz verilen Mesut Güngör, hukuk neyi gerektiriyorsa o doğrultuda karar verdiğini öne sürerek, farklı şekilde karar verdiği suçlamasını reddetti.
Çölyak hastalığı bulunduğunu, cezaevi koşullarında bu hastalıkla mücadele etmenin zor olduğunu ifade eden Güngör, tahliyesini talep etti.
Aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Yurt dışı çıkış yasağı konulan sanığa haftada bir en yakın kolluk birimine imza verme şartı getirilerek duruşma ertelendi.
Bu arada tahliye kararına 2 üye muhalif kaldı. Muhalefet şerhinde, sanığa ilişkin emanet kaydında 1 dolar bulunması, Bank Asya'da açılan hesaplar, Böcek Davası sanıklarından birine ait para transferi nedeniyle sanığın yargılamasının tutuklu devam etmesi gerektiği belirtildi.
YARGITAY ESKİ ÜYESİ FATİH CİHANGİR
29 Ağustos'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince görülen duruşma, Yargıtay Başkanlığı ek bina duruşma salonunda yapıldı.
Duruşmaya, sanık eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kütük, yakınları ve avukatı katıldı.
Yargıtay'ın tazminat davalarına bakan 4. Hukuk Dairesi'nin eski üyesi Kütük'ün dördüncü kez hakim karşısına çıktığı duruşmada, dosyaya gelen bilgi ve belgeler okunarak, sanığa söz verildi.
Sanık Kütük, bir önceki duruşmada dinlenilen tanık ifadelerine karşı beyanda bulundu.
Tanıkların, 'dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman hakkında cemaatin bir internet sitesinde gerçek dışı habere yer verildiğini, Kahraman'ın bu habere karşı açtığı davayı kazandığını ancak kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi heyetince bozulduğunu' anlattıklarını belirten Kütük, bu kararı veren heyette yer almadığını söyledi.
Dosyanın karar düzeltme aşamasında heyette yer aldığını, inceleme sonucu yerel mahkeme kararını onadıklarını ifade eden Kütük, 'Yani, eğer cemaatin bir talimatı varsa ben onun aksi yönünde bir karar vermişim.' dedi.
Sanık Ahmet Kütük, iş yerindeki bilgisayarında Ergenekon iddianamesi ile İlhan Cihaner'in yargılandığı davalara ilişkin dosyaların bulunmasının da suç isnadı gibi yansıtıldığını belirtti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde yıllarca tetkik hakimliği yaptığını anlatan Kütük, bu dönemde Ergenekon ve İlhan Cihaner ile ilgili dairede açılan davalara baktığını, bu nedenle dosyaları incelediğini savundu. Sanık Ahmet Kütük, tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Duruşma Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini ve eski hakim ve eski TÜRKŞEKER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bülent Üzümcü'nün tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
Aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanığa, gelen bilgi ve belgelere karşı beyanda bulunması için süre verilmesi, duruşmanın 17 Ekim'e bırakılması kararlaştırıldı. Gelecek duruşmada, eski hakim Bülent Üzümcü tanık olarak yer alacak.
Kütük hakkındaki iddialar
Sanık Ahmet Kütük, önceki duruşmalarda, iki telefon hattında toplam 2 bin 904 kez ByLock kullandığı yönündeki tespitleri reddetmişti. Ahmet Kütük'ün, Yargıtay'ın hukuk daireleri sorumlusu eski üye Ali Akın'ın bir altında bulunan ve talimatları diğer üyelere ulaştırması için ilettiği 'grup sorumlusu abi'lerden olduğu iddia edilmişti.
Müfettişken Zekeriya Öz'ü aklayan Kıvrıl'ın yargılanması
Yüksek yargı üyelerinin Yargıtay 9. Ceza Dairesinde ayrı ayrı yargılandığı davalarda, Ahmet Kütük'ün ardından, Adalet başmüfettişliği döneminde Ergenekon soruşturmasını yürüten firari savcı Zekeriya Öz hakkındaki şikayetlerle ilgili 'soruşturmaya gerek yok' raporu veren ve ardından Yargıtay üyesi seçilen Halit Kıvrıl da dördüncü kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmaya, Kıvrıl ile avukatı katıldı. Söz verilen Kıvrıl, tanık ifadelerine karşı beyanda bulundu.
Tanık beyanlarında geçen mesleğin başından itibaren örgüt toplantılarına katıldığı iddiasını kabul etmeyen Kıvrıl, gittiği toplantıların normal yemekler olduğunu, himmet toplanmadığını, cemaat sohbeti yapılmadığını iddia etti.
Örgüt listesinden üye seçildiği iddiasını da reddeden Kıvrıl, liyakat ve terfileri gereğince, dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarının referansıyla üye seçildiğini öne sürdü.
Sanık Kıvrıl, tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurularak tahliyesini istedi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Müfettiş raporu 'yetersiz' bulunmuştu
Başmüfettişliği döneminde Ergenekon soruşturmasını yürüten firari eski savcı Zekeriya Öz hakkındaki şikayetlerle ilgili 'soruşturmaya yer yok' raporu hazırlayan ve ardından 2011'de Yargıtay üyeliğine seçilen Halit Kıvrıl, ilk duruşmalarda da hakkındaki suçlamaları reddetmişti. HSYK Genel Kurulu ise 2015'te eski HSYK döneminde Halit Kıvrıl tarafından hazırlanan raporu yetersiz bularak, Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan hakim-savcılar hakkındaki iddiaları yeniden ele almıştı.
YARGITAY ESKİ ÜYESİ AHMET KİRİŞ
29 Ağustos'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmada, eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kiriş, dördüncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Kiriş'e zorunlu müdafi olarak atanan baro avukatı mazeret bildirmeksizin katılmadı. Sanık Ahmet Kiriş'in, yakınları arasında bulunan bir avukatın bu duruşmada kendisine vekalet edebileceğini belirtmesi üzerine yakını avukat olarak yerini aldı.
Duruşmada söz verilen Kiriş, tanık ifadelerine karşı beyanda bulundu.
Örgütün motivasyon amacıyla düzenlediği sohbet toplantılarına katıldığını iddia eden sivil imam Nesip Yılmaz'ı tanımadığını, Yılmaz'ın toplantılara katıldığına dair teşhisi, gösterilen fotoğraflar arasından rastgele yaptığını iddia etti.
Tanık olarak dinlenen eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur'un, kendisiyle ilgili 'cemaat mensuplarınca Yargıtaya üye seçilmek üzere önerilen isimler arasında yer aldığını ancak cemaatçi olduğunu düşünmediğini' söylediğini aktaran Kiriş, eski HSYK Üyesi Kerim Tosun'un da kendisini 'Süleymancı' olarak bildiğini dile getirdiğini belirtti.
Ahmet Kiriş, 17-25 Aralık sürecinden sonra Yargıtay üyesi olarak görev yaptığı dönemde, cemaat aleyhinde sık sık konuştuğunu, buna şu an görevde bulunan Yargıtay üyelerinin de şahit olduğunu ileri sürdü.
Görevde bulunduğu son dönemde kurban bağışını 'Süleymancılar' olarak bilinen cemaate verdiğini, üniversite yıllarında 'imamlık' yaptığını, İlim Yayma Cemiyeti yurdunda kaldığını iddia eden Kiriş, şu savunmayı yaptı:
'Gülen cemaati içinde olsaydım imamlık yapamazdım. Masum kanı döken bu hain terör örgütünün üyesi değilim. Hiçbir zaman bunlara boyun eğmedim, emir kulu olmadım, sempati duymaktan öteye gitmedim. Bir tane talimatla verilmiş kararım yok. Din ve devlet adına güzel işler yapıyorlar diye düşündüm ama bu kadar ileri gideceklerini düşünmemiştim. Cemaate karşı hep mesafemi korudum. Gençken sempati duydum ama olgunlaştıktan sonra, özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra antipati duydum.'
Kiriş, ByLock'a 183 kez giriş yaptığı yönündeki tespiti de kabul etmeyerek, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Yurt dışı çıkış yasağı konulan sanığa haftada bir en yakın kolluk birimine imza verme şartı getirilerek duruşma ertelendi. Bu arada tahliye kararına 2 üye muhalif kaldı.
Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)
(01 Eylül 2018, 16:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: