İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki üyeleri hakkında açılan ve 20'si tutuklu 103 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Öte yandan davanın sanıklarından, firari Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) imamı Hakan Kılınç, Yenimahalle'de saklandığı evde yakalandı.
19.08.2018 13:59 İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki üyeleri hakkında açılan ve 20'si tutuklu 103 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
13.08.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar ile avukatları hazır bulundu.
Tanık H.T, geçmişte Kara Havacılık Komutanlığında görev yaptığını anımsatarak, 15 Temmuz'daki darbe girişimi öncesinde, birkaç mesai arkadaşıyla komutanlıkta FETÖ ile iltisaklı olduğunu düşündükleri kişilerin listesini hazırladıklarını ve bu listeyi 16 Temmuz'da Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) teslim ettiklerini söyledi.
Tutuksuz sanık B.T'nin Kara Havacılık Komutanlığında tayin dairesinde görev yaptığını hatırlatan tanık H.T, bu kişinin atanmasından sonra kritik yerlere FETÖ'cülerin yerleştirildiğini savundu.
Tanık M.U. ise tutuklu sanıklardan Yılmaz Şen ile Siirt Üniversitesinde bir süre beraber görev yaptıklarını belirterek, 'Mesai arkadaşlarımın davetiyle sohbetlere katıldım. Yılmaz Şen'i görmedim ama oradakilerden Şen'i cemaat yapılanmasının üniversite sorumlusu olarak duymuştum.' dedi.
Mahkeme Başkanının, 'Şen'in, himmet ve burs parası topladığına şahit oldun mu?' sorusu üzerine M.U, 'Bir süre aynı odayı paylaştık. Ona para takdim edildiğini görmüştüm. Sorduğumda, 'fakir öğrenciler için para toplanıyor' şeklinde cevap verdi.' diye konuştu.
Tutuklu sanık Yılmaz Şen ise tanığın iddialarını kabul etmediğini ifade ederek, '2 ay aynı odada kaldık, uyduruyor. Hiç kimseden para almış değilim.' dedi.
Tanık T.D. de tutuklu sanık Yılmaz Şen ile üniversitede beraber görev yaptıklarını belirterek, 'Ben ByLock indirmiştim ama kullanmamıştım. O da beni arkadaş olarak ekledi. Böylece ByLock kullanmaya başladım. ByLock'u kullanabilmem için arkadaş olarak ekledi. Bir süre sonra Yılmaz Şen'den gelen paylaşımlardan rahatsız oldum. Mesajlar, hükümeti eleştirir şekildeydi. ByLock raporunda bana ait 14 mesaj var hepsi de Yılmaz Şen'den.' diye konuştu.
Bunun üzerine söz alan Yılmaz Şen, tanığın anlattıklarına dair hiçbir şey hatırlamadığını ve kendisiyle ByLock'tan mesajlaşmadıklarını savundu.
Duruşma savcısı, müştekilerin davaya müdahillik taleplerinin kabulü ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde görüş belirtti.
Tutuklu sanık Nurettin Yıldız, 25 aydır tutuklu olduğunu ifade ederek, ailesinin mağdur olduğunu söyledi.
Tutuklu sanık Yılmaz Şen de gizli tanık Sarmaşık'ın iftiraları yüzünden tutuklandığını savunarak, ByLock raporlarının çelişkili olduğunu ileri sürdü.
Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.
Duruşma savcısının, müştekilerin davaya müdahillik taleplerinin kabulü ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde görüş belirtmesinin ardından bazı sanıklar ve avukatları talepte bulundu.
Tutuklu sanık Hasan Eryılmaz, tutuksuz sanık H.S'nin asılsız beyanlarda bulunduğunu ileri sürerek, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin tespite de itiraz etti.
ByLock üzerinden iletişim kurmadığı için mesaj içeriklerinin de gelmeyeceğini savunan Eryılmaz, 'Kaçma şüphem yoktur, tahliyemi istiyorum.' diye konuştu.
Tutuklu sanık Ahmet Ruhi Toraman ise TSK'dan tabip albay rütbesinden emekli olduğunu söyledi.
Bir süre kapatılan Fatih Üniversitesinde akademisyen olarak görev yaptığı aktaran Toraman, 'Üniversite maaşımızı kapatılan Bank Asya'ya yatırıyordu. Üniversite başka bankayla çalıştıktan sonra Bank Asya'daki hesabımı kapattım. FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Fatih Üniversitesinden istifa ettim.' ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Toraman, hakkındaki ByLock kullandığı ilişkin iddiayı ve aleyhine ifade veren tanık beyanlarını kabul etmediğini kaydetti.
Yaklaşık 2 yıldan beri tutuklu bulunduğu için birçok hastalıkla mücadele ettiğinden mağdur olduğunu belirten Toraman, tutuksuz yargılanmak istediğini mahkemeye iletti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya 15 Ağustos Çarşamba günü devam edilmesini kararlaştırdı.
Davanın firari sanığı yakalandı
İzmir'de görülen askeri casusluk soruşturmasının sanıklarından, firari Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) imamı Hakan Kılınç, Yenimahalle'de saklandığı evde yakalandı.
16 Ağustos'taki gelişmeye dair alınan bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin çalışması sonucu, İzmir'de görülen askeri casusluk soruşturmasının sanıkları arasında bulunan ve terör örgütüne üye olmak suçundan aranan FETÖ imamı Hakan Kılınç'ın Yenimahalle'de bir evde saklandığı tespit edildi.
Kılınç, polisin akşam saatlerinde eve düzenlediği operasyonda gözaltına alındı.
Sahte kimlikle yakalanan Kılınç'ın örgütün şifreli mesajlaşma programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu belirlendi.
Kılınç'ın Ankara'daki işlemlerinin ardından İzmir'e gönderileceği öğrenildi.
Kılınç'ın, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki askeri bilgi ve belgelerin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e iletilmesinde aracı olduğu belirtildi.
İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin, FETÖ'nün TSK içindeki üyesi 103 sanık hakkında açılan davanın sanıklarından Kılınç'a isnat edilen suçlamalar dikkati çekiyor.
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, kapatılan Prizma Kolejinin sahibi Kılınç'ın TSK'daki bazı FETÖ mensubu subaylara abilik yaptığı bilgisi yer alıyor.
Kılınç'ın, FETÖ'nün hiyerarşik yapılanması içerisinde 'hususi sorumlu' şeklinde adlandırılan TSK'ya yerleştirilen örgüt mensuplarından sorumlu örgüt yöneticisi olduğu, örgüte gizli şekilde hizmet etmek amacıyla kurulan Prizma Kolejinin kurucusu ve yöneticisi konumunda bulunduğu kaydedilen iddianamede, sanığın, örgüt üyesi subaylara, 'bilgi-fişleme-rapor' konusunda talimatlar vererek ilgili raporları temin ettiği anlatıldı.
Sanık Kılınç'ın, TSK içindeki örgüt üyelerinin öğrencilik yıllarında, okuldaki diğer öğrenciler, okul komutanları ve öğretmenler hakkında etnik kimlikleri, siyasi görüşleri, aile yapısı, alkol, kadın, para ve makam olarak adlandırılan zaaflarla ilgili genel ve özel bilgileri rapor haline getirerek kendisiyle ilgilenen ve hususi sorumlu olarak adlandırılan örgüt yöneticilerine verdiğine işaret edilen iddianamede, şu ifadeler yer alıyor:
'TSK içerisindeki FETÖ mensuplarının görev yaptığı birlik içerisinde konumu itibarıyla elde ettiği askeri bilgi, belge ve dokümanları gerek dijital, gerekse fiziki olarak temin ettikten sonra örgüt lideri Fetullah Gülen'e iletilmek üzere kendisinden sorumlu sivil hususi sorumlusuna verdiği anlaşıldığından Hakan Kılınç'ın sorumluluğunda bulunan TSK içerisinde FETÖ örgüt mensuplarına fiziki veya dijital olarak bilgi, belge ve doküman getirmeleri hususunda talimatlar, direktifler vererek ilgili bilgi, belge ve dokümanları temin ettiği anlaşılmaktadır.'
İddianamede ayrıca sanık Kılınç'ın, kamuoyunda 'fuhuş ve askeri casusluk' olarak bilinen soruşturma dosyasında elde ettiği birçok fişleme ve TSK'ya ait bilgi, belge ve dokümanların soruşturmaya konu 'pandora' adı verilen veri tabanının oluşması veya adreslerde bulunduğu iddia edilen askeri belgelerin birlik dışına çıkartılmasına katkısının olduğuna dikkati çekildi.
Kılınç'ın aynı dava ve başka davalarda yargılanan bazı subaylarla bağlantısına işaret edilen iddianamede, sanık hakkında ifade veren gizli tanık ve bazı tanıkların beyanları da paylaşıldı.
Operasyon
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin çalışması sonucu, İzmir'deki 'askeri casuslukta kumpas' davasının sanıkları arasında bulunan ve 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçlamasından aranan FETÖ imamı Hakan Kılınç, Yenimahalle'de 16 Ağustos'ta saklandığı evde yakalanmıştı.
Sahte kimlikle yakalanan Kılınç'ın, örgütün şifreli mesajlaşma programı ByLock kullanıcısı olduğu belirlenmişti.
17.08.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklardan bazıları ve avukatları hazır bulundu.
Duruşma savcısının, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde görüş belirtmesinin ardından bazı sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulundu.
Sabit adresleri olduğundan kaçma şüphelerinin olmadığını ileri süren tutuklu sanıklar, tutuksuz yargılanmak istediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Hasan Eryılmaz, Sadettin Altunç, Özgür Gün, Mehmet Kerem Ceylan ve Ahmet Ruhi Toraman'ın adli kontrol şartı ve yurt dışı çıkış yasağı tedbiriyle tahliyesine, diğerlerinin ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ'nün sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 22'si firari 103 sanık hakkında, 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği' suçlamalarına yer verilmişti.
İddianamede, haklarında 'askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan davada beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli jandarma kurmay albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı.
Paralel yapı-07 Temmuz (2016) 'İzmir 103 sanık (ilk 102) Askeri Casusluk Kumpası ve TSK yapılanması' davası
(19 Ağustos 2018, 13:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: