Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce iddianamesi mahkemeye gönderilen örgütün beyin takımına yönelik açılan 75 sanıklı FETÖ çatı davasında mahkeme kararını açıkladı. Tutuklu 7 sanıktan Hidayet Karaca, İlhan İşbilen, Alaeddin Kaya ve Kazim Avcı, ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra 'suç gelirlerini aklamak' ve 'dini inanç ve duyguları istismar suretiyle dolandırıcılık' suçundan 17 yıl 4'er ay hapis cezasına mahkum edildi.
09.06.2018 12:11 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce iddianamesi mahkemeye gönderilen örgütün beyin takımına yönelik açılan 75 sanıklı FETÖ çatı davasında mahkeme kararını açıkladı. Tutuklu 7 sanıktan Hidayet Karaca, İlhan İşbilen, Alaeddin Kaya ve Kazim Avcı, ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra 'suç gelirlerini aklamak' ve 'dini inanç ve duyguları istismar suretiyle dolandırıcılık' suçundan 17 yıl 4'er ay hapis cezasına mahkum edildi.
06.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen hazır bulundu. İstanbul'da tutuklu bulunan sanık Hidayet Karaca ve Sincan Cezaevi'ndeki sanıklar Kazım Avcı ve Dilaver Azim ile Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla bağlantı kuruldu.
Tutuklu sanık eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca esasa ilişkin savunmasında, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandığını, yaptığı işin anayasal düzeni tehdit etmek ve darbe yapmakla ilgisinin olmadığını iddia etti.
Daha önceki celselerde kendisi hakkında beyanda bulunan tanıkların gerçeği söylemediğini ileri süren Karaca, 'Hayatında bir kez görmüş insanlar, sırf duyumlarıyla beni terör örgütü üyesi yapmaya çalışıyorlar. Bundan dolayı ceza alırsam, kararın bozulacağını düşünüyorum.' dedi.
Karaca, Samanyolu grubunda çalıştığı dönem, kanaldaki bütün yayınların hukuka uygun olduğunu savunarak, 'Hayatımda hep gazetecilik yaptım, hiçbir örgüte üye olmadım.' diye konuştu.
Hidayet Karaca, şunları söyledi:
'İmamlık, müezzinlik gibi özel eğitim isteyen bir okulda okumadım. Gazeteciyim, sürekli basın kartı sahibiyim. Gazetecilik okulu mezunu olmadığım söylenirse, Sabah'ın başındaki Serhat Albayrak veya TRT'nin Genel Müdürü gazetecilik mezunu mu? Ayet, hadis mi var, gazetecinin gazetecilik okulu mezunu olması için. Başbakanlığı döneminde Erdoğan'ı 4 kez programıma konuk aldım. Keza Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanları Bülent Arınç, Köksal Toptan, Bugünün Başbakanı, Ulaştırma Bakanıyken evime geldi, kahvaltı yaptık. Aslında bunları boşuna anlatıyorum. Çünkü bunları siz çok iyi biliyorsunuz.'
Tahşiye davasında 31.5 yıl hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Karaca, şöyle devam etti: 'Bana ceza veren, verecek olan, zindanlarda süründüren savcısından heyetine kadar hiç kimseye kin ve nefret duymuyorum. Oruçluyuz, sizin iyi niyetinizden zerre şüphe etmiyorum. Ama sizin iyi niyetli olmanız, adil karar vereceğinizin garantisi değil. Ceza verirseniz vicdan azabı duyacağınızdan eminim. Allah bir daha kimseye bunları yaşatmasın. Karanlık zamanlarda yaşadığımızı kabul ediyorum.'
Savcının, 'Özgür basın susturuluyor kampanyaları düzenlendi. ABD'li 74 senatörden hükümete baskı mektupları alındı, hükümetin eleştirilmesi sağlandı' şeklindeki eleştirilere cevap veren Karaca, 'Hükümeti eleştirmek niye savcının işi olur? Hükümetin avukatlığını niye yaparlar? Hükümetin basın sözcüsü, kendi avukatları var. Gider, dava açar. Benden sonra gözaltına alınan tüm gazeteciler için ABD dahil tüm ülkeler konuştu. Özellikle ABD Sözcüsü, her basın toplantısında basın özgürlüğünü gündeme getirdi. Yani bu Hidayet Karaca'ya özgü bir durum değil. Cumhuriyet, Sözcü Gazetesi için gelmedi mi?' dedi.
Davaya yarın Karaca'nın beyanının dinlenmesiyle devam edilecek.
08.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve karar aşamasına gelen FETÖ Çatı Davası'nın bugünkü son celsesi üç gündür savunmasını yapan Hidayet Karaca'nın son sözleriyle başladı.
STV'den bazı isimlere yapılan ödemelerle ilgili suçlamaları cevaplandıran Karaca, 'Önder Aytaç bizde program yaptı. Parasını ödedik. İyi de AK Parti'den Naci Bostancı, Yasin Aktay niye yazılmıyor? Onlar da program yaptı? Onlar da bizden para aldı. Avni Özgürel, Etyen Mahcupyan, Ahmet Taşgetiren, Derya Sazak, Saygı Öztürk, bunların hepsi yaptıkları program karşılığında Bank Asya üzerinden parasını alan insanlar' dedi.
Üye olduğu bir vakfın, iş yaptığı tavukçuluk şirketlerden birisinde hakkında tahliye kararı veren eski hakim anne ve babasının hissesi olmasıyla kendi arasında bağlantı kurulup, bu şirketle, 'Mustafa Başar paraya boğuldu' şeklinde haber yapılmasına tepki gösteren Karaca, şunları söyledi:
'Bu vakıfta benim dışımda 30 küsur insan var. Neden sadece bana soruluyor? Vakfı ben mi kurdum? Tavuk işi yapılmış. Hakim ailesinin yaptığı ticaret beni ne ilgilendirir. Kaldı ki, dosyadaki hesaplardan para kazanmadıkları, aksine vakfa borçlu oldukları görülüyor. Biz tavuklarla mı bu ülkeyi yıkacağız ya?
Kimler var bu vakıfta, şu anki TRT Genel Müdürünün babası, Hayrettin Karaman, Mehmet Fatih Saraç, Murat Ülker, Ömer Bolat. Peki korsan denilen hakkımda tahliye kararının verildiği 2014'teki yönetim kurulu başkanı kim, AK Parti milletvekili İsrafil Kışla. Öncelikle şunu belirteyim, tahliye kararı hukukidir. Ben şu anda tutuklu değilim, rehin tutuluyorum. Eğer Mustafa Başar paraya boğulduysa, AK Parti milletvekili İsrafil Kışla'ya sormaları lazım.'
Savcının mütalaasına karşı 4 gün boyunca savunma yapan Hidayet Karaca son sözünde, 'Ben televizyondaki görevimden ayrılırken, 'Allah var gam yok' demiştim. Yine anı şeyi söylüyorum. Bu kaderimse o zaman kederlenmeye gerek yok. Onun dışında söyleyecek bir sözüm yok' dedi.
Karaca'nın, üç gün önce başladığı esas hakkındaki savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti sanıkların son sözlerini dinledi.
Son sözlerin ardından mahkeme, duruşmaya 3 saat ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Selfet Giray, heyetçe yaptıkları müzakere sonrasında hükmü okudu.
Buna göre Karaca, İşbilen, Kaya ve Avcı'nın da arasında bulunduğu sanıklar hakkında 'silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında siyasi ve askeri casusluk, resmi belgede sahtecilik, kamu kurumuna karşı dolandırıcılık, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ele geçirmek' suçlarından açılan kamu davalarının ayrılarak, ayrı bir esas üzerinden yargılamaya devam edilmesine karar verildi.
Firari sanıklar hakkındaki yokluğunda tutuklama ve yakalama kararlarının infazının beklenmesi kararlaştırılırken, sanıklardan 25 Ağustos 2016'da öldüğü anlaşılan Cemal Uşak hakkındaki dava düşürüldü.
Mahkeme, 'silahlı terör örgütü kurup, yönetmek', 'anayasayı ihlale teşebbüs', 'hükümeti yıkmaya teşebbüs' suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları için kamu davası açılan sanıklar İşbilen, Kaya, Karaca ve Avcı'nın eylemlerinin 'anayasayı ihlale teşebbüs' suçunu oluşturduğuna kanaat getirdi ve bu sebeple sanıkları bu suçtan birer kez 'ağırlaştırılmış müebbet' hapse çarptırdı.
Aynı sanıklar 'suç gelirini aklamak' suçundan 10 yıl 8'er ay hapis ve 48'er bin lira, 'dini inanç ve duyguları istismar suretiyle dolandırıcılık' suçundan da 6 yıl 8'er ay hapis ile 32'şer bin lira olmak üzere toplamda 17 yıl 4'er ay hapis ile 80'er bin lira adli para cezasına mahkum edildi.
'Silahlı terör örgütü kurup, yönetmek' ile suçlanan tutuklu diğer sanıklar Dilaver Azim, Ali Çelik ve Abdülkadir Aksoy'un eylemlerinin 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu oluşturduğu kanaatine varan mahkeme, bu sanıklara 10 yıl 6'şar ay hapis cezası verirken, atılı diğer suçlardan beraatlerini kararlaştırdı.
Sanıkların tutukluluklarının devamına da karar verildi.
Örgüt elebaşı Fetullah Gülen, darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen örgütün sivil imamı Adil Öksüz ve kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da aralarında bulunduğu firari 67 sanık hakkındaki dosyanın ise ayrılması kararlaştırıldı.
Savcının esas hakkındaki görüşü
Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, esas hakkındaki görüşünde, tutuklu 7 sanığın da 'anayasayı ihlal' suçundan 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis ile cezalandırılmalarını istemişti.
Gümüş, aynı sanıkların 'dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle zincirleme dolandırıcılık' suçundan 3'er yıl 9'ar aydan 17 yıl 6'şar aya, 'örgütlü şekilde suç gelirlerini aklamak' suçlarından da 7 yıl 6'şar aydan 24 yıl 6'şar aya kadar mahkumiyetlerini talep etmişti.
Tutuklu sanıklar hakkında 'siyasi ve askeri casusluk', 'resmi belgede sahtecilik', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ele geçirmek' suçlarından kamu davası açıldığını anımsatan Gümüş, Türkiye genelinde belirtilen suçları bizzat işleyen örgüt üyeleri ve yöneticileri hakkında iddianamede belirtilen eylemlerle ilgili soruşturma ve yargılamaların sürdüğüne dikkati çekmişti.
TCK'deki, örgüt yöneticilerinin, örgüt çerçevesinde işlenen suçlardan da sorumlu tutulacaklarına ilişkin maddesinden sanıkların sorumlu tutulabilmeleri için mahkeme kararlarının kesinleşmesi gerektiğini belirten Gümüş, bu suçlara ilişkin yargılamaların sonuçlarının beklenmesi için sanıklar hakkındaki 'siyasi ve askeri casusluk', 'resmi belgede sahtecilik', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve ele geçirmek' suçlarından açılan kamu davasının ayrılmasını istemişti.
Firari sanıkların dosyalarının ayrılması talebi
Ölen sanık Uşak hakkındaki davanın düşürülmesini isteyen Gümüş, haklarında yakalama veya yokluğunda tutuklama kararı bulunan Fetullah Gülen ile Osman Hilmi Özdil, Hamdi Akın İpek, Ekrem Dumanlı, Önder Aytaç, Şerif Ali Tekalan, Adil Öksüz ve Mahmut Akpınar'ın da arasında bulunduğu sanıklar hakkındaki kamu davalarının ayrılmasını talep etmişti.
İDDİANAME
Aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 73 kişi hakkında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce açılan davada sanıklar, 'anayasayı ihlale teşebbüs etmek' ve 'hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'siyasi ve askeri casusluk', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek', 'nitelikli dolandırıcılık', 'zimmet', 'terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik' ve 'suç gelirlerini aklamak' suçlarından 132 yıl 1'er aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin, 'hükümeti devirmek, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni kurmak' için kurulduğu ifade ediliyor.
Dava devam ederken açılan davaların birleştirilmesiyle sanıklar arasına Adil Öksüz ve Mahmut Akpınar da girmiş ve toplam sanık sayısı 75 olmuştu.
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Ankara 75 sanık (ilk 71 sanık) (Çatı) Lider Kadrosu' davası (bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(09 Haziran 2018, 12:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: