Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
09.06.2018 13:27 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam edildi.
04.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda yapılan duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatlarıyla yakınları katıldı.
Davaya Başbakanlık adına müdahil olan avukat Halit Çokan da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan itirafçı tanık eski deniz Binbaşı S.S., Ankara'dan Sesli ve Görüntülü Bilgi Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Tanık S.S., Donanma Komutanlığındaki darbe girişimi davasında yargılanan, tutuklu sanıklar eski eski 5 Komodor Kurmay Albay Önder Öngör ve Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ve Komodor Albay Kerim Uça'nın kamaraya kapatılarak etkisiz hale getirdiği, TCG Yavuz Savaş Gemisi'nin 2. Komutanı görevinde bulunan Kurmay Yarbay Meftun Metin'i daha önce birlikte görev yaptığı için tanıdığını söyledi.
Mühendislik sınıfına dilekçe yazdığında, Öngör'ün kendisine, 'Kendi başına karar verme, Gölcük Donanma'ya dönünce birilerine danış, öyle karar ver' dediğini belirten S.S., 15 Temmuz'dan sonra bu ifadeyi, 'örgüt içinde birilerine danış' olarak algıladığını ancak Öngör'ün FETÖ ile direk bağlantılı olup olmadığını bilmediğini belirtti.
-'Tutuklu eski yarbayın kitabı Gülen'in kütüphanesinden çıktı'
Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in yaşadığı Amerika'nın Pensilvanya eyaletine gittiğini ve Gülen ile görüştüğünü anlatan S.S., 'Yemek yerken sofraya bir bardak getirildi. Bu bardaktan Fetullah Gülen'in su içtiği söylendi. Biz de sofrada halka oluşturarak sırayla o bardaktan su içtik. Yemekten sonra Gülen'in yattığı odayı incelerken, kütüphanede bir kitap dikkatimi çekti. Dikkatli baktığımda bu kitabın yazarının, birlikte görev yaptığım Kurmay Yarbay Meftun Metin olduğunu gördüm. Kitabın, Gülen'in kütüphanesinde olmasından dolayı, Meftun Metin'in de bu yapının içinde olabileceğimi düşündüm.' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Meftun Metin söz alarak, kitabının bütün kitapçılarda satıldığını, birilerinin alıp Fetullah Gülen'e hediye etmiş olabileceğini ileri sürdü.
Tanık S.S., iddianamede, darbeci amirallerle irtibatının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığında görevli askerlerin 'mahrem abisi' olduğu belirtilen tutuklu sanıklardan, 'İlhan' kod isimli eski öğretmen Ümit Kol'u, emniyette fotoğrafından teşhis ettiğini sözlerine ekledi.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı yarına erteledi.
05.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Halit Çokan da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında seyre çıkarılan TCG Oruçreis Gemisi'nde sözleşmeli ikmal er olarak görev yapan Sedat Barın, tanık olarak ifade verdi.
'Gemi 2. Komutanı 'araziye el koyduk' dedi'
O gece komutanların devir teslim töreni olduğunu, bitiminde ise terör saldırısı olacağı gerekçesiyle tüm gemilerin acil seyre kaldırıldığını anlatan Barın, 'Gemide subay büfecisi olarak görevlendirildim. Komutanlara sık sık servis yaptım. Gemide cep telefonları toplatıldı. Tüm televizyon yayınları kapatıldı. Sadece, 'TRT izlenecektir' şeklinde anons yapıldı. TRT'den olayları izledik. Sıkıyönetim mesajı okundu. Darbe olduğunu anladık.' diye konuştu.
Subay salonunda sadece TRT'nin izlendiğini, bazı personelin endişeli olduğunu, bazılarının ise olup bitenleri anlamaya çalıştığını belirten Barın, 'Ben o sırada komutanlara pizza servisi yapıyordum. TCG Oruçreis İkinci Komutanı Binbaşı Özgür Gencer geldi. Kendisi içkiliydi. Televizyondan tankların Boğaz Köprüsü'nde olduğunu görünce 'Araziye el koyduk.' dedi. Kendisinde o akşam bir endişe görmedim.' ifadelerini kullandı.
Söz alan sanık Gencer, 'Araziye el koyduk.' şeklinde bir cümle sarf etmediğini ileri sürerek, 'Tanık Barın, normalde ikmal sözleşmeli erdir ancak yeterli personel olmadığı için subay büfesinde görevlendirdik. Kendisi asli görevine dönmeyi istiyordu. Ben bu talebini kabul etmeyince bana husumet besledi. Bana kumpas kurdu, iftira attı.' şeklinde konuştu.
'ByLock çıkan hattı kayınbiraderinin üzerine çıkarmış'
Eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ile firari eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ı, İstanbul Tuzla İlçesi Mimar Sinan Mahallesi Selim Sokak'ta kiraladığı Kiptaş 2. Etap Konutları'ndaki dairede sakladığı ve ihtiyaçlarını karşıladığı belirtilen, daha önce İstanbul Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı'nda albay öğretmen olarak görev yapan tutuklu sanık Kamil Altın'ının kayınbiraderi Hasan Uzam da duruşmada tanıklık yaptı.
Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abisi' konumunda olduğu iddia edilen, 'Sabri' kod isimli eski öğretmen albay Kamil Altın'ın kayınbiraderi Hasan Uzam, Söke 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nden Ses ve Görüntü Bilgi Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Tanık Uzam, eniştesi Altın'ın yaz tatillerinde sık sık kendisine geldiğini, gezip dolaştıklarını belirterek, 'Eniştem bana, kendi adıma GSM hattı alıp, kendisine vermemi istedi. Hattı iş yerinde özel işlerde kullanacağını, internete bağlanıp, gazete falan okuyacağını söyledi. Ben de eniştem olduğu için aklıma kötü bir şey gelmedi, üzerime kayıtlı hattı satın alarak ona verdim. Hattı ben hiç kullanmadım. Faturalarını da eniştem ödüyordu. Hatta ByLock yüklendiğinden ve kullanıldığından haberim yok.' ifadelerine kullandı.
Eniştesinin kullandığı telefon hattında Bylock çıktığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldığını anlatan Uzam, Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını söyledi.
Sanık Altın ise o gün üzerinde kimliğinin olmadığını, ehliyetinin de eski olması nedeniyle GSM hattını kayınbiraderi adına çıkardığını ileri sürdü.
Altın, önceki savunmasında, kayınbiraderinin aldığı GSM hattını kendisinin kullandığını, bu hatta ByLock programı çıkmasıyla ilgili iddiaları avukatı ile görüştükten sonra yanıtlayacağını söylemişti.
Duruşma, diğer tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.
06.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Abdullah Yörük de duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında, etkisiz hale getirilerek alıkonulan eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele'nin bulunduğu TCG Yavuz Gemisi'nde Silah Subayı olarak görev yapan, şu an TCG Oruçreis Gemisi'nde aynı görevi devam ettiren olan Yüzbaşı Gürcan Gürsoy, tanık olarak ifade verdi.
Gürsoy, 15 Temmuz 2016'da sabah saatlerinde İstanbul Deniz Lisesi'ndeki mezuniyet töreni için Heybeliada açıklarına demirlediklerini, saat 18.00'de Gölcük Poyraz Limanı'na dönüş yaparken Osman Gazi Köprüsü yakınlarında Gemi Komutanı Sezayi Özgür Öztürk'ün emriyle eğitim amacıyla Marmara Denizi'ne döndüklerini söyledi.
'Ben emirleri Ankara'dan alıyorum'
Televizyondan, Boğaz Köprüsü'nün askerlerce kapatıldığını, daha sonra Başbakan'ın TSK içinde bir grubun kalkışma yaptığı şeklindeki açıklamaları ile Cumhurbaşkanı'nın canlı yayın görüntülerini izlediklerini anlatan Gürsoy, 'Bu gelişmeleri gemi komutanına ilettim. Teşekkür etti. Gece 02.00-03.00 sıralarında Komodor Levent Kerim Uça gemiye bir botun geleceğini söyledi. Daha sonra Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin gemiye geldiğini öğrendik. Gemi Komutanı Öztürk, Kösele'ye, 'Ben emirleri Ankara'dan alıyorum.' şeklinde bir şeyler konuştu. 5-6 dakika sonra amiral kamarasından bir gürültü geldi. Gemi komutanının sesini duydum. Bir kargaşa hakimdi. Daha sonra 2 el silah sesi geldi. Kimse bir şey söylemiyordu. Neler olduğunu anlamadık. Ben daha sonra kamarama gittim.' şeklinde konuştu.
Gemi Komutanı Öztürk, 2. komutan Meftun Metin ve silah subayı Fatih Dalkıran'ın silah kuşandığını aktaran Gürsoy, sabah saatlerinde Öztürk'ün, 'Benim hatamdı. Gölcük'e geri dönüyoruz.' şeklinde anons yaptığını ifade etti.
Tanık Oğuz Turanlı
Darbe girişiminde seyre çıkan TCG Oruçreis Gemisi'nde başçarkçı olarak görev yapan Binbaşı Oğuz Turanlı, tanık olarak verdiği ifadede, o akşam 5 Komodor Kurmay Albay Önder Öngör'ün ayrılış kokteyline katıldığını, program sonrası terör eylemi olacağı gerekçesiyle acil gemilere çağrıldıklarını söyledi.
Dönemin TCG Oruçreis Savaş Gemisi Komutanı Kurmay Yarbay tutuklu sanık Güray Çarman'ın emriyle geminin acele seyre kaldırıldığını belirten Turanlı, 'Saat 21.30'da Poyraz Limanı'ndan kalkan ilk gemiydik. Gemide Çarman, 5 Komodor Önder Öngör, ikinci komutan Binbaşı Özgür Gencer ve Gemi Harekat Subayı Deniz Kurmay Binbaşı Mehmet Çavdar da vardı. Tüm personelin cep telefonları toplatıldı, televizyon yayınları kapatıldı. Osman Gazi Köprüsü'nü geçtikten sonra televizyon izleme yasağı kaldırıldı. Televizyondan ülke genelinde bir darbe girişimi olduğunu gördük. Geminin güvenli bir yere demir atılacağı söylendi.' şeklinde konuştu.
Gemi komutanı ve komodor tarafından personele darbe girişiminin içinde olunmadığı konusunda açıklama yapıldığını, 03.00 sıralarında Gemlik açıklarına demir atıldığını belirten Turanlı, darbe girişiminin bastırıldığı haberleri gelince kamarasında istirahate çekildiğini ifade etti.
Gemi komutanına Ayhan Bay'ın emrinden çıkmaması söylenmiş
Turanlı, Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin alıkonulduğu TCG Yavuz Gemisi'ni arama çalışması olduğunu ancak gemi bulunamayınca, geri dönüldüğünü sonradan öğrendiğini kaydetti.
Tanık Turanlı, 'Gemi Komutanı Sezayi Özgür Öztürk bana, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi ile görüştüğünü söyledi. Harekat Merkezi'nden kendisine, gemilerin seyre kaldırılması emrini veren eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral firari sanık Ayhan Bay'ın emrinden çıkmaması söylenmiş.' diye konuştu.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici'nin tahliye talebinin reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, Ekici'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı yarına erteledi.
08.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukat Emre Arık da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da izledi.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin tanıklar dinlenildi.
Darbe girişiminde, üssün yolunu ve girişlerini kapatan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne ait iş makinelerinin operatörlerinden Remzi Akyıldız, amirlerinin talimatıyla saat 01.00 sıralarında iş makinesini Deniz Hava Ana Üssü'nün önüne çektiğini, bulunduğu yerde 2 polis memurunun olduğunu, sonradan muhtarların da geldiğini söyledi.
Yarım saat sonra üssün önüne başka iş makinelerinin de geldiğini belirten Akyıldız, 'Birlikten komutanlar geldi. Uzun boylu olan komutan polislerle görüştü. Komutanlar, 'İş makineleri kaldırın, yolu açın. Bu iş makineleri küçük, bizim içeride daha büyük iş makinelerimiz var. Gerekirse ezer geçeriz.' dedi. Polisler de emir olduğunu, yolu açmayacaklarını söyledi. Polisler ve komutanlar arasında sözlü tartışma yaşandı.' diye konuştu.
Akyıldız, içeride bekleyen erlerin kendilerine karşı olumsuz bir faaliyet içinde olmadığını ifade etti.
'İş makinelerini kaldırarak yolun açılmasını istediler'
Kartepe ilçesi eski Acısu Mahallesi muhtarı tanık Yakup Soyyiğit, darbe girişimi akşamı Eşme'de vatandaşlarla birliklerinden çıkan tanklara karşı koyduklarını, ardından polis karakoluna uğradıktan sonra Deniz Hava Ana Üssü'nün nizamiye kapısına gittiğini söyledi.
Nizamiyede 2 polis ve iş makinesinin olduğunu belirten Soyyiğit, birlikten çıkan albay, binbaşı ve elinde otomatik silahı olan astsubayın yanlarına gelerek, iş makinelerinin kaldırılarak, yolun açılmasını istediklerini aktardı.
Polislerin olumsuz cevap vermesi üzerine askerlerin geri döndüğünü anlatan Soyyiğit, polislerin daha sonra takviye iş makinesi istediklerini belirtti.
'Komutanlardan biri 'Çok istersek buradan geçeriz.' dedi'
Darbe girişimi akşamı saat 23.00 sıralarında üssün girişinde görev aldıklarını anlatan polis memuru Harun Yanık, 'İş makinesinin yolu kapatması üzerine birlikten 3 rütbeli asker gelerek, iş makinesinin buraya niye çekildiği sordu. Yolun açılmasını istediler. Komutanlardan biri 'Çok istersek buradan geçeriz.' dedi. Bize silah doğrultan olmadı fakat askerlerin birinde silah vardı. Daha sonra gittiler. Sabaha kadar olay yerindeydik. Biz herhangi bir tehdit algılamadık.' şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle 'Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek' suçlamasıyla yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 87 kişinin yargılandığı davanın tutuklu sanığı eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma söz aldı.
Kızılelma, polis memuru Harun Yanık'ın 15 Temmuz akşamı görevde olmadığı halde göreve çağrıldığını belirterek, bunun tutanaklara geçmesini talep etti.
Polis memuru Engin Kurt da o gece üssün önüne gittiklerini, Kartepe Emniyet Müdüründen 'İçeriye kimse girmeyecek ve dışarıya kimse çıkmayacak.' şeklinde emir aldıklarını söyledi.
Birlikten gelen komutanların, iş makinelerinin kaldırılmasını istediklerini belirten Kurt, 'Bize karşı herhangi bir tehdit ve silah doğrultma olayı yaşanmadı. Komutanlar 'Biz de darbeye karşıyız.' dediler. İş makinelerini kaldırmak için herhangi bir girişimde bulunmadılar.' diye konuştu.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı 11 Haziran'a erteledi.
İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı sanık olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abileri' konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 87 sanık bulunuyor.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs', 'silahlı örgüt kurma veya yönetmek' ve 'silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin 'mahrem abileri' konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 87 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası
(09 Haziran 2018, 13:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: