Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe karargahındaki eylemlerle ilgili 243 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
09.06.2018 12:32 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe karargahındaki eylemlerle ilgili 243 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
04.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde Jandarma Kriminal Daire Başkanlığında görev yapan sanık eski Teğmen Necip Erkul'un savunması alındı.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı ailesiyle dışarıda olduğu sırada kendisini arayan Yüzbaşı İlyas Pekdemir'in terör saldırısı olabileceğini söyleyerek karargaha gelmesini istediğini dile getiren sanık Erkul, bunun üzerine görev yerine gittiğini anlattı.
Karargahta terör ya da siber saldırı olabileceğinin söylendiğini belirten Erkul, aracındaki kamuflajları giydiğini kaydetti.
Sanık Erkul, karargah bahçesine çıktığı sırada bacağından ve sırtından vurularak yaralandığını dile getirerek, polisler tarafından hastaneye götürüldüğünü söyledi.
Kimseye ateş açmadığını öne süren Erkul, dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Veli Turan'ı derdest edenler arasında yer almadığını iddia etti.
Darbecilerin kontrolündeki zırhlı muharebe aracında kimlik kartının bulunduğunu hatırlatan Erkul, yaralandığı için kimliğinin araca bırakılmış olabileceğini savundu.
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Erkul, güvenlik kamera kayıtlarına yansıyan görüntülerine rağmen Tuğgeneral Turan'ı alıkoymadığını iddia ederek, 'Böyle bir eylem gerçekleştirmedim, kimseyi derdest etmedim, bu yönde kimsenden talimat almadım ve kimseye de talimat vermedim.' şeklinde savunma yaptı.
FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin iddianamedeki tespiti de kabul etmeyen Erkul, dava dosyasındaki bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
- 15 Temmuz sorusuna cevap vermedi
Sanık Erkul, TBMM avukatı Bilal Temel'in 'Kriminal dairede görev yapmış, bilirkişilik yaparak raporlar hazırlamış biri olarak sizce 15 Temmuz darbe girişimini kim yaptı?' sorusuna cevap vermek istemediğini dile getirdi.
Bunun üzerine avukat Temel de 'Görevli olmadığınız halde Jandarma Genel Komutanlığına geliyorsunuz. O gece karargaha birileri alınmıyor ama teknik bir personel olmanıza rağmen siz alınıyorsunuz. Kamuflajınızı otoparkta giyiyorsunuz, tuğgenerali derdest ediyorsunuz, sonra da vuruluyorsunuz. Buna rağmen darbecilere dair tek bir laf etmiyorsunuz. Darbecilere karşı mücadele eden polis ve askerle ilgili gerçeği yansıtmayan beyanda bulunuyorsunuz.' karşılığını verdi.
Olay tarihinde saat 11.00'den 15.00'e kadar idari izin alarak hasta çocuğunu görmek için evine gittiğini söyleyen sanık Erkul'a bir başka avukat, 'Eve gittiğinizi söylüyorsunuz ancak HTS kayıtlarınıza göre o gün eve gitmemişsiniz. İzinli bulunduğunuz süre boyunca nereye gittiniz ve kimlerle görüştünüz?' sorusunu yöneltti.
'Hayır, evdeydim.' demekle yetinen Erkul, suçsuz olduğunu iddia ederek tahliye talebinde bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, olay tarihide uzman erbaş olarak görev yapan tutuksuz sanıklar A.A ve F.Ö'nün savunmaları alındı.
Emir komuta zinciri içinde hareket ettiklerini savunan sanıklar, suçsuz olduklarını belirtti ve yargılama sonunda beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
05.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, olay tarihinde Ankara İl Jandarma Komutanlığında görevli olmasına rağmen Jandarma Genel Komutanlığında yakalanan sanık eski astsubay Uğur Elciyar'ın savunması alındı.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı, tatile çıkacak eşi ve kızına bilet almak için evden çıktığını belirten Elciyar, otogara varmadan önce Jandarma Genel Komutanlığı karargahının önünden geçtiği sırada nizamiyedeki yoğunluğun dikkatini çektiğini söyledi.
Buradaki gelişmeler hakkında bilgi almak için nizamiyeye gittiğini, tanıdığı bir üsteğmene neler olduğunu sorduğunu, ancak cevap almadığını aktaran Elciyar, 'O üsteğmen bana cevap vermeden nizamiyeden içeri girince ben de peşinden içeri girdim. Jandarma Genel Komutanlığı içerisinde de yoğunluk vardı.' dedi.
Burada görüştüğü askerlerin terör saldırısı olacağını, herkesin silah alarak karargahı koruyacağını söylediğini iddia eden Elciyar, bunun üzerine zemin kattaki silahlığa giderek, bir MP5 tabanca aldığını anlattı.
Daha sonra nizamiyede Haydar Aksoy ile karşılaştığını ifade eden Elciyar, 'Bu arkadaşım, dışarıdan karargaha ateş edildiğini, ateş edenlerin de polis olduğunu söyleyince şok oldum. Bir merakla kendimi içinde bulunduğum bu karmaşa ortamından nasıl çıkabileceğimin arayışına girdim.' iddiasında bulundu.
Çapraz sorgu sırasında müşteki avukatının sorusu üzerine görev yeri olmadığı halde Jandarma Genel Komutanlığına gitmek için kimseden emir almadığını savunan Elciyar, polis ya da sivillere ateş etmediğini öne sürdü.
Müşteki Ahmet Kansız'ın, '15 Temmuz akşamı karargahta anayasal düzenin ihlal edildiğine dair bir suç işlendiğine şahit olmadınız mı? Sivillere doğrudan ateş edildiğini görmediniz mi?' sorusuna Elciyar, karargahtan dışarıya ateş edildiğini gözaltındayken öğrendiğini ileri sürdü.
FETÖ üyesi olduğuna dair iddianamedeki tanık beyanların gerçeği yansıtmadığını iddia eden Elciyar, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını öne sürdü.
Suçsuz olduğunu savunan Elciyar, tutuksuz yargılanmayı talep etti.
Duruşmaya devam edildi.
06.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, Güvercinlik kışlasında görev yapmasına rağmen Jandarma Genel Komutanlığında yakalanan tutuklu sanık eski astsubay Yavuz Karakaya hakim karşısına çıktı.
Savunmasına karargah güvenlik kamera kayıtları ve bilirkişi raporlarını kabul etmediğini belirterek başlayan Karakaya, olay tarihinde İstihbarat Grup Komutanlığında görev yaptığını söyledi.
Karakaya, evinde bulunduğu sırada kendisini arayan astsubay İlhan Salici'nin, üsteğmen Adem Küçük'ün terör saldırısı olabileceği gerekçesiyle Jandarma Genel Komutanlığı karargahına gittiğini, bu konuda bilgisini olup olmadığını sorduğunu aktardı.
Bunun üzerine durumun ciddi olabileceğini düşünerek herhangi bir hazırlık yapmadan Salici ile Jandarma Genel Komutanlığına geçtiklerini ifade eden Karakaya, burada personel yoğunluğunun dikkatini çektiğini dile getirdi.
Askerlerden bazılarının otoparkta kamuflajlarını giydiğini, kısa bir süre sonra buraya gelen sanık eski yüzbaşı Veli Köse'nin terör saldırısına ilişkin personeline bilgi verdiğin bildiren Karakaya, daha sonra depodan bir silah aldığını anlattı.
İlerleyen saatlerde dışarıdan kendilerine ateş edildiğini öne süren Karakaya, bundan etkilenmemek için bir duvarın arkasına saklandığını savundu.
Tansiyonu düştüğü için revire götürüldüğünü söyleyen Karakaya, polislere teslim olana kadar müşahede altında tutulduğunu kaydetti.
Karakaya, karargahta kaldığı süre boyunca darbe girişimine katkı sağlayacak herhangi bir eylemde bulunmadığını iddia etti. Suçsuz olduğunu ileri süren Karakaya, tutuksuz yargılanma talebinde bulundu.
Dink cinayeti ve usulsüz dinleme davalarının sanığı
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Karakaya, Jandarma Genel Komutanlığı karargahına gittiğine ilişkin üstlerine bilgi vermediğini söyledi.
Üye Hakim Murat Yenikomşuoğlu, sanık Karakaya'ya yargı ağı sisteminde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde hakkında devam eden bir dava olduğunu, buna ilişkin bilgi vermesi istemesini istedi.
Davanın Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin olduğunu belirten Karakaya, darbe girişimi davasında sanık olduğu için Dink'in öldürülmesine ilişkin dosyanın sanığı yapıldığını iddia etti.
Hakim Yenikomşuoğlu, 2016'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan bir soruşturmada da isminin geçtiğini belirtmesi üzerine sanık Karakaya, bu dosyanın da usulsüz dinlemelerle ilgili olduğunu söyledi.
Hakkında 2015'te açılan başka bir soruşturma daha olduğu hatırlatılan Karakaya, bu soruşturmaya dair bilgisinin olmadığını ifade etti.
Jandarma Genel Komutanlığı avukatının, 'O gece yıllık izindeki personel neden görev yeri olmayan başka bir birliğe gidiyor?' sorusuna Karakaya, terör saldırısı olduğu gerekçesiyle karargaha gidildiğini ileri sürdü.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanık eski astsubay Salim Keskin hakim karşısına çıktı.
Keskin, olay tarihinde Jandarma Kriminal Daire Başkanlığında astsubay rütbesinde görev yaptığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da eşiyle yemekte olduğu sırada, uçakların alçaktan uçmaya başladığını belirten Keskin, İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından kapatıldığına ilişkin haberleri gördüğünü anlattı.
Eşini daha güvenli bir yere götürmek için restorandan ayrıldıklarını ifade eden Keskin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınlarından geçerken toplanan insanların dikkatini çektiğini söyledi.
Bunun üzerine araçtan inerek kalabalığın olduğu yere gittiğini belirten Keskin, görüştüğü kişilerden darbe girişimi olduğunu öğrendiğini aktardı.
Külliye tarafından silah seslerinin geldiğini dile getiren Keskin, bu esnada vatandaşların Jandarma Genel Komutanlığına ilerleyen 2 zırhlı aracı engellemeye çalıştığını ifade etti.
Daha sonra bir helikopterin vatandaşların da bulunduğu Jandarma Genel Komutanlığı nizamiyesi önüne ateş açtığını anlatan Keskin, boynuna isabet eden şarapnel parçası nedeniyle yaralandığını söyledi.
Olay yerinde bayıldığını, kendisine geldiğinde bir polisin yarasına tampon yaptığını belirten Keskin, daha sonra ambulansla hastaneye götürüldüğünü dile getirdi.
Götürüldüğü hastanede çok sayıda yaralının bulunduğunu aktaran Keskin, yaşadıklarını hastane polisine anlattığını belirtti.
FETÖ üyesi olmadığını, suçsuz olduğunu iddia eden Keskin, beraatini istedi.
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Keskin, olay gecesi Jandarma Genel Komutanlığına gelip cephanelikte silah aldığına ilişkin dosyadaki görüntülerini kabul etmedi.
Duruşmaya 11 Haziran Pazartesi günü sanık savunmalarıyla devam edilecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Haziran (2017) 'Ankara 243 sanık (ilk 244) Darbe/Jand.Gn.Komutanlığı' davası
(09 Haziran 2018, 12:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: