Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada eski Boydak Holding yöneticileri Memduh, Hacı, Şükrü ve Mustafa Boydak'ın da aralarında yer aldığı 9 sanığın yargılanmasına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarla devam edildi. Duruşma, son karar verilmek üzere 7 Haziran'a ertelendi. Öte yandan, bu dava dosyasından ayrılan ve tek tek yargılamaları yapılan sanıklardan biri hakkında daha karar verildi. Boydak Holding'in eski yöneticilerinden Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ FETÖ üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
02.06.2018 15:33 Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada eski Boydak Holding yöneticileri Memduh, Hacı, Şükrü ve Mustafa Boydak'ın da aralarında yer aldığı 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.
28.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Memduh ve Şükrü Boydak, tutuksuz yargılanan Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak, Murat Bozdağ ve Halit Bayhan ile avukatları hazır bulundu. Sanık Hacı Boydak, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Sanık Bekir Boydak, esasa ilişkin savunmasında silahlı terör örgütü üyesi olduğu suçlamasını kabul etmediğini söyledi.
Sosyal medyadaki paylaşımların aradan uzun zaman geçtiği için kendisine ait olup olmadığını hatırlamadığını savunan Boydak, örgütün Kayseri il imamı firari Sıtkı Baş ve diğer örgüt yöneticilerinin talimatıyla faaliyette bulunmadığını, Baş'ı tanımadığını öne sürdü.
Hayatının hiçbir döneminde örgüt için himmet toplamadığını iddia eden Boydak, şunları söyledi:
"Gülenist kuruluşlara para aktardığım iddiası var, kapatılan Kimse Yok mu Derneğine iftar programı için 17 bin lira bağışta bulundum. Dini vecibemi yerine getirmek için bu yardımı yaptım. Örgütün talimatıyla Bank Asya'ya para yatırmadım. Sami Boydak, (aynı örgüt kapsamında başka bir dosyadan yargılanan) ifadesinde 2005 yılında Pensilvanya'ya gittiğimden bahsediyor. ABD gezisinde Pensilvanya'ya gittiğimi hatırlamıyorum. Velev ki gitmiş olayım, 2005'te FETÖ/PDY diye bir örgüt yoktu."
Savcının, mütalaasında, sanıkların Boydak Holding ve bağlı şirketlerindeki hisselerinin ayrı ayrı olmak üzere müsaderesini (el koyma) istemesiyle ilgili sanık Bekir Boydak, 60 yıllık emekleriyle bugüne getirdikleri şirketlerin hisselerine el koyma talebini anlamadığını dile getirdi.
Boydak, müsadere talebinin reddini isteyerek beraatini talep etti.
Sanık Murat Bozdağ ise sosyal medyadaki paylaşımları eleştiri amaçlı yaptığını ve bu nedenle pişman olduğunu söyledi.
Sanıklar İlyas Boydak ve Halit Bayhan da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Mahkeme heyeti, öğleden sonra devam etmek üzere duruşmaya ara verdi.
Mütalaada beraatı istenen tutuksuz sanık Halit Bayhan, "Bir kuruşumu dahi bu hainlere yedirmedim. Yardımlarımı dahi hep İHH'ya yaptım. Bu yapıdan hep nefret ettim, uzak durdum. Beraatımı istiyorum" dedi.
Savcılıkça 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan cezalandırılması istenen tutuksuz sanık Bekir Boydak ise "Ben asla böyle bir suç işlemedim. 30 yıldır İstanbul'da ikamet etmekteyim, Kayseri'yi bilmem. Sosyal medya hesaplarımda kendi kanaatlerim olan paylaşımlar değil, haberleri retweet yaptım. Boydak Eğitim ve Kültür Vakfı'nda ağabeylerim tutuklandıktan sonra sadece 3.5 ay yöneticilik yaptım, o sürede de hiçbir karar alınmadı. Örgüt adına hiçbir zaman para toplamadım. Milyarlar kazanan biriydim. Onlarca kuruma yardım yaptık, 17 bin liralık yardım amaçlı verdiğim iftar yemeği karşıma suç olarak geldi. Ben terör örgütü üyesi olmadım. Bu örgüt içinde ne yönetici, ne üye tanırım. Sami Boydak'ın ifadesinde 13 yıl önce Pensilvanya ziyareti söyleniyor, 2005 yılında FETÖ diye bir şey var mıydı, yüzlerce yurt dışı gezim oldu, o geziyi hatırlamıyorum. Bu örgütün liderini de kınıyor, lanetliyorum" diye konuştu.
Savcılık mütalaasında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan cezalandırılması talep edilen tutuksuz sanık İlyas Boydak da, "Ben Hacı Boydak'ın oğluyum. Tüm iddialar soyut ve delilsizdir. Benim Boydak Holding'de sadece yüzde 2 hissem var. Nurettin Okandan ile Mesut Haskahveci'nin etkin pişmanlıkta bulundukları iddiaları kabul etmiyorum, ben böyle bir oturma grubunda yer almadım. Kopyala, yapıştır ile iddianame hazırlanmış, beraatımı istiyorum" ifadelerini kullandı.
Savcılık, tutuksuz sanık Murat Bozdağ'ın 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan cezalandırılması istedi. Bozdağ, mahkemede "Ben asla terör örgütü üyesi olmadım. Paylaşımları sadece eleştiri şeklinde paylaştım, pişmanım. Tanıkların iddiaları görgüye dayalı değil, hep duyum şeklindedir. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda Şükrü Boydak, Erol Boydak ve Hacı Boydak'ın ifadeleri dinlendi.
Esasa ilişkin savunmasında Şükrü Boydak, kapatılan Boydak Eğitim ve Kültür Vakfı Başkan Vekilliği görevi yaptığını anımsatarak, bu vakfın hiçbir yasa dışı faaliyette bulunmadığını öne sürdü.
Örgütün Kayseri il imamı firari Sıtkı Baş ve diğer örgüt yöneticilerinin talimatlarıyla faaliyetlerde bulunmadığını savunan Boydak, "2013 yılında dershanelerin kapatılma sürecinde, 'eğitim hakkının engellenmesini doğru bulmuyorum.' diye sosyal medyadan paylaşımda bulundum. Diğer paylaşımlar bana ait değildir. Kapatılan TUSKON'da görev yaptım. Bizi kullandılar, kandırdılar. Memlekete faydalı olsun diye yaptığımız şeyler. Bunların böyle niyetleri olduğunu bilmiyordum." diye konuştu.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ve 17-25 Aralık sürecinden sonra arasına mesafe koyduğu TUSKON'dan istifa ettiğini anlatan Boydak, Etiyopya fahri konsolosu yapıldığını, 2 yıl bu görevi yürüttüğünü ve burada bulanan örgüte ait okulları ziyaret ettiğini de belirtti.
Savcının mütalaasında, şirketlerde bulunan hisselerine müsadere (el koyma) talebine ilişkin Boydak, hayırsever oldukları için yargılandıklarını, yardımda bulundukları kurumların o dönem yasal olduğunu ve müsadere istenen şirketlerine yasa dışı hiçbir para girmediğini öne sürdü.
Sanıklardan Erol Boydak da "Devletin bilmediğini Boydakların bilmesi mümkün değil. Kayseri'de bizden başka kimseden müsadere istenmedi." dedi.
Müsadere talebinin reddini isteyen Boydak, mahkeme aksi kanaatte ise eksik incelemenin tamamlanması nedeniyle bu dosyadan ayrılmasını talep etti.
Sanıklardan Hacı Boydak ise silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılanmasının kendisine ıstırap verdiğini söyledi. Bu örgütün derinliğini, operasyonel faaliyetlerini bilmediğini öne süren Boydak, zaman zaman yardımda bulunduğunu anlattı.
İradelerini kimseye ipotek etmediğini kaydeden Boydak, "Hayırsever bir aileyiz, terörist değiliz. Her yere yardım ettik. Benim atamdan miras kalan, ter döktüğüm helal olan malımın müsadere edilmesi talebini kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.
Boydak, kapatılan Melikşah Üniversitesi'nin mütevelli heyeti başkanlığı için kardeşi Memduh Boydak'ın kendi isteği üzerine başkan olduğunu ve burada bir suç var ise kendisine ceza verilmesini istedi.
Davada, ailesinde soruşturma geçirmeyen kişi kalmadığını söyleyen Erol Boydak, "Memduh Boydak'ın bir lafı var; 'Adımız kurban, soyadımız günah keçisi' diye, şu an o durumdayız. Ailemizde soruşturma geçirmeyen kalmadı. Yaşadığımız bu durum bir ailenin toplu kıyımından başka ne olabilir? Boydak Ailesi olarak toplam 60 kez hakim karşısına çıktık. Sadece bu hafta ailemize konu 4 dava var. Okuma yazma bilmeyen aile üyelerimizi dahi gözaltına aldılar" diye konuştu.
Boydak Holding hakkında savcılığının istediği müsadere kararını kabul etmediğini dile getiren Erol Boydak, "Hangi IŞID'linin, hangi PKK'lının malına mülküne müsadere talebi oldu? Abdullah Öcalan'a yapılmayan muamele bize yapılıyor. Kayseri'de bizden başka müsadere istenen kuruluş yok. Hiçbir talep yok. Böyle bir şey istiyorsam Allah binbir türlü belamı versin. Yine söylüyorum; PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a bile reva görülmeyen bize reva görülüyor. Boydak Holding milletin malı diyorlar, memleket sosyalizm ile mi yönetiliyor da bizim haberimiz yok. Kesinlikle müsadere talebine karşı çıkıyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
'Silahlı terör örgütü üyesi olmadığını' öne süren Boydak Holding eski yöneticilerinden Şükrü Boydak ise "Silahlı terör örgütü üyesi değilim. İddianamede herkes kopyala yapıştır ile aynı suçla suçlanıyor. Onlarca tanık ve etkin pişmanlık ifadelerine rağmen bu iddiaları doğrular somut bir delil yok" dedi. FETÖ'nün dini duygularını kullandığını da kaydeden Şükrü Boydak, "Dini duyguları istismar ederek, burs ve himmet topladığım iddiaları da asılsızdır. Gülenist gruplara para aktarmadım. 17/25 Aralık sonrası örgütsel talimat aldığım söyleniyor. Hayatımın hiçbir döneminde kimseden talimat almadım. Devletimle ve hükümetimle asla karşı karşıya gelmedim. İyi bir Ak Partiliyim. Bizi kullandılar, kandırdılar, anlamadık. Bugün vatan hainliği ile suçlanıyorum. Eğer geçmişte bilmeden hata ettiysem Cumhurbaşkanımızdan tekrar özür diliyorum" ifadelerini kullandı.
Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Melikşah Üniversitesi'nin mütevelli heyeti başkanı Memduh Boydak'ı şirket yöneticisi olarak kendisinin görevlendirdiğini belirten holding yönetim kurulu eski başkanı Hacı Boydak, "Memduh Boydak'ın eşi ve çocuklarından özür diliyorum. Memduh Boydak'ı çok yoğun olmasına rağmen Melikşah Üniversitesi'ne ben gönderdim. Ceza verecekseniz eğer, ona vermeyin bana verin. Memduh Boydak'ı orada ben görevlendirdim. Onun bir suçu yok" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarın sabah saat 10.00'a erteledi. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yarın devam edecek duruşma, Hacı Boydak'ın yarım kalan savunmasıyla devam edecek.
29.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2'nci gününde tutuklu sanıklar Memduh ve Şükrü Boydak kardeşler ile tutuksuz sanıklar Bekir, İlyas, Erol ve Mustafa Boydak, Murat Bozdağ ve Halit Bayhan hazır bulundu. Tutuklu sanık Boydak Holding yönetim kurulu eski başkanı Hacı Boydak ise, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Boydak Holding yönetim kurulu eski başkanı Hacı Boydak, "Tüm hayatımızı, vatanımıza ve milletimize hizmet için geçirdim. Terör örgütü üyeliği ile yargılanıyorum. Bundan da büyük ızdırap duyuyorum. Ceza alacağım korkusuyla yalan söyleyemem her şeyi başından beri anlattım. Darbe yapanların Allah belasını versin" dedi. İradesini kimseye ipotek etmediğini de dile getiren Hacı Boydak, "Biz terörist değiliz. Hayırsever bir aileyiz. Her yere yardım yaptık. Yalnızca bir dönem cemaat olarak, anılan yapıya yardım yapmadık. Yardım isteyen herkese yaptık. Kimseden para toplamadım. Koskoca işadamıyım. Kimden para isteyeyim? Herkes benden para istiyordu. Vakıf, dernek, cemaat ayırt etmeden yardım yaptığımız için yargılanıyoruz. Toplum menfaatine çalıştığına inandığım birçok yere yardım ettim" dedi.
Cezaevinde tutsak olduğunu söyleyen Hacı Boydak, "Karşınızda bir tutuklu olarak değil tutsak olarak yer alıyorum. Kararınız ne olursa olsun tutsaklığıma son vermenizi istiyorum. Sağlık koşulları nedeniyle tahliyemi istemiyorum. Bu benim için çok onur kırıcı bir durum. Üniversite eğitimimi bitirmek istiyorum. Eğer tutukluluk durumum devam edecekse, sınav hakkımın verilmesini istiyorum" dedi. Holdinge müsadere istenmesine karşı çıkan Hacı Boydak, "Atamdan miras kalmış, emeğim ve alın terimizle büyüttüğümüz şirketimize müsadere talebini kabul etmiyorum. Helalinden kazandığımız şirketimizin müsadere talebinin reddini istiyorum" diye konuştu.
Memduh Boydak elinde dövizlerle savunma yaptı. 'Dikkat radar' yazan döviz ile savunmasına başlayan Memduh Boydak, Boydak ailesinin yaşadığı durumun bu olduğunu ifade etti. İş için birçok kez ABD'ye gittiğini de kaydeden Boydak, bunların birinde Fetullah Gülen'i ziyaret ettiğini söyledi.
Şükrü Boydak'ın dünkü savunmasında devletten özür dilediğini anımsatan Memduh Boydak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben devletimden özür dilemiyorum. Devletimden özür bekliyorum. Kırgınım. Bu durumu da devletime baş kaldırma olarak, algılamayın. Devletimi, milletimi seven birisiyim. Araba ve sevgili koleksiyonu yapmadım. İmkanım da vardı. Bir tane sevgilim vardı. O da şu an evimde. Hayırseverlikte yarıştım. Hayırseverlik koleksiyonu yaptım. Bu koleksiyonun paketi de ahirette açılacak. Bu ülkeden bir dolar para kaçırmadım. Kim kaçırdıysa Allah belasını versin. Benim ailemden teröristin 't'si bile çıkmaz "
Boydak, 'Dikkat radar' yazısını mahkemeye gösterdi
Savcılıkça 'silahlı terör örgütü yöneticisi olma' suçundan cezalandırılması istenen tutuklu sanık Memduh Boydak duruşmaya yaklaşık 20 sayfa haber çıktı sayfalarıyla geldi. Elinde 'dikkat radar' yazılı çıktı sayfayı mahkeme heyetine gösterip, "Boydak ailesinin yaşadığı durum aynen bu" dedi.
Memduh Boydak, esasa ilişkin savunmasında "Bu kadar hayırseverliğin bedeli bu mudur, diye üzülüyorum. Ahiret için yaptığımız paketler, bu dünyada ortalığa saçıldı" dedi.
"Devletin benden bir gün özür dileyeceği günü bekliyorum"
Devletin kendisinden bir gün özür dileyeceği günü beklediğini ifade eden sanık Memduh Boydak, "Ağabeyim Şükrü Boydak devletten özür diledi ama ben devletimden özür dilemiyorum. Devletin benden bir gün özür dileyeceği günü bekliyorum. Zulüm, haksızlık, yargısız infaz yapıldı. İadeyi itibarımı bir gün alacağım. Bu ülkeden bir dolar para kaçırmadım. Kim kaçırdıysa Allah belasını versin. Benim ailemden teröristin t'si bile çıkmaz. Araba koleksiyonu yapmadım, sevgili yapmadım, bir tane var o da evde, hayırseverlik koleksiyonu yaptım. 900 kuruluşa yardım ettik, içinde cemaat de var. Devletin bilmediğini biz nereden bilebiliriz. Böyle olduklarını bilsek yardım yapmazdık. ABD'ye çok sayıda iş gezileri yaptım, gezilerimde bir sefer Fetullah Gülen'i ziyaret ettim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi. Öğleden sonraki oturumda tutuklu sanık Memduh Boydak'ın savunmasına devam edilecek.
Sanık Memduh Boydak savunmasında, iş ziyareti için birçok kez ABD'ye gittiğini, bunların birinde Fetullah Gülen'i ziyaret ettiğini dile getirdi.
"Tedarikçilerinden cebir, şiddet ve tehditle himmet topladığı ve vermeyenleri de batırdığı" yönündeki iddiayı kabul etmeyen Boydak, tanık göstermeleri durumunda bunu kabul etmeye hazır olduğunu aktardı.
17-25 Aralık sonrası kasaları boşalttıkları iddiasını da reddeden Boydak, holdingi bıraktıklarında kasada yaklaşık 500 milyon lira bulunduğunu öne sürdü.
Örgüt için para toplamadığını, isteyen herkese yardımda bulunduğunu dile getiren Boydak, örgüt yöneticisi olmadığını iddia etti.
Kapanmadan önce kendisinin başkanı olduğu Melikşah Üniversitesi mütevelli heyetinde, örgütün sözde Kayseri il imamı firari Sıtkı Baş'ın da bulunduğunu ifade eden Boydak, Sıtkı Baş ve diğer örgüt yöneticilerinden talimat almadığını savundu.
Ortakları olduğu bankanın zarar görmemesi için Bank Asya'ya hem kendisi hem de çocukları adına para yatırdığını belirten Boydak, TÜSİAD'da yer aldığını, GESİAD üyesi olmadığını açıkladı.
Savcının hazırladığı mütalaada, örgüt elebaşının bir açıklamasında, "Boydak ailesi yardımseverdir" dediğine yer verildiğini hatırlatan Boydak, bunu herkesin dile getirdiğini kaydetti.
Duruşmaya, esasa ilişkin savunmaların alınması için yarın devam edilecek.
30.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuklu sanıklar Memduh ve Şükrü Boydak kardeşler ile tutuksuz sanıklar Bekir, İlyas, Erol ve Mustafa Boydak ile Murat Bozdağ ve Halit Bayhan hazır bulundu. Tutuklu sanık Boydak Holding yönetim kurulu eski başkanı Hacı Boydak ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Dün başladığı savunmasına bugün de devam eden Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, adaletin bir gün tecelli edeceğine inandığını belirterek, "Hayatta yargılanabilecek en son şeyle, teröristlikle yargılanıyorum. Kimseye meydan okumuyorum. Merhamet değil, adalet istiyorum. Merhameti Allah'tan bekliyorum. Adaletin tecelli edeceğini sabırla bekliyorum" dedi. Örgüt yönetici olmadığını da dile getiren Memduh Boydak, "Örgüt yöneticisi değilim. Sıtkı Baş, İlhan M.'nin önerisiyle mütevelli heyetine katıldı. Sıtkı Baş ve örgütten bir talimat almadım. Yönetici olduğum 2 grup vardı. Bunlardan biri ailem diğeri de şirketteki yöneticiliğimdi" diye konuştu.
Twitter hesabından yapılan paylaşımlar hakkında da konuşan Memduh Boydak, "Hükümete karşı bir eylemde bulunmadım. 4 bin tweet attım, sadece 13 tweet'im dosyama konulmuş. Eleştiri olmadan değişim ve gelişim olmuyor. Yapıcı eleştiriler yaptım. Eleştiri hakkı benim anayasal hakkım değil mi? Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyim? Anayasal hakkımı kullandım. Suudi Arabistan'dan geldiğimde bir tweet attım. Bank Asya'nın batmasını istemedim. Virüs gibi ortaya yayılması, bankacılık sektöründe faaliyet gösterdiğimiz için bize de yansıyacaktı" dedi. Etkin pişmanlıkta bulunan amcasının oğlu Sami Boydak hakkında da konuşan Memduh Boydak, "Sami Boydak, 2005 yılında Amerika'ya birlikte gittiğimizi söylüyor. Uçuş kayıtlarım ortadadır. Amerika'ya çok gittim ama Sami ile gitmedim. Sami'nin hep başarısızlıklarının arkasında durdum. Çok severdim. Cezaevine girdiğim zaman, ailem ve bana bir kez olsun 'ne yapıyorsun?' demedi. Sami Boydak, gerçeğe aykırı beyanda bulunuyor. Onunla örgüt liderini ziyaret etmedim" ifadelerini kullandı.
Terör ile alakası olmadığını belirten Memduh Boydak, "Terörle alakam yok. Örgüt yöneticisi olsam arkamda iz bırakmam. Eğer el altından Kimse Yok mu Derneği'ne bağışta bulunmuşsam beni cezalandırın. Kimse Yok mu Derneği'ne yaptığım yardımı resmi olarak duyurdum. Orman davası ve bu davayı ileride yazacağım kitapta da ele alacağım. Bizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne muhtaç etmeyin. Alacağınız kararın üst mahkemeden döneceğine inanıyorum. Kayseri'de bazı örgütsel toplantılara katıldığım iddia ediliyor. Bu toplantılara katılmadım. Eğer katıldıysam en ağır cezayı verin. Hele hele Kayseri'de Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da bulunduğu örgütsel toplantılara katılmadım" diye konuştu.
KHK ile kapatılan Melikşah Üniversite mütevelli heyetinde yer aldığı için pişman olduğunu dile getiren Memduh Boydak, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi:
"Üniversite mütevelli heyetine ismim popüler olduğu için dışarıdan girdim. O dönemde demek ki kandırılmışım. KHK ile kapatılan Burç Eğitim Vakfı'na girmedim. En büyük hatam üniversite mütevelli heyetinde yer almam oldu. Keşke mütevelli heyeti başkanlığı yapmasaydım. Melikşah Üniversitesi'ne kendi hür irademle, kimseden talimat almadan gittim. Üniversitede devletim aleyhine bir durum olmuşsa benim haberim yoktu. Birtakım alçaklar yasa dışı faaliyetlerde iş yapmışsa onları da lanetliyorum. Kayseri'de herhangi bir üniversitenin benim için farklılığı yok. Amacım ülkeye ve eğitime hizmet etmekti. Şu an firari olan Sıtkı Baş bizi sıkıntıya soktu. Sıtkı Baş'ın o zamanlar cemaat il imamı olduğu yönünde duyumlar alıyordum ama terör örgütü imamı olduğunu bilmiyordum. Kaçakların olduğu bir noktada işin merkezinde kimlerin olduğu açıktır. Melikşah Üniversitesi'nde bilgim dışında bir dümen dönmüşse, o dönem beni bir şekilde kandırmışlar. Geçmişe döndüğümde benim burada olmamı sağlayan mütevelli heyeti üyeliğini keşke kabul etmeseydim diyorum."
4 Mart 2016'dan beri tutuklu olduğunu söyleyen Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, tahliyesini talep ederek şunları söyledi:
"Bu ülkede hiçbir iyilik cezasız kalmıyor. Adaletin geç de olsa tecelli edeceğine inanıyorum. Atadan, dededen kalmış şirketimize müsadere istemek hukuksuzluktur. Boydak Ailesi bugüne kadar kendisinden yardım talep edenleri geri çevirmemiştir. Bunu Kayseri kamuoyu çok iyi bilmektedir. Adaletinize güveniyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi, müsaderenin de reddini istiyorum. Hakkımda adil karar çıkacağına canı gönülden inanıyorum."
Memduh Boydak, yaklaşık 7 saat süren savunmasını bitirirken, 15 Temmuz sonrası örgüte yakın bazı kuruluşlara yardım yaptığı iddialarını da reddedip, "15 Temmuz sonrası Kimse Yok mu Derneği'ne bağış yaptığımız iddiaları asılsız ve yalandır. Belgesini gösterin, istediğiniz cezayı verin" dedi.
Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak'ın ardından ise tutuksuz sanık Mustafa Boydak savunma yaptı. Çok açık birisi olduğunu fakat bugün heyecanlı olduğunu belirterek savunmasına başlayan Mustafa Boydak, "Normalde 5-6 saat konuşma yaparım. Konuşmaya çok açığım. Bugün hayatımın belki de final konuşmalarından birini yapıyorum. Heyecanımı bağışlayın" dedi.
Örgüt üyeliği ile yargılanmaktan ızdırap duyduğunu söyleyen Mustafa Boydak, "Terör örgütü üyeliği ile yargılanmaktan büyük ızdırap duyuyorum. Avrupa'dan BBC başta olmak üzere pek çok kuruluş röportaj teklifinde bulundu. Ancak yargılamayı etkilememesi için kabul etmedik. 15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. Devlete küslük olmaz. Birtakım kırgınlıklar olabilir ama küslük olmaz. Devletimiz varsa bizler varız" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi. Duruşma, öğleden sonra Mustafa Boydak'ın savunmasıyla devam edecek.
31.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Memduh ve Şükrü Boydak, tutuksuz yargılanan Mustafa ve Bekir Boydak, Murat Bozdağ ile avukatları hazır bulundu. Sanık Hacı Boydak, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklar Erol ve İlyas Boydak ile Halit Bayhan ise duruşmaya katılmadı.
Esasa ilişkin savunma yapan sanık avukatları, savcının mütalaasında, sanıkların Boydak Holding ve bağlı şirketlerindeki hisseleri için müsadere (el koyma) talebinde bulunduğunu anımsatarak, bununla Boydak ailesinin mali olarak bitirilmek istendiğini öne sürdü.
Sanıkların, holdingin kaynaklarını terör örgütüne finanse ettiği iddiasının doğru olmadığını savunan avukatlar, o dönemde yardımda bulunulan kurumların henüz Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmadığını ve yasal olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti.
Örgütün Pensilvanya'da yer alan malikanesinin iki odasının tefrişatının Boydak Holding tarafından yapıldığı yönündeki şirket için mail yazışmalarının doğru olduğunu kaydeden avukatlar, bu tefrişatın 2009, 2012 yıllarında yapıldığını ve o tarihlerde cemaat olarak adlandırılan bu yapının henüz terör örgütü hüviyeti kazanmadığını aktardı.
Duruşmaya, yarın avukatların esasa ilişkin savunmaları ile devam edilecek.
01.06.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuklu sanıklar Memduh ve Şükrü Boydak kardeşler ile tutuksuz sanıklar Bekir, Mustafa ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ hazır bulundu. Tutuklu sanık Boydak Holding yönetim kurulu eski başkanı Hacı Boydak ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklardan Erol Boydak ile Halit Bayhan ise duruşmaya katılmadı.
Davada 8'inci duruşmanın 5'inci günde sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmaları tamamlandı. Duruşmada avukat Bülent Hayri Acar, tüm sanıklar yönünden esasa ilişkin genel bir savunma yaparak, müvekkillerinin beraatini istedi.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tutuklu sanıkların, tutukluluk durumlarının devamını kararlaştırarak, tüm sanıklara son sözlerini sormak ve karar vermek için duruşmayı 7 Haziran saat 13.00'e erteledi.
5 GÜN SÜREN DURUŞMADA NELER OLDU?
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen pazartesi günü başlayan Boydak kardeşlerin 8'nci kez hakim karşısına çıktığı duruşmada ilk olarak tutuksuz sanıklardan Halit Bayhan, Bekir, İlyas ve Erol Boydak ile aynı davada tutuklu yargılanan Şükrü Boydak'ın damadı tutuksuz sanık Murat Bozdağ savunma yaptı. Aynı gün öğleden sonraki oturum ise Şükrü ve Hacı Boydak kardeşlerin savunmalarıyla devam etti. Salı günü ise ilk olarak Boydak Holding eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak SEGBİS aracılığıyla, yarım kalan savunmasını tamamladı. Hacı Boydak'ın ardından ise kardeşi Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak'ın savunması alındı. Gün boyu savunma yapan Memduh Boydak, mahkeme başkanının duruşmaya ara vermesinin ardından yaklaşık 7 saat süren savunmasını Çarşamba günü tamamladı. Memduh Boydak'ın savunmasını tamamlamasının ardından da son olarak Boydak Holding eski yöneticilerinden ve Kayseri Sanayi Odası eski Başkanı olan tutuksuz sanık Mustafa Boydak savunma yaptı. Duruşmanın 4'üncü günün de ise bazı sanık avukatları esasa ilişkin savunmalarını yaptı. Ardından ise avukat Bülent Hayri Acar tüm sanıklar yönünden esasa ilişkin genel savunma yapmaya başladı. Avukat Acar, savunmasını bugün bitirdi ve tüm sanıkların beraatlarini istedi.
DAVA
Sanıklardan Memduh, Hacı ve Şükrü Boydak'ın tutuklu yargılandığı 9 sanıklı dava, iş adamları Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu ve eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün sözde "il imamı" Sıtkı Baş'ın da aralarında yer aldığı 68 sanığın yargılandığı davadan ayrılmıştı.
Savcı, mütalaasında, sanıkların Boydak Holding ve bağlı şirketlerinde bulunan hisselerinin ayrı ayrı olmak üzere müsaderesini istemişti. Tutuklu sanık Memduh Boydak'ın, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, sanıklar Hacı, Şükrü, Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ'ın, "silahlı terör örgütü üyeliği"nden 5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, Halit Bayhan'ın ise delil yetersizliğinden beraatini istemişti.
DİĞER DAVADA ŞÜKRÜ BOYDAK'IN KIZINA HAPİS
Öte yandan, bu dava dosyasından ayrılan ve tek tek yargılamaları yapılan sanıklardan biri hakkında daha karar verildi. Boydak Holding'in eski yöneticilerinden Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ FETÖ üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
31 Mayıs'ta Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuksuz sanık Elif Bozdağ ve avukatları hazır bulundu.
Kendileri de aynı örgüt kapsamında başka bir dosyadan yargılanan, eski Boydak Holding yöneticilerinden Şükrü Boydak'ın kızı ve Murat Bozdağ'ın eşi olan Elif Bozdağ, esasa ilişkin savunmasında, silahlı terör örgütü üyesi olmadığını, yardım etmediğini ve 15 Temmuz darbe girişimini kınadığını söyledi.
Kapatılan GESİAD'a üye olduğunu ifade eden Bozdağ, "Bunların yasa dışı faaliyet içinde bulunduklarını bilseydim kesinlikle üye olmazdım. Suç işlemek kastıyla üye olmadım, daha sonra istifa ettim. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile bir bağlantım yoktur. Kayınvalidem Şükran Bozdağ'ın isteği üzerine bana verdiği hesaba para yatırdım." diye konuştu.
Evinde bulunan FETÖ elebaşına ait kitabı kimin getirdiğini bilmediğini öne süren Bozdağ, yasak olduğunu bilmesi halinde bunu evine sokmayacağını dile getirdi.
Bank Asya'da 1999 yılında hesap açtığını, örgüt liderinin talimatıyla bu bankaya para yatırmadığını iddia eden Bozdağ, bu bankadaki 147 bin liralık hesaba ilişkin, önceki duruşmada tanık olarak dinlenen eşi Murat Bozdağ'ın da anlattığı üzere, finans işleriyle eşinin ilgilendiğini, kendisinin yaptığı bir işlem olmadığını kaydetti.
Bir kişi tarafından emniyete götürülen bilgisayarın ve evinde bulunduğu iddia edilen bir doların kendisine ait olmadığını savunan Bozdağ, suçsuz olduğunu belirterek beraatını istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Bozdağ'a, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Paralel yapı-04 Mart (2016) 'Kayseri 9+59 sanık (ilk 68) Boydak Holding Yapılanması/örgüte finansal destek' davası
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(02 Haziran 2018, 15:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: