Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, iki ayrı FETÖ soruşturması kapsamında toplam 173 subay hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonlardan ilkinde Kara Kuvvetleri'nden 25'i muvazzaf 72 subay gözaltı listesinde yer alırken, diğer operasyonda ise Hava Kuvvetleri'nden 1'i tuğgeneral, 5'i albay 101 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Fetö'nün henüz ortaya çıkarılamamış mensuplarının çokluğu ve bunlardan bir çoğunun muvazzaf olarak TSK'da görev yaparken yakalanması kamuoyunda endişeye neden oluyor. Kripto askerlere yönelik ilk ve en büyük darbelerin vurulduğu Tekirdağ'dan bir haber daha geldi. Tekirdağ Emniyeti, TSK'daki "kripto" örgüt mensupları ile bağlı bulundukları "sivil imam"ların ilişkisini deşifre etti.
20.05.2018 10:33 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, iki ayrı FETÖ soruşturması kapsamında toplam 173 subay hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonlardan ilkinde Kara Kuvvetleri'nden 25'i muvazzaf 72 subay gözaltı listesinde yer alırken, diğer operasyonda ise Hava Kuvvetleri'nden 1'i tuğgeneral, 5'i albay 101 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
1) KARA KUVVETLERİNDE 72 ALBAYA GÖZALTI
14 Mayıs'taki ilk operasyonda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile irtibatları tespit edilen 25'i muvazzaf 72 albay hakkında gözaltı kararı verildi, şüphelilerden 46'sı yakalandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamaya göre, yürütülen soruşturma kapsamında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki bazı asker şahısların, FETÖ'nün 'mahrem imamları' ile örgüt mensubu askerler arasında iletişim yöntemi olarak kullandığı kontörlü telefonlar ile ankesörlü, büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri ve FETÖ terör örgütüyle irtibatları tespit edildi.
Bu şekilde irtibatları tespit edilen muvazzaf 25 albay ve haklarında bu soruşturma nedeniyle kısa süre önce idari işlem yapılan 47 albay olmak üzere toplam 72 albay hakkında bugünden itibaren gözaltı kararı verildi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce Ankara merkezli İstanbul, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Kahramanmaraş, Kırklareli, Konya, Malatya, Samsun, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ ve Çanakkale'de devam eden operasyonda 46 şüphelinin gözaltına alındığı, diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.
2) HAVA KUVVETLERİNDE 1'İ GENERAL 101 GÖZALTI
17 Mayıs'taki ikinci operasyonda ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamında, FETÖ terör örgütü ile irtibatlı oldukları tespit edilen, 78'i hakkında bu soruşturma nedeniyle kısa süre önce idari işlem yapılan, 23'ü hakkında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası adli işlem yapılan 101 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltı kararı verilenler arasında 7'nci Ana Jet Üssü eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık ile 5 albay, 2 yarbay, 4 binbaşı, 25 yüzbaşı, 54 üsteğmen ve 10 değişik alt rütbede olmak üzere toplam 101 şüpheli bulunuyor.
Yapılan açıklamada, operasyonların Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce Ankara ve 21 ilde devam ettiği vurgulandı.
Operasyon kapsamında şu ana kadar Ankara'da 33 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Bu arada 7'nci Ana Jet Üssü eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık, Malatya'da darbe davasında yargılanmıştı.
Askeri kaynaklar, Hava Kuvvetlerindeki FETÖ soruşturması kapsamında haklarında gözaltı kararı alınan 101 kişi içinde görevde olan personel bulunmadığını açıkladı.
Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, haklarında gözaltı kararı olan personel içinde görevde olan personel bulunmadığı belirtildi. Gözaltına alınanların tamamının tutuklu, ihraç edilen ve açığa alınan personelden oluştuğu bildirildi.
ANKESÖR İZLERİ ZANLILARI ELE VERİYOR
Operasyonla ilgili bir açıklama yapan, Ergenkon kumpasına uğramış emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, 101 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmesini, 'yerinde bir karar' olarak değerlendirip, olası tereddütleri ortadan kaldırdığını söyledi. DHA muhabirinin telefonla görüştüğü emekli Üçok, ankesörlü telefon kayıtlarının incelenmesinin doğru bir hareket olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
'Bu 101 kişinin büyük bir çoğunluğu zaten daha önce tutuklanmış. Şu anda, o tuğgeneral dedikleri E.A., Malatya eski Üs Komutanı, o zaten tutuklu hapiste. Hatta müebbet hapis aldı. Şimdi bu ankesörlü telefonlar daha önceki Fetullahçı Terör Örgütü kapsamında gözaltına alınan, hapis cezası alan kişilerin gerçekten FETÖ'cü olduğunu, ankesörlü telefonlarla darbe öncesindeki yıllarda da defalarca FETÖ ile irtibat halinde olduklarını ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu ankesörlü telefon işinin üzerine gidilmesinin ne kadar doğru bir şey olduğunu gösteriyor. Netice itibariyle bu 101 kişinin tamamına yakını daha önceden, 15 Temmuz sonrasında Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olmaktan, darbeye, hükümeti devirmeye teşebbüsten gözaltına alınıp, tutuklandı, hatta birçoğu yargılandı. Hatta E.A.'yı çok net örnek veriyorum. Malatya eski Üs Komutanı E.A. ve onun gibi müebbet hapis cezası alan kişilerin dolayısıyla da Fetullahçılığı doğrulanmış oluyor.'
Ahmet Zeki Üçok, 'Gariban, suçsuz subaylar, astsubaylar tutuklanıyor' gibi bir FETÖ algısı yaratılmak istendiğini belirterek şöyle devam etti:
'Daha önce tutuklanmış, hapse girmiş olan kişilerin 1990'lı yıllardan 2000'li yıllardan bu yana FETÖ ile irtibatlı olduğu ankesörlü telefon kayıtlarının incelenmesiyle net olarak ortaya konuldu. Bu, yargının, savcıların, emniyet teşkilatının ne kadar doğru çalıştığını, düzgün çalıştığının bence somut bir örneği oldu. Çok da yerinde, zamanında denk geldi. Hep böyle FETÖ ile mücadele ile ilgili bir takım soru işaretleri yaratılmaya çalışıldığı bir dönemde, böylesine bir operasyonun yapılmış olmasıyla, Fetullahçıların irtibatının hem ankesörlü telefonlarla yaptıkları hem darbe sürecindeki davranışlarının eylemleriyle örtüştüğünün görülmesini sağladı. Dolayısıyla bu, kamuoyundaki bazı tereddütleri yok etme açısından bu 101 kişiye gözaltı kararının çıkarılmış olması çok iyi oldu.'
BU ÖRGÜT NEREYE KADAR YAYILDI?
Fetö'ye yönelik benzer operasyonlar hemen her gün çeşitli illerde gerçekleşiyor. Fetö'nün henüz ortaya çıkarılamamış mensuplarının çokluğu ve bunlardan bir çoğunun muvazzaf olarak TSK'da görev yaparken yakalanması kamuoyunda endişeye neden oluyor. Geçtiğimiz hafta yaptığımız bir haberde de 211'i muvazzaf toplam 425 gözaltı yaşanan iki büyük operasyonu duyurmuştuk. 11 Mayıs'ta İstanbul'da, FETÖ'nün TSK'deki yapılanmasına yönelik soruşturmada, 211'i muvazzaf 300 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiş, 300 şüpheliden 150'si gözaltına alınmıştı. 8 Mayıs'ta İzmir'de gerçekleşen operasonda ise son bir yılda 3 kez yeniden yapılanmaya çalışan Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) İl Emniyet Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) ortak operasyonlarıyla büyük darbe vurulmuş, FETÖ'nün Ege Bölgesi'ndeki 'Altın şehir' yapılanmasını organize eden 125 şüpheli gözaltına alınmıştı.
KRİPTO YAPI'YA EN BÜYÜK DARBE TEKİRDAĞ'DAN: SİVİL İMAM-KRİPTO ASKER İLİŞKİSİ ÇÖZÜLDÜ
Öte yandan konuyla bağlantılı bir başka gelişme Tekirdağ'da yaşandı. Kripto askerlere yönelik ilk dava dahil toplam 5 davanın açıldığı Tekirdağ'da, bu yapıya yönelik soruşturmalar tüm hızıyla devam ediyor. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında, TSK'daki 'kripto' örgüt mensupları ile bağlı bulundukları 'sivil imam'ların ilişkisini deşifre etti.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Tekirdağ Başsavcılığının talimatıyla çalışma başlatan İl Emniyet Müdürlüğü, aylarca süren titiz araştırma sonrasında 2 bin 129 kripto askeri personeli deşifre etti. Tekirdağ polisi, bu askerlerden 929'uyla ilgili incelemeyi bizzat kentte yürütürken, deşifre edilen bin 200 personelle ilgili bulgular da başsavcılık tarafından 42 ile gönderildi ve o illerde emniyet müdürlükleri tarafından operasyonlara başlandı.
Mahrem yapı içerisinde yer alan ve Tekirdağ polisince soruşturması yapılan 'kripto'lardan 262'sinin subay, 548'inin astsubay, 96'sının uzman erbaş, 12'sinin memur olduğu öğrenilirken, 11'inin ise görevden ayrılarak başka mesleğe geçtiği saptandı.
Deşifre edilen kripto FETÖ yapılanması mensuplarının 4'ünün albay, 1'inin yarbay, 3'ünün binbaşı, 5'inin yüzbaşı, 79'unun üsteğmen, 35'inin teğmen, 237'sinin astsubay, 73'ünün uzman çavuş olduğu, 8'inin ise emekliye ayrıldığı belirlendi.
- Mahrem imamlar yönetiyor
TSK içindeki FETÖ'cü subayları yöneten 'mahrem imam'lara yönelik çalışmada ise 96 şüpheli belirlendi. Mahrem imamların mesleklerinin, öğretmen, veteriner, zabıt katibi, zabıta memuru, mühendis olduğu ortaya çıktı.
Tekirdağ'da 5 farklı zamanda yapılan operasyonlarda 207 asker tutuklanırken, 272 asker adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 12 asker savcılıkça serbest bırakılırken, 50 kişi firari olarak aranıyor. 178 askeri personel ise Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü tarafından ifadelerinin alınması sırasında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi ve örgütü anlatan ifadeler verdi.
Etkin pişmanlıktan yararlanan askerlerin ifade ve fotoğraf teşhisleri sonrası ardışık telefonla arama yöntemini kullanmayan 50 kripto asker hakkında adli işlem başlatıldı. Bu askerlerin farklı illerde ardışık arama yöntemini kullandıkları ortaya çıkarıldı.
Cep telefonu yerine ankesörlü telefon
Ekiplerce, deşifre olmamak amacıyla gizliliğe büyük önem veren TSK'nın kripto yapılanması üyelerinin 'ByLock' kullanmadıkları, FETÖ'nün mahrem imamları hariç kimseyle görüşmedikleri, örgüt üyeleriyle cep telefonu yerine ankesörlü telefonla iletişim kurdukları, sohbet toplantılarına giderken cep telefonlarını ya evde bıraktıkları ya da sohbet odasına almadıkları, telefon numaralarını şifreledikleri, sim kartsız tablet üzerinden başkalarının Wi-Fi'sini kullanarak iletişim kurdukları, örgütsel dokümanlara ve videolara flash bellek üzerinden şifreyle ulaştıkları belirlendi.
Bu arada kriptolardan sorumlu 'sivil imam'ların sorumlu oldukları askerlerle görüşmek için ihtiyaçları olmamasına karşın market, büfe, benzin istasyonu gibi yerlerden alışveriş yaptıkları, bu sırada iş yerlerindeki sabit hat telefonlardan veya çalışanların şahsi cep telefonlarından ücretini ödeyerek görüşme yaptıkları tespit edildi.
'Onların altındaki askerleri bilmem söz konusu değil'
Örgütün 'öğretmeni' olarak görev yapan şüpheli 'Mehmet' kod adlı M.Ç, ifadesinde gizlilik amacıyla genelde ankesörlü telefonla görüşme yaptıklarını anlattı.
Şüpheli, M.Ç, 'Kemal abi, bana öğrenciler verilmeden önceki görüşmelerde sadece ankesörlü telefonla iletişime geçilmesi talimatını verdi. 2014 yılı eylül-ekim aylarında Kemal abi ile Kapaklı'daki evimdeki buluşmamızda, bana Abuzer ve Muhammet kod adlı öğrencileri verdi. Bunların yanı sıra sorumlu olduğum 4 öğrencinin de jandarma astsubay olduğunu biliyorum. Bu öğrenciler bana verildikten sonra genellikle yüz yüze randevulaşmak suretiyle ya da ankesörlü telefondan cep telefonlarını arayarak irtibatlandım ve evime çağırdım. Bir görüşmede en fazla iki kişi olurdu. Bazen tek görüşmelerimiz de oldu, neden bu şekilde yaptığımızı bilmiyorum. Benim sorumlu olduğum bu öğrencilerle görüşmelerimizin içeriği yemek yeme, Kur'an-ı Kerim okuma, namaz kılma, bazen Fetullah Gülen'in vaazlarının internetten dinlenilmesi, bazen de Gülen'in kitaplarından ya da Risale-i Nur kitaplarından belli bölümlerin okunması şeklinde geçiyordu. Dahil olduğum yapı içerisinde benim bildiğim Kemal kod isimli kişi abidir. Onun altında ben ve benimle eş değer öğretmenler vardır. Onların altındaki askerleri bilmem söz konusu değil. Amaç gizliliktir. Bu gizliliğin detayını da bilmiyorum.' şeklinde ifade verdi.
Telefon şifreleme tekniği: 99'a tamamlama
Tekirdağ'da örgütün 'öğretmeni' olarak görev yapan itirafçı şüpheli 'Emre' kod adlı S.M. de ifadesinde, telefon şifreleme tekniğini şöyle anlattı:
'Yavuz' kod isimli gerçek ismi Yasin olan askeri okul öğrencisiyle Bursa'da bulunan evde yaklaşık 2 yıl kadar görüştüm. Bu askeri okul öğrencisiyle sürekli yüz yüze görüşmelerimizde randevulaşıyorduk. Bir sıkıntı olduğu zaman aramızdaki haberleşmeyi büfe, benzinlik, restoran, bakkal gibi iş yerlerinin telefonları veya kontörlü hatlar üzerinden yapıyordum. Öğrenciyi arıyor 'Kankam nasılsın, bu hafta sinemaya gidemeyeceğiz, haftaya aynı saatteki seansa gideriz' veya 'Ben bugün yemeğe gelemiyorum, haftaya aynı restoranda öğlen yemek yeriz.' gibi şifreli konuşuyorduk. Yine bu şahsın telefon numarasını kendi cep telefonuma farklı bir isimle ve telefon numarasının son iki rakamını 99'a tamamlayarak kaydettim. Örnek verecek olursak son görüştüğüm şahsın adı Yasin, numarası '5xx xxx xx 25' ise ben bu şahsı cep telefonuma adını Ahmet, numarasını ise '99-25=74', '5xx xxx xx 74' olarak kaydediyorum. FETÖ yapılanması içerisinde askerlerden sorumlu hususiler ve mahrem yapı abileri, kendilerine bağlı askerleri cep telefonlarına bu şekilde kaydeder, dışarıdan umuma açık iş yeri ve kontörlü hatlardan arayarak şifreli konuşmayla görüşme yapar. Bu sıkça uygulanan bir tedbir şeklidir. Amaç örgütsel gizliliği sağlamaktır.'
Telefon şifrelemede yeni yöntem 'bir rakam aşağı, bir rakam yukarı'
Şüpheli O.Ç. ise telefon şifrelemede kullanılan başka bir tekniği de şöyle anlattı:
'Askeri okulu kazandığım netleşince Yüksel abi bana yeni bir telefon numarası almamı ve eski telefonumu bir daha kullanmamamı söyledi. Ben de bunun üzerine şu anda kullanmakta olduğum hattı aldım ama okula gidinceye kadar bu hattı kullanmadım. Yüksel abi bana okula gittikten sonra kendisini kesinlikle yeni hattından aramamamı, onu arayacağım zaman dışarıdan ankesörlü bir telefondan aramamı söyledi ve telefon numarasını bir kağıda şifreli bir şekilde yazıp verdi. Ben bu şifreyi önce anlamadım, bunun üzerine Yüksel abi bana şifreleme şeklini anlattı. Bu şifreleme GSM operatörünü belirleyen ilk 3 rakam hariç geriye kalan numaraları baştan başlayarak ilk rakamı bir değeri aşağı, sonraki rakamı ise bir değeri yukarı olacak şekilde tüm telefon numarasının rakamlarının değiştirilmesiydi. ya da tam tersi olabilirdi.'
Tekirdağ'daki görevi sırasında kendisine 'öğretmenlik' yapan 'Yavuz' kod adlı kişinin 'askeriyede görev alan herkesi çok iyi tanıdığını ve herkes hakkında en mahrem bilgilere sahip olduğunu' ifade eden O.Ç, liseden tanıdığı Dicle Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışan bir arkadaşının da Diyarbakır'da FETÖ yapılanmasına bağlı polislerle ilgilendiğini anlattı.
Şüpheli O.Ç, kendisine 'Tahsin' kod adı verildiğini ancak bunu hiç kullanmadığını söyledi.
Sohbetlere giderken telefonlarını evde bırakmışlar
Tekirdağ'da örgütün bir kolejinde öğretmenlik yapan şüpheli 'Osman' kod adlı Ö.B, itirafçı oldu. Bu kentte askerlere 'abilik' yaptığını belirten şüpheli, telefonundaki ByLock uygulamasını bir süre sonra sildiğini ve talep üzerine 'Tic Toc' programını yüklediğini ifade ederek, sohbetlere ilişkin şu bilgileri verdi:
'Ömer ve Semih isimli iki öğrenci, yaklaşık iki haftada bir olmak üzere evimize gelmeye başladı, ben de bu iki kişiye sohbet vermeye başladım. Birkaç sohbet sonrasında bu iki kişinin memur değil de asker olduklarını öğrendim. Bana isimlerinin gerçek olduğunu söylemişlerdi. Bu iki kişi subay olabilir. Benimle çok fazla kişisel bilgi paylaşmazlardı, soru sorduğum zamanlarda cevap vermekten kaçınırlardı.
Bu sohbetlere giderken telefon götürmek kesinlikle yasaktı. Herkes telefonunu açık bir şekilde evinde bırakırdı. Bundaki amaç polislerin açık olan telefonları sinyallerinden takip etmesini engellemekti. Bu şekilde telefonlarımız evimizde açık bir vaziyette bulunduğu için toplantı günlerinde biz toplantının yapıldığı evde dahi olsak polisler bizi sinyal sebebiyle evlerimizde sanıyordu.'
Kripto yapı
Şüphelilerden bazıları etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyerek itirafçı olurken, FETÖ'nün mahrem hizmetler (asker) yapılanması hakkında çarpıcı beyanlarda bulundu. İtirafçıların ve şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda FETÖ'nün, mahrem yapılanmaya gittiği ve çok gizli tuttuğu TSK'daki örgütlenmesinde izlediği yollar deşifre oldu.
Kripto yapılanmanın 'müdür, müdür yardımcısı, öğretmen, öğrenci (TSK personeli), personelci, akademi mesulü, evlenme sorumlusu, ümitçi, gözcü, doktor, recacı, sohbet hocaları' şeklinde hiyerarşik yapıyla gizlendiği tespit edildi.
Soruşturma kapsamında, gizli yapılanma şu şekilde deşifre oldu:
Müdür: Atama, evlenme, görev alma, kurmaylık sınavı gibi konularla birinci derecede ilgili kişidir. Alt seviyenin kontrolü, istihbarat bilgilerinin akışı, himmet toplanmasını organize eder.
Müdür yardımcısı: Örgüt yapısında ara bağlantıyı sağlar. 'Müdür'den aldığı talimatları bir alt kademe olan 'öğretmenler'e aktarır. Alt kadrodan gelen talepleri de üstüne iletir.
Öğretmen: Her öğretmen, her biri 2-3 kişiden oluşan 2 ile 7 arası grupla ilgilenir. Öğretmenler, öğrencilerin (TSK personeli) evlenme, maddi sıkıntı, atama gibi her türlü işlemlerinden sorumludur. Çekirdekten yetişen elemanlar arasından seçilen öğretmenlerin 17-25 Aralık sürecinden sonra Bank Asya'ya para yatırmadığı, çocuklarını örgütün okullarına göndermediği belirlendi.
Öğrenciler: Öğretmenlere bağlı TSK personeli olan öğrenciler durumlarına göre himmet vermek zorundadır.
Personelci: FETÖ'nün herkesten gizlediği 'İK' yapılanmasının TSK için kurgulanmış ayağıdır. TSK içindeki yapılarla FETÖ'nün zayıf olduğu bölgelere veya birimlere eleman kaydırılması, yeni eleman kazanılması ve bunların yönlendirilmesi görevini yürütür.
Akademi mesulü: TSK'daki FETÖ yapısına bağlı kurmayların seçilmesi, sınava hazırlanması işleriyle ilgilenir.
Evlenme sorumlusu: Yapı içerisinde gizli kalması gereken subay ya da astsubayların deşifre olmaması için örgüt içerisinden evlilik yapmalarını sağlar.
Ümitçi: Örgüt faaliyetlerinden uzaklaşan, gelmesinde, gitmesinde sıkıntı olan ancak kazanılabileceği düşünülen öğrenciler üzerinde çalışma yaparak, bu kişileri örgüte tekrar kazandırır.
Gözcü: Askeri lise ve harp okulundaki örgüt mensubu öğrencilerle ilgilenen ve 15 günde bir okul dışında buluşma yapan talebe abisidir.
Doktor: Gözcü görevini yürüten birden fazla talebe abisini kontrol eder ve denetler.
Arama tarama mesulü (recacı): Mahrem işlerde faaliyet gösteren sorumlu abilerin evlerinde belli aralıklarla herhangi bir ani baskına karşı tedbir amaçlı arama yapan genellikle müdür seviyesindeki sorumlu abilerdir. Ayrıca evdekilerin yaşantılarını, kız arkadaşlarının olup olmadığını ani baskınlarla kontrol eden kişidir.
FETÖ'ye iki şok baskın: 425 gözaltı
Paralel yapı-10 Ekim (2017) 'Tekirdağ 19 sanık TSK'daki Kripto Yapılanma' davası
Paralel yapı-26 Ekim (2017) 'Tekirdağ 20 sanık Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Kripto Yapılanması' davası
Paralel yapı-15 Kasım (2017) 'Tekirdağ 20 sanık TSK'daki Kripto Yapılanma' davası
Paralel yapı-08 Aralık (2017) 'Tekirdağ 19 sanık TSK/Kripto İmamlar Yapılanması' davası
Paralel yapı-20 Aralık (2017) 'Tekirdağ 43 sanık TSK'daki Kripto Yapılanma' davası
(20 Mayıs 2018, 10:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: