İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki üyeleri hakkında açılan davada 26'sı tutuklu 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
12.05.2018 16:55 İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki üyeleri hakkında açılan davada 26'sı tutuklu 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
07.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada bulunduğu ilden SEGBİS ile bağlanan tanık E.K, Etimesgut Hava Hastanesinden emekli olduğunu, geçmişte cemaat olarak bilinen yapıyla ilgili bildiklerini anlatmak için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verdiğini söyledi.
Tanık, sanıklardan Üryani Kömbeci'yi tanıdığını ve sohbetler esnasında Kömbeci'nin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den 'hocaefendimiz' şeklinde bahsettiğini belirterek, Kömbeci'nin oğlunun örgütün okullarından Anafartalar Kolejinde okuduğunu ileri sürdü.
E.K, hakimin 'Üryani Kömbeci hakkında 'Yapının içerisindedir.' demişsin. Bu tespiti nasıl yaptın? Konuşmalarından mı yaklaşımlarından mı?' sorusuna 'Örgüt üyesi olduğunu düşünüyorum. Öyle değerlendiriyorum. Cemaati sevip saydıklarını biliyorum. İçinde olduğuna eminim.' yanıtını verdi.
Duruşma savcısı, bir önceki celsede verdiği tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına ilişkin mütalaasını tekrar etti.
Mahkeme Başkanı, sanık ve avukatlarının mütalaaya ilişkin savunmalarını dinleyeceklerini bildirdi.
Kömbeci'nin avukatı, tanığın ifadelerinin yetersiz olduğunu savundu. Avukat, 'Müvekkilin sadece 'Biliyorum.' tarzı suçlamalarla örgüt üyesi olabileceğini düşünülmektedir. Suçlamalar soyut bilgiler üzerine.' dedi.
Tutuklu sanık Şaban Tunçkaya'nın avukatı ise belli tanıkların iftiralarıyla tutukluluğu devam eden tek sanığın müvekkili olduğunu iddia ederek tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Sadık Küplemez'in avukatı ise müvekkili hakkındaki suçlamaların tanık ifadeleri, ByLock, Bank Asya olduğunu söyledi. 'Müvekkilim ByLock'u isteyerek ve bilerek yüklememiştir.' diyen avukat, 'Mesaj içeriklerinin müvekkile ait olduğunu varsayalım, içeriklerde örgütsel içerik yoktur. Sadece 1 kişiyle mesajlaşma var. Sadece 1 kişiyle konuşma ile nasıl örgütsel bağ kurulabilir.' diye konuştu.
Tutuklu sanık Yılmaz Şen'in avukatı ise ByLock delilinin nasıl elde edildiğiyle ilgili araştırma yapılması ve tanıkları sorgulama hakkının ellerinden alınmaması gerektiğini savundu.
SEGBİS sisteminde yaşanan kısa süreli aksaklık nedeniyle duruşmaya ara verildiği sırada sanıklar ve avukatlarının uzun süreli konuşmasına jandarma müdahale etti, kısa süreli gerginlik yaşandı.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, sanık avukatları duruşma savcısının verdiği 'tutukluluk devam' mütalaasına ilişkin savunmalarını yapmaya devam etti.
Tutuklu sanık Mustafa Çalışkan'ın avukatı müvekkili hakkında tanıklık yapan gizli tanık Abdullah'ın ifadelerinde kendi kişisel görüşlerini aktardığını savunarak, gizli tanığın yıllarca örgüt elebaşısına yakın olduğunu beyan etti.
Sanık avukatı gizli tanığın kişisel husumet beslediği kişiler için kurgu senaryolar ürettiğini ve kendisini devlet korumasına aldırmaya çalıştığını ileri sürdü.
Şadi Yıldız ve Halil Kıyıcı'nın avukatı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tutuksuz sanık H.S'nin ifadelerinde yeterli argüman sunamadan müvekkillerini suçladığını belirterek, H.S'nin soruşturmaları manipüle ettiğini iddia etti.
'Kod adlarını bile bilmiyor'
H.S'nin ifadelerinde 'boş konuştuğunu' iddia eden sanık avukatı, 'Malumun ilanı denilecek tespitin dışında bir şey söylemedi. H.S. müvekkillerim ile 3 yıl mesai yaptığını söylüyor. Ama kod adlarını bile bilmiyor çünkü tanımıyor. Örgütün kimyası ile müvekkillerin hayatı çelişiyor. Tanık müvekkillerin Deniz Kuvvetlerinde 'hususi' olduğunu iddia ediyor ama müvekkillerin hangi askerlerden elde edilen bilgileri örgüte verdiğini izah edememiştir. H.S. profesyonel bir yalancı. Küçük tespitlerle heyeti ikna etmeye çalışıyor.' dedi.
Mahkeme heyeti sanık ve avukatlarının talep ve savunmalarına 9 Mayıs çarşamba günü devam edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
09.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, bazı sanıklar iddia makamının verdiği 'tutukluluk devam' mütalaasına ilişkin savunma yaptı.
Tutuklu sanık Mehmet Kerem Ceylan, iddianamede 'Silahlı terör örgütü yöneticisi olma' suçlamasıyla tutuklandığını ancak buna ilişkin somut herhangi bir delilin olmadığını savunarak, TSK'dan tasfiye edilmesi hedeflenen FETÖ'cü olmayan askerlerle ilgili ihbar mektubu yazarak Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) gönderdiğine ilişkin iddiaları kabul etmediğini ifade etti.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tutuksuz sanık H.S'nin kendisi hakkındaki ifadelerini reddeden Ceylan, tutuklu kaldığı sürede sıkıntılar yaşadığını, psikolojik sorunlarının olduğunu hatta bu sürede yeğenlerinin isimlerini bile unuttuğunu söyleyerek, tahliye talebinde bulundu.
FETÖ ile iltisakının bulunmadığını iddia eden tutuklu sanık eski teğmen Özgür Gün, yaklaşık iki yıldır tutuklu olduğunu, eşinin zor durumda olduğunu, ailesinin mağduriyet yaşadığını, delilleri karartma olasılığının ortadan kalktığını belirterek tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Şadi Yaldız, gözaltına alınmadan önce Denizli'de özel bir hastanede doktor olarak çalıştığından birçok kişiyle irtibatının bulunduğunu fakat özel olarak FETÖ mensuplarına yakın bir temasının olmadığını ileri sürerek, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturmada ifade veren meslektaşının, 'Şadi Yaldız, örgütün sohbetlerine katılırdı.' tarzındaki ifadesinin doğruyu yansıtmadığını savundu.
Kapatılan Bank Asya'ya örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla para yatırmadığını, bankanın TMSF'ye devredilmesinin ardından yine FETÖ'nün örgüt mensuplarına 'Paranızı çekebilirsiniz' talimatına rağmen parasını Bank Asya'da tuttuğunu öne süren Yaldız, örgütte hususi imam olduğuna ilişkin suçlamayı da reddettiğini beyan etti.
'Eğer hususi imam olsaydım yurt dışına rahatlıkla kaçardım. Denizli'den Marmaris'e oradan da yurt dışına gitmem birkaç saatimi alırdı. Üstelik benim de eşimin de pasaportu var. Hatta eşim defalarca yurt dışına gidip geldi.' ifadelerini kullanan Yaldız, tutuksuz yargılanmak istediğini dile getirdi.
İddianamede 'Hücre tipi yapılanan örgütün hiyerarşik yapısı içindeki Yetkin Toker'in (TSK'daki) bilgi ve belgeleri Fetullah Gülen'e vermek için bir üst sorumluya verdiği anlaşılmaktadır.' suçlaması yöneltilen tutuklu sanık Yetkin Toker ise 'Zaman' kod adlı gizli tanığın gerçek dışı beyanları yüzünden tutuklu olduğunu öne sürerek tahliyesini istedi.
Söz alan bazı tutuklu sanıklar ve avukatları da tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti duruşmaya 11 Mayıs cuma günü devam edilmesini kararlaştırdı.
Paralel yapı-07 Temmuz (2016) 'İzmir 102 sanık Askeri Casusluk Kumpası ve TSK yapılanması' davası
(12 Mayıs 2018, 16:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: