MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara gazetede yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay'ca bozulan, eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yeniden yargılanmasına başlandı. Mahkeme, Erdem Gül ve firari sanık Can Dündar'ın dosyalarının ayrılmasına karar verdi.
13.05.2018 10:03 MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara gazetede yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay'ca bozulan, eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yeniden yargılanmasına başlandı. Mahkeme, Erdem Gül ve firari sanık Can Dündar'ın dosyalarının ayrılmasına karar verdi.
07.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan ve kırmızı bültenle aranması talep edilen Can Dündar katılmazken, tutuksuz sanık Erdem Gül duruşmada hazır bulundu. Duruşmada müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT'i avukatları temsil etti.
'Duruşmanın kapalı yapılması' hususuyla ilgili görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yeşilkaya, davanın devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerine ilişkin olduğu gerekçesiyle duruşmanın kapalı yapılmasını talep etti.
Duruşmalar kapalı yapılacak
Kapalılık talebiyle ilgili beyanı sorulan sanık avukatları, herhangi bir kamu yararı söz konusu olmadığını öne sürerek, duruşmanın açık yapılmasını istedi.
Duruşmaların kapalı yapılmasına hükmeden mahkeme heyeti, sanık Can Dündar'ın Türkiye'ye iadesi için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazıya henüz cevap verilmediğini bildirdi.
Fetullahçı Terör Örgütü ile Sivil Mücadele Platformu Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAY-DER) avukatı Ela İlden'in, 'Can Dündar'ın yazdığı kitapların basımı ve 'Mustafa' isimli belgeselinin yayımının durdurulması, eserlerinin toplatılması' talepli 18 Nisan tarihli dilekçesinin İzmir'den mahkemeye gönderildiğini belirten heyet, dilekçenin davayla bir ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Erdem Gül'ün dosyası ayrıldı
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 8 Mart 2018 tarihli bozma ilamına uyulmasına hükmeden heyet, Yargıtay ilamına karşı sanık ve taraf avukatlarının beyanını Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile aldı.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan heyet, sanık Erdem Gül hakkındaki davanın bu dosyadan ayrılmasına ve başka bir esasa kaydedilmesine hükmetti.
Sanık Can Dündar ile ilgili Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla Belçika yetkili adli makamları nezdinde yapılan iade sürecinin tamamlanmasının beklenilmesini kararlaştıran heyet, Dündar'ın yargılanacağı duruşmayı 2 Ekim'e erteledi.
09.05.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kapalı yapılan altıncı duruşmaya, Maltepe Cezaevi'nde tutuklu bulunan Enis Berberoğlu ile tutuksuz sanık Erdem Gül katıldı. Yurtdışında olduğu gerekçesiyle başka bir dava kapsamında hakkında gıyabi tutuklama kararı verilen Can Dündar'ı ise avukatları temsil etti.
Duruşmada, celse arasında mahkemeye gelen belgelerin okunmasının ardından, tutuklu sanık Berberoğlu'nun avukatlarından Yiğit Acar'ın UYAP üzerinden gönderdiği tanık listesinin mahkeme dosyasına eklendiği bildirildi.
Berberoğlu'nun tanık olarak gösterdiği 7 kişi
Söz alan Berberoğlu'nun avukatlarından Murat Ergün, 26 Mart 2018'de mahkemeye sunduğu tanık listesinde yer alan tanıklar CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Dursun Çiçek, gazeteciler Vahap Munyar ve Ertuğrul Özkök, eski emniyet müdürleri Hanefi Avcı ve Sabri Uzun'un hazır olduklarını belirterek, mahkeme heyeti başkanının izinli olması nedeniyle tanıkların bir sonraki celsede, mahkeme heyeti başkanı görevindeyken dinlenilmesini talep etti.
Avukat Ergün, şunları söyledi:
'Mahkeme heyetinde arızi bir değişiklik olduğu ve mahkeme başkanının bu celse hazır olmadığını gördük. Esasa dair önemli açıklamalar yapacak olan tanıkların, mahkemenin müstemir yetkili başkanının hazır olacağı oturumda dinlenilmesinin uygun olacağı kanaatinde olduğumuzdan gelecek celse tanık dinletme hakkımız saklı kalmak kaydıyla tanıklarımızın bu celse dinlenilmemesini talep ediyoruz. Ayrıca halen İstanbul milletvekili olan müvekkilim, önümüzdeki seçimlerde milletvekili adayı olduğundan yeni duruşma tarihinin milletvekili seçimlerinden daha sonraki bir tarihe ertelenmesini talep ediyoruz.'
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkemeye heyeti, heyette oluşan ani ve arızi değişiklik nedeniyle sanık avukatlarının gelecek duruşmada dinlenilmesine yönelik talebin kabulüne hükmederek, duruşmanın 18 Temmuz'a bırakılmasına karar verdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek', 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçlarından tutuklanmıştı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT'e ait yardım tırlarının durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet gazetesinde yer verdikleri gerekçesiyle yargılanan Dündar ve Gül hakkındaki kararı, 6 Mayıs 2016'da açıklamıştı. Mahkeme, 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama' suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.
Dündar ve Gül'ün, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' suçundan beraatına karar veren mahkeme heyeti, 'silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçundan ise 'FETÖ/ PDY örgütünün varlığı yönünde kesin bir yargı hükmü mevcut olmadığı, varlığı yönünde henüz kesin bir yargı hükmü mevcut olmayan bir örgüte yardım etmek şeklinde yüklenen suçtan herhangi bir suretle hüküm kurulamayacağı' gerekçeleriyle dosyanın ayrılmasına hükmetmişti.
Yargıtay: 'Casusluk hükmü kur'
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Can Dündar'a verilen 5 yıl 10 ay, Erdem Gül'e verilen 5 yıllık hapis cezası kararlarını bozmuştu.
Daire, Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören 'gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme' suçundan hüküm kurulması gerektiğine hükmetmişti.
Can Dündar hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 328. maddesinde düzenlenen ve 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören, 'Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme' suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirten Daire, kararında şu ifadeleri kullanmıştı:
'Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015 tarihli nüshasında, devletin güvenliği veya siyasal yararları bakımından devlet sırrı niteliğindeki bilgileri yayımlamak suretiyle açıklanmasından sonra, Suriye Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği tarafından Güvenlik Konseyi Başkanı ve Genel Sekreteri'ne 5 Haziran 2015 tarihli, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni şikayet eden özdeş mektup sunduğunun da anlaşılması karşısında, anılan bilgileri doğrudan siyasal casusluk kastı ile temin ettiğinin kabulü gerekebileceğinden ve eyleminin bu haliyle basın yoluyla işlenmesi de mümkün olmayan TCK 328. maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği gözetilerek, bu belgenin Dışişleri Bakanlığı'ndan temini ile 5271 Sayılı CMK'nın 217. maddesi gereğince taraflara okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.'
Yargıtay kararında, Erdem Gül hakkında ise, 'Devlet sırrı niteliğindeki gizli bilgileri hususi gayretle temin ettiğine veya sanık Can Dündar'ın eylemine iştirak ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, ispat edilemeyen suçtan beraatine karar verilmesi gerekir.' ifadeleri yer bulmuştu.
'Devlet sırrı' olduğu kabul edilen bilgilerin kaynağını, kanunla MİT'e verilen görev ve yetkiler uyarınca yapıldığı bildirilen bir faaliyetin oluşturduğu anlatılan kararda, olayla ilgili Aydınlık gazetesinin 21 Ocak 2014 tarihli nüshasında 'İşte TIR'daki Cephane' başlıklı haberde bazı iddialara yer verildiği anımsatılmıştı. Kararda, Can Dündar'ın ikrarı ve incelenen açıklama içeriklerine göre, sanıklar tarafından yayımlanan görüntülerin, Aydınlık gazetesinde yayımlanan haberle ilgili olduğu fakat bazı görüntülerin tamamen farklılık taşıdığı belirtilmişti.
Kararda, Cumhuriyet gazetesinde sanıklar tarafından yapılan haberde, önceden yayımlanan haberlere atıf yapılmadığı gibi tamamen farklı nitelikte ve faaliyetle ilgili tüm ayrıntıları içeren, kaynağından edinildiği intibaını uyandıran bilgi ve belgelere yer verildiği ifade edilmişti.
Dündar hakkında gıyabi tutuklama ve kırmızı bülten talebi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Yargıtay'dan dönen davaya ilişkin 2 Nisan'da hazırladığı tensip tutanağıyla, Dündar'ın kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt dışında bulunduğu ve bu nedenle kendisine ulaşılamadığını belirterek, bu kişiyle ilgili gıyabi tutuklama kararı çıkarmıştı.
Dündar hakkında kırmızı bülten çıkarılması talebinde de bulunan heyet, Dündar'ın Belçika'dan iadesi prosedürüne esas olmak üzere Adalet Bakanlığı ile yazışma yapılmasını karara bağlamıştı.
Paralel yapı-29 Mayıs (2015) 'İstanbul 5 sanık (ilk 3+2) Can Dündar/Aydınlık TIR görüntülerini yayınlama' davası
Paralel yapı-06 Şubat (2018) 'İstanbul 4 sanık Can Dündar'ın villasını MİT TIR haberi karşılığı alan avukatlar' davası
Paralel yapı-19 Ocak (2014) 'Adana 46 sanık TIR baskını' soruşturması/davası (Yargıtay)
(13 Mayıs 2018, 10:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: