Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 'çatı yapılanması'na ilişkin, 34'ü tutuklu 119 sanığın yargılanmasına devam edildi.
28.04.2018 17:14 Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 'çatı yapılanması'na ilişkin, 34'ü tutuklu 119 sanığın yargılanmasına devam edildi.
24.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan belediye nikah salonundaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı.
Duruşma, sanık avukatlarının, Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapması ile devam etti.
Hakkında dava açılan 4 sanığın avukatlığını yapan Mehmet Fırat Burkucu, mütalaaya katılmadıklarını belirtti.
Dosya kapsamında sanıkların hiçbiri hakkında örgütün hiyerarşik yapısı içinde olduğuna dair bir delil olmadığını savunan Burkucu, müvekkilleri hakkında silahlı terör örgütünün amacı ve işlemek istediği suçları bildiğine dair bir delil de olmadığını savundu.
Burkucu, daha önceden benzer suçlarla yargılananlar hakkında Yargıtay tarafından verilen bazı kararları da okuduktan sonra 4 müvekkilinin de bu kararlar doğrultusunda terör örgütü üyesi kabul edilemeyeceğini öne sürerek tahliyelerini istedi.
Avukat Sabri Erhendekçi ise, diğer avukatların Yargıtay kararları ile ilgili geniş çaplı açıklamalar yaptığını, her davada aynı savunmaları yaptıklarını belirterek, 'Müvekkilimizin kesin olarak cezalandırılması için yeterli derecede delil yoktur. Müvekkilimiz hakkında 4 tane ana iddia var. Bunlar, tanık beyanları ve toplantılara katıldığı iddiaları ile Bank Asya'da hesabı olması, Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olması ile bazı derneklere üye olduğu iddialarıdır.' dedi. Erhendekçi, bu delillere bakılarak ceza verilemeyeceğini ileri sürdü.
Mahkeme heyeti, diğer sanık avukatlarının da savunmalarını yapması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
25.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan belediye nikah salonundaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı.
Duruşma, sanık avukatlarının, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmasıyla devam etti.
Örgütün 'il imamı' olduğu iddia edilen ve 'terör örgütü yöneticiliği' suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanık Şevket Kahraman'ın avukatı Oktay Erdoğan, müvekkilinin bir Kurban Bayramı'nda babasının evinde gözaltına alınarak tutuklanmasına rağmen basında 'kaçarken yakalandı' şeklinde haberler yapıldığını ileri sürerek, sanık hakkında algı yaratılmaya çalışıldığını iddia etti.
Erdoğan, Bulgaristan'da doğan müvekkilinin vatan ve din hasreti çektiği için Türkiye'ye gelir gelmez tüm dini cemaatlerle ilişki kurduğunu savunarak, sanığın devletine zarar verecek ve bu ülkenin değerlerine aykırı bir düşünce güden örgütle irtibat kurmadığını öne sürdü.
Müvekkilinin bu dosya ile ilgili ilk soruşturma başladığında ortada olmadığını ve sonradan ilişkilendirildiğini söyleyen Erdoğan, 'Hem de imam olarak eklenmiş. Bolu'da örgüt şeması belirlenirken bir imama ihtiyaç duyulmuş ve müvekkilim de bu pozisyona uygun görülerek yazılmıştır. Müvekkilim hakkında 2 kişi ifade vermiş. İtirafçıların ifadeleri irdelendiğinde bir kişinin bu kadar şeyinin bilmesinin imkanının olmadığı görülür. O nedenle doğruluğuna inanmıyoruz.' diye konuştu.
Erdoğan, müvekkilinin kod adı kullandığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını savunarak, isminin alaya alınması nedeniyle başka bir isim kullanmayı seçtiğini iddia etti.
Mahkeme başkanından 'Bunlar yalan söylüyor' tepkisi
Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Seyfi Han, Bolu'da devam eden FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamına yüzlerce insanı yargıladığını ifade ederek, şunları söyledi:
'Bu masum insanlardan ByLock kullandığını anlatan kaç kişi var. Fetullah Gülen'i bir dini lider, önder olarak gören insanlar olabilir. Buna kimse bir şey de diyemez ama iş bu raddeye geldikten sonra insanların çıkıp da 'Biz şurada durduk, yanıldık.' demesi gerekmez mi? FETÖ, yalanı milli spor olarak kullanan bir örgüt. Ben bütün örgütlere üye insanları yargıladım. PKK, DEAŞ, Hizbullah hepsini yargıladım. Şimdi bu örgütü yargılıyorum. Bütün örgütler içinde kıyas yapma imkanım da var. Diğer örgütlerin üyeleri yalan söylemiyor ama bunların hepsi yalan söylüyor. Yaptıklarını anlatmıyor. İyi niyetli Müslümanlar, safi niyetle çalışan insanlar, bu örgütün kement attığı saf, temiz Anadolu çocukları, iş buraya geldikten sonra bu vebalden kurtulmak için bunları neden anlatmıyorlar.' ifadesini kullandı.
Avukat Sinan Barut ise 13 müvekkilinden bazıları hakkında savunma yaptı.
Burada yargılanan insanların bu örgütün nihai amacını bilmediği için yargılandığını ileri süren Barut, '(Ben dini inancım için buradayım) dese siz de biz de rahatlarız ama burada bunu diyenler bazı yerlerde ceza aldığı için bunları söylemekten korkuluyor.' dedi.
Müvekkilleri hakkında tanıkların duyuma dayalı olan beyanlarının dikkate alınmamasını istediklerini dile getiren Barut, şöyle devam etti:
'Tanıkların tarafsızlığının da kontrol edilmediği kanaatindeyiz. Benim müvekkillerim hakkında tanık beyanları bulunuyor. Birçok tanık beyanı da duyuma dayalı ve birbirleri ile uyuşmuyor. Mütevelli olduğu ileri sürülen birçok müvekkilimin örgütün şirketleri ile bir irtibatı ve ortaklığı dahi yok. Bazı tanıklar müvekkillerimin sohbet toplantılarına söylediğini iddia ediyor. Yargıtay bu konuda sohbet toplantılarına katılan insanların başka bir delil olmadığı halde sempatizan olarak değerlendirilebileceğini ve ceza verilemeyeceği yönünde kararlar vermiştir.'
Barut, müvekkillerinden tutuklu olanların hükümle birlikte tahliyelerini, tüm müvekkillerinin de beraatını talep ederek, kalan 3 müvekkili hakkındaki savunmasını ise daha sonra yapacağını belirtti.
Mahkeme heyeti, diğer sanık avukatlarının da savunmalarını yapması için duruşmaya 27 Nisan Cuma gününe kadar ara verdi.
27.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan belediye nikah salonundaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı.
Duruşma, sanık avukatlarının, Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapmalarıyla sürdü.
Tutuklu sanık Vedat Albuz'un avukatı Tamay Kıvrak, müvekkili hakkında, örgütle irtibatı olduğu düşünülen 'Köyümder' isimli bir derneğe üye olduğu suçlamasının bulunduğunu, ziraat mühendisi olan sanığın, köylüler ile bir araya gelebilmek ve çevresini genişletmek için bu derneğe üye olduğunu savundu.
Derneğin, örgüt adına kurulan bir sivil toplum kuruluşu olmadığını öne süren Kıvrak, bu nedenle dernek üyeliğinin suçlamaya esas teşkil etmeyeceği savunmasını yaptı.
Kıvrak, müvekkili hakkında Zaman gazetesi ile Sızıntı dergisi abonelikleri bulunduğu iddialarına ilişkin, 'Kendisi çocukları dershane ve okula gittiği için bu gazetelere üye olabilmiş olacağını belirtmiştir ama yapılan incelemelerde herhangi bir abonelik kaydına rastlanmamıştır. Bu nedenle bu delilin cezalandırılmaya dayanak gösterilmesini kabul etmiyoruz.' dedi.
Müvekkilinin şu an firari durumdaki Oktay Güneş'in evinde ve iş yerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bir ajandada 'kurban verecekler' başlığı altındaki listede ismi olduğu gerekçesi ile suçlandığını aktaran Kıvrak, 'Müvekkilim yoğun bir çalışma temposu ile çalışıyor. Bu çalışma temposu içinde sadece bayramlarda ailesi ile birlikte olabiliyor. Oktay Güneş'in evinde ele geçirilen listede adının bulunması iddiası bu nedenle gerçek değildir çünkü müvekkil bayramları ailesi ile birlikte geçirmektedir. Bu iddialar ispatlanmadığı için müvekkilimin beraatı ile tahliyesini talep ediyorum.' diye konuştu.
Avukat Cihan Yavuz ve Bilal Tuğcu da müvekkillerinin beraatını istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya dinlenemeyen 3 avukatın savunmalarını yapması için 30 Nisan Pazartesi gününe kadar ara verdi.
İDDİANAME
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, 145 sanığın yer aldığı iddianamede, firari sanıklar Adnan Daylan, Cuma Kartal, Suat Türkoğlu, Mustafa Çaka, Ahmet Çelebi ile tutuklu sanıklar Şevket Kahraman, Ali Osman Çelik ve Emin Sinoplu'nun 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçlamasıyla 15 yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, 137 sanık hakkında ise 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Mahkeme, önceki celselerde 25 firari ile tutuksuz bir sanığın dosyasını ayırmıştı.
Paralel yapı-13 Mayıs (2017) 'Bolu 119 sanık (ilk 145) İl Yapılanması' davası
(28 Nisan 2018, 17:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: