Aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanığın beraatiyle sonuçlanan İzmir'deki 'Askeri casusluk' davasının meslekten ihraç edilen savcısı Zafer Kılınç, Yunanistan'a kaçmaya çalıştığı sırada yakalandı.
22.04.2018 20:27 Aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanığın beraatiyle sonuçlanan İzmir'deki 'Askeri casusluk' davasının meslekten ihraç edilen savcısı Zafer Kılınç, Yunanistan'a kaçmaya çalıştığı sırada yakalandı.
16 Nisan'daki gelişmeye göre, hudut birlikleri İpsala yakınlarındaki askeri yasak bölgede yaptıkları denetim sırasında Yunanistan'a kaçmaya çalışan bir grubu yakaladı. İncelemede, şüpheliler arasında, İzmir'deki 'Askeri casusluk' davasının meslekten ihraç edilen savcısı Zafer Kılınç'ın bulunduğu belirlendi. Kılınç'ın yanındaki grubun, eşi Z. Kılınç ile 2 çocuğu olduğu tespit edildi.
Z. Kılınç'ın FETÖ'nin şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı kaydı olduğu öğrenildi. Zafer Kılınç, eşi Z. Kılınç ile kızı Ş. Kılınç gözaltına alındı. 14 yaşındaki diğer çocuk ailenin yakınlarına teslim edildi. Zanlılar jandarma eşliğinde sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü. Şüphelilerden Zafer Kılınç'ın soruşturmanın yürütüldüğü Ankara, eşi Z. Kılınç'ın Konya'ya gönderilmek üzere bu illerin güvenlik güçlerine teslim edileceği kızı Ş. Kılınç'ın ise gözaltı işlemlerinin süreceği öğrenildi.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca İzmir'deki 'Askeri casusluk' davasının meslekten ihraç edilen savcısı Zafer Kılınç hakkında, 'görevde yetkiyi zincirleme kötüye kullanmak', 'özel hayatın gizliliğini zincirleme ihlal ve ifşa etmek', 'hakaret' gibi suçlardan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Davaya bakan Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi de firari Kılınç'ın dosyasını, yargılamanın yapılabilmesi için Yargıtay'a göndermişti.
Savcının Mağdur Ettiği Askerler Mutlu
İzmir'de yürüttüğü 'askeri casusluk' davasında 357 kişiyi mağdur eden, meslekten ihraç edildikten sonra kaçan, Yunanistan'a geçmek istediği sırada yakalanan eski savcı Zafer Kılınç hakkında, onun mağdur ettiği askerler konuştu. 'Kumpas' davasından 2,5 yıl tutuklu kalan emekli albay Coşkun Başbuğ, Kılınç'ın yakalanması dolayısıyla mutlu olduklarını; ancak FETÖ'nün çözülmesi için eski savcının konuşturulması gerektiğini söyledi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne, 10 Ağustos 2010'da gönderilen ihbar e-maili üzerine başlatılan soruşturmada, 49'u muvazzaf asker 93 şüphelinin tutuklanmasına karar verilmişti. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç, 'askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede, sanıklar hakkında 2 yıl ile ömür boyu hapis arasında değişen cezalar istedi. İddianamede adı geçen 831 mağdurdan aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensubunun da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edildi. İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013'te görülmeye başlanan dava, süreç içinde, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme heyeti, 3 yıl süren yargılama sonucu 26 Şubat 2016'da tüm sanıkların beraatine karar verdi. 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında yargılananlar hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından da onandı.
'Askeri casusluk kumpası'nın ortaya çıkmasından sonra meslekten ihraç edilen, hakkında dava açılınca da firar eden eski savcı Zafer Kılınç, her yerde aranmaya başladı. Kılınç, eşi ve 2 çocuğuyla birlikte Yunanistan'a kaçmak istediği sırada Edirne'de yakalandı.
Zafer Kılınç'ın yakalanmasından sonra mağdur ettiği kişiler de mutlu olduğunu dile getirdi. Eski savcının 'kumpas' davasından 2,5 yıl tutuklu kalan askerlerden emekli albay Coşkun Başbuğ, Zafer Kılınç'ın, örgütün en tehlikeli üyelerinden olduğunu söyledi. Kılınç'ın konuşması durumunda FETÖ'nün de çözüleceğini savunan Başbuğ, 'Örgütün en güvendiği adamlardan biri. Fetullah Gülen tarafından 'casusluk' davasının başına bizzat atandı. Benim ve arkadaşlarım için hazırlanan 2 bin sayfalık iddianamenin tamamı iftira doluydu. Savcı, sadece bizlerin değil; ailelerimiz ve çevremizde yaşayan binlerce kişinin hayatını kararttı. Bize 'casus' diyordu. Yunanistan'a kaçmaya çalıştığımızı söyledi; ama kendisi o ülkeye kaçmak istediği sırada yakalandı' dedi.
Zafer Kılınç'ın hazırladığı 'askeri casusluk' iddianamesi nedeniyle en çok mağdur olanlardan Donanma eski Komutanı emekli oramiral Nusret Güner, eski savcının kız çocuğuna kumpas kurduğunu söyledi. Güner, 'Bu davada herkes kızımın mağdur edildiğini söylüyor oysa ki benim 14 yaşındaki kız çocuğum mağdur edildi. Bu savcı, tüm bu yaptıklarından dolayı 8 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Hani FETÖ üyeliğinden dava? Bu kadar olayı yapan birinin korunduğu izlenimi yaratıyor. Bunun altındakiler müebbetle yargılanıyor, buna 8 yıl isteniyor. Böyle komiklik olabilir mi? Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmalı' diye konuştu.
Nusret Güner, ayrıca Kılınç'tan şikayetçi olduğunu, istifa etmesinin nedeninin ise o dönem 'balyoz' davasında açıklanan cezalar olduğunu dile getirdi.
'Askeri casusluk' davasından yargılanan askerler arasında bulunan emekli üsteğmen Onur Süer ise şunları söyledi:
'İzmir Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yazılan iddianamenin de altında imzası bulunan Zafer Kılınç, 'askeri casusluk' olarak bilinen davanın iddianamesinde sözde sanıkların gerçekleştirdiği eylemler arasında 'Yunanistan ve İsrail'e bilgi belge satma, uçak düşürme, dış ülkelerle politik gerginlik yaratma, eskort kadın ayarlama ve gizli çekim yapma, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait bilgi ve belgeleri yurt dışına sızdırma, kripto Ermeni olup gizli Ermenicilik faaliyetleri yapma' gibi suçları saymıştı. ÖYM'lerin kaldırılması ile açılan FETÖ soruşturma ve kovuşturmalarında gördük ki aslında bu örgüt, kendini tarif ediyormuş. Zafer Kılınç'ın iftiraları ile sanık durumuna düşürdüğü masum kişiler, mahkeme salonlarında tüm bu iddiaları delilleri ile reddedip, lanetlerken, bu kişiler de perde arkasından sırıtıyor olmalılar. 'Şeytan lanetlenmekten zevk alır' deyişini haklı çıkarırcasına her gün yeni bir ihanet ile karşımıza çıkan bu örgütün kumpasına savcılık onurunu ve meslek itibarını peşkeş çeken bu insan ziyanı için diyeceğim tek şey, 'Olma lütfuna kimsenin talip, bedeli cevheri hürriyettir'.'
Paralel yapı-24 Şubat (2017) 'İzmir 1 sanık Casusluk Davası Savcısı Zafer Kılınç' davası (Yargıtay)
Paralel yapı-03 Kasım (2015) 'İzmir 92 sanık (ilk 68) Askeri Casusluk Kumpası' davası
Paralel yapı-07 Temmuz (2016) 'İzmir 102 sanık Askeri Casusluk Kumpası ve TSK yapılanması' davası
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
(22 Nisan 2018, 20:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: