Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davaya tanık beyanlarıyla devam edildi.
21.04.2018 14:35 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davaya tanık beyanlarıyla devam edildi.
16.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada tanık olarak dinlenen S.T, eğitim taburunda görevli olduğunu ancak 15 Temmuz'da 2 Nolu ana nizamiyede nöbetçi subaylık yaptığını söyledi.
S.T, akşam saatlerinde 4'üncü Kolordu Komutanı'nın tümene geldiğini, bir süre kalıp ayrıldığını ifade ederek, Kolordu Komutanı ayrıldıktan sonra nöbetçi amiri yarbay Erdal Yetim tarafından alarm verildiğini, hücum yelekleri ve çelik başlıklarını takmalarının emredildiğini aktardı.
'Ben de silahımı ve hücum yeleğimi aldım.' diyen S.T, bir süre sonra da personelin mesaiye gelmeye başladığını bildirdi.
S.T, saat 22.30 gibi de Tümen Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol'un sivil bir araçla kışlaya geldiğini ancak onu çıkarken görmediğini dile getirdi.
İstanbul'da Boğaz Köprüsünün kapatıldığına dair haberi sosyal medyadan gördüğünü ve uçak seslerini duyduğunu anlatan S.T, saat 00.30 civarı nizamiyeye 2 tankın geldiğini farkettiklerini söyledi.
S.T, tanklardan birinin üzerinde Fatih üsteğmenin olduğunu gördüğünü, onun, başçavuş C.K. ile görüşerek saldırı durumu olduğunu ve alarm verildiğini söylediğini aktardı.
Tanık S.T, faaliyet izleme merkeziyle görüşülmesinin ardından kapıların açıldığını ifade ederek, 'Sonra 2 tank 45 dakika kadar sonra geri geldi. Hatırladığım, tanktaki görevli uzmanlardan biri, 'Fatih üsteğmeni aldılar.' dedi.' diye konuştu.
S.T, tankın üzerindeki yaralı bir vatandaşın da revirden gelen ambulansla götürüldüğünü gördüğünü ifade etti.
S.T, bu sırada dışarı çıkmak üzere nizamiyeye doğru gelen tankların ise çıkmadan orada kaldığını belirterek, saat 01.00 civarında da vatandaşların toplanmaya başladığını anlattı.
S.T, belediyenin kamyon ve iş makinelerinin de nizamiyenin önüne geldiğini ve bu şekilde beklediklerini söyledi.
Bazı tanıkların da beyanda bulunduğu duruşma, yarına ertelendi.
17.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada olay tarihinde vatani görevini yapan O.M, tanık olarak dinlendi.
Sanık eski kurmay yarbay Fatih Çubukçu'nun habercisi olduğunu söyleyen O.M, akşam saatlerinde üsteğmen İbrahim Zengin'in herkesin teçhizatlarını alıp hazırlanması için emir verdiğini ifade etti.
İlerleyen saatlerde Çubukçu ile nizamiye bölgesine gittiklerini belirten O.M, burada tanımadığı bir general ve iki albayın sanık eski üsteğmen Koray Korkmaz'a tankla dışarı çıkması için emir verdiğini aktardı.
Bunun üzerine Korkmaz'ın, 'Komutanım olay sizin söylediğiniz gibi gerçekleşmiyor, halk bayraklarla üzerimize geliyor, tankların üzerine çıkıyor' diyerek tankla dışarı çıkmak istemediğini bildiren O.M, 'Ancak tuğgeneral emir yağdırmaya devam ediyordu. Halkı kastederek 'Dışarı çıkın, şunlara tank topu atın, ateş edin' diyordu. Bu sırada Korkmaz oradan ayrıldı. Fatih Çubukçu da generale, 'Gerekirse tankları biz kullanırız' dedi.' ifadelerini kullandı.
'İşaretli haritaları yaktık'
İlerleyen saatlerde Çubukçu ile subay temel kursuna gittiklerini anlatan O.M, önceden buraya bırakılan içinden bazı bölgelerin kırmızı olarak işaretlendiği haritaların bulunduğu kolileri aldıklarını ifade etti.
Çubukçu'nun emriyle sanık eski binbaşı Özkan Gürkol ile söz konusu kolileri tümen çöplüğüne yakmaya götürdüklerini söyleyen O.M, şunları kaydetti:
'Sanık binbaşı Fatih Çubukçu daha önce tabur binasına koyduğumuz kolileri almamızı istedi. Özkan binbaşının bu kolileri götüreceğimiz yeri göstereceğini söyledi. Kolilerde evrak ve yaklaşık 300 plastik kelepçe vardı. Tümen çöplüğüne gittik, Özkan binbaşı benzin ve çakmak istedi, birkaç evrak yaktı. Şoförle gitti, kalan evrakı yakmamı istedi. Bunları inceledim yaklaşık 20 tane Ankara'nın her tarafını gösteren harita vardı. Bir de kırmızı ile işaretli bölgelerin olduğu haritalar bulunuyordu. Bunların tamamını yaktık, plastik kelepçeler araçta kalmıştı. Daha sonra beni gören uzman çavuşlar, okul komutanının yanına götürdü. İfademi alıp beni serbest bıraktılar.'
Tanıklar M.K ve F.Ş de olay gecesi yaşadıklarını anlattıktan sonra duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Ü.E, tanık sıfatıyla olay gecesini anlattı.
Evinde bulunduğu sırada televizyonda terör saldırısı olduğuna ilişkin haberleri izlediğini belirten E.Ü, daha sonra birliğine katılması için telefonuna mesaj geldiğini ifade etti.
Bunun üzerine karargaha gittiğini anlatan E.Ü, Yüzbaşı Levent Doğan ile cephanelik bölgesine gittikleri sırada iki tankın hızla yanlarından geçtiğini söyledi.
Doğan'ın tankları durdurmak istediğini ancak zırhlı araçların durmadığını kaydeden E.Ü, cephanelik mühimmat yüklenen bir tanka geçtiğini kaydetti.
Tank komutanı teğmenin MG3 tüfek mermisi almasının istediğini bildiren E.Ü, ancak bu emri yerine getirmediğini söyledi.
Nizamiyeye geldiklerinde daha önce kışla dışına çıkan iki tankın geri geldiğini gördüklerini ifade eden E.Ü, tanıklardan birinin üstünde yaralı bir sivilin bulunduğunu aktardı.
Bu sırada isminin İsa Sancaklı olduğunu sonradan öğrendiği albayın ısrarla tankların çıkması için emir verdiğini ancak Doğan ile Üsteğmen Koray Korkmaz'ın karşı çıktığını aktaran E.Ü, şöyle devam etti:
'Koray üsteğmen ve Levent yüzbaşı olayların iddia edildiği gibi olmadığını söyleyince Sancaklı da tankların bu gece 'gerekirse ateş ede ede çıkacağını' söyledi. Bunun üzerine Levent ve Koray üsteğmen 'kime ateş edeceğiz, elinde bayrak olan vatandaşa mı ateş edeceğiz' diyerek tepki gösterdi. Sancaklı gittikten sonra Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker geldi. O da 'Tanklar neden burada... Askerliğin gereğini yapın. Emir sorgulanmaz. Şehitler var, gerekirse ateş ede ede çıkacaksınız' dedi. Tanıkların dışarı çıkarılması için ısrar edilince Levent yüzbaşı bana 'Tankların içine girin, telsizleri ayarlıyormuş gibi yaparak tankları bozun, sonra çalıların arasına girerek kaybolun' dedi. Biz de gerekeni yaptık.'
- 'Vatandaşlar tankın önünden çekilmiyordu'
Sivil tanık S.C. de darbe girişiminden haberdar olunca tanktan düşerek şehit olan Emin Güner ile AK Parti Genel Merkezine gittiklerini ifade etti.
Milletvekili Şamil Tayyar'ın konuşma yaptığı sırada Cumhurbaşkanlığı Külliyesi tarafından iki tankın bulundukları yere geldiğini belirten S.C, tankları durdurmaları halinde psikolojik üstünlük sağlayacaklarını düşünerek zırhlı araçların üstüne çıkmaya çalıştıklarını anlattı.
Paletlerin sıcak tarafını tuttuğu için tanka çıkamadığını ancak Güner'i tanktaki askerleri ikna etmeye çalışırken gördüğünü bildiren S.C, bu sırada iki el silah sesi geldiğini aktardı.
Ardından tankın etrafından dönmesiyle üzerindeki vatandaşların savrulduğunu söyleyen S.C, 'Bu sırada başımdan yaralandım ancak vatandaşlar tankın önünden çekilmiyor, gözü kara bir şekilde bekliyorlardı. Tanklar geldikleri yere dönerek uzaklaştı. Emin Güner tankın üzerindeydi. Tanktan düşüp şehit olduğu anı göremedim.' ifadesini kullandı.
Tanıklar Y.Ç, H.A. ve M.E'nin de olay günü yaşadıklarını anlatmalarının ardından duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
18.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, Ö.E, tanık sıfatıyla olay gecesini anlattı.
Aracına yakıt almak için evinden ayrıldığı sırada nöbetçi amir Yarbay Erdal Yetim'in kendisini arayarak karargaha gelmesini istediğini belirten Ö.E, görevli olduğu taburundan görüştüğü bir kişinin de tümen komutanı Erdoğan Akyol'un görevden aldığını söylediğini aktardı.
Bunun üzerine karargaha geldiğini, karşılaştığı sanık eski Binbaşı Semih İlhan'ın sıkıyönetim ilan edildiği bilgisini paylaştığını bildiren Ö.E, anlam veremediği bu durum karşısında şaşırdığını dile getirdi.
Kendisini tümen kurmay başkanvekili olarak tanıtan sanık eski Albay Faruk Yaman'ın, 'Havada bomba yüklü bir uçak var, nereye saldıracağı belli değil. Genelkurmaya polis kıyafeti giymiş teröristler saldırmış.' dediğini aktaran Ö.E, 'Albay Yaman akabinde, Erdal Yetim'e şehitlerin olduğunu söyleyerek tankları hazırlaması emrini verdi. Yetim de tankları hazırlayacak personelinin olmadığını anlatınca sanık Fatih Çubukçu tank mürettebatı için personelini tahsis edebileceğini söyledi.' ifadelerini kullandı.
Tanık Ö.E, ilerleyen saatlerde dönemin tümen komutanı emekli Tümgeneral Erdoğan Akyol'un karargahtakilerle vedalaşıp sanık eski Albay İsa Sancaklı'nın nezaretinde tümenden ayrıldığını kaydetti.
- Sıkıyönetim mahkemeleriyle tehdit etmiş
Darbecilerin sözde emriyle Akyol'un yerine atanan sanık eski Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in faaliyet izleme merkezinde düzenlediği toplantıya katıldığını anlatan Ö.E, Kırker'in TSK'nin yönetime el koyduğunu, ülke yönetiminin 'yurtta sulh konseyi' tarafından icra edileceğini söylediğini ifade etti.
Kırker'in sıkıyönetim ilan edildiğini, emirlere uymayanların sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacağı belirterek, kendilerini tehdit ettiğini anlatan Ö.E, şöyle devam etti:
'Bican Kırker, sıkıyönetim emirlerini okudu, bu emirlere uymayanların sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacağını söyledi. Bu sırada Cem Uçe Albay, bunca yıl üniformasını şerefle taşıdığını belirterek karşı çıktı. Yarbay İsmail Suvay da sorular sorunca Kırker panikledi, elindeki dosyayı havaya kaldırarak 'Emre karşı çıkanlar yargılanacak' deyip toplantı salonunu terk etti. Bu durumu ilettiğim birinci sicil amirim emrin sahte olabileceğini söyledi. Bunun üzerine darbecilere karşı kendi taburumun güvenliğini almak için tümen karargahından ayrıldım.'
Bir zaman sonra Yarbay Yetim'in fenalaştığı haberini aldığını belirten Ö.E, sağlık durumundan endişe ettiği Yetim'i revire götürdüğünü anlattı.
Bu sırada Yetim'in çalan telefonuna cevap verdiğini belirten Ö.E, 'Telefondaki üsteğmen nizamiyede bir albayın tankların halkın üzerine ateş ederek çıkması için emir verdiğini söyledi. Bu bilgiyi ilettiğim Erdal Yarbay 'Ben böyle bir emir vermem' dedi. Telefondaki üsteğmene Erdal'ın emirlerini aktardım. Daha sonra Erdal'ı ambulansla hastaneye götürdük.' diye konuştu.
Tanıklar Y.K, B.K, C.K, Z.E ve V.T de olay gecesi yaşadıklarını anlattı.
Öte yandan duruşma esnasında 15 Temmuz akşamı üç kurşunla yaralanan gazi Necmettin Utuş, bu durumuna rağmen müşteki olarak dava dosyasında yer almadığını, tanık olarak dinlendiğini söyledi.
Sanık olması gereken birçok kişinin müşteki yapıldığını ifade eden Utuş, bazı askerlerin müşteki sıralarına oturmasına tepki gösterince mahkeme heyeti tarafından salondan çıkarıldı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
19.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada, G.G, tanık sıfatıyla 15 Temmuz akşamını anlattı.
Olay tarihinde evinde bulunduğu sırada kendisini arayan komutanının birliğe katılış yapması için emir verdiğini belirten G.G, bunun üzerine görev yerine gittiğini ifade etti.
Dönemin tümen komutanı emekli Tümgeneral Erdoğan Akyol'un görevden alındığı, yerine sanık eski tuğgeneral Ahmet Bican Kıker'in atandığı bilgisini edindiğini söyledi.
İlerleyen saatlerde sanık esik albay İsa Sancaklı'nın tankların alanlara çıkması için emir verdiğini aktaran G.G, 'Sancaklı emirlerine uymayanların yargılanacağını söylüyordu. Sabah saatlerinde darbecilerin derdest edilmesiyle karargahtaki darbe eylemleri püskürtüldü.' dedi.
'Israrlara rağmen tanklar durmadı'
Tanık S.M. de Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe karşıtı açıklamasını televizyonda izledikten sonra Genelkurmay Başkanlığı önüne gitmek için ofisinden ayrıldığını belirtti.
Karargahtan silah sesleri gelmesi nedeniyle polisin geçişine izin vermemesi nedeniyle AK Parti Genel Merkezine geçtiğini anlatan S.M. bir zaman sonra iki tankın parti merkezine geldiğini kaydetti.
Vatandaşlarla tankların üzerine çıktıklarını belirten S.M, tank komutanı teğmene darbe olduğunu, yanlıştan vazgeçmeleri gerektiğini söylediğini aktardı.
Israrlara rağmen askerlerin tankı durdurmadığını ifade eden S.M, 'Tanklar geldiği yöne doğru gitmeye başladı, bizler de üzerindeydik. Bir zaman sonra ben tanktan atladım. Benimle birlikte tanktan biri daha atladı, başından yaralanmıştı. Hastaneye götürdüğümüzde şehit olmuştu. Bu kişinin daha sonra şehit Emin Güner olduğunu öğrendim.' diye konuştu.
Yaralı vatandaşı tekmelemişler
Tanık S.C. ise darbe girişiminden kısa süre önce zırhlı birliklere atandığını ifade etti.
Sanıklardan birçoğunu tanımadığını ancak olay tarihinde nizamiye bölgesinde tankların çıkması için emir veren albayı teşhis edebileceğini söyledi.
Mahkeme heyetinin izniyle sanık eski albay İsa Sancaklı'yı teşhis eden S.C, 'Bu albay Genelkurmay Başkanlığında şehitlerin olduğunu söyleyerek tankların bir an önce çıkmasını istiyordu.' dedi.
Kışladan çıkan iki tankın bir süre sonra birliğe döndüğünü anlatan S.C, zırhlı araçlardan birinin üzerinden yaralı bir sivilin bulunduğu bildirdi.
Tanktaki askerlerin yaralı için 'İŞİD'li, terörist' dediklerini aktaran S.C. şöyle devam etti:
'Tankın üzerindeki sivil yaralı için terörist ya da İŞİD'li dediler. Onu tanktan indirdik, yere koyduk. Daha sonra tank tarafından ezilmesin diye bulunduğu yerden başka bir tarafa taşıdık. Bu sırada yerdeki bu yaralıyı nizamiyedeki askerlerden biri tekmeledi ancak kimin vurduğunu karanlık olduğu için seçemedim.'
Duruşmaya yarın devam edilecek.
20.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada Astsubay H.Ç tanık sıfatıyla 15 Temmuz akşamı yaşadıklarını anlattı.
Darbe girişiminden kısa bir süre önce zırhlı birliklere atandığını belirten H.Ç, 15 Temmuz akşamı karargahta görevinin başında olduğunu söyledi. Akşam saatlerinde terör saldırısı olduğu söylentilerinin karargahta yayılmaya başladığını, daha sonra 2 tankın birlik dışına çıktığını ifade eden H.Ç, bir süre sonra söz konusu zırhlı araçların birliğe döndüğünü kaydetti.
Tankların birinin üzerinde sivil bir yaralı olduğunu kaydeden H.Ç, 'Tankın üzerindeki asker, 'yaralı var' diye bağırıyordu. Ne olduğunu sorduğumda, 'ben vurdum' karşılığını verdi.' diye konuştu.
Tankın üzerinden indirdikleri yaralıya askerlerden birinin saldırdığını aktaran H.Ç, 'Yaralının yaşadığını anlayınca onu indirmek için yardım istedim. Bu sırada bir asker yerdeki yaralı sivile saldırdı, tekmeler savurdu. Yanındakiler de yaralıya vurmaması için onu uzaklaştırdı.' dedi.
Nizamiyede bulunduğu sırada darbecilerin tankların dışarı çıkarılması için ısrarla emir verdiğini bildiren H.Ç, bunun üzerine zırhlı araç sürücülerine tankları kilitleyip olay yerinde uzaklaşmalarını istediğini ifade etti.
Sanık eski Albay İsa Sancaklı'nın 'Bütün tanklar halkın üzerine ateş ede ede çıkacak' emrini verdiğini aktaran H.Ç, şöyle devam etti:
'Kantin bölgesinde, yaklaşık 20 kişilik asker gurubu vardı. Neler olduğunu sorduğumda darbeci generale müdahale edeceklerini söylediler. Ben de bana destek vermeleri halinde generalin alnına tabancayı dayayıp onu rehin alabileceğimi söyledim. Bunun üzerine arkamda 10 kişilik gurupla generalin de bulunduğu darbecilerin içine girdim, silahım elimdeydi. Generalin yanına geldiğimde korumalığını yapan teğmenlerden biri bileğimden tutarak 'Komutanım size silahla yaklaşıyorlar' dedi. Arkama baktığımda benimle gelen 10 kişilik gurubun olmadığını gördüm, gitmişler. Tabancayı elimden aldılar. Boşluktan yararlanarak oradan kaçtım.'
'Tankları bozduk'
Tanık H.Ç, ilerleyen saatlerde Astsubay Özgür Arslan'ın tankları bozacaklarını söylediğini, bunun üzerine iki astsubay ve iki uzman çavuşla tankları çalışamaz hale getirdiklerini anlattı.
Darbenin püskürtülmesinden sonra karargaha gelen sanık eski Korgeneral Metin İyidil'in tutuklanan darbe sanıklarının Merkez Komutanlığına teslim edileceğini söylemesi üzerine Binbaşı Barış Dedebağı'nın buna karşı çıktığını anlatan H.Ç, 'Barış Dedebağı, İyidil'e 'Sizin buna yetkiniz yok, derdest edilenleri polise teslim edeceğim' dedi. Bunun üzerine Metin İyidil de gereğinin yapılmasını isteyerek oradan ayrıldı.' ifadelerini kullandı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, L.A. tanık sıfatıyla 15 Temmuz akşamı yaşadıklarını anlattı.
Darbe girişiminin yaşandığı sırada evinde bulunduğunu, kendisini arayan Üsteğmen Koray Korkmaz'ın birliğe gelmesini emrettiğini söyleyen L.A, bunun üzerine görev yerine gittiğini belirtti.
İlerleyen saatlerde Yüzbaşı Levent Doğan'ın garajlar bölgesine kimsenin alınmaması için talimat verdiğini söyleyen L.A, saat 03.00'e kadar garajda kaldığını, daha sonra Korkmaz ve Doğan'ın nizamiyedeki tankların garajlara çekilmesini istediğini kaydetti.
Tankları almak için nizamiyeye gittikleri sırada silah seslerinin gelmesi üzerine garajlar bölgesine geri geldiğini anlatan L.A, sabah saatlerine kadar burada kaldığını sözlerini ekledi.
- 'Hepiniz FETÖ'cüsünüz'
Tanık M.A. da olay gecesi alarm verilmesinin ardından teçhizatlı bir şekilde nöbet yerine geçtiğini söyledi.
Daha sonra iki tankın nizamiyeden çıktığını ifade eden M.A, yaklaşık bir saat sonra geri gelen bu zırhlı araçlardan birinin üzerinde sivil bir yaralının olduğunu anlattı.
Yaralının ambulansla hastaneye götürüldüğünü belirten M.A, söz konusu şahsın kim olduğu konusunda bilgisinin olmadığını beyan etti.
Gece saatlerinde birliğe gelen Binbaşı Barış Dedebağı'nın zorla karargah dışına çıkarılmak istediğini aktaran M.A, bunun üzerine Dedebağı'nın kendisine karşı gelenlere, 'Hepiniz FETÖ'cüsünüz' diye bağırdığını bildirdi.
Nizamiyeden çıkarılan Dedebağı'nın ateş ettiğini, ardından karargahtaki darbeci askerlerin de karşılık verdiğini belirten M.A, sabah saatlerinde darbecilerin derdest edildiğini kaydetti.
Tanık B.H. ise arkadaşıyla bir alışveriş merkezine gittiği sırada darbecilerin kontrolündeki helikopterin Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü taradığını, bu durum karşısında şuurunu kaybettiğini söyledi.
Arkadaşının yardımıyla görev yeri zırhlı birliklere gidebildiğini ifade eden B.H, 'Yaşadığım olayın şokunu sabah saatlerine kadar üzerimden atamadım. Daha sonra darbe girişiminin püskürtüldüğünü öğrendim.' dedi.
Duruşmaya, 24 Nisan Salı günü devam edilecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-26 Nisan (2017) 'Ankara 52 sanık Darbe/Etimesgut Zırhlı Birlikler' davası
(21 Nisan 2018, 14:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: