Ankara'da, darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 7'si tutuklu 75 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasının görülmesine devam edildi.
21.04.2018 14:45 Ankara'da, darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 7'si tutuklu 75 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasının görülmesine devam edildi.
16.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy ve sanık avukatları ile bazı müşteki avukatları katıldı.
Tutuklu diğer sanıklarla bulundukları cezaevlerinden telekonferans sistemi aracılığıyla bağlantı kurulan duruşmada, önce sanıklardan kapatılan Zaman gazetesinin eski imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya'nın avukatı Recep Seyhan esas hakkında savunma yaptı.
Müvekkilinin silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçunu işlediğine ilişkin delil olmadığını ileri süren Seyhan, 'Müvekkil iddia edildiği gibi üst düzey yönetici olsaydı, kendisinin de soruşturmadan daha önce haberdar olması ve yurt dışına kaçması gerekirdi.' dedi.
Müvekkilinin suç işlemediğini ve sağlık sorunları bulunduğunu anlatan Recep Seyhan, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Avukatının ardından esas hakkındaki savunmasına başlayan Kaya da sağlık sorunları bulunduğunu anlattı.
İddianamede Fetullah Gülen'in evinde kaldığına yer verildiğini belirterek, bu evin Gülen'e değil babasına ait olduğunu ifade eden Alaeddin Kaya, telefonunda ByLock bulunduğunu ancak hiçbir mesaj alışverişinde bulunmadığını savundu.
Kaya, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu grupla Vatikan'da Papa ile yaptıkları görüşmeye ilişkin ise 'Papa'ya gidişim meslek icabıdır. Saddam'a da gitmişimdir.' ifadelerini kullandı.
Alaeddin Kaya, Gülen'e ilişkin de 'Ben böyle bir insanın peşinden neden gideyim?' diye konuştu.
Dava yarın saat 14.00'e bırakıldı. Duruşmada Kaya'nın esas hakkındaki savunmasına devam etmesi bekleniyor.
17.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Savcının tamamı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istediği esas hakkındaki mütalaasına karşı sanıkların son savunmaları alınıyor.
Geçen haftadan beri devam eden davanın bugünkü celsesinde Zaman Gazetesi'nin eski sahibi Alaaddin Kaya savunma yaptı. 28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'e, Fetullah Gülen'in okulları devretme mektubunu götürdüğü iddiasını cevaplandıran Kaya, şunları söyledi:
'Asla, kat'a Fetullah Gülen'den mektup götürmedim. Sadece gazetenin akreditasyon sorununu çözmek için gittim. Aynı gün Gülen'in Hürriyet'te demeci çıktı. Bu, benim ziyaretimle birleştirildi. Bırakın okulların devrini, akredite sorununu Çevik Bir, 'tamam' dediği halde çözülmedi. Ben kendi sorunumu çözememişim, okulları mı çözeceğim.'
Zaman'ı çıkardığı için tutuklandığını öne süren Kaya şunları anlattı: 'Eğer Zaman'ı Alaaddin Kaya çıkartmasa burada olur muydu? Tüm başıma gelenler 35 sene öncesi kurulmasına dayanıyor. Topu topu 2 sene sürmüştü. Savcı, 'başından beri aynı propaganda yapan gazete' diyor. Gazete kayyuma devredildiğinde, benim çıkardığım nüsha ile çıktı, 'İlk günkü gibi' diye. Bundan iyi belge mi olur? Benim çıkardığım gazetede sorun yok. Benden sonra ne olduysa oldu.
Aynı şekilde Star'da da. O da sonra FETÖ'cü oldu. Hadi Star dönemimden bir haber koyun! Gazeteyi almama gelince, Fehmi Koru, Nabi Avcı, İbrahim Kalın var, ne yapacağız, ne edeceğiz diye hep konuşuyoruz. Aslında gazetenin adı Adalet. Turan Dilligil'den almışım. O zamanlar Hürriyet Mahmut Hocaefendinin üzerine gidiyordu. İlk kapısını çaldığım odur, Fetullah Gülen değil. Ortaklarımızdan biri İhsan Aslan'dı. Çocukluk arkadaşımdır. Arzu ederdim ki, buraya gelip, gerekenleri anlatsın.'
Davanın katılanlarından olan adalet şehidi Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar'ın eleştirilerine de cevap veren Kaya, 'Vicdani borç duyduğum için dahlim olmadığı halde üzüntülerimi ve annesinin vefatı nedeniyle başsağlığı dileklerimi ifade ettim. Ahmet Tatar, 'Adalete yardımcı olsun, o zaman kabul ederim' diyor. Doğru. Tüm ifadelerimi okudum. Ben adalete bir hayli yardımcı olmuşum' dedi.
Kaya, davanın tanıklarından Hüseyin Gülerce'yle ilgili olarak da şunları söyledi:
'Gülerce'nin telefonu ile Gülen'in telefonu arasında 2011'de 114, 2012'de 115, 2013'te 76, 2014'te 4 kez görüşme yapıldığı tespit edildi. Benim böyle bir görüşmem var mı? Ama ben buradayım. Vicdan sızlatacak bir durum. Kimsenin burada olmasını istemem, ama böyle giderse Türkiye'nin yüzde 75'i burada olacak.'
19.04.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy, Dilaver Azim, İlhan İşbilen ve Kazim Avcı ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Sanıklardan Hidayet Karaca ile de tutuklu bulunduğu İstanbul'dan telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan Avcı, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçlamasını reddederek, 'kimseye cebir ve şiddet uygulamadığını, kimseye silah vererek, 'şunu öldür' demediğini' ifade etti.
Tutuklanmadan önce yaklaşık iki buçuk yıl süreyle teknik takibe alındığını ifade eden Avcı, 'Ben bu takip sürecinde bu cemaatin okullarına girmiş miyim? Müesseselerine girmiş miyim? Birtakım protestolar oldu. O protestoların görüntülerinin hiçbirinde var mıyım? Yönetici olsam gider orada konuşma yapardım. FETÖ'cüysem Allah belamı versin, Paralel Devlet Yapılanması mensubuysam Allah belamı versin, şu örgüte mensupsam Allah belamı versin' diye konuştu.
Sağlık durumunun cezaevinde kalmasına uygun olmadığını öne süren Avcı, kendisiyle ilgilenmesi için damadının yanına verildiğini bildirdi.
Ailesinin ekonomik olarak da zorlandığını kaydeden Avcı, tahliye olması halinde 'pazarda limon satacağını' söyledi.
'Amirallere suikast' soruşturması sırasında ikinci kez tutuklama kararı çıkarılmasının ardından intihar eden Yarbay Ali Tatar'ı hatırladıkça 'içinin yandığını' ifade eden Avcı, 'O, 'Ben o yere tekrar girmek istemiyorum' diyerek, kendi infazını kendi yaptı. Herhalde ben onun kadar delikanlı değilim.' dedi.
Avcı, beraat ve tahliye talebinde bulundu.
Esas hakkındaki savunması sorulan Karaca ise avukatının hazır bulunmadığını, barodan görevlendirilecek avukat eşliğinde de savunmasını yapmak istemediğini anlattı. Savunmasının iki, iki buçuk gün süreceğini aktaran Karaca, savunma için süre tanınmasını istedi.
Karaca'ya savunmasını hazırlaması için istediği süreyi veren mahkeme heyeti, davayı 5-7 Haziran 2018'e erteledi.
İDDİANAME
Aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 73 kişi hakkında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce açılan davada sanıklar, 'anayasayı ihlale teşebbüs etmek' ve 'hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra 'silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek', 'siyasi ve askeri casusluk', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek', 'nitelikli dolandırıcılık', 'zimmet', 'terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik' ve 'suç gelirlerini aklamak' suçlarından 132 yıl 1'er aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin, 'hükümeti devirmek, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni kurmak' için kurulduğu ifade ediliyor.
Dava devam ederken açılan davaların birleştirilmesiyle sanıklar arasına Adil Öksüz ve Mahmut Akpınar da girmiş ve toplam sanık sayısı 75 olmuştu.
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Ankara 75 sanık (ilk 71 sanık) (Çatı) Lider Kadrosu' davası
(21 Nisan 2018, 14:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: