Kayseri'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün en büyük finansörlerinden biri olarak gösterilen Boydak Holding eski yöneticisi kardeşlerin yargılanmasına devam edildi. Sanıklar 7'nci kez hakim karşısına çıktı. Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, terör örgütü yöneticiliği suçlamasını kabul etmediğini belirterek, 'Terör örgütü yöneticisi olsam, yaptığım yardımları aleni olarak yapmazdım. Son günlerde sürekli duyuyoruz Çiftlik Bank benzeri haberleri. İnsanları nasıl sistemli dolandırdıklarına şahit oluyoruz. Her işte olduğu gibi bu işin de, terör örgütü yöneticiliğinin de bir yolu yordamı vardır. Asla yöneticilik yapmadım' dedi.
15.04.2018 17:15 Kayseri'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün en büyük finansörlerinden biri olarak gösterilen Boydak Holding eski yöneticisi kardeşlerin yargılanmasına devam edildi. Sanıklar 7'nci kez hakim karşısına çıktı.
13 Nisan'da Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklar Şükrü ve Memduh Boydak kardeşler ile tutuksuz sanıklar Bekir Boydak ve Halit Bayhan hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Hacı Boydak ile tutuksuz sanıklar Mustafa, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ ise duruşmaya katılmadı.
Haklarında yapılan suçlamaları kabul etmeyen sanıklar beraatlerini istedi.
Şubat ayında görülen davada etkin pişmanlık talebinde bulunan Boydak Holding Yönetim Kurulu eski üyelerinden Şükrü Boydak, 'Ne biliyorsam etkin pişmanlık ifademde anlattım. Kayseri'de, tanıdığım FETÖ'cü sayısı bir elin parmağını geçmez. Soyadım Boydak olduğu için TUSKON'a seçildim. TUSKON toplantılarında hep memleket meseleleri konuşulurdu. İhracatımızı nasıl artırırız, onu konuşurduk' dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi destekçisi olduğunu öne süren Boydak, 'TUSKON üyeliğim zamanında iyi bir AK Partiliydim. O zamanlar, AK Parti'yi severdim. 17/25'ten sonra TUSKON toplantılarına gitmedim. TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral'ın, hükümete ve Başbakana yönelik hakaret dolu açılış konuşmasını duyunca şoke oldum. Toplantılara bir daha katılmadım. İstifa ettim. Samanyolu ve Zaman Gazetesi'nin, hükümeti eleştirmesi de, bir AK Partili olarak zoruma gidiyordu' ifadelerini kullandı.
FETÖ tarafından kandırıldığına vurgu yapan Şükrü Boydak, 'Akif ve Oğuz isimli 2 oturma hocası vardı. Kod ismi kullandıklarını bilmiyordum. Sadece, dağdaki teröristler kod adı kullanır zannediyordum. Kandırıldım. '25- 30 yıl sonra Türkçe, tıpkı İngilizce gibi tüm dünyada konuşulacak' diyerek milli duygularımızı kabartarak, kandırdılar. Vatanımdan, milletimden, Kayseri'den ve Cumhurbaşkanımızdan özür diliyorum' dedi. Örgüte Allah rızası için yardımda bulunduğunu iddia eden Boydak Holding yönetim kurulu eski üyelerinden Şükrü Boydak, 'Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım. Namaz kılıyorlar bunlardan zarar gelmez, diye düşündüm. Hain yapının üst düzey yöneticileri hep yurt dışına kaçmış, biz ise burada yargılanıyoruz, üzülüyorum' diye konuştu.
Kayseri Fahri Konsolosu olduğunu da söyleyen Şükrü Boydak, '2010 yılında TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay aradı. Fahri konsolosluk konusunu söyledi. Yabancı dil bilmediğimi söyledim. 'Ağabey lisana gerek yok, sen Kayseri'de 14 bin işçi çalıştırıyorsun, kim bu kadar işçi çalıştırıyor, Oraya iş adamlarını yatırıma teşvik için gideceksin' dedi. Daha sonra, Konya Fahri Konsolosu Servet H., Ahmet Türkmen, Bekir K., Ekrem S. ve ismini tam hatırlamadığım Adana Fahri Konsolosu ile FETÖ okullarına gittik' dedi.
Boydak Holding'in bayi ve ürün tedarikçilerinden oluşan 13 savunma tanığının dinlenilmesinden sonra holdingin eski CEO'su Memduh Boydak savunma yaptı. Terör örgütü yöneticisi olmadığını ifade eden Memduh Boydak, '10 bin tedarikçimiz var. Arasından istediğiniz kişiyi seçin, taşeronlardan örgüte himmet kesintisi yaptığımı hiçbiri söyleyemez. Ne yöneticilik, ne de üyelikle alakalı algı yönetimi dışında somut bir delil yok. Kod adım yok. Örgütsel tayine tabi değilim. Terör örgütü yöneticisi olsam, yaptığım yardımları aleni olarak yapmazdım. Hayır yaptığım binaların üstüne adımı yazmadım. Son günlerde sürekli duyuyoruz Çiftlik Bank benzeri haberleri. İnsanları nasıl sistemli şekilde dolandırdıklarına şahit oluyoruz. Her işte olduğu gibi bu işin de, terör örgütü yöneticiliğinin de bir yolu yordamı vardır. Asla yöneticilik yapmadım. Bu kararın üst mahkemelerden döneceğine canı gönülden inanıyorum' diye konuştu.
Melikşah Üniversitesi Rektörü Mahmut Dursun Mat için 6 ay çaba sarf ettiğine de değinen Memduh Boydak, 'Rektör için araştırma yaptım. Gerçek bir bilim adamı olduğunu söylediler. 6 ay peşinden koştum. Altına araba aldım. Maaşının kat kat fazlasını teklif ettim. Üniversite olarak, başarılı bir kurum olmasını istedim. 6 ayda ikna ettim. Melikşah Üniversitesi'nde yasa dışı bir eylemim olmadı' ifadelerini kullandı.
Etkin pişmanlıkta bulunan Ahmet Mercan'ın ifadesi hakkında da konuşan Memduh Boydak, 'İtirafçılık adı altında iftiracılık yapıyorlar. İftira atanlar özgürlüğünü yaşıyor. Ben ise 3 yıldır tutukluyum. 67 kişiyle başlanan yargılamamızda sadece Kayseri'de Boydak Holding'e kayyum atandı. Diğerlerine de atansın demiyorum ama bunu da manidar buluyorum. Ahmet Mercan, Fetullah Gülen'in yemek artığını yediğimi söylüyor. Çocuğumun, ağabeyimin, ailemin yemeğinden artanı yedim ama örgüt liderinin yemek artığını yemedim. Bunu söyleyen kişi tiksinip, uzaklaştığını söylüyor. Ama, ondan sonra da irtibatlı olduğunu ispatlayabilirim. Söz konusu kişi, şahsım hakkında iftiralarda bulunuyor. Vallahi de, billahi de Ahmet Mercan yalan söylüyor' dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmanın öğleden sonra devam etmesini kararlaştırarak, duruşmaya ara verdi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda söz verilen sanıklardan Hacı Boydak, ABD'ye aralarında iş adamlarının bulunduğu 8 kişiyle gittiklerini, kendisinin üç gün sonra Türkiye'ye döndüğünü söyledi.
Diğerlerinin Fetullah Gülen ile görüştüklerini öne süren Boydak, bu kişilerin yargılanmadıklarını, kendisinin ise tutuklu bulunduğunu savundu.
Boydak ailesi olarak darbelere karşı olduklarını anlatan sanık Boydak, 'Darbe yapanların Allah belasını versin. Asıl darbe bize yapıldı. Mallarımıza el konuldu. Vatansever iş adamlarıyız, darbeci değiliz. Şirketlerimizden de kayyumun kaldırılmasını talep ediyorum.' diye konuştu.
Diğer sanıklar Bekir Boydak ve Halit Bayhan da haklarındaki iddiaları kabul etmedi.
Tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamına karar veren heyet, duruşmayı 28 Mayıs'a erteledi.
DİĞER DAVADA 6 HAPİS
Öte yandan Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında diğer davalarda yargılanan 9 sanıktan 6'sı, 2 yıl 6 ay ile 6 yıl 3 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
11 Nisan'da Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen karar duruşmalarında, tutuksuz sanıklar eski komiser Sedat Şahin, eski polisler Ömer Çekerek ve Yusuf Kaya, öğrenci Mithat Karapınar, ev hanımı Cennet Sevgi Güzelle, işçi Ümit Türkarslan, işçi B.K, öğrenci B.S, eski öğretmen Y.A. ve avukatları katıldı.
Sanıklardan Şahin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen ve örgütün mahrem yapılanmasının yer aldığı listede, FETÖ'ye bağlılığı en üst düzeyde olan kişilerin bulunduğu A5 kodu ile derecelendirildiği iddiasının doğru olmadığını öne sürerek, beraatini talep etti.
Sanık Güzelle de daha önce etkin pişmanlıkta bulunarak bildiklerini anlattığını ve iki hatta bulunan örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kendisinin kullandığını söyledi.
Örgütle bağlantılı kız yurdunda muhasebecilik yaptığını ifade eden Güzelle, 'Sohbet yerlerine gidip oradaki sadakaları toplayıp Ayşe isminde bir kadına veriyordum. Telefonuma ByLock programını bu kadın yükledi. Yaptığım görev karşılığında belli bir miktar ücret alıyordum.' diye konuştu.
Diğer sanıklar ise haklarındaki iddiaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar Şahin, Çekerek, Kaya, Karapınar ve Türkarslan'a, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3'er ay, etkin pişmanlığı kabul edilen Güzelle'ye 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Heyet, sanıklardan B.K, B.S. ve Y.A'nın ise delil yetersizliğinden beraatine hükmetti.
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 528 gün önce başlayan Boydak ailesinin ve yöneticilerinin yargılandığı 9 sanıklı davada tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma 28 Mayıs'a ertelendi.
528 gün önce başladı, 7. celsesi görüldü
528 gün önce, 1 Kasım 2016'da başlayan 68 sanıklı davanın 26 Ekim 2017'de görülen celsesinde mahkeme heyeti Boydak'ların diğer 5 şirketine de hisse büyüklükleri nedeniyle kayyum atanmasına, olaylara göre bazı sanıkların dosyalarının tefrik edilerek bu dosyadan ayrılmasına karar vererek 14 sanıklı duruşmayı 6 Şubat 2018'e ertelemişti. 6 Şubat'ta görülen davada 14 sanıktan 5'inin bu dosyadan tefrik edilmesine ve Boydakların olduğu 9 sanıklı davanın 7. celsesinde 13 Nisan'a ertelenmesine karar vermişti.
Paralel yapı-04 Mart (2016) 'Kayseri 68 sanık Boydak Holding Yapılanması/örgüte finansal destek' davası
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(15 Nisan 2018, 17:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: