Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Ankara Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlığı´ndaki arama yeniden başladı. Aramaların uzun sürmesinin nedenleri, evrak miktarının çok fazla olması, bu evrakların gizlilik sebebiyle dışarıya incelemek için çıkarılamaması yani yerinde incelenme zorunluluğu ve ayrıca elle yazılı tutanak ve video kaydı ile kayda alınması, yerinde incelemeyi yapan yetkilinin tek kişi, sadece arama kararını veren Kadir Kayan olması.
Özel Harp´te 5. arama başladı
Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Ankara Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlığı´ndaki arama yeniden başladı. Aramaların uzun sürmesinin nedenleri, evrak miktarının çok fazla olması, bu evrakların gizlilik sebebiyle dışarıya incelemek için çıkarılamaması yani yerinde incelenme zorunluluğu ve ayrıca elle yazılı tutanak ve video kaydı ile kayda alınması, yerinde incelemeyi yapan yetkilinin tek kişi, sadece arama kararını veren Kadir Kayan olması.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Kayan ve beraberinde Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin de bulunduğu 4 araçlık konvoy saat 11.10´da Kirazlıdere mevkindeki askeri bölgeye geldi. Soruşturma kapsamında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığındaki 4. arama dün saat 23.40´da sona ermiş ve 13 saat sürmüştü.
5. arama 35 saat sürdü...
31 Aralık 2009 - 22.35: 5´nci arama sona erdi
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı´ndaki arama sona erdi. Balgat Kirazlıdere mevkisindeki Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı´ndaki 5. arama faaliyetlerine dün saat 11.10´da başlanmıştı. Arama çalışmaları bugün akşam saatlerinde sona erdi.
19.45: Subaylara yönelik suçlama: Hükümete silahlı isyan
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı´ndaki aramanın başlaması sonrasında 8 askerin gözaltına alınma gerekçeleri belli oldu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddiaları, Özel Kuvvetler Komutanlığı´nda yapılan ilk arama ve sonrasında 8 askerlerle ilgili savcının yaptığı suçlamalar belli oldu. NTV´nin haberine göre, 8 asker, ´silahlı örgüt kurarak anayasal düzeni değiştirmeye çalışmak, hükümetin görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, seçilmiş meşru hükümete silahlı isyan ve TBMM´nin görevini yapmasını engellemeye teşebbüsle´ suçlanıyorlar. İşte subaylara yöneltilen suçlamalar: Hükümetin görevini yapmayı engellemek, Silahlı örgüt kurmak, Seçilmiş meşru iktidara silahlı isyan.
HSYK üyesi Ertosun aramalara karşı çıktı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddialarının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı´ndaki arama sürüyor. Karargahta 5. arama yapılırken, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Ertosun´dan ilginç bir çıkış geldi. Ertosun, Ceza Muhakemesi Kanunu´ndaki (CMK) devlet sırrı niteliğindeki belgelerin hakim veya mahkeme heyeti tarafından incelenmesinin soruşturma aşamasında değil, sadece kovuşturma evresinde mümkün olduğunu bildirdi. Yazılı bir açıklama yapan Ertosun, son günlerde kamuoyunun gündeminde bulunan, içeriği devlet sırrı niteliğindeki belgelerin incelenmesi ile ilgili olarak açıklama yapılmasına gerek duyulduğunu belirtti. Ertosun, CMK´nın 125. maddesinin ikinci fıkrası ´devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgelerin ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebileceği´ hükmünü amirdir. Bu konu CMK´nın TBMM´deki görüşmeleri sırasında ve daha sonra öğretide de ele alınmış olup, sözü geçen hükmün soruşturma evresine değil, sadece kovuşturma evresine münhasır olduğu, mahkeme hakimi veya heyetten, tek hakimli mahkemeler ile heyet halinde çalışan mahkemelerin anlaşılması gerektiği kabul edilmiştir dedi. Şu anda devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin bulunduğu arşiv odasında tek başına inceleme yapan yetkili hakim, bunu soruşturma kapsamında yapıyor. Buradaki bilgilerin kopyalaması yasak; o nedenle hakim sadece not alıp tutanağa kaydedebiliyor.
Kontrgerilla Medyası aramayı yapan hakim ve savcıyı hedef gösteriyor
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddiası nedeniyle Özel Kuvvetler Komutanlığı´nda görevli subayların sorgulayan Savcı Mustafa Bilgili ve Hakim Kadir Kayan´a yönelik kasıtlı yayınlar dikkat çekiyor. Hürriyet, Milliyet, Posta gazetelerinde Star, Kanal D ve Ulusal Kanal gibi televizyon kanallarında Hakim Kadir Kayan´ın bugüne kadar baktığı davalar tek tek sıralanıyordu. Yine Ergenekon davası tutuklu sanığı İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´e ait Ulusal Kanal Hakim Kayan hakkında günlerdir ağır eleştiriler getiriyor. Yine Perinçek´in Aydınlık dergisinde uzun yılar çalışan Soner Yalçın da sahibi olduğu OdaTV´de Kozmik Ofis soruşturmasını yürüten savcı ve hakime yönelik eleştirel yazılara yer verdi. ( Zaman)
Ergenekoncular hakim ve savcıyı sevmediler
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddiasını soruşturan Savcı Mustafa Bilgili ile Özel Kuvvetler´deki kozmik odada arama yapan Hakim Kadir Kayan hakkındaki kasıtlı yayınlar dikkat çekiyor. Hürriyet, Milliyet, Posta gazeteleri ile Star, Kanal D ve Ulusal Kanal gibi televizyon kanallarında Hakim Kadir Kayan´ın bugüne kadar baktığı davalar tek tek sıralandı. Kayan, devletin gizli belgelerini incelediği için her şeyi bilen kişi olarak lanse edildi. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Doğu Perinçek´in genel başkan olduğu İşçi Partisi´ne ait Aydınlık Dergisi´nde uzun yıllar çalışan Soner Yalçın´ın kurduğu Odatv adlı web sitesinde Hakim Kadir Kayan adeta hedef gösterildi. Ergenekon sanığı Yalçın Küçük´ün şu ifadeleri söz konusu sitede yayınlandı: Şimdi bu yargıç şaibe altındadır. O bilgiler nereye gidecek? Bunu soracaksınız... Ben tamamlıyorum, İsrail´e mi gidecek? Bu bilgiler İsrail´e mi gidecektir? Neden bu iki subay serbest bırakıldı da, 2-3 gün beklenildi? Yargıç mı aradılar? Bunu soracaksınız. 70 sayfayı belleğine yazmış... Ne yapacak? O yargıçta hiç devlet, hukuk kavramı yok mu? Bu memlekette bu kalmadı mı? Perinçek´e ait Ulusal Kanal´da da Hakim Kadir Kayan ve Savcı Mustafa Bilgili´ye yönelik ağır hakaretlere yer verildi. Ulusal Kanal´ın internet sitesinde 29 Aralık 2009 tarihinde yayınlanan Bana hakim ve savcını söyle sana tertibini söyleyeyim başlıklı haberde şöyle denildi: Arama kararını isteyen savcı ile arama kararını veren ve aramayı yapan hakime yakından bakalım. Savcı Mustafa Bilgili ve Hakim Kadir Kayan´ın daha önce yaptığı uygulama ve aldığı kararlar dikkat çekiyor. Kadir Kayan, Özel Kuvvetler Komutanlığı´nı hedef alan ilk tertip olan Atabeyler soruşturmasında askerlerin tutuklanması kararını veren yargıç. Kayan´ın tek özelliği bu değil. Emniyet´in tüm Türkiye´yi izleme ve dinlemesine olanak sağlayan kararın altında imzası bulunan yargıç da o... Savcı Mustafa Bilgili ise Sivas katliamı davasının zaman- aşımından düşürülmesini talep eden savcı... ( Zaman)
Savcıyı Doğan Öz gibi öldürmekle tehdit ediyorlar
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddiasıyla yürütülen soruşturmada Özel Kuvvetler Komutanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı´nda 8 askerin gözaltına alınmasının ardından ilginç gelişmeler yaşanıyor. Gözaltına alınan 8 askeri personelden 2 albay ve binbaşıyı ´silahlı örgüt kurmak, silahlı örgüte üye olmak ve halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik´ suçlamalarıyla mahkemeye sevk eden Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili´ye tehdit mesajları gönderildiği ortaya çıktı. Savcı Bilgili´ye Bu işlerle uğraşma, sonun Doğan Öz gibi olur. şeklinde çok sayıda SMS gönderildiği belirtildi. Savcılık, mesajlarla ilgili soruşturma başlatırken, Emniyet SMS´lerin kaynağını araştırıyor. Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz, Gladyo´nun Türkiye´deki yapılanması üzerine giden ilk savcı olarak biliniyor. Savcı Öz, Türkiye´deki kontrgerillayı deşifre ederek, Kontrgerilla Genelkurmay Harp Dairesi´ne bağlıdır. demişti. Öz, yürüttüğü soruşturma sonrasında hazırladığı raporu 1977 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit´e iletmişti. Raporda, artan şiddet olaylarının arkasında demokrasi umudunu yok edip faşist bir düzen kurmayı amaçlayan kontrgerillanın bulunduğu, kontrgerillanın il ve ilçelerde seferberlik işlemini yürüten askerlik şubelerince yönetildiği tespiti yer almıştı. Öz, raporu yazdıktan iki ay sonra 24 Mart 1978´de uğradığı silahlı saldırıyla hayatını kaybetti. ( Zaman)
Yayın yasağı talebi ikinci kez reddedildi
Karargah´ta aramalarla ilgili yayın yasağı talebinin reddine itiraz da kabul edilmedi. Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığındaki ´devlet sırrı´ kapsamındaki bilgilerle ilgili önleme ve yayın yasağı talebini reddeden Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği´nin kararına karşı yapılan itiraz reddedildi. İtirazı görüşen Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nin ret kararında, ´Medya ´dördüncü güç´ olarak ´denetleme´ yetkisini üzerinde toplarken kamusal bir görevi yerine getirdiği gerçeğini de gözden kaçırmamalı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir´ denildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´nın 26. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´nin 10. maddesinde düzenlendiği belirtilen kararda, Anayasa´nın 28. maddesinde de ´Basın hürdür sansür edilemez´ denilerek basın hürriyetinin güvence altına alındığı anımsatıldı. Basın Kanunu´nun 3. maddesinde yer verilen ´Basın özgürdür. Bu özgürlük, bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir´ düşüncesine de atıfta bulunulan kararda, aynı Kanun´un 19. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu´nun (CMK) 157/1. maddesinde ise soruşturma aşamasındaki işlemlerin gizliliğinin vurgulandığı aktarıldı. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesindeki hükümler ile özgürlükçü demokratik devletlerin temelini oluşturan düşünceyi açıklama özgürlüğünün, bireyin özgürce düşünmesi ve düşündüklerini başkalarına açıklayabilmesinin güvence altına alındığı belirtilen kararda, ´Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ve basın özgürlüğü Anayasa ve uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmış bir hak olmakla birlikte, düşünce açıklamasının sınırsız olduğu söylenemez´ denildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´nin herkesin düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğüne sahip olduğunu, bu özgürlüğün kamu güvenliği, kamu düzeni, genel sağlık, genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu olan tedbirlerle ve konularla sınırlandırılabileceğini kabul ettiği ifade edilen kararda, buna göre düşünceyi açıklama özgürlüğünün iki tür sınırlamaya tabi olduğu, bunlardan birincisinin bireyi korumaya yönelik, ikincisinin ise kamuoyu ve devleti korumaya yönelik sınırlama olduğu belirtildi.
YAYININ ÖNCEDEN DURDURULMASI ŞEKLİNDE BİR TEDBİR YOK
Kararda şunlara yer verildi: ´Yasal düzenlemeler ile düşünceyi açıklama ve basın hürriyetine ilişkin sınırlamalar getirilmiştir. Ancak, bu sınırlamalar içerisinde yayının önceden durdurulması şeklindeki bir tedbire yer verilmemiştir. Esas itibariyle burada görev kamusal bir alanı kullanan medya yöneticilerine ve mensuplarına düşmektedir. Zira düşünceyi ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü; beraberinde sorumluluk boyutunu da getirir. Bunu belli çerçeveler dahilinde medyanın kendi kendini kontrol etme mekanizmalarıyla sağlaması basın ilke ve ahlakı gereğidir. Ancak, buradan medyanın zorunlu bir takım yasal uygulamalardan muaf tutulması anlamı da çıkarılmamalıdır. Medya ´dördüncü güç´ olarak ´denetleme´ yetkisini üzerinde toplarken kamusal bir görevi yerine getirdiği gerçeğini de gözden kaçırmamalı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.´
Mahkemenin kararında, soruşturma aşamasındaki işlemlerin gizli olduğu ve bu ilkeye aykırı davranılmasının suç teşkil ettiği, devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin açıklanmasının ayrıca ve daha ağır cezai müeyyideye bağlandığı hususları açık olmakla birlikte; Basın Yasası´nda yer alan sınırlamalar içerisinde yayının önceden durdurulması şeklindeki bir tedbire yer verilmemiş olması karşısında itiraza konu karar yasaya uygun görüldüğünden itirazın reddine karar verildiği ifade edildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığındaki aramaya ilişkin olarak ´devlet sırrı´ kapsamındaki bilgilerle ilgili önleme ve yayın yasağı talebinde bulunmuş, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği ise ret kararı vermişti. Savcı, Nöbetçi Hakimliğin bu kararına, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde itirazda bulunmuştu. (AA)
(30 Aralık 2009, 11:20), son güncel.: (31 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddiası manşetlerimiz
Kontrgerilla, Ergenekon mu?
Kontrgerilla Medyası