Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.
31.03.2018 14:20 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.
29 Mart'ta Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık Halil İbrahim Aksan, KHO'da İngilizce öğretim üyesi olduğunu ve 15 Temmuz'da teğmen rütbesiyle ders verdiğini belirtti.
Mahkeme heyetince, odasında bulunan zati tabancasının kendisi aleyhine delil olarak kullanılabileceğinin hatırlatılması üzerine Aksan, 'Beylik tabancam kendi odamda. Bundan daha doğal ne olabilir.' ifadesini kullandı.
Aksan, ABD'nin Teksas eyaletine yaptığı yurt dışı gezisiyle ilgili soru üzerine, 'San Antonio şehrinde düzenlenen 'İleri Düzey Dil Becerileri Konferansı'na katılmak üzere gittim.' diyerek geziye KHO tarafından resmi şekilde gönderildiğini savundu.
Olay gecesi albay Ramazan Nazar'ın, 'Ailesinin güvenliğinden tereddüt eden evine gidebilir' dediğini ifade eden Aksan, 'Evim Mamak'taydı. Yakın olmadığından birliğimden ayrılmadım.' dedi.
Sanık Emrah Bozan ise FETÖ ile iltisaklı okullarda okumadığını, Marmara Üniversitesi mezunu olduğunu, 2013 yılının ocak ayında KHO'ya İngilizce asistanı olarak tayin edildiğini kaydetti.
Bozan, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunda yer alan askeri personelin birbirine para gönderdiği bilgisine ilişkin, 'KHO'da aylık biner lira ödemeli gün düzenlemiştik. Bu o paradır. Herkes zamanında ödüyordu. En son ben alacaktım.' ifadesini kullandı.
Olay günü normal mesaisinden sonra evinde beklerken darbe girişimini televizyondan öğrendiğini ve terör saldırısı olabileceğini düşündüğünü söyleyen Bozan, 'Evimden dışarı çıktığımda insanlar da ne olduğunu bilmiyordu.' dedi.
Televizyonda Başbakan Binali Yıldırım'ın 'kalkışma' açıklamasını duyduğunu belirten Bozan, kendisine gelen bir mesaj üzerine KHO'ya giderek 4 nolu nizamiyeden giriş yaptığını, dekanlık binasında Ramazan Nazar'ı gördüğünü belirtti.
'Pasif bekleme mantıklı geldi'
Hangi amaçla çağrıldığını bilmediğini ve ilk etapta birliğe gitmekte tereddüt ettiğini öne süren Bozan, ne silah ne de mühimmat aldığını ve darbeye iştirak etmediğini belirterek şöyle konuştu:
'Mesaj telefonuma ulaşınca önce gitmek istemedim. Mesajı 'Vukuat yoktur' grubundan paylaşmışlar. Birliğe giderek odamda eğitim elbiselerimi giydim. Hangi amaçla çağrıldığımı anlamamıştım. Odamda haberleri takip ettim. Askeri personelin darbe faaliyetlerinden uzak durması çağrısı yapılıyordu. Odamda beklemeye devam ederken 3 askeri helikopterin tören alanına inerek birilerini alıp götürdüğünü gördüm. Gece 02.00 civarı Anafartalar Bölgesi'ne geçmemiz söylendi. Bu sırada uçakların alçak uçmasıyla oluşan sesleri biz bomba zannediyorduk. Sürekli siper pozisyonuna geçiyorduk. Sabaha kadar bekledik. Sakarya Taburu'na sabah kahvaltısı için geçebileceğimiz söylendi ve geceleyin silah dağıtıldığını öğrendim. Kimseden sıkıyönetim direktifi almadım.'
Bozan, 24 Temmuz'da gözaltına alındığını belirterek, 'Sadece gelen emir gereği KHO'ya gittim. Hiçbir darbe faaliyetine ve olaya karışmadım.' diye konuştu.
Mahkeme Başkanının 'Gittin ve komutan orada yok. Komutanı aramak ve 'Neden bizi çağırdın' diye sormak aklına gelmedi mi?' sorusuna Bozan, 'Pasif beklemek mantıklı geldi.' yanıtını verdi.
Bozan, olay günü kendisine mesaj çeken kişinin, darbe girişimi sonrasında, 'Bilseydim göndermezdim. Evinizde kalın. Ara ara videolar çekin. Nerede olduğunuz bilinsin.' dediğini söyledi.
Sanık İdris Sarıkaya da savunmasında, öğretim hayatı boyunca devlet okullarında okuduğunu ve 2014 yılının aralık ayında öğretmen teğmen olarak tayin edildiğini bildirdi.
Darbe günü KHO'ya öğrenci alımı çalışmasında yer aldığını, mesai sonrası arkadaşının evine gittiğini, akşam üzeri yemek yemek için Sokullu Mahallesi'nde bir lokantaya gittiklerini belirten Sarıkaya, kendilerine ulaşan 'Emniyetli ve ivedi şekilde KHO'ya gelin' mesajı üzerine KHO'ya gelerek 4 nolu nizamiyeden giriş yaptıklarını söyledi.
Yoklama alınması sonrasında kafeteryada beklerken uçakların alçak irtifa seslerini duyduklarını kaydeden Sarıkaya, şöyle konuştu:
'Kafeteryada beklerken 'Telaş etmeden odalarınıza geçin' emri geldi. Odamda beklerken telefon ve bilgisayar vasıtasıyla darbe girişimini öğrendik. Helikopterler KHO'nun alanına iniyor, birilerini alıyor ve ayrılıyorlardı. Kendi kendimize 'Bir işe karışmayalım' diye düşünerek odamızdan ayrılmadan bekledik. Koridorda 'Kışla güvenliği için silah alınacak' diye bağrıldığını duydum ancak odamdan ayrılmadım. Bir belirsizlik vardı. Sabah saatlerinde kışladan çıkmak için 4 nolu ve 1 nolu nizamiyeye gittik. Bizi salıvermediler. Sonra lojman nizamiyesine gittik ve dışarı çıktık.'
Darbe girişiminden sonraki bir hafta süresince KHO'da öğrenci alımı faaliyetine devam ettiğini ifade eden Sarıkaya, 24 Temmuz'da gözaltına alındığını belirtti.
Duruşmaya, verilen öğle arasının ardından sanık savunmalarıyla devam edildi.
Önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirten sanık Emrah Kalıncı, FETÖ'yle irtibatı olmadığını öne sürdü.
Kalıncı, 9 Eylül Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olduğunu, FETÖ'ye ait kurumlarda okumadığını, halihazırda Gazi Üniversitesinde tez yazdığını ve KHO'da öğretim görevlisi olduğunu söyledi.
15 Temmuz akşamı telefonuna 'İvedilikle KHO'ya gelin' mesajının geldiğini ifade eden Kalıncı, 'Yoklama maksadıyla KHO'ya çağrıldığımızı düşündüm.' dedi.
Kalıncı, taksiyle okula geldiğini, dekanlık binasında askerleri kamuflajsız gördüğünü ve neler olduğunu anlamadığını iddia ederek, şunları kaydetti:
'F-16'lar alçak uçuş yapıyordu. Sonra devlet erkanının açıklamalarını gördüm. Devrim binbaşı 'Odalara geçin.' uyarısı yaptı. Haberleri odamızda takip ettik. Silah dağıtılacağını duyunca Anafartalar Taburu'nun A21 kapısına gittik. Beklerken mermi sesi duyduk ve bir öğretmen asker vuruldu. Saklanarak hava trafiğinin hafiflemesini bekledik. Yeniden odama geçtim. Sabah 4.30 gibi sıralı amirimden izin alarak devre arkadaşlarımın odasına geçtim. Amirlerin 'Kendi güvenliğimiz önceliğimiz.' emriyle yeniden Anafartalar Taburu'na giderek piyade tüfeği ve hücum yeleği aldık. Taburun bahçesinde bir süre bekledik. Sabah saat 8.00 gibi silahları teslim ederek evlerimize dağılacağımız talimatı gelince ayrıldık. Saat 15.00'e kadar evimizde istirahat ettik.'
Kalıncı, 15 Temmuz'da KHO'ya gelmeden önce darbe girişiminden haberinin olmadığını, verilen emir gereği okul güvenliğini temin etmek amacıyla KHO'ya geldiğini belirterek, 'Sıralı amirlerimce suç teşkil edecek bir emir almadım ve bir emir verildiğini de görmedim.' diye konuştu.
Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Kalıncı, ailesi ve çevresinde soruşturma geçiren kimse olmadığını öne sürerek beraatini talep etti.
Savunması alınan sanıklardan Servet Işıklı, önceki savunmaları tekrar ettiğini belirterek, darbe girişimini ve FETÖ'yü lanetlediğini, isnat edilen suçlamaları reddettiğini söyledi.
Yapıya ait okullarda değil, devlet okullarında okuduğunu, Anadolu Üniversitesinden mezun olduktan sonra KHO'nun tarih bölümüne öğretim görevlisi olarak tayin edildiğini ifade etti.
Işıklı, olay günü mesaiden sonra saat 17.00 gibi servis kullanarak evine döndüğünü, saat 23.00 civarında 'kalkışma' haberini öğrendiğini savunarak, şunları anlattı:
'Öğretmen Mehmet albayın telefondan gönderdiği 'En seri vasıtayla KHO'ya gelin.' mesajını okuyunca gece saat 00.15 gibi eşimle evimden ayrıldım. Eşimi, bir arkadaşın evine bıraktım. KHO'ya saat 00.45 gibi 4 No'lu nizamiyeden girdik. Bir anormallik yoktu. Her zamanki gibi kart basarak geçiş yaptık. Dekanlık binasına geldiğimizde saat saat 01.00 gibiydi. Bölüm odasına birkaç personel haricinde gelen olmamıştı. Yoklama alınacağı bildirilerek saat 01.30 gibi Anafartalar Taburu'na gitmemiz bildirildi. Giderken patlama sesleri duyunca binanın merdiven boşluğuna sığındık. Sonra dekanlık binasına döndük. Bölüm odasında öğretmen üsteğmenlerle internet üzerinden haberleri takip ederek sabaha dek bekledik. Nöbetçi subaylık görevim olduğundan 16 Temmuz sabahı görevi teslim aldım ve 17 Temmuz sabahı görevi teslim ettim.'
Işıklı, 22 Temmuz'da yoklama için KHO'ya çağrıldıklarında sıralı amirlerin kendilerine 'Aleyhine delil olmadığı sürece kimse suçlu değildir. Kesin yargıya varılıncaya dek kimse hakkında işlem yapılmayacak.' diye haber verdiğini aktararak, 23 Temmuz sabahı yeniden göreve çağrıldıklarını ve bu esnada gözaltına alındıklarını belirtti.
Silah almak ya da kanunsuz eyleme katılmak gibi illegal faaliyetlere iştirak etmediğini öne süren Işıklı, 'Kalkışmaya hiçbir şekilde destek vermedim. Emrim altında asker de yoktur.' şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı, iddia makamının görüşünü almasının ardından duruşmaya ara verdi.
Ara sonrası kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanıkların imza yükümlülüğünün, bazılarının ise yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-12 Temmuz (2017) 'Ankara 307 sanık (i. 239) sanık Darbe/Kara Harp Okulu' davası
(31 Mart 2018, 14:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: