İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin 19'u tutuklu 29 sanığın, 'örgüt üyeliği' ve 'darbeye teşebbüs' suçlarından yargılandığı dava sona erdi. Sanıklar hükümeti devirme/darbe suçlamasından beraat etti, sadece örgüt üyeliğinden 7 yıl hapis verildi. Diğer iki medya davasında yargılanan Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler ile diğer bazı isimlerin yazı ve açıklamaları darbeye desteklerine yeterli delil görülerek ağırlaştırılmış müebbet hapislerine karar verilirken, bu davada benzer durumdaki sanıkların 7 yıl hapisle kurtulmaları tepki çekti.
10.03.2018 18:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin 19'u tutuklu 29 sanığın, 'örgüt üyeliği' ve 'darbeye teşebbüs' suçlarından yargılandığı dava sona erdi.
07.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, 18 tutuklu sanık ile 4 tutuksuz sanık ve avukatlar hazır bulundu.
Duruşma, alfabetik sıraya göre söz alan sanıklar, son savunmalarını yaptı.
İşte sanıkların son sözleri...
Murat Aksoy: Ben gazeteciyim. Muhalif ve eleştirel olabilirim. Suçsuzum. Beraatimi ve üzerimizdeki lekenin çıkarılmasını istiyorum.
Ali Akkuş: 'FETÖ örgüt kriterlerinin hiçbiri bende mevcut değildir. Aklanmak istiyorum...
Hanım Büşra Erdal: Ben hep gazetecilik yaptım. Düşüncelerimi hukuki çerçevede ifade ettim. Bir bedel ödedim. Umarım aileme ve sevdiklerime kavuşurum.
Muhammed Sait Kuloğlu: Ben bugün eşim için belki hediye olurum, o da evlilik yüzüğümü geri takar.
Ünal Tanık'ın eşi Muhterem Tanık: Kendim ve eşim adına beraat istiyorum.
Mutlu Çölgeçen: 23 yıllık gazeteciyim. Önce hep iş dedim, bundan dolayı eşimden özür dilemek istiyorum. Artık yoğurdu bırakın üflemeyi, dondurarak yiyoruz.
Hüseyin Aydın: Şimdi vereceğiniz karar hapishanede kalan insanlar için ölüm demek. Eşim çok acı çekiyor. Bu çukurdan beni kurtarın.
Bayram Kaya: Sadece muhabirlik yaptım, algı varsa algının sorumlusu ben değilim. Dönemin yöneticilerine tanınan haktan ben de yararlanmak istiyorum.
Ahmet Memiş: Ailem gerçekten mağdur. Beraatimi talep ediyorum.
Abdullah Kılıç: Adnan Menderes “bir milletin sığınabileceği en adil liman hakimlerin pak vicdanıdır” demişti.
Habip Güler: Masumiyetimi her yönden ispatladım. 20 aydır yavrularıma hasretim. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.
Cuma Ulus: Sadece gazeteciyim. Yargılanmaktan hiçbir zaman kaçmadım. Beraatimi istiyorum.
Cihan Acar: Kendi hatalarım ve hayallerimle yaşadım. Tek istediğim özgürlük.
Cemal Azmi Kalyoncu: Terör örgütü üyesi değilim, suçsuzum. Tahliyemi talep ediyorum.
Bünyamin Köseli: Vereceğiniz karara razıyım.
Halil İbrahim Balta: Hapiste değilim, ölsem de evde öleceğim. Beraatimi talep ediyorum.
Mustafa Erkan Acar: Beraatimi istiyorum. Çalıştığım tüm kurumlarda işimi yasalara uygun bir şekilde yapmaya çalıştım.
Oğuz Usluer: 20 yıllık gazeteciyim. Darbeci olmadığım gibi darbe karşıtı belgeseller yayınladım. Tüm gazetecilerin serbest kalmasını talep ediyorum.
08.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında firari sanıklar dışında tüm tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. İki gün süren duruşmalarda sanıklar son savunmalarını yaparak beraatlerini talep etti. Savunmaların tamamlanmasının ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından davaya ilişkin kararını açıkladı.
25 SANIK HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Tutuksuz sanıklar Atilla Taş, 'Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteci Murat Aksoy da, 'Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Taş ve Aksoy'un tutuklanmaları talebini reddetti. Karakola imza atma şartını kaldıran mahkeme yurtdışına çıkış yasağının devamına hükmetti.
Mahkeme 12 sanığa, 'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 6 yıl 3 ay, aynı suçtan 11 sanığa ise 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
6 yıl 3 ay hapis cezası alan sanıklar: Cihan Acar, Bünyamin Köseli, İbrahim Balta, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Yakup Çetin, Seyit Kılıç, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu.
7 yıl 6 ay hapis cezası alan sanıklar: Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Muhammed Sait Kuloğlu, Erkan Acar, Oğuz Usluer, Davut Aydın, Ufuk Şanlı, Yetkin Yıldız ve Cuma Ulus, Mutlu Çölgeçen, Ünal Tanık.
BİR KİŞİ BERAAT ETTİ 3 KİŞİNİN DOSYASI AYRILDI
Mahkeme sanıklardan Muhterem Tanık'ın ise beraatine karar verdi. Firari sanıklar Bülent Ceyhan ile Said Sefa'nın dosyalarının ayrılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıklardan Emre Soncan'ın da dosyasının bu dava dosyasından ayrılmasına karar verdi. Mahkeme, tutuksuz sanık Ali Akkuş'un tutuklanmasına karar verdi. Akkuş, duruşma salonuna gelen polisler tarafından götürüldü.
DARBE SUÇUNDAN BERAAT
Mahkeme sanıklar; Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş'un yer aldığı 13 kişi hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve ' Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından ise beraat kararı verdi.
DARBEYE TEŞEBBÜSTEN TAHLİYESİ VERİLEN 8 SANIK BU KEZ ÜYELİKTEN TUTUKLANDI
Mahkeme 'Darbeye teşebbüs' suçundan tutuklu bulunan, 8 sanığın bu suçtan tahliyesine karar verirken, hükümle birlikte 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan tutuklanmalarına karar verdi. 'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan tutuklu bulunan 10 sanığın ise bu hallerinin devamına karar verdi.
DAVA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün sosyal medyadaki propaganda aracı olan 'fuatavni' adlı hesabın kurucusu olduğu tespit edilen ve firari olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Said Sefa hakkında 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'silahlı terör örgütü yönetmek' suçundan da 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyordu.
İddianamede, sanıklar kapatılan Meydan gazetesinin yazarı Atilla Taş, yine kapatılan 'Rotahaber' sitesinin sahibi Ünal Tanık ile gazeteciler Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız hakkında da 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
İddianameyi kabul eden İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen yıl 31 Mart'ta yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Atilla Taş, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Oğuz Usluer, Seyyid Kılıç, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız'ın tahliyesine karar verdi.
Savcılık ardından, sanıklar Hanım Büşra Erdal, Ahmet Memiş, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Cuma Ulus, Habib Güler, Halil İbrahim Balta ve Muhammet Said Kuloğlu'nun serbest bırakılmasına itirazda bulundu. İtirazı kabul eden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 sanık hakkında yeniden yakalama kararı çıkardı.
Tahliye edilen ve aralarında Atilla Taş'ın da bulunduğu 13 sanık hakkında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'darbe teşebbüsü' soruşturması başlatıldı ve bu kişiler hakkında gözaltı kararı verildi. Böylece, yeni soruşturma ve dava kapsamında yapılan itiraz sonucunda tahliyelerine karar verilen 21 kişi, aynı gün yapılan itirazlar sonucu serbest bırakılmadı.
13 sanık hakkında yeni iddianame hazırlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından 13 sanık hakkında hazırlanan 314 sayfalık iddianamede, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sırasında serbest bırakılmalarına karar verilen sanıkların, elde edilen ve çözümlemesi yapılan ek deliller uyarınca, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından gözaltına alındığı ve Ali Akkuş'un haricindekilerin tutuklandığı anımsatılıyor.
'Örgütün basın-yayın yapılanmasının, halk içerisinde taban kazanmak ve algı operasyonu yapmak amacıyla kullanılan en önemli araçları arasında yer aldığı' belirtilen iddianamede, basın mensubu ya da STK temsilcisi sıfatıyla sağlanan ifade özgürlüğü ve kısmi dokunulmazlık imkanı ile legal yapının illegalite için hem maske görevi sağlayarak gizlenme imkanı yarattığı hem de koruma zırhı sağladığı kaydediliyor.
Örgütün kendisinden olmayanı itibarsızlaştırmaya, tasfiye etmeye, suçlu göstermeye yönelik haberlerle toplumun algısını şekillendirdiği ifade edilen iddianamede, iktidarla TSK'yı, TSK ile halkı ya da halk ile iktidarı karşı karşıya getirmeye yönelik her türlü faaliyeti destekleyerek bizzat organize ettiği anlatılıyor.
İddianamede, tüm sanıkların 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.
Aynı mahkemede 13 sanık hakkında açılan dava dosyası,18 Ağustos 2017'de yapılan duruşmada, diğer dava dosyası ile birleştirilmişti.
SKANDAL: FARKLI MAHKEMELERDEN FARKLI KARARLAR
Fetö'yü konu alan diğer iki medya davasında yargılanan Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler ile diğer bazı isimler, yazı ve açıklamaları darbeye destek için yeterli görülerek geçtiğimiz günlerde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırılmışlardı. Bu davada yargılanan benzer durumdaki sanıklara ise sadece 7 yıl hapis cezası verilmesi tepki çekti. Fetö'nün 7 Şubat 2012, 17/25 Aralık 2013 tarihlerindeki hükümeti devirme girişimlerine imza attıkları çok sayıda haberleriyle destek veren bir çok cemaat mensubu gazetecinin darbe suçlamasından beraat etmesi şaşkınlıkla karşılandı. Örneğin Zaman muhabiri Hanım Büşra Erdal, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ve onun üzerinden de Başbakan Erdoğan'ı tutuklamaya ve hükümeti devirmeye yönelik olduğu bilinen 7 Şubat'taki (2012) MİT Krizinin ertesi günü Zaman gazetesinde 'manşetten' yayınlanan 'Savcılar her zaman haklıdır' başlıklı yazısında MİT yetkililerini gözaltına alınma girişimini ve Savcı Sadrettin Kara'yı şaşırtıcı şekilde savunmuştu. Erdal, bu desteğiyle kumpas girişiminde fiilen rol almıştı. Bu davada sanık olan bir çok Zaman muhabiri de hükümeti yıpratma ve devirme girişimlerine yazılarıyla destek vermişlerdi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Paralel yapı-22 Temmuz (2016) 'İstanbul 29 sanık Fuat Avni'nin Tespiti/İnternet-Sosyal Medya Yap.' davası (bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı-Medya uzantıları
(10 Mart 2018, 18:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: