Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin, haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 14'ü tutuklu 19 sanığın yargılanmasına devam edildi.
03.03.2018 19:51 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin, haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 14'ü tutuklu 19 sanığın yargılanmasına devam edildi.
27 Şubat'ta Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada, Başbakanlık ve TBMM adına katılan avukatlar da hazır bulundu.
Davanın ikinci duruşması, tanıkların dinlenmesiyle başladı.
Duruşmada ayrıca tanık sıfatıyla dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın ifadesi okundu.
Aksakallı, şunları kaydetti:
'O dönem 1. Özel Kuvvetler Komutanı ve Silopi ÖKHÜ Komutanı olan Semih Terzi ile saat 00.30 civarında muhtemelen Diyarbakır'dan, Ankara'ya hareketi esnasında görüştüm. Koruma astsubayım irtibat kurdu. Terzi alaylı konuşunca telefonu aldım ve kendisine 'memleketi felakete sürüklüyorsunuz. Ne yapıyorsunuz' dedim. Bu hitabıma karşı 'anlaşılmıyor, duyulmuyor' diyerek telefonu kapattı. O dönem Irak'ın Selahattin kasabasında bulunan 3. Özel Kuvvetler Tugayı Komutanı Tuğgeneral Halil Soysal'ı ayarak, Terzi ve onunla hareket eden personelin ihanet içinde olduklarını, güvenlik alması için Silopi'ye gitmesini, emir komutayı almasını ve darbecileri etkisiz hale getirmesini emrettim. Silopi'deki bir askerden aldığım bilgi, karargahı Celal Koca'nın (tutuklu sanık) emir komuta ettiğini, darbeye yönelik eylemde bulunduğunu, bu nedenle bu kişiye Halil Soysal'ın gelip emir komutayı alacağını, fırsat bulması halinde Celal Koca'yı derdest etmesin istedim.'
Eski Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı olan ve başka dosyadan tutuklu olan Ahmet Otal, duruşmada tanık olarak dinlendi.
Semih Terzi'yi gıyabında tanıdığını belirten Otal, 'Hakkari'de görev yaptığı sırada Mayıs ayında yaralı asker tahliyesiyle ilgili görüşmüştük. O tarihte helikopter gönderememiştim. O yaralı askerin şehit olduğunu öğrendik. Terzi, 14 Temmuz'da beni tekrar aradı ve rahatsızlığını söyledi. Ben de yetkinin bende olmadığını söyledim ve iki generale yakışmayacak şekilde konuşma geçti.' dedi.
Mahkeme Başkanı Akın Akkaya'nın 'Aradan 1,5 ay geçmiş neden aramak için bu kadar beklemiş olabilir' sorusu üzerine Otal, 'Bilmiyorum' yanıtını verdi.
Sanıklar Celal Koca ya da Murat Temiz ile görüşmesi olmadığını belirten Otal, Mahkeme Başkanı Akkaya'nın 'Semih Terzi ile aranızda haberci yazışmaları var?' demesi üzerine şunları söyledi:
'Kabul etmiyorum. Ben yakalandığım gün makam telefonunu savcılığa verdim. Gerekli incelemeler yapılabilirdi. Böyle bir şey iddia ediliyor ama bana ait değildir.'
'Helikopterin sesinden anlaşılmıyordu'
Otal, dönemin Van Asayiş Kolordu Komutanı olan 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'i derdest etmek isteyen helikopterdeki askerlere ilişkin, 'İkmalden haberim olsaydı hazırlık yaptırırdım. Tugay komutanı ikmal için uğraşmaz. Ancak dönemin tümen komutanı aradığında, helikopteri sorduğunda durumu öğrendim ve kendisine helikopterin ikmal için geldiğini ve geri gideceğini söyledim. Tümen komutanı bu sırada bana 'helikopter insin, eğer inmezse vurun' şeklinde emir verdi. Bu görüşmeyi yaparken helikopterin kalkma sesi geldi. Daha sonra telefonum çaldı, helikopter sesinden tam anlaşılmıyordu ancak iddianameden öğrendiğim kadarıyla arayanın İsmail Çevik (tutuklu sanık) olduğunu öğrendim. Arayan kişiye helikopteri indirmesini söyledim ancak gürültüden dolayı birbirimizi anlayamadık. Helikopterin uçuş güzergahında bana bağlı karakol olmadığı için helikopteri vurmaları konusunda bir emir vermedim ancak tümen komutanı kendine bağlı diğer birliklere bu emri vermiş.' diye konuştu.
Başka bir dosyadan tutuklu bulunan Ferhat Özdemir de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak tanık sıfatıyla dinlendi.
Silopi ÖKHÜ'de 15 temmuz günü istirahatli olduğunu savunan Özdemir, şöyle devam etti:
'Rutin eğitimler vardı. Habur sınır kapısındaki olay bildiğim kadarıyla Halil Paşa, Kuzey Irak'tan Silopi'ye gelmek istemiş. Sınır kapısında Koray N. (tutuksuz sanık), aldığı emir uyarınca kimsenin içeriye girmesine izin vermemiş. Zekai Paşa'nın emir astsubayı arandıktan sonra Zekai Paşa'nın emriyle ÖKHÜ'yü Halil Paşa'nın teslim alacağını söylemesi üzerine kapıdan geçişe izin verildiğini birçok kişiden duyduk. Tim olayıyla ilgili olarak da 2 subay 6 astsubay helikopterde yüksek değerli hedef (YDG) olduğunu ve PKK'lı bir teröristi almaya gittiklerini duydum. O gün ben istirahatli olduğum için her şey normal geliyordu. Celal Koca tarafından akşam toplantı yapıldığını duymadım. Darbe girişiminden saat 21.00-22.00 sıralarında öğrendik.'
Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklar tanıklara beyanlarına yönelik savunma yaptı.
Dönemin Silopi Özel Kuvvetler Harekat Üssü (ÖKHÜ) kurmay başkanı eski yarbay tutuklu sanık Celal Koca, Semih Terzi'nin emirleri doğrultusunda hareket ettiğini ancak suç unsuru oluşturan eylemi bulunmadığını öne sürdü.
Tanık beyanlarının çelişkili, yalan ve iftiradan ibaret olduğunu iddia eden Koca, savunmasında şunları söyledi:
'Semih Terzi öldüğü için birçok şey karanlıkta kaldı. Ben Ahmet Otal'ı tanıyorum ancak ilk defa burada muhatap oldum. Kendisi ile telefonda görüştüğümü ifade etmiştim. Benim odamda 3 askeri hat vardı. Bunları ancak asker olan kişiler bilebilir. Komutanım Semih Terzi, karargahtan ayrılmadan önce 'Ahmet Otal arayacak' dedi. Bir süre sonra Ahmet Otal aradı. Özel numaradan arandığım için tereddüt yaşamadım. Semih Terzi ile Ahmet Otal arasındaki mesajlara da vakıf olduğum için daha önce bildiklerimi anlattım. Semih Terzi'nin bu işi planladığı belli. Ben kararsızlığımdan dolayı Halil Soysal'ın her şeye rağmen Türkiye'ye alınmaması emrini Semih Terzi'ye mesajla tekrar sordum. O da bana emrini tekrarlayarak, 'Hayır içeri alma' şeklinde emir verdi. Zekai paşa, kendisini arayıp nereden sahip olduğunu bilmediğim bir kanıyla bizim de darbeci olduğumuzu değerlendirerek, Halil Paşa'ya ÖKHÜ'ye gitmesini emrediyor.'
Zekai Aksakallı'nın karargahtaki askere kendisini öldürme emrini verdiğini, bu nedenle iki askerin planlama yaptığını öne süren Koca, personelin kendisine karşı kışkırtıldığını ve hiyerarşiye bağlı kalmak maksadıyla söylediği hususların çarpıtıldığını iddia etti.
Dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'i derdest etmek iddiasıyla Van'a giden ekibi taşıyan helikopterin pilotu tutuklu sanık Ali Özçelik de tanık beyanlarının senaryodan oluştuğunu savundu.
-Eski albay, 5 bin 680 kez giriş yaptığı ByLock'u reddetti
Mahkeme Başkanı Akın Akkaya, 2. Ordu Komutanı Korgeneral Temel'i derdest etmek iddiasıyla Van'a gelen ekibi karşılayacağı iddiasıyla tutuklu yargılanan dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığında görevli eski albay Murat Temiz'in iki ayrı hatta ByLock kullandığını ve 5 bin 680 kez giriş yapıldığını gösteren rapor geldiğini belirterek, sanığa söz verdi.
Sanık Temiz, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulunduğu Van Cezaevinden duruşmaya bağlanarak, 'İki telefonu ve iki hattı da ben kullandım. Aynı dönemde bu iki telefonu kullandım, bazen biri evde kalıyordu. ByLock kullanmış olsam içeriği çıkması gerekirdi. Diğer hattım zaman zaman evde kaldığı için eşime ulaşmak amacıyla aradığım doğrudur ancak kesinlikle ByLock kullanmadım.' dedi.
Sanık savunmalarının ardından Cumhuriyet Savcısı Sinan Yüksel, esas hakkında mütalaasını verdi.
15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde askeri hiyerarşi dışında kendilerini sözde 'yurtta sulh konseyi' olarak tanımlayan FETÖ/PDY üyesi 'üniformalı teröristler'in anayasayı askıya alarak seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı görevden almak, Meclis ve hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunulduğunu hatırlatan Yüksel, Türkiye genelinde yaşanan eylemlerde 250 kişinin şehit olduğunu ve 2 bin 186 kişinin yaralandığını kaydetti.
Darbe girişiminde yayınlanan ilk direktiflerden birisinin de Silopi'de konuşlu ÖKHÜ'nün uygun birliklerinin Ankara'ya intikali yönündeki yazı olduğunu anımsatan Yüksel, darbeci Semih Terzi'nin Silopi'deki ÖKHÜ'den ayrılırken emir komutayı eski kurmay yarbay tutuklu sanık Celal Koca'ya devrettiğini ve dönemin Van Asayiş Kolordu Komutanı olan 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'in derdest edilmesi, Kuzey Irak'ta bulunan Tuğgeneral Halil Soysal'ın ülkeye girişinin engellenmesi talimatını verdiğini ifade etti.
14 sanığı ağırlaştırılmış müebbet talebi
Savcı, tutuklu sanıklar Celal Koca, İsmail Çevik, İsmail Öğüt, Ali Özçelik, Yasin İlhan, Serkan Yüksel, Süleyman Sefa Altuğ, Hüseyin Doğan, Hüseyin Özyıldırım, Zeki Özerli, Sedat Duran, Cuma Torun, Mehmet Yüksel ve Murat Temiz'in, TCK'nın 309. maddesi gereğince 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan cezalandırılmalarını, sanıkların İsmail Metin Temel'e karşı 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan ise doğrudan eylem tespit edilemediği için beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Tutuksuz sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine yönelik somut delil olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verilmesini isteyen savcı Yüksel, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık ile avukatları esas hakkında savunma yapmak için süre talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı 16 Nisan'a erteledi.
Paralel yapı-11 Nisan (2017) 'Şırnak 19 sanık Darbe Yap./Özel Kuvvetler Komutanlığı' davası
(03 Mart 2018, 19:51)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: