İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü'nün kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 34 kişinin yargılandığı davanın, Samandıra Gişeler dosyasından ayrılmasından sonraki ilk duruşması görüldü.
03.02.2018 14:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü'nün kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 34 kişinin yargılandığı davanın, Samandıra Gişeler dosyasından ayrılmasından sonraki ilk duruşması görüldü.
29.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya, 26 tutuklu, 8 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Bir kısım müştekiler de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Osman Ünal, darbe teşebbüsünün yapıldığı gece 23.18'te alaydan araçların çıkışlarının olduğunu, Alay Komutanı Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse'nin sürekli nizamiyeye gidip geldiğini, alay komutanının bir Mercedes marka araç ile birlikte geri döndüğünü, 02.27'de bir girişimin olduğunu öğrendiğini aktardı.
Sanık Ünal, ne olduğunu bilmediğini, küçük bir televizyondan köprülerin kapatıldığını öğrendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Yanlış bir şeyler yapmasınlar diye dışarıdaki arkadaşları aradım, onlar da bize, 'dönmeye çalışıyoruz' dediler. Nizamiyenin önüne çöp aracı geldi, beklemeye başladı. Yabancı gelen araçların listelerini tuttum, kayıtlar kaybolursa diye cep telefonuna fotoğrafımı çektim. Normalde nizamiyeye dışarıdan gelen araçları kayıt ederiz. Ömer Faruk Özköse, 3 araçla eskort halinde nizamiyeye giriş yaptı. 15-20 kişi halk kapıya toplandı, tahminen Ahmet Serdar Topalca ve uzun boylu biri, nizamiyeden ateş etti. 3-4 el ateş edilmiş, subaylar etmiş denildi.'
'Başkan: Nizamiye yol geçen hanına dönmüş'
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, 'Terör saldırısı olduğunu öğreniyorsunuz, nizamiye yol geçen hanına dönmüş. Nasıl oluyor?' sorusuna sanık Ünal, 'Kara havacılık personeli de o girişten giriş yapıyordu. O personel çocukları azarlıyordu. Ana baba günüydü ortalık.' diye cevap verdi.
Bir diğer tutuksuz sanık Durmuş Ali Kuyucu da savunmasında, 15 yıllık asker olduğunu, 15 Temmuz'da nöbetçi olduğunu, saat 18.00 sıralarında üzerilerinde 'SAR' yazılı 3 aracın girişe yaklaştığını, o sırada alay komutanı Özköse'nin de aracının girişte olduğunu, birbirleriyle konuştuktan sonra Özköse'nin gelen araçların kendileriyle olduğunu söylediğini belirtti.
Sanık Kuyucu, araçların kayıtlarını almak istediği sırada Özköse'nin kendisine buna gerek olmadığını söylediğini dile getirerek, şunları söyledi:
'Saat 20.00 sıralarında 3 sivil araç geldi. Alay komutanı 'bunlar benim misafirim, kayda gerek' yok dedi, içeri girdiler. Saat 21.00 gibi personel gelmeye başladı. Saat 23.00-23.30 gibi askeri araçlar yaklaştı. Bize dikkatli oldun gibi bir şey denmedi. Araçların arkasından alay komutanı çıktı, arkasından bir Mercedes marka araçla geri geldi. Gece 02.00 gibi çöp kamyonu geldi, ne olduğunu anlamadık. Olayın bir darbe girişimini olduğunu, ziyaretçi kısmında bulunan küçük televizyondan öğrendik. Halk geldi, tepki gösterdi. 2 subayın ateş ettiğini gördüm. Ben diğer arkadaşları uyardım, 'sakın bir şey yapmayın' diye. Ne olduğunu anlamadık. Gelen araçları içeri aldık.'
Tutuksuz sanık Ramazan Engin de savunmasında, olay günü nizamiyede beklediğini, rutin mesaisinin devam ettiğini, daha önce alayının bombalı eyleme maruz kaldığını bu yüzden her şeyden şüphe ettiklerini, alay komutanından aldığı emirle nizamiye bölgesinde beklemeye başladığını aktardı.
'Özköse, kayıt yapmamamızı istedi'
Sanık Engin, alay komutanının gün içerisinde sürekli giriş çıkış yaptığını, 17.40 sıralarında SAR yazılı 3 aracın nizamiyeden giriş yaptığını ifade ederek, savunmasını şöyle sürdürdü:
'Gelen araçlar, tatbikat yapmak amacıyla geldiklerini söyledi, tam teçhizatlı personeldi. Biz de onlara yanlış geldiklerini söyledik. Kara havacılık alayının ileride olduğunu söyledik, onlar tam dönerken alay komutanı Ömer Faruk Özköse haberi varmış gibiydi. Konuştular, alay komutanı 'kayda gerek yok', beni takip etsinler, dedi. Kışla komutanı olduğu için personellere herhangi bir kayıt yaptırmamalarını söyledi. Tekrardan alay komutanı nizamiyeye geldi, nöbetimin bittiğini söyledim. Bana biraz daha beklememi söyledi. Alay komutanı sürekli gelip gidiyordu. Sanki birini bekliyormuş gibiydi, elinde sürekli telefon vardı. 3 araç geldi, bir kişi yürüyerek nizamiyeye giriş yaptı. Komutan Ömer Faruk Özköse, yeniden misafirleri olduğunu söyledi, kayıt yapmamamızı istedi.'
Alarm verildiğini bile dışarıdan gelen personelden öğrendiğini anlatan sanık Engin, dışarıdaki personelin peyderpey birliğe girdiğini anlattı.
Tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasının ardından duruşma, yarına ertelendi.
30.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, 26 tutuklu, 8 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Bir kısım müştekiler de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından müştekilerin ifadelerinin alınmasına geçildi.
Söz verilen müşteki Cenk Bedir, olay günü televizyondan olayları gördüğünü, arkadaşlarla irtibata geçtiğini daha sonra dışarı çıktıklarını, Soğanlık'taki karakolun önünde bulundukları sırada Nurettin Baransel Kışlası'ndan tankların çıktığını duyduklarını ifade ederek, 'Kartal Köprüsü'ne geçtik. 2 arkadaş kendi araçlarımızla gittik. Araçtan indiğimizde bir askerin 'sıkıyönetim ilan edildi' şeklinde söylemlerde bulunduğu söylendi, bunu vatandaşlardan öğrendim. 1 land vardı, aracı durdurmaya çalışıyorduk. 2 asker vardı, bunların birinde G3 silah vardı.' dedi.
Müşteki Bedir, polislerin askerlerin etrafını çevirdiğini, polislerle kol kola vererek, koridor oluşturduklarını, askerlerden birinin silahına davrandığını, polisin elini silahın üstüne koyduğunu, silahın tek atış patladığını anlattı.
'Silah patladı, ben yere düştüm. Ayağa kalktım, burnumdan kan geliyordu. Arkadaşım Galip Çolak'ın koluna parça geldiği söylendi. Bu iki asker Rüstem Üstünel ve Murat Atmaca'ydı, G3 silahı olan Murat Atmaca'ydı' diyen müşteki Bedir, 'Göğüs altıma, burnumun üstüne ve göbeğimin altına parçalar gelmiş. Silahı çeken Rüstem Üstünel'di. O askerlerin bakışları bizim askerlerimizin bakışları gibi değildi. Sanıklardan şikayetçiyim.' dedi.
Bir diğer müşteki Uğur Türkoğlu da ifadesinde, 15 Temmuz'da telefondan köprünün kapatıldığını öğrendiğini, TRT'de bildirinin okunduğunu gördüğünü, kardeşiyle birlikte Kartal Köprüsü'ne gittiğini, vatandaşların 'asker kışlaya' diye bağırdığını, önde bulunan kalabalığın darbe olduğunu söylediğini dile getirerek, kardeşinin askeri aracın kendisine çarptığını ve elini kırdığını söylediğini aktardı.
Müşteki Türkoğlu, kardeşinin yanına gittiğini, polisle konuşurken silah sesi duyduğunu, parçalardan birinin eline geldiğini, daha sonra kardeşiyle hastaneye gittiğini ve sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Bir diğer müşteki Levent Gezmiş de ifadesinde, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını dinledikten sonra, Kartal merkeze doğru gitmek için evden çıktığı, arkadaşlarıyla beraber kaymakamlık binasına gittiklerini, orada sorun olmadığını gördükten sonra Kartal Köprüsü'ne geçtiklerini ifade ederek, 'Bizim geldiğimizi gören askeri araç beni arkadaşlarımı ezerek, Tuzla istikametine gitti. Daha sonra polisler, buradakileri tefrik etti. Ben Nurettin Baransel Kışlası'na gittim, sabaha doğru hastaneye gittim. Rüstem Üstünel'in teslim olmak istemeyişini gördüm. Bacağımın üstünden araç geçti. Yanımda ezilen arkadaş halen hastanede bağırsakları dışarıda tedavi görüyor. dedi.
Diğer söz verilen müştekiler de olay günü çeşitli yerlerinden yaralandığını ve sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Duruşma, yarına ertelendi.
01.02.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 4. duruşmaya, 21 tutuklu, 6 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Bazı müştekiler de duruşmada hazır bulundu.
Taleplerle ilgili görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, iddianamede yer alan mağdur ve müştekilerin suçtan zarar görmelerine binaen davaya katılma taleplerinin kabulünü ve tüm tutuklu sanıkların kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve kaçma ihtimalleri göz önüne alınarak, tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Söz verilen tutuklu sanıklar ise tahliyelerini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, 6 tutuksuz sanığın adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına, 4 katılanın davaya katılma talebinin kabulüne, iddianamede yer almayan müştekilerin katılma taleplerinin ise reddine karar verdi.
Mahkeme, İstanbul'daki 'ana darbe' davasının sanığı olan eski Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse'nin ve 3 askeri personelinin duruşmada tanık olarak dinlenmesine hükmederek, hastaneden tedavi gören müşteki Ayhan Ayyıldız'ın beyanın naip hakim aracılığıyla alınmasına karar verdi.
Duruşma, 9 Nisan'da Silivri'de görülmek üzere ertelendi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 23. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı ve Kara Harp Akademisinde görevli bazı askerlerin, 15 Temmuz 2016'da Kartal Köprüsü ve Samandıra Gişeleri'ni kontrol altına almaya çalıştıkları bilgisine yer veriliyor.
Hazırlanan iddianamede, bütün sanıkların, 'cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs', 'cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Mahkeme heyeti, 14 Aralık 2017 tarihindeki duruşmada, Çekmeköy Kışlası, Samandıra Gişeler ve Kartal Köprüsü'nde görevli sanıkların, dosyalarının ayırmasına karar vermişti.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-08 Nisan (2017) 'İstanbul 117 sanık Darbe/Kartal Köprüsü&Samandıra Gişe İşgali' davası
(03 Şubat 2018, 14:39)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: