Ergenekon´un KKTC´deki uzantısıyla ilgili yürütülen soruşturma sürecinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Ergenekon´la bağlantıları bulunduğuna dair kuvvetli şüpheler ileri sürülmüş olan Başbakan Derviş Eroğlu´nun engellemeleriyle karşılaştıklarını öne süren KKTC Meclis Komisyonu, çareyi Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul cumhuriyet savcılarıyla doğrudan görüşmekte buldu. Ergenekon tutuklusu Mustafa Özbek´te ele geçirilen belgelerde Ergenekon´un Kıbrıs´taki adamı olarak gösterilen dönemin başbakanı ve son seçimlerde de yine başbakan adayı olarak yarışan Ulusal Birlik Partisi (UBP)´li Derviş Eroğlu, ´Faili meçhul her ülkede olur, illa ki bulunacak diye bir şey yok´ diyerek şaşırtıcı bir demeç vermişti. Bu demecin ardından, Özbek´ten ele geçen Ergenekon belgelerinde sık sık adı geçen diğer bir UBP´li Özay Andıç da konuşmuş ve Ergenekon iddialarını doğrularcasına derin devleti savunmuştu: ´Derin devlet dünyanın her yerinde vardır. Unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Kıbrıs´ta Türklük aleyhine çalışan satılmış gruplar vardı.´
KKTC Meclisi, Kıbrıs Ergenekonu´nu görüşmeye geliyor
Ergenekon´un KKTC´deki uzantısıyla ilgili yürütülen soruşturma sürecinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Ergenekon´la bağlantıları bulunduğuna dair kuvvetli şüpheler ileri sürülmüş olan Başbakan Derviş Eroğlu´nun engellemeleriyle karşılaştıklarını öne süren KKTC Meclis Komisyonu, çareyi Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul cumhuriyet savcılarıyla doğrudan görüşmekte buldu. Ergenekon tutuklusu Mustafa Özbek´te ele geçirilen belgelerde Ergenekon´un Kıbrıs´taki adamı olarak gösterilen dönemin başbakanı ve son seçimlerde de yine başbakan adayı olarak yarışan Ulusal Birlik Partisi (UBP)´li Derviş Eroğlu, ´Faili meçhul her ülkede olur, illa ki bulunacak diye bir şey yok´ diyerek şaşırtıcı bir demeç vermişti. Bu demecin ardından, Özbek´ten ele geçen Ergenekon belgelerinde sık sık adı geçen diğer bir UBP´li Özay Andıç da konuşmuş ve Ergenekon iddialarını doğrularcasına derin devleti savunmuştu: ´Derin devlet dünyanın her yerinde vardır. Unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Kıbrıs´ta Türklük aleyhine çalışan satılmış gruplar vardı.´
Ergenekon suçlaması yapılan Başbakan Eroğlu soruşturma için kılını kıpırdatmıyor
Türkiye´deki Ergenekon yapılanmasının Kıbrıs bağlantılarını araştıran komisyonun üyeleri, yılbaşından sonra Türkiye´ye gelecek. Eski KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, geçtiğimiz günlerde Eroğlu hükümetini soruşturmanın üstünü kapatmakla suçlamıştı. Ada´daki Ergenekon yapılanmasını gün yüzüne çıkarmak için yaklaşık üç ay önce kurulan KKTC Meclis Komisyonu, çalışmalarını derinleştiriyor. Bugüne kadar 2 kez toplanan komisyon, birinci oturumda soruşturmanın nasıl işleyeceğini ele almıştı. İkinci birleşimde ise hukuk dairesinden konuyla ilgili bilgi talep edilmişti. Komisyon, yaptığı oturumlar sonucu, Ergenekon´un Kıbrıs ayağının ortaya çıkarılması için KKTC İçişleri Bakanlığı kanalıyla Türkiye´den bilgi istenmesine karar verdi. Ancak hükümet, bu konuda hiçbir girişimde bulunmadı. Komisyonun kararına rağmen Ergenekon soruşturmasına dair belgeler Türkiye´den talep edilmedi. Dolayısıyla soruşturmada kayda değer hiçbir gelişme yaşanmadı. Bunun üzerine harekete geçen komisyon üyeleri, çareyi Ergenekon soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcılarıyla doğrudan görüşmekte buldu. Aralarında muhalefet partisi milletvekillerinin de bulunduğu 7 kişilik komisyonun üyeleri, yılbaşından sonra Türkiye´ye gelerek, Ergenekon savcılarıyla bire bir görüşme yapmak için anlaştı. Ergenekon İddialarını Soruşturma Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sonay Adem, ´soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilememesi üzerine´ böyle bir karara vardıklarını açıkladı. Adem, İnternete yansıyan bilgiler dışında şu anda elimizde hiçbir belge yok. Buradaki savcılık da doğal olarak bunu yeterli görmüyor. Dolayısıyla bize Türkiye´den katkı gelmediği takdirde davanın bir yere gelmesi mümkün değil. Komite başkanıyla bu konuda uzlaştık. ifadelerini kullandı. Sonay Adem, Türkiye´de son yıllarda yapılan darbe girişimlerinin altyapısının Kıbrıs üzerinden hazırlandığına dikkat çekti: Türkiye´deki darbe girişimlerinin gerekçelerine bakacak olursak, Kıbrıs üzerinden bu darbelerin yapılmasına yönelik çalışmalar olduğu görülecektir. Doğrudan doğruya Kıbrıs, Ergenekon örgütünün bütün faaliyetleriyle ana unsurlardan biri olmuştur. Bazı şeyler burada denenmiş.
Adalı dosyası Ergenekon´la birleşecek
Sonay Adem, uğradığı saldırı sonucu 1996´da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetinin aydınlatılması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu´nda da görev almıştı. Adem, komisyonun belli bir noktadan sonra ilerleyemediğini hatırlattı. Adalı cinayetinin Ergenekon´la bağlantılı olduğuna inandığını anlatan Adem, Adalı dosyası ile Ergenekon soruşturmasını birleştirmek istediklerini aktarıyor: Adalı cinayeti dosyası ile Ergenekon soruşturması birleşirse öyle umuyorum ki; daha ileri bir noktaya gidebiliriz. Bu konuda kendini demokrasi tarafında kabul eden insanlar olarak bu dosyaların birleştirilmesi için adım atacağız. Komisyon Başkanı Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili İrsen Küçük de komisyonun çalışmalarına bütçe görüşmeleri nedeniyle ara verdiklerini anlattı. Ergenekon davasını yürüten savcılarla görüşmelerini Meclis kanalıyla yapacaklarını ifade eden Küçük, bugüne kadar ciddi bir belgeleye ulaşamadıkları için savcılarla görüşmeyi düşündüklerini sözlerine ekledi. Bir başka komisyon üyesi CTP Milletvekili Arif Albayrak ise Türkiye´de gerekli belgeler başsavcılığa ulaştığında, üzeri kapatılan birçok olayın aydınlanacağını anlatıyor. Adalı cinayetinin failinin de soruşturma kapsamında ortaya çıkacağını belirten Albayrak, Kesinlikle ben bunun aynı görüntülerle alakalı olduğu kanaatindeyim. Failleri bir yerde örtülü duruyor. Bunun ortaya çıkması elbette toplumun güvenliği ve demokrasi açısından çok önemlidir. ifadelerini kullandı. ( Zaman)
Başbakan Eroğlu: Faili meçhul her ülkede olur, illa ki bulunacak diye bir şey yok
Mustafa Özbek´te ele geçirilen belgelerde Ergenekon´un Kıbrıs´taki adamı olarak gösterilen dönemin başbakanı ve son seçimlerde de yine başbakan adayı olarak yarışan Ulusal Birlik Partisi (UBP)´li Derviş Eroğlu, ´Faili meçhul her ülkede olur, illa ki bulunacak diye bir şey yok´ diyerek şaşırtıcı bir demeç vermişti. Bu demecin ardından, Özbek´ten ele geçen Ergenekon belgelerinde sık sık adı geçen diğer bir UBP´li Özay Andıç da konuşmuş ve Ergenekon iddialarını doğrularcasına derin devleti savunmuştu: ´Derin devlet dünyanın her yerinde vardır. Unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Kıbrıs´ta Türklük aleyhine çalışan satılmış gruplar vardı.´
´Eh, bizim çocuklar da yaptı bir şeyler...´ diyen Denktaş: ´Ergenekon davası bana da uzanacak
Ergenekon soruşturmasında örgütün Kıbrıs uzantısının gündeme geldiği günlerde, Lefkoşa´daki çalışma ofisinde bir basın toplantısı düzenleyen KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Adının soruşturma kapsamında bazı telefon konuşmalarında geçtiğini hatırlatan Denktaş, Türkiye´de Kıbrıs davasını savunduğu için Ergenekon davasıyla ilgili kendisine yönelik suçlamaları beklediğini anlatmıştı. Kendisinin susturulmak istendiğini savunan Denktaş, Türkiye´de Ergenekon davası adı altında, laikliğin tehlikede olduğunu, ılımlı İslam diye Türkiye´nin bir yerlere götürülmekte olduğunu gören, Atatürkçü, Cumhuriyet´e sadık, vatanperver insanların tevkif edildiğini görüyoruz, üzülüyoruz. Şüpheyle içeriye alınan insanlar, ´içeride kal, ben delil arıyorum, ben delil bulduğumda aleyhine dava getiririm´ dercesine hapiste tutulmaktadırlar. demişti. Yine Denktaş konuyla ilgili daha önce bir gazeteye verdiği röpörtajda 1974 öncesi TMT hatıralarını anlatmış ve ?Birtakım bombalamalar, şiddet eylemleri oldu, hatta Türkler arasında cinayetler işlendi Kıbrıs´ta o yıllarda, bunlar için ne diyorsunuz? sorusuna, ?Eh, bizim çocuklar da yaptı bir şeyler...? diye cevap vermişti.
Çete liderinden şok açıklamalar: Ergenekon´un bugünkü yapısı Kıbrıs TMT´sine dayanıyor. TMT´ciler Ergenekon´la devam etti
Sauna Çetesi´ne yönelik operasyonlarda yakalanan çete lideri Kasım Zengin, Ergenekon´un bugünkü yapısının Kıbrıs´ta kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı´na dayandığını savunmuş ve Buradaki adamları aradığınız zaman bugünkü Ergenekon´u bulmuş olursunuz iddiasında bulunmuştu. Eski Emniyet Genel Müdür Vekili Ertuğrul Çakır, Özel Kuvvetler Komutanlığı´ndan ihraç edilen Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile sanatçı İbrahim Tatlıses´in de aralarında bulunduğu 18 sanıklı Sauna Çetesi davası halen görülüyor. Çete davasının başlamasına neden olan ve üzerinde sahte MİT kimliği çıkan Zengin ve adamlarına yönelik ´Küre´ operasyonu, Susurluk benzeri skandalı ortaya çıkarmıştı. Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır ve Özel Kuvvetler Komutanlığı´nda görevli yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır´ın karıştığı soruşturmada şikeden haraç almaya kadar birçok iddia bulunuyordu.
2. Ergenekon iddianamesinden örgütün Kıbrıs stratejisi: Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğe götürmek
İkinci Ergenekon iddianamesinde Türkiye´nin 2003 - 2004 yıllarında ´atlattığı´ darbe girişiminin ayrıntıları ortaya resmen çıkmıştı. İddianamede bu girişimin ayrıntıları adım adım olmak üzere 15 aşamada özetlenmişti ve bu maddelerden 9´uncusu Kıbrıs´la ilgiliydi: ?9- Kıbrıs´ta çözümsüzlük politikası Ayrıca,örgütün stratejileri arasında bulunan ´Kıbrıs sorununun´ çözümsüzlüğe götürmek amacına matuf olarak açıklamalar yaptıkları, sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmeye çalıştıkları ve böylece ülkenin dış politikasını olumsuz yönde etkileyerek siyasi istikrarsızlığı sağlamaya çalıştıkları, Eruygur´un Kıbrıs Büyükelçisi´ni çağırarak bundan sonraki süreçte her talimatı kendisinden alacağını, Genelkurmay Başkanı çağırdığında kendisine basit bilgileri vereceğini, önemli bilgileri bizzat kendisine vermesi gerektiği şeklinde talimat verdiğinin ses ve görüntü kayıtlarından anlaşıldığı,...? İddianamede bu şekilde geçen satırları dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de Ergenekon savcılarına verdiği ifadesiyle doğrulamıştı: ?... Kıbrıs konusunda çalışma yapmaları hususunda tüm kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı´na birlikte bir çalışma yapmaları talimatı verdiğini, normal usulde bu tür çalışmalarda herkesin görüşünü beyan ettiğini ve bu görevi kıdemli olana verdiğini, kıdemli olanın da bu tür çalışmaları elden arz ettiğini veya bir kapak yazısı ile gönderdiğini, daha sonra da Genelkurmay Karargahı´nda değerlendirildiğini ve Genelkurmay Başkanı´nın görüşünü alarak ilgili makama verildiğini, kendisinin böyle bir çalışma beklerken birden 4 imzalı alışılmış usullerinin dışında yazılı bir belge önüne gelince usul olarak rahatsız olduğunu, ayrıca daha sonraki dönemde Kıbrıs Büyükelçisi´nin kendisinden habersiz bazı bilgileri Jandarma Genel Komutanı´na ilettiğini duyması üzerine bu konuyu ilgilisine usulüne uygun bir şekilde söyleyerek, bu yapılanın uygun bir davranış olmadığını, bundan sonra tüm bilgileri kendisine getirmesini ilettiğini anlattı.?
(21 Aralık 2009, 10:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon´un Kıbrıs uzantısı konulu manşetlerimiz
Kıbrıs Ergenekon´unun şok belgeleri