Tam
EskidenYeniye
 

Fetö Yüksek Yargısı yargılanıyor

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Bu kapsamda Yargıtay eski üyeleri Ahmet Kiriş, Ahmet Kütük, Ali Sancar, Ali Şahin, Coşkun Demir, Halit Kıvrıl, Hüseyin Güngör Babacan, Kamuran Çokal, Mustafa Haluk Beydilli, Mustafa Kılıç ve Zihni Doğan hakim karşısına çıkarıldı. Öte yandan bir dönem Avusturya'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) nezdinde Adalet Müşavirliği görevinde de bulunan eski hakim Ramazan Çaylı, Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasında, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Önceki haber title=Sonraki haber

21.01.2018 11:22 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Bazı sanıkların ilk, bazılarının ise devam duruşmalarında kronolojik olarak şu gelişmeler yaşandı:

YARGITAY ESKİ ÜYESİ ALİ SANCAR

15 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Ali Sancar, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, Sancar hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyesi Kerim Tosun, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Yargıtay Üyesi İlhami Dal tanık olarak dinlendi.

Dal ve Okur, tutuklu bulundukları cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici dinlendi.

Sancar'ın cemaatin hazırladığı listeden Yargıtay üyesi seçildiğini belirten Hamsici, "Aslında başarılı bir arkadaştı. Kimse itiraz etmedi. Cemaattekiler seçilmesini istedikleri için Sancar da öyle diye düşündüm" dedi.

FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de Ali Sancar'ın cemaatle irtibatlı olduğuna dair bilgileri bulunduğunu, seçimlerde bu yapı mensubu kişiler tarafından önerildiği için Yargıtaydaki cemaat mensuplarıyla ilgili hazırladığı listeye Sancar'ın adını da koyduğunu anlattı.

Sancar'ın avukatının, "Duyumlarınız dışında somut bir bilginiz var mıydı?" sorusu üzerine Erdem, "14 sene personelde çalıştım. Bu sürede oluşan kanaatim öyleydi. Müfettişler buna tefahhus diyor, tefahhus yoluyla oluşan kanaatti." diye konuştu.

Sanığın mensubiyetini işine karıştırarak, cemaat lehine bir karar verip vermediğinin sorulması üzerine de Erdem, Sancar ile ilgili üye seçilmeden önce veya sonra bu yönde somut bir tespiti olmadığını kaydetti.

FETÖ üyeliğinden tutuklu iken itirafçı olarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Üyesi Kerim Tosun da sanık Ali Sancar'ı Yargıtay üyeliğine seçilmeden önce tanımadığını, kendisiyle herhangi bir sohbette, toplantıda bir araya gelmediğini söyledi.

Tosun, "Savcılıktaki ifademde de bu kişinin cemaat mensubu olduğunu duyduğumu söylemiştim. Adını 'zannettiklerim' diye saydığım kişiler arasında söyledim." dedi.

"Nazmi Dere bize 'Yargıtaya üye seçileceksiniz' dedi"

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski Yargıtay Üyesi İlhami Dal ise Sancar ile Gaziantep'te birlikte çalıştıklarını, bu süreçte cemaatin sohbet toplantılarına katıldıklarını, zaman zaman para topladıklarını anlattı.

Yargıtay üyeliği seçiminden önce eski Yargıtay Üyesi Nazmi Dere'nin Gaziantep'e gelerek, kendileriyle toplantı yaptığını, bu toplantıya örgütün güneydoğu sorumlularının katıldığını söyleyen Dal, şöyle konuştu:

"Bölgelerden hakim savcılar vardı. Nazmi Dere bize 'Yargıtaya üye seçileceksiniz' dedi. Bu arkadaşlar ve ben üye seçildim. Samimi bir Müslümanım. Bu yapının da dine, imana, İslam'a hizmet ettiğine inandığım için irtibata geçtim, sempati duydum. Benim asıl cemaatim Fetullah Gülen cemaati değil, Süleyman efendiden eğitim aldım. İmam hatip mezunuyum. 'Öğrencilere burs veriyoruz, hayır yapıyoruz' dediler. Ben de düzenli değil ama hayır, sadaka olarak maaşımın yüzde 3'ü, yüzde 5'i gibi bir bölümünü verdim. Ankara'ya geldikten sonra da devam etti. Bu yapı hükümetle karşı karşıya gelince bir daha para vermedim. Bu yapıdan olup da 'para vermedim' diyen yalan söyler."

Tanık beyanlarına karşı söz verilen sanık Sancar, İlhami Dal dışındaki tanıkların zanna dayalı beyanda bulunduklarını, Dal'ın ise kafasının karışık olduğunu savundu ve tahliyesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre sanığın tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 19 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

Sanık Ahmet Kiriş ile ilgili tanıklar

Eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kiriş ile ilgili davanın ikinci duruşmasında da sanık hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

İbrahim Okur, Kiriş'in cemaat mensuplarınca Yargıtaya üye seçilmek üzere önerilen isimler arasında yer aldığını ancak cemaatçi olduğunu düşünmediğini söyledi.

Kiriş ile beraber okuduğunu anlatan Okur, Kiriş'in öğrenciyken imamlık yaptığını, bunun cemaatin gizlilik kuralına uymadığını ifade etti. Okur, "Ayrıca, cemaat üyeleri kızlara selam dahi vermezken, Kiriş'in kızlı erkekli arkadaş grubu vardı. Ben de zaman zaman onlara takılırdım." dedi.

Kiriş'i tanıdığı için cemaatçiler tarafından önerildiğinde itiraz etmediğini bildiren Okur, bir görüşmelerinde cemaati eleştirdiğinde Kiriş'in kendisine hak verdiğini ileri sürdü.

Okur, soru üzerine, "İmam hatip mezunu kimse aklını kimseye ipotek etmez. Kiriş de imam hatip mezunuydu, kendi doğrularını yapan birisiydi." diye konuştu.

Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığı Yargıtaya üye seçilinceye kadar tanımadığını söyledi.

Cemaat mensuplarının organize hareket ederek yargıda belirleyici olmaya çalıştığı yönünde şikayet ve duyumlar aldıklarını belirten Erdem, bunun üzerine Bakanlıkta bir çalışma yaparak yapının etkinliğini kırmayı amaçladıklarını, ilk olarak bu yapıya mensup kişileri tespit ettiklerini bildirdi.

Erdem, sanığın cemaat mensupları tarafından Yargıtaya seçilmesi istenenler arasında yer aldığını ancak yapı içindeki konumunu bilmediğini ifade etti.

Eski HSYK üyesi Kerim Tosun da sanık Kiriş'i Yargıtay üyeliğinden bildiğini, cemaat üyesi olduğunu duyduğunu, başka bir bilgisinin olmadığını söyledi.

Sanığın hem 7 hem de 4. Ceza Dairesinde görev yaptığını ifade eden Tosun, her iki daire üyeleriyle yaptıkları toplantılarda sanığı görmediğini kaydetti. Tosun, "Kiriş'in ismini cemaatçilerin olduğu listede görünce şaşırmıştım. Çünkü kendisini Süleymancı olarak biliyordum." ifadesini kullandı.

"Cemaatin dönem toplantılarında Kiriş de vardı"

Eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik de Kiriş ile aynı dönem staj yaptıklarını ancak kendisini o dönemden hatırlamadığını, Yargıtaya üye seçildikten sonra daha fazla mesailerinin olduğunu bildirdi.

İki kez, cemaat mensuplarının bir araya geldiği dönem toplantısı yaptıklarını, bu toplantılarda sanık Ahmet Kiriş'in de bulunduğunu belirten Özçelik, "İkinci görüşmede Ahmet Bey ile ilgili farklı bir durum oldu. Ahmet Bey, toplantıda cemaatin de hatalar yaptığını söyledi, itirazlar olunca tartışma yaşandı." diye konuştu.

İfadelerin ardından sanık Kiriş, ByLock'a 183 kez giriş yaptığı yönündeki tespite karşı savunma yaptı.

Kiriş, belirtilen süre içinde dört kez telefon değiştirdiğini, ByLock'a ilk girişin de bu telefonlarından ilki tamirdeyken yapıldığını savundu.

Programın yüklendiği saatte internete giriş yapmadığını ileri süren Kiriş, diğer girişlerin de müzakerede olduğu zamanlarda gerçekleştiği iddiasında bulundu. Kiriş, "Madem programı kullanıyorum, neden diğer telefonlarıma yüklemedim? Kullansam o telefonlara da yüklerdim." savunmasını yaptı.

Bank Asya'ya 2015 Ekim ayında 8 bin lira ve 800 avro yatırdığı, bir ay sonra bu parayı çektiği hatırlatılan Kiriş, bunun para yatırılması talimatından çok sonra gerçekleştiğini, örgütle ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 18 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ AHMET KÜTÜK

15 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, sanık eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kütük katıldı. Kütük'ün avukatının mazeret bildirmeden katılmadığı belirtilerek duruşmaya devam edildi.

Duruşmada, eski Yargıtay üyesi sanık Ahmet Kütük hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi. Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Yargıtay'ın tazminat davalarına bakan 4. Hukuk Dairesi üyesiyken Yargıtay 1. Hukuk Dairesinde görevlendirilen ve darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilerek tutuklanan Kütük, ilk duruşmadaki savunmasında hakkındaki iddiaları reddetmişti.

Tanıklar dinlendi

Ahmet Kütük ile ilgili davanın ikinci duruşmasında, ilk olarak FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK üyesi Kerim Tosun dinlendi.

Tosun'a, sanık Ahmet Kütük ile ilgili bildikleri soruldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadesinde, cemaat mensubu oldukları için irtibata geçtiği kişileri bildirdiğini, hatırlayabildiklerini söylediğini belirten Tosun, "Ahmet Bey ile hiçbir irtibatım yoktu. Cemaatle ilgili toplantılarda görmedim. Ama ikili sohbetlerden ve gazetelerde çıkan haberlerden adı aklımda kalmış. Bir samimiyetim yok, ismi çağrışım yapınca söyledim. Somut bir bilgim ve irtibatım yok." dedi.

HSYK'nın Yargıtaya üye seçimi konusunda da Kütük ile bir irtibatının olmadığını savunan Tosun'a, ifadesinde "Kütük cemaatin grup sorumlusu idi" şeklindeki beyanı hatırlatıldı. Tosun, "İkili sohbetlerde duymuştum, o yüzden söyledim. Ama görmedim. 'Zannettiklerim var, somut bir bilgim yok' dedim. 'Zannettiklerini de söyle' dediler, ben de söyledim." diye konuştu.

Birol Erdem tanık olarak dinlendi

Duruşmada daha sonra FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Erdem,1996'dan 2010 yılına kadar Adalet Bakanlığında tetkik hakimliğinden, personel genel müdürlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulunduğunu, sanık Kütük'ü bu dönemlerden tanıdığını belirtti.

Sanığın cemaat mensubu olduğu konusunda kanaatinin bulunduğunu ancak yapı içindeki pozisyonunu bilmediğini savunan Erdem, sanığın yapıya mensup kurul üyeleri tarafından önerildiğini, cemaat mensubu diğer kişilerle organize hareket ederek Yargıtaydaki idari seçimleri etkilemek üzere çalıştığı bilgisini aldığını ifade etti.

Müsteşar yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde bu kişilerin tespiti ve görevden uzaklaştırılması için çalışmalar yürüttüğünü ve hazırladığı listeyi devlet büyüklerine gönderdiğini öne süren Erdem, "Bir kısmını personelcilik dönemimden tanıyordum. Bu kişilerle ilgili kanaatim vardı. Üyelik seçiminde de cemaat üyeleri tarafından ısrarla talep edilmeleri nedeniyle yapıya mensup oldukları kanaatim pekişti." diye konuştu.

Bir başka soru üzerine Erdem, 2010 Anayasa değişikliğinin ardından oluşturulan HSYK tarafından yapılan Yargıtay üyeliği seçimleri hakkında da bilgi verdi. Erdem, "Bu yapı, asla kendilerinden olmayan bir kişiyi önermiyordu." ifadesini kullandı.

Eski HSYK üyesi Özçelik'in ifadeleri

Tanık olarak dinlenen eski HSYK Üyesi Mustafa Kemal Özçelik de sanık Ahmet Kütük'le Adalet Bakanlığı lojmanında kaldığı için kullandığı kurum servisinde 2002 yılında tanıştığını anlattı. Personel Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde sanığın bazı kişilere hakimlik için referans olduğunu belirten Özçelik, bu kişilerin tamamının cemaatçi olup olmadığını ise bilmediğini söyledi.

Özçelik, 2012'de Yargıtay üyesi olduğunu, 2013'te ciddi bir ayrışma başladığını belirterek cemaatçi olduğu belirtilenlere ilişkin listede kendisinin de sanığın da isminin bulunduğunu hatırlattı. Bu listenin ortaya çıkmasının ardından sanığın bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği yönünde söylemde bulunduğunu anlattı.

Soru üzerine Özçelik, cemaatle 1998'de tanıştığını, silahlı terör örgütü olarak görmediğini anlatarak, "Cemaati vatanı, milleti için çalışan, fakir çocuklara yardım eden bir hizmet hareketi olarak tanıdım ancak 15 Temmuz'da foyaları ortaya çıktı." dedi.

Sanık Ahmet Kütük'ün, kötü muameleye maruz kalıp kalmadığını, bu durumun verdiği ifadede etkili olup olmadığını sorması üzerine Özçelik, "Ben 15 Temmuz'da HSYK üyesiydim. Bir kurul üyesinin gözaltına alınması bile başlı başına bir travma. Tekli koğuşa alındım, sağlık sıkıntıları yaşadım. Bunların ifademde etkisi oldu ama bu ifadeyi vermemdeki asıl etken darbe teşebbüsünü görmüş olmamdı." diye konuştu.

İbrahim Okur'un ifadesi

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da tanık olarak verdiği ifadede, HSYK'daki 2011'de yapılan Yargıtay üyelik seçimi için Kurul üyeleriyle anlaşmaları gerektiğini, bu nedenle eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde değerlendirme toplantısı yaptıklarını anlattı.

Okur, toplantıya cemaat mensubu kurul üyeleri, eski HSYK Genel Sekreter yardımcılarının yanı sıra eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Birol Erdem ve kendisinin katıldığını kendilerine 350 kişilik bir liste verilerek seçilecek üyelerin tamamının bu listeden olmasının istendiğini söyledi. Birol Erdem ve Ahmet Hamsici'yle listeyi 80 kişiye indirdiklerini kaydeden Okur, sanık Ahmet Kütük'ün isminin de bu 80 kişilik listede yer aldığını belirtti.

Tanık beyanlarıyla ilgili söz verilen sanık Ahmet Kütük, ifadelerde kendisiyle ilgili somut bir veri bulunmadığını, duyuma, kanıya dayalı beyanlarda bulunulduğunu öne sürerek, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Duruşmaya ara verilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ AHMET KİRİŞ

15 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen ikinci duruşmaya, eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kiriş katıldı. Duruşmada eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

İbrahim Okur, Kiriş'in cemaat mensuplarınca Yargıtaya üye seçilmek üzere önerilen isimler arasında yer aldığını ancak cemaatçi olduğunu düşünmediğini söyledi.

Kiriş ile beraber okuduğunu anlatan Okur, Kiriş'in öğrenciyken imamlık yaptığını, bunun cemaatin gizlilik kuralına uymadığını ifade etti. Okur, "Ayrıca, cemaat üyeleri kızlara selam dahi vermezken, Kiriş'in kızlı erkekli arkadaş grubu vardı. Ben de zaman zaman onlara takılırdım." dedi.

Kiriş'i tanıdığı için cemaatçiler tarafından önerildiğinde itiraz etmediğini bildiren Okur, bir görüşmelerinde cemaati eleştirdiğinde Kiriş'in kendisine hak verdiğini ileri sürdü.

Okur, soru üzerine, "İmam hatip mezunu kimse aklını kimseye ipotek etmez. Kiriş de imam hatip mezunuydu, kendi doğrularını yapan birisiydi." diye konuştu.

Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığı Yargıtaya üye seçilinceye kadar tanımadığını söyledi.

Cemaat mensuplarının organize hareket ederek yargıda belirleyici olmaya çalıştığı yönünde şikayet ve duyumlar aldıklarını belirten Erdem, bunun üzerine Bakanlıkta bir çalışma yaparak yapının etkinliğini kırmayı amaçladıklarını, ilk olarak bu yapıya mensup kişileri tespit ettiklerini bildirdi.

Erdem, sanığın cemaat mensupları tarafından Yargıtaya seçilmesi istenenler arasında yer aldığını ancak yapı içindeki konumunu bilmediğini ifade etti.

Eski HSYK üyesi Kerim Tosun da sanık Kiriş'i Yargıtay üyeliğinden bildiğini, cemaat üyesi olduğunu duyduğunu, başka bir bilgisinin olmadığını söyledi.

Sanığın hem 7 hem de 4. Ceza Dairesinde görev yaptığını ifade eden Tosun, her iki daire üyeleriyle yaptıkları toplantılarda sanığı görmediğini kaydetti. Tosun, "Kiriş'in ismini cemaatçilerin olduğu listede görünce şaşırmıştım. Çünkü kendisini Süleymancı olarak biliyordum." ifadesini kullandı.

"Cemaatin dönem toplantılarında Kiriş de vardı"

Eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik de Kiriş ile aynı dönem staj yaptıklarını ancak kendisini o dönemden hatırlamadığını, Yargıtaya üye seçildikten sonra daha fazla mesailerinin olduğunu bildirdi.

İki kez, cemaat mensuplarının bir araya geldiği dönem toplantısı yaptıklarını, bu toplantılarda sanık Ahmet Kiriş'in de bulunduğunu belirten Özçelik, "İkinci görüşmede Ahmet Bey ile ilgili farklı bir durum oldu. Ahmet Bey, toplantıda cemaatin de hatalar yaptığını söyledi, itirazlar olunca tartışma yaşandı." diye konuştu.

İfadelerin ardından sanık Kiriş, ByLock'a 183 kez giriş yaptığı yönündeki tespite karşı savunma yaptı.

Kiriş, belirtilen süre içinde dört kez telefon değiştirdiğini, ByLock'a ilk girişin de bu telefonlarından ilki tamirdeyken yapıldığını savundu.

Programın yüklendiği saatte internete giriş yapmadığını ileri süren Kiriş, diğer girişlerin de müzakerede olduğu zamanlarda gerçekleştiği iddiasında bulundu. Kiriş, "Madem programı kullanıyorum, neden diğer telefonlarıma yüklemedim? Kullansam o telefonlara da yüklerdim." savunmasını yaptı.

Bank Asya'ya 2015 Ekim ayında 8 bin lira ve 800 avro yatırdığı, bir ay sonra bu parayı çektiği hatırlatılan Kiriş, bunun para yatırılması talimatından çok sonra gerçekleştiğini, örgütle ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 18 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ HALİT KIVRIL

15 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, sanık eski Yargıtay üyesi Halit Kıvrıl, avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmada, eski Yargıtay üyesi sanık Halit Kıvrıl hakkında ifade veren eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi. Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Duruşmada, FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak verdiği ifadeden sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ahmet Hamsici dinlendi.

Hamsici sanığı, teftiş kurulu müfettişliği yaptığı dönemden tanıdığını, Yargıtay üyeliği seçiminde cemaat mensubu HSYK üyelerinin seçilmesini istediği isimler arasında Kıvrıl'ın da bulunduğunu söyledi.

Yargıtaya 2011'de yapılan üye seçimi öncesinde bu yapıya mensup HSYK üyeleriyle dönemin HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde bir araya geldiklerini anlatan Hamsici, bu toplantıya cemaatle ilişkisi olmayan Yargıtay ve Danıştay'dan seçilen 5 üyenin çağrılmadığını bildirdi.

Hamsici, Kaya'nın toplantıda önceden hazırladığı 350-400 kişilik listeyi getirdiğini, mutabık kalınan isimlerin İbrahim Okur tarafından yazıldığını savundu.

Sayı üzerinden bir pazarlık istemediklerini, bu nedenle mutabık kalınan isimlerin sayılmaması taraftarı olduklarını ifade eden Hamsici, buna karşın cemaatçi HSYK üyelerini saydıklarını ve 80 isim belirlendiğini aktardı.

Hamsici, "Cemaat mensubu üyeler başka bir odada kendi aralarında toplantı yaptıktan sonra Ahmet Berberoğlu, 'Hoca efendiye danışılmış, 140'tan aşağısına razı olunmamasını istemiş. Benim için tartışma bitmiştir' dedi. O gün kavga ederek ayrıldık." dedi.

Hamsici, 2-2,5 ay boyunca hemen her akşam toplantılara devam ettiklerini, sayının 80'den 107'ye çıktığını, sanık Kıvrıl'ın ilk seçilenlerden olup olmadığını hatırlamadığını ancak cemaatçiler tarafından seçilmesi istenenler arasında bulunduğunu öne sürdü.

FETÖ üyeliğinden tutuklandıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK üyesi Kerim Tosun ise Halit Kıvrıl ile hiçbir samimiyetinin olmadığını, sadece ikili konuşmalarda cemaatçi olduğunu duyduğunu söyledi.

-"Sayımız az olduğu için toplantılar kısa sürdü"

FETÖ üyeliğinden tutuklandıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik de Kıvrıl ile aynı dönem staj yaptıklarını ancak o zamanlarda pek irtibatının olmadığını anlattı.

Yargıtay üyesi olduktan sonra Kıvrıl'ın da aralarında bulunduğu kişilerle iki kez yemekte bir araya geldiklerini belirten Özçelik, bir kez de taziye ziyareti için bir arada bulunduklarını ifade etti. Özçelik, "Bu kişilerle silahlı terör örgütü üyesi olarak bir araya gelmedik. Cemaat birlikteliğiydi. Bunlar devre toplantılarıydı. Sayımız az olduğu için toplantılar kısa sürdü." dedi.

Özçelik, soru üzerine, bu toplantılara cemaat dışından kimsenin katılmadığını dile getirerek, toplantılarda cemaat ya da siyaset konuşulmadığını, himmet toplanmadığını savundu.

FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanıkla ilgili bilgisinin 2013 yılı öncesine ilişkin olduğunu söyledi.

Kıvrıl ile birebir görüşmesinin olmadığını ancak isim ve sima olarak tanıdığını aktaran Erdem, zaman içinde cemaatçi olduğunu anladığını ifade etti.

Erdem, hazırladığı listeye Kıvrıl'ı da ekleme nedeninin, Kıvrıl'ın cemaatçiler tarafından ısrarla Yargıtaya seçilmesinin istenmesi olduğunu kaydetti.

Bu yapı mensuplarıyla ilgili bakanlığa şikayetler ulaşmaya başladığını, mensubiyetle ilgili yargısal kararlar verildiğinin de ortaya çıktığını belirten Erdem, cemaat mensubu üyelerin sistem dışına alınmaları için hazırladığı listeyi devlet büyüklerine verdiğini öne sürdü.

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da tanık olarak verdiği ifadede, Kıvrıl'ın cemaat mensubu HSYK üyelerinin ısrarla istediği isimler arasında yer aldığını, bunun dışında sanıkla ilgili bilgisinin bulunmadığını kaydetti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ COŞKUN DEMİR

16 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celsede suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Coşkun Demir, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici dinlendi.

Hamsici, sanık Demir ile tanışmasını anlatırken, 1985'te hakimlik stajı yaparken devam çizelgesini imzaladığı sırada çizelge üzerinde "Ben Coşkun Demir, görüşelim." yazılı bir not bulduğunu söyledi. Bu kişiyi tanımadığı için notu yırtıp attığını belirten Hamsici, daha sonra Demir'in yanına geldiğini ve tanıştıklarını bildirdi.

Demir'in askerliği zamanında da bir kez ziyaretine geldiğini ifade eden Hamsici, bir kez de 1993'te görev yaptığı Kırıkkale'nin Sulakyurt ilçesinde kendisini ziyarette bulunduğunu belirtti.

Hamsici, Demir'in bu ziyaretinde kendisini bir yere götürmek istediğini söylediğini ve sonradan "ışık evleri"nden biri olduğunu öğrendiği eve gittiklerini, burada aralıksız şekilde namaz kılıp, Risale-i Nur okuduklarını anlattı. Bu eve bir kez daha gittiğini aktaran Hamsici, bulunduğu yerden gidiş gelişin zor olması nedeniyle devam etmek istemediğini söylediğini ve gitmediğini kaydetti. Hamsici, sanığı bu tarihten sonra cezaevine girene kadar hiç görmediğini savundu.

HSYK Başkanvekilliği sırasında Yargıtaya yapılacak üye seçimi için cemaat mensubu kurul üyeleriyle yaptıkları toplantıyı anlatan Hamsici, Demir'in cemaat mensupları tarafından önerilen isimler arasında olduğunu bildirdi.

Demir'in üyeliğine ilk toplantıda eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur tarafından itiraz edildiğini belirten Hamsici, sonraki toplantılarda, Demir'in arkadaşı olduğunu söylediğini, dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın da oluruyla seçilenler arasında yer aldığını kaydetti.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da cemaat mensubu HSYK üyeleriyle yaptıkları toplantıda 80 kişi belirlendiğini, Demir'in bu isimler arasında bulunmadığını, sonradan listeye eklendiğini söyledi.

Cemaat mensubu kurul üyelerinin Demir'i istemesine karşın kendisinin bu isme itiraz ettiğini anlatan Okur, sonradan Ahmet Hamsici'nin bu kişinin arkadaşı olduğunu söylemesi ve Ahmet Kahraman'ın da oluruyla Demir'in seçildiğini belirtti.

Okur, Bursa Adliyesinde Yargıtaya seçilmek için mesleki anlamda daha önde isimler bulunduğunu, Demir ile ilgili kanının iyi olmadığını, bu nedenle itiraz ettiğini, onun seçilmesi nedeniyle eleştiriler yaptığını kaydetti.

FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanık ile Edirne'de görev yaptığı dönemde tanıştığını, ayrıca Bakanlıkta görev yaptığı dönemde sanık Demir tarafından ziyaret edildiğini söyledi.

Demir'in, cemaat mensubu HSYK üyelerince seçilmesi istenen isimler arasında yer aldığını belirten Erdem, bu nedenle cemaatçi olduğunu düşündüğünü ifade etti.

-Kendisi 2 bin 834, oğlu 3 bin 476 kez ByLock'a girmiş

Daha sonra sanığa Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan gelen ByLock'a ilişkin rapor okundu.

Buna göre, sanığın kendisine ait telefonla 2 bin 834 kez ByLock'a giriş yaptığı, bağlantıların sanığın oturduğu ve çalıştığı yerlerden gerçekleştiği belirtildi. Sanık Demir, "Çok şaşırdım. Hiç haberim yok." savunmasını yaptı.

Demir'in oğluna ait telefonla da 3 bin 476 kez ByLock'a girildiği, bu bağlantıların da Eskişehir'den yapıldığı yönündeki tespit okundu. Buna ilişkin de bilgisinin olmadığını öne süren Demir, bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 19 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ HÜSEYİN GÜNGÖR BABACAN

16 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Hüseyin Güngör Babacan, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, Babacan hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik tanık olarak dinlendi.

Özçelik, sanığın kendisiyle aynı cemaat grubunda olduğunu, toplantılara katıldığını, bu toplantılarda CD izlediklerini, namaz kıldıklarını, kitap okuduklarını söyledi. Toplantılarda himmet alındığını da belirten Özçelik, sanığın ailesiyle ilgili özel durumu olduğunu, bu nedenle himmet verdiğini görmediğini bildirdi.

Soru üzerine Özçelik, sanığın da katıldığını söylediği toplantıların dairedeki toplantılar ya da ailecek gerçekleştirilen görüşmeler olmadığını, bunlardan ayrı toplantılar yapıldığını ifade etti.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da Babacan'ın, Yargıtay üyeliği seçimi için yapılan toplantıda, cemaat mensuplarınca seçilmesi istenen ilk isimler arasında yer aldığını bildirdi.

Okur, dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın da Babacan'ın seçimini desteklediğini, bu nedenle cemaat mensupları önerdiğinde itiraz etmediklerini kaydetti.

FETÖ üyeliğinden tutuklu iken itirafçı olarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Üyesi Kerim Tosun ise sanık Babacan'ı Yargıtay üyeliğine seçildikten sonra tanıdığını, kendisiyle herhangi bir cemaat sohbetinde veya toplantısında bir araya gelmediğini, karşılaşmadığını söyledi.

Tosun, "Psikolojik tedavi görüyorum. Savcılıktaki ifademde o anda bu kişinin grup sorumlusu olduğunu söylemişim ama bilmiyorum. Grup sorumlusu olduğuna ilişkin bölümü yanlış söylemişim, düzeltiyorum. Sadece dışardan, ikili konuşmalardan cemaatçi olduğunu duymuştum." dedi.

FETÖ üyeliğinden tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, sanık Babacan ile aynı lojmanda oturduklarını, 8-0 yıl komşuluk ilişkisi içinde görüştüklerini, bu süreçte Babacan'ın cemaat toplantılarına katıldığına dair somut bir şey görmediğini söyledi.

14 yıllık Personel Genel Müdürlüğü deneyimi sonrası Babacan'ın bu yapıyla mensubiyetine ilişkin duyumları olduğunu, yapıdakilerin de Yargıtay üyelik seçiminde sanığı sahiplendiklerini belirten Erdem, "Seçimde cemaat mensubu üyeler Yargıtay'a üye seçilmesi için ismini gündeme getirdi. Onlar getirmeseydi benim de önerebileceğim bir isimdi." diye konuştu.

Yargıtay ve Danıştay'a 2011'deki üye seçiminin ardından bu yapı mensuplarıyla ilgili bakanlığa şikayetler ulaşmaya başladığını, mensubiyetle ilgili yargısal kararlar verildiğinin de ortaya çıktığını anlatan Birol Erdem, cemaat mensubu üyelerin sistem dışına alınmaları için bir liste hazırladığını, bunu devlet büyüklerine verdiğini öne sürdü.

Babacan'ın adını da listeye yazdığını söyleyen Erdem, "Benim duyumlarım, elde ettiğim bilgilerle hazırladığım bir liste idi. Bu liste delil teşkil eder mi, o mahkemenin takdirindedir." dedi.

Ses kaydı dinletildi

Daha sonra Babacan'a darbe girişiminden 4 gün sonra Digitürk aboneliğini neden iptal ettirdiği soruldu. Babacan, ailesinin başka bir adrese taşınması nedeniyle aboneliğini iptal ettiğini ileri sürdü.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, iptal talebiyle ilgili ses kaydı bulunduğunu, buna göre izlemek istediği kanallar kapatıldığı için iptal başvurusu yaptığının anlaşıldığını bildirdi.

Sanık Babacan, asla böyle bir durum olmadığını savunarak, gerekirse ses kaydının dinletilmesini istedi.

Talebin ardından dinletilen ses kaydında Babacan'ın, Digitürk görevlisinin "İptal nedeninizi öğrenebilir miyim?" sorusuna "Bazı kanalları kapatmanız." yanıtını verdiği duyuldu.

Babacan'ın "Ben kayıttan bir şey anlamadım." sözlerine karşılık Başkan Karaloğlu, kaydın çok net olduğunu söyledi.

Sanık Babacan, tuttuğu futbol takımına kızınca zaman zaman "Kapatacağım." diyerek Digitürk'ü aradığını savundu. Başkan Karaloğlu ise 19 Temmuz'da tuttuğu takımla ilgili ne tür bir sıkıntı yaşanmış olabileceğini sordu. Babacan, "Yemin ediyorum bu konuşma o tarihte olmadı. Eğer o tarihte olduysa bütün suçlamaları kabul ediyorum." savunmasını yaptı.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 18 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ MUSTAFA KILIÇ

16 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Mustafa Kılıç, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, Kılıç hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Yargıtay üyesi İlhami Dal tanık olarak dinlendi.

Dal ve Okur, tutuklu bulundukları cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Erdem, sanık Mustafa Kılıç'ın bu yapının mensubu olduğu yönünde bilgi edindiğini ancak bunu kimin söylediğini hatırlamadığını belirtti.

2010 yılındaki anayasa değişikliğinin ardından oluşturulan yeni HSYK'nın, Yargıtay ve Danıştaya üye seçmek için 2011'de yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Erdem, Kurulun cemaatçi üyeleri tarafından hazırlanan liste üzerinde çalıştıklarını söyledi. Erdem, sanığın da cemaat mensupları tarafından hazırlanan listede yer aldığını ve onların ısrarlı talebiyle üye seçildiğini anlattı.

FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak verdiği ifadeden sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ahmet Hamsici de tanık olarak verdiği ifadede, Yargıtay üyeliği seçiminde, örgüt mensubu HSYK üyelerinin seçilmesini istediği isimler arasında, Kılıç'ın da bulunduğunu söyledi.

Hamsici, Yargıtaya 2011'de yapılan üye seçimi öncesinde bu yapıya mensup HSYK üyeleriyle dönemin HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde bir araya geldiklerini, bu toplantıya yapı ile ilişkisi olmayan Yargıtay ve Danıştaydan seçilen 5 üyenin çağrılmadığını anlattı.

Örgüt mensubu üyelerin katıldığı toplantıya, İbrahim Okur, Birol Erdem ve kendisinin gittiğini, Kaya'nın toplantıda, önceden hazırlanan 350-400 kişilik listeyi kendilerine sunduğunu belirten Hamsici, listenin fazla olduğunu, eleme yapılmasını istediklerini, bunun üzerine yapı mensubu HSYK üyelerininin 80 isimde ısrarcı olduklarını savundu.

Kılıç'ın isminin bu 80 kişi arasında yer almadığını aktaran Hamsici, sayının sonradan 80'den 107'ye çıktığını, sanık Kılıç'ın sonradan listeye sokularak yapı tarafından seçilmesi istenenler arasında yer aldığını ifade etti.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski Yargıtay üyesi İlhami Dal ise sanık Mustafa Kılıç ile üniversite yıllarından tanıştığını, o dönemde de örgütün sohbetlerine gittiklerini ileri sürdü.

Yargıtaya üye seçildikten sonra örgüt mensuplarının gruplara ayrıldığını, kendisinin grubunda Mustafa Kılıç'ın da bulunduğunu anlatan Dal, bu toplantılarda, Yargıtaydaki seçimlerde kime oy verileceğinin grup sorumlusu tarafından kendilerine söylendiğini, para toplandığını ifade etti. İlhami Dal, Kılıç'ın da para verdiğini bildiğini söyledi.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da Kılıç'ın, yapı mensuplarınca Yargıtaya üye seçilmek üzere önerilen isimler arasında yer aldığını dile getirdi.

Kılıç'ın, Yargıtay tetkik hakimi olarak görev yaparken o dönem çalıştığı daire başkanı tarafından istenmediğini, bu nedenle Sincan hakimi olarak atandığını anlatan Okur, "Üye seçimi sırasında ismi geçince bu nedeni bildiğim için itiraz ettim. Cemaatçilerin ısrarıyla listeye eklendi." dedi.

Tanık beyanlarına karşı söz verilen sanık Mustafa Kılıç, tanıkların tahliye edilmek amacıyla bu yönde beyan verdiklerini savunarak iddiaları kabul etmedi. Tanık beyanlarının hukuki niteliği bulunmadığını öne süren Kılıç, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 18 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ ZİHNİ DOĞAN

17 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi sanık Zihni Doğan, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Doğan ile avukatı katıldı.

Duruşmada, Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu.

İddianamede, Doğan'ın hakimlik mesleğine girişinden itibaren örgüt içinde yer aldığı, toplantılarına katıldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, ByLock kullandığı belirtildi.

Sanık Doğan, savunmasında hakkındaki iddiaları reddetti.

Aleyhinde ifade veren itirafçı beyanlarını kabul etmeyen Doğan, ifadelerin somut veriler içermediğini, bu nedenle delil sayılamayacağını öne sürdü.

Doğan, lise ve üniversite yıllarında yapıyla ilgili hiçbir okula, yurda gitmediğini, herhangi bir irtibatının bulunmadığını, çocuklarını da bu yapının dershane ve okullarına göndermediğini öne sürdü.

Meslektaşlarıyla iş gereği yapılan toplantılar dışında örgütün hiçbir toplantısına katılmadığını öne süren Zihni Doğan, ByLock kullandığı iddiasını da kabul etmedi.

ByLock kullanıcısı olduğunun, ancak mesaj veya mail içeriklerinin tespit edilmediğinin belirtildiğini aktaran Doğan, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sanık hakkında ifade veren eski HSYK üyeleri İbrahim Okur ve Mustafa Kemal Özçelik ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ve eski Yargıtay üyesi İlhami Dal'ın tanık olarak dinlenmesi kararlaştırılarak duruşma ertelendi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ KAMURAN ÇOKAL

17 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi sanık Kamuran Çokal hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Çokal ile avukatı katıldı.

Duruşmada, Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu.

İddianamede, Çokal'ın örgüt talimatlarının verildiği, himmet alınan toplantılara katıldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, yapı ile organik bağ içinde örgüt hiyerarşisine dahil olduğu ve örgütün amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği belirtildi.

Sanık Çokal, savunmasında toplantılara katıldığı belirtilen isimlerin hiçbirini tanımadığını, sözü edilen tarihlerde farklı yerlerde görev yaptığı için bu toplantılara katılmasının da mümkün olmadığını öne sürdü.

Cemaat mensubu HSYK üyelerinin kontenjanından Yargıtaya üye seçildiği iddiasını da reddeden Çokal, kendisinin "160'lıklar" denilen üyelerle değil, bir yıl sonra seçildiğini savundu.

Çokal, bu nedenle cemaat mensuplarının listesinde olamayacağını, olsa bile üye seçilmek için hiçbir HSYK üyesiyle görüşmediğini, listeye girmek için çabasının olmadığını iddia etti.

Örgütün sivil yargı imamı olduğu belirtilen kişilerle telefonunun aynı yerlerde sinyal verdiği yönündeki tespite de değinen Çokal, aynı zaman dilimi içerisinde sinyal verilmediğini savundu. Çokal, bunlardan birinde Yargıtay'da bulunduğunu, diğerinde Ankara'dan İstanbul'a hareket ettiğini, bir başkasında ise İzmir'de annesinin evinde olduğunu öne sürdü.

Sanık Çokal, 26 yıllık meslek hayatında yasalar çerçevesinde ve vicdani kanaatine göre karar verdiğini, hiçbir örgüt ve yapılanmanın içinde yer almadığını, ByLock kullanmadığını, Bank Asya'ya para yatırmadığını savundu.

Yargıtay 14. Ceza Dairesinde 3 başkan ile çalıştığını, hala görevde ya da emekli olan bu isimlerin kendisini en iyi tarif edecek kişiler olduğunu belirten Çokal, tanık olarak dinlenmeleri talebinde bulundu.

"FETÖ kumpas mağduru" olarak bilinen eski İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı kurmay albay Hüseyin Kurtoğlu ile 5 subay ile bir tutuklunun hürriyetini kısıtladıkları iddiasıyla mahkum edilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının görev yaptığı 14. Ceza Dairesince onandığını ancak kararda imzasının bulunmadığını söyledi.

Sanık Çokal, bu karardan bir hafta önce benzer bir dosyada Kurtoğlu kararının tam tersi yönünde karar verdiklerini, kararın 3'e 2 oy çokluğuyla alınması nedeniyle kendisinin doğrudan bu karara etkisinin olduğunu kaydetti. Örgüt üyesi olmadığını savunan Çokal, tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti verilen aranın sanığın tahliye talebini reddederek, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Sanık hakkında ifade veren eski HSYK üyeleri İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in tanık olarak dinlenmesi kararlaştırılarak duruşma ertelendi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ ALİ ŞAHİN

17 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Ali Şahin, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, Şahin hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Yargıtay üyesi İlhami Dal, tanık olarak dinlendi.

Dal ve Okur, tutuklu bulundukları cezaevinden duruşmaya bağlanırken, Erdem salonda hazır bulundu.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, sanıkla ilgili doğrudan görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığını belirterek, Yargıtay üyeliğine seçim sürecini anlattı.

Yargıtaya üye seçimi için cemaat mensubu HSYK üyeleriyle yaptıkları ilk toplantıda 80 kişi belirlendiğini, Şahin'in de bu isimler arasında bulunduğunu aktaran Okur, Şahin'in sicili ve kıdemi bakımından sıkıntı olmadığını, cemaat listesinde olmasa dahi seçilebileceğini ancak cemaat mensupları tarafından önerildiğini ifade etti.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski Yargıtay üyesi İlhami Dal ise Ali Şahin'i Yargıtay üyeliğinden tanıdığını, cemaat mensubu olduğunu duyduğunu ancak herhangi bir sohbette kendisiyle buluşmadığını vurguladı.

Bu sırada, sanık Ali Şahin'in rahatsızlanması üzerine Yargıtay doktoru ve hemşiresi çağrıldı. Taşikardi rahatsızlığı bulunduğu belirtilen Şahin, ölçüm sonrası tansiyonunun yüksek çıkması nedeniyle Yargıtay revirinde müşahade altına alındı.

Heyet, sıradaki tanık Birol Erdem'in Şahin'in yokluğunda dinlenip dinlenmemesini avukatı Gökhan Günaydın'a sordu. Günaydın'ın bir sakınca bulunmadığını belirtmesi üzerine dinlenen eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığı ismen bildiğini, Yargıtay üyesi olduktan sonra tanıdığını anlattı.

Erdem, personelci olarak sanığın bu yapıyla irtibatı konusunda bir fikrinin bulunmadığını ancak cemaat mensubu kurul üyeleri önerdiği için bu konuda kanaat sahibi olduğunu kaydetti.

Tanık beyanlarına karşı söz verilen Şahin'in avukatı Günaydın, tanıkların hiçbirinin müvekkili hakkında somut bilgi sahibi olmadıklarının görüldüğünü, yalnızca cemaat listesinden Yargıtaya üye seçilmekle suçlandığını aktardı.

Şahin'in Yargıtayda kadastro, mera davalarına baktığını ve bu davalarda talimatla karar aldığına yönelik bir iddia da bulunmadığını savunan Günaydın, müvekkilinde "ByLock" bulunmadığını, birinci derece yakınlarına kadar Bank Asya hesabına rastlanmadığını, yurt dışına yaptığı çıkışın Yargıtayın resmi gezisi olduğunu Yargıtay makamlarınca bildirliğini ifade etti.

Günaydın, müvekkilinin sağlık sorunlarının da göz önünde bulundurularak, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.

Buna göre sanığın, savunmasını tamamlaması, tanıkların dinlenmiş olması ve sağlık durumu dikkate alınarak, adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verildi. Sanığa, yurt dışına çıkış yasağı konularak, ikametine en yakın kolluk birimine imza verme şartı getirildi.

Duruşma, 2 Mayıs 2018'e bırakıldı.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ MUSTAFA HALUK BEYDİLLİ

18 Ocakta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi sanık Mustafa Haluk Baydilli, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Baydilli ile avukatı katıldı.

Duruşmada, Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu.

İddianamede, Baydilli'nin FETÖ'nün HSYK'de etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığı, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle amaçları doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.

Savunma için söz verilen sanık Baydilli, bulunduğu cezaevinde savunma için yeterli ve gerekli imkanların sağlanmadığını öne sürerek, bunun için savunma yapmayacağını belirtti ve süre istedi.

Baydilli, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının görevsiz ve yetkisiz olduğu halde hakkında soruşturma yürüttüğünü, bu nedenle soruşturma sürecinin hukuka aykırı olduğunu savundu. Savcılığın delilleri toplayamadığını, mahkemenin görevi olmadığı halde soruşturma makamı gibi hareket ettiğini ileri süren Baydilli, "Suçsuzum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hukuka aykırı şekilde suçüstü hali yarattı." savunmasını yaptı.

Açıklamalarıyla savunmaya girdiği belirtilerek, savunma yapmak isteyip istemediği yeniden sorulan Baydilli, savunma yapmayacağını yineledi ve tahliye talebini dile getirdi.

Baydilli, kaçma ve delilleri karartma şüphesinin bulunmadığını, uzun süre tutuklu kaldığını ileri sürerek tahliye talebinde bulundu.

Cezaevinde savunmasını hazırlaması için yeterli imkan bulunmadığı iddiasını yeniden dile getiren Baydilli, avukatının dahi kendisine yardımcı olmadığını öne sürdü.

Bunun üzerine barodan görevlendirilen avukat Bilal Turan, her türlü hukuki yardımda bulunmaya hazır olduğunu daha önceden müvekkiline bildirdiğini, bire bir görüşmek de istediğini ancak sanık tarafından bu yönde bir talep gelmediği için görüşemediklerini söyledi. Turan, ortaya çıkan bu durum nedeniyle müdafilik görevine son verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sanık avukatı Bilal Turan'ın görevine son verilmesi, barodan yeni bir avukat tayin edilmesi kararlaştırıldı.

Sanık Baydilli'nin sonraki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bulunduğu cezaevinden katılmasına, duruşmanın 25 Nisan 2018'e bırakılmasına karar verildi.

AGİT ESKİ ADALET MÜŞAVİRİ HAKİM RAMAZAN ÇAYLI

Öte yandan Yargıtay bünyesinde olmayan bir başka yargılamada da eski hakim Ramazan Çaylı Fetö üyeliğinden hapis cezası aldı.

18 Ocak'taki gelişmede, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen ve son olarak Zonguldak'ta hakimlik yapan Ramazan Çaylı hakkında Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava karara bağlandı.

Çaylı'yı önce "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 9 yıl 9 ay hapse çarptıran mahkeme, takdiri indirim maddelerini uygulayarak, cezayı 8 yıl 1 ay 15 güne çekti.

Tutukluluğunun devamına karar verilen Çaylı, 2012-2014 yıllarında Avusturya'nın başkenti Viyana'da AGİT nezdinde Adalet Müşavirliği görevinde de bulunmuştu.

Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)

(21 Ocak 2018, 11:22)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12236    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.011.499