Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin soruşturma kapsamında KHK ile kapatılan Zirve Üniversitesi'ne yönelik aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 8'i tutuklu 26 sanık hakkında açılan davaya başlandı.
20.01.2018 16:48 Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin soruşturma kapsamında KHK ile kapatılan Zirve Üniversitesi'ne yönelik aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 8'i tutuklu 26 sanık hakkında açılan davaya başlandı.
15.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki celsesine 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' ya da 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından cezalandırılması talep edilen, aralarında profesör ile doçentlerin de yer aldığı 8'i tutuklu 26 sanık katıldı.
Duruşmaya Tarsus'ta tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan sanık Mesut Kuşdemir, üniversitede çalışmaya 2013'te öğrenci işlerinde müdür yardımcısı olarak başladığını söyledi.
Bank Asya hesabını sadece maaş için kullandığını ileri süren Kuşdemir, 'Örgüte destek gibi bir durum söz konusu değildir. Digiturk aboneliğimi kapatmam konusu da aynı şekilde örgütle bağlantılı değildir. Sinema ve belgesel izlemeyi severim. Bu nedenle Digiturk'e abone olmuştum ama çok beğenmeyince kapatmak istedim. Çok fazla taahhüt ücreti çıktığı için iptal ettirmedim ama daha sonra CHP milletvekillerinin 'kapatma gerekçesi olarak FETÖ'nün kanallarının çıkarılmasını gösterirseniz taahhüt ücreti ödemezsiniz' sözleri üzerine, dedikleri şekilde kapattım.' diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, sanığın daha önceki beyanında 'Yumurcak TV nasıl bir suç işlemiş çok merak ediyorum açıkçası' dediğini hatırlatarak, 'Ben de çok merak ediyorum, neden böyle söyledin.' diye sordu.
Bunun üzerine sanık Kuşdemir, 'Yumurcak TV'yi savunmak için değil, öylesine söylediğini 'öne sürdü.
Söz alan tutuklu sanık Suat Kılıç, KHK ile kapatılan Safa Dershanesinde çalıştığını, 2011'de üniversitede çalışmaya başladığını aktardı.
Gizli tanığın okul faaliyetlerini örgüt faaliyeti gibi anlattığını iddia eden Kılıç, 'Ayrıca bir yönetici olarak derslere girmem mümkün değildir. O nedenle derslerde örgüt propagandası yaptığım yönündeki beyanlar gerçek değildir.' diye konuştu.
Kılıç, Konya'da bir tanığın verdiği ifadeye ilişkin de '10 yıl önce bu ilde görev yaptığını, örgüte eleman kazandırmadığını, rehber öğretmen olarak görev yaptığını' ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı 'Memur gibi tayin olmuşsun'
Mahkeme Başkanı Durmaz, 'Orada da örgütün dershanesinde görev yapmışsın' demesi üzerine Kılıç, 'İmkanlar çok güzeldi, ortam çok güzeldi. O yüzden bu kurumlarda çalıştım.' dedi.
Hakkında ifade verenlerin iftira attığını dile getiren Kılıç, örgüt üyeliği suçlamalarını kabul etmedi.
Tutuklu sanık Sezai Şimşek de üniversiteden mezun olduktan sonra Erzurum'da göreve başladığını, ardından Erzincan ve Osmaniye'de çalıştığını, son olarak ise Gaziantep'te görev yaptığını anlattı.
Mahkeme Başkanı Durmaz, 'Meslek hayatın boyunca örgütün dershanelerinde çalışmışsın. Bir gönül bağın mı vardı?' diye sordu.
Sanık Şimşek, 'Başka imkanlar bulamadığım için gittim. Bazen de eşimin durumları oldu.' dedi. Araya giren Başkan Durmaz'ın, 'Eşinin ne durumu oldu?' sorusuna sanık cevap veremedi.
Başkan Durmaz'ın, 'Memur gibi sürekli tayin olmuşsun, neden devlete girmedin?' diye sorması üzerine sanık, 'Devlet memuru olmak isterdim.' dedi.
Başkan Durmaz'ın 'KPSS'ye hiç girdin mi?' sorusuna ise sanık girmediğini söyledi.
Duruşmaya yarına kadar ara verildi.
16.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme', 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından cezalandırılması talep edilen aralarında profesör ile doçentlerin de yer aldığı 8'i tutuklu 26 sanık katıldı.
Söz alan tutuksuz sanıklardan Ömer Akyürek, 2011 yılında Zirve Üniversitesi'nde göreve başladığını ifade ederek, Bank Asya'daki hesabını da bu sebeple açtırdığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Melik Durmaz'ın 'bir ara hesaplarında artış olmuş' sorusuna sanık, farklı banka hesapları bulunduğunu, buradaki paraları tek hesapta toplamak istediğini kaydederek, örgütün para yatırma çağrısından haberi olmadığını ileri sürdü.
Çocuklarını örgütün dershanesine gönderdiği iddialarıyla ilgili de sanık Akyürek, şunları kaydetti:
'Örgütün dershanesine gidip, Zirve Üniversitesi'nde çalıştığımı söyleyerek 'indirim hakkı var mı?' diye sordum. Oradaki görevli bana 'sen tayine tabii değilsin' dedi. Tayinden kastının ne olduğunu sorduğumda, cemaatin istediği yere giden kişiler için kullandıklarını öğrendim. Kızım eve yakın yine örgütle iltisaklı olan bir dershaneye gönderdim. Hem eve yakın olduğu hem de kardeş indirimi olduğu için diğer çocuğumu da buraya gönderdim.'
Mahkeme Başkanı Durmaz, sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde bazı sanıkların FETÖ üyesi olduğunu, 17-25 Aralık'tan sonra gizlendikleri söylediğini hatırlatması üzerine sanık Ömer Akyürek, kesin bir ifade kullanmadığını tahminlerini söylediğini aktardı.
Sanığın ilk ifadesiyle çelişkili ifadeler verdiğini belirten Başkan Durmaz, 'Ne demek istediğini evirip çevirme burada terör örgütü üyeliği iddiasıyla sanıklar yargılanıyor.' diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine sanık 'Biliyorum demek iddialı bir cümle, ben düşünüyorum, tahmin ediyorum demek istedim.' dedi.
Akyürek, 'Zirve Üniversitesi'nde daire müdürleri ile altında çalışanların yüzde 90'ı cemaat mensubudur' sözlerinin hatırlatılması üzerine 'Doğrudur, akademik yapılanmasında bu rakam yüzde 30'a düşer. Zirve Üniversitesi'nin Nakıboğlu ailesinin olduğunu biliyordum ancak 2012 yıllında örgüt olduğunu anladım. Ben 2013 yılında bu üniversitede çalışmayı istemedim ancak dönem arasında yeni bir iş bulamadığım için sözleşme imzalamak zorunda kaldım. 2011 yılında 3 defa doçentlik başvurusu yaptım üçünde de ret cevabı aldım. Hem bunu hem de çocuklarımın eğitiminin yarım kalacağını düşündüm için devam ettim. 2016 yılında kesin ayrılmayı göze almıştım. Zaten darbe girişimi sonrası kapatıldı.' ifadelerini kullandı.
Sanık Akyürek, yine soruşturma aşamasındaki 'Bütün araştırma görevlileri Vahap Aktaş'a bağlıydı. Bu kişi başka üniversitelere tayinlerini bile organize ederdi' sözlerinin de duyum olduğunu birebir şahit olmadığını kaydetti.
Akyürek, 'Kimden duydun?' sorusunu 'hatırlamıyorum' diye yanıt verdi.
Sanık Akyürek, gizli tanık Kılıç'ın dile getirdiği 'cemaat yanlısı olmayan (Zirve Üniversitesi) kolay kolay işe alınmazdı' ifadesinin de gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Sanık devamla, 'Yayınlanmış 9 kitabım var, hiçbiri cemaatin yayın evinde basılmadı, dershanelerinde görev yapmadım, evlerinde kalmadım, örgütün çökertilmesi için kendi isteğimle gidip ifade verdim. Beraatımı isterim.' diye konuştu.
Tutuksuz sanık Mustafa Şanver de üniversitede 2011 yılında çalışmaya başladığını belirterek, '2013 yılı öncesi örgüt denilmediği için girmiştim. Daha sonra bir TUBİTAK projesi olduğu için ayrılamadım.' dedi.
Sanık Şanver, çocuklarını örgütün dershanelerine gönderdiği iddialarıyla ilgili de dershanenin evlerine yakın olması nedeniyle gönderdiğini kaydetti.
Mahkeme Başkanı Durmaz'ın, 'Örgüt, herkesin evinin yanında dershane yapmış sanki? Örgüt dershane yaparken böyle bir ayrım mı yapmış, bilgin var mı?' sorusuna da sanık Şanver, 'Öyle bir ayrım yok.' diye yanıt verdi.
Derste propaganda yaptığı yönündeki gizli tanık ifadesinin de doğru olmadığını öne süren sanık Şanver, 'Ben derslerimi Türkçe bile vermiyorum, kesinlikle ifadesi doğru değildir. Öğrencilerime sorulsun, burada dinlensin kesinlikle örgüt propagandası yapmadım.' diye konuştu.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Tutuklu ve tutuksuz sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Cihat Öztürk, tutuklu sanıklardan Arnavutluk vatandaşı Marjus Hoxha'nın adli kontrol tedbiriyle tahliyesini, soruşturma aşamasındaki beyanının değişmesi ve yargılamadaki konumu nedeniyle tanıklara ve diğer etkin pişmanlıkta bulunan sanıklara baskı yapma şüphesi nedeniyle sanık Mehmet Tamer'in ise tutuklanmasına karar verilmesini talep etti. Savcı, diğer sanıkların da tutukluluk hallerinin ve adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesini istedi.
Son sözleri sorulan sanıklar, terör örgütüyle herhangi bir bağları bulunmadığını, suçsuz olduklarını ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, müzakere için verilen aranın ardından kararı açıkladı.
Mahkeme, sanıklar hakkındaki ayrıntılı HTS raporunun istenmesine, gizli tanık ile tanıkların sonraki celse dinlenmesine, sanık Ramazan Cihan hakkındaki yakalama emrinin kaldırılmasına, firari sanık Özmen Özgüven hakkındaki yakalama emrinin devamına karar verdi.
ByLock programı kullandığı belirtilen sanıklar hakkında ayrıntılı rapor istenmesini, sanıklardan ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesini kararlaştıran mahkeme, tutuksuz sanık Mehmet Tamer'in üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile sanığın bu celsede beyanlarının dikkate alınarak tutuklanmasına, tutuklu sanıklar Marjus Hoxha ile Şaban Şefik'in adli kontrol tedbiriyle tahliyesine hükmetti.
Duruşma ertelendi.
DİĞER DAVA
Öte yandan bu dava Zirve Üniversitesi'ndeki Fetullahçı Yapılanmaya yönelik açılmış ilk dava değil. Daha önce 14 sanıklı olarak açılmış bir başka dava daha bulunuyor. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye ilişkin soruşturma kapsamında, 'terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan 22,5 yıla kadar hapsi istenen 14 sanık hakkında hazırlanan ve 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, üniversite kadrosunda örgüt hiyerarşisinin aktif olduğuna dikkat çekiliyordu.
(20 Ocak 2018, 16:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: