İstanbul'da, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'mülkiye' yapılanmasına açılan davada, aralarında İstanbul'un eski valisi Mutlu ile eski emniyet müdürü Çapkın'ın da bulunduğu 11'i tutuklu 15 sanığın yargılamasına devam edildi.Duruşmada, İzmir'de kendisini gözaltına almak isteyen polislerden kaçmaya çalışırken ayağı kırılan FETÖ tutuklusu eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt tanık olarak dinlendi. Bozkurt, bu davanın tutuklu sanıklarından Eski Erzincan Valisi Abdulkadir Demir hakkında FETÖ ile bağlantısının olduğunu duyduğunu söyledi. Bozkurt ayrıca, söz konusu dönemde Erzincan'da 50'ye yakın hakim-savcının FETÖ'cü olduğunu iddia etti. Eski İçişleri bakanı Mehmet Ağar tanık olarak verdiği ifadesinde eski İstanbul Emniyet Hüseyin Çapkın'ı savundu. Onun Fetö'yle alakasının olmadığını iddia etti, bildiklerini anlattı. Diğer bir tanık ise, sanık eski istanbul valisi Hüseyin Avni Mutlu'yu suçladı. Duruşmalar sonunda Hüseyin Çapkın oy çokluğuyla tahliye edildi. 3 sanığın daha tahliye edildiği duruşmada eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun tahliye talebi oy çokluğuyla reddedildi.
24.12.2017 12:21 İstanbul'da, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'mülkiye' yapılanmasına açılan davada, aralarında İstanbul'un eski valisi Mutlu ile eski emniyet müdürü Çapkın'ın da bulunduğu 11'i tutuklu 15 sanığın yargılamasına devam edildi.
18.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 11 tutuklu ve 3 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı 4 tanığın talimat yoluyla alınan ifadesinin dava dosyasına girdiğini belirtirken, sanıklar ve avukatlarına beyanda bulunurken konu dışına çıkmamaları yönünde uyardı. Bir önceki duruşmanın çözümünün 340 sayfa olduğunu kaydeden başkan, hazır bulunan tanıkların dinleneceğini açıkladı.
Duruşmada ilk olarak İstanbul vali yardımcısı Necip Çakmak'ın ifadesi alındı. Darbe girişiminde Maltepe kaymakamı olarak görev yaptığını belirten tanık Çakmak, 'Huzurdaki sanıklar meslektaşlarımdır. Özel bir arkadaşlığımız yok. Darbe girişiminin yaşandığı gün Pendik kaymakamı Osman Tunç beni aradı 'Ne yapayım ağabey?' diye sordu. Acil gelmesini söyledim. Karşılığında ne dediğini hatırlamıyorum. Sanırım ertesi gün geldi. Neredeydi bilmiyorum' dedi.
'O telefonu ben kullandım'
Sanık Feyzullah Özcan'a kayıtlı hattı kullandığını kaydeden tanık İlknur Kalaycıoğlu, 'Feyzullah Bey benim akrabam olur. Hattı ilk alındığı tarih olan 2003'den 2013-2014 yıllarına kadar kullandım. Telefondaki bütün görüşmeler bana aittir' ifadelerini kullandı. Sanık Feyzullah Özcan tanık ifadesi üzerine söz alarak, 'Kamu görevlilerine avantajlı konuşma imkanı sağlayan birden fazla hat alma imkanı verilmişti. Ben de 10 tane hat alıp yakınlarıma verdim. Dolayısıyla herkes bu hatları kullanmaya başladı. Konuşma içeriklerini bilmiyorum, kendi faturalarını kendileri ödüyordu' diye konuştu.
Hüseyin Çapkın: 'Ben bu arkadaşı tanımıyorum'
Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi yöntemiyle bağlanılan tanık Ali Çelik (Ankara'daki FETÖ çatı davasından tutuklu avukat) 15 yıl Emniyet Genel Müdürlüğü Adli Yardım Büro Amirliği'nde avukat olarak çalıştığını kaydederek, 'Sanıklardan Haluk Nadir ile Malatyalı olduğu için tanışıklığımız oldu. Malatyalı İş Adamları Derneği'nin düzenlediği bir gecede, dernek başkanı bizi ayaküstü tanıştırdı. Birbirimizin telefonlarını aldık. Daha sora tamamen sosyal görüşmelerde bulunduk. Benim ofisim Aksaray'da Urfa yemeklerinin yoğun olduğu restoranların civarındaydı. Bir kez de oralarda yemek yedik. FETÖ ile ilgili telefon görüşmemiz olmadı. Hüseyin Çapkın'ı da tanıyorum. Ben emniyetin avukatıydım. Bütün emniyet müdürlerinin vekaleti verilirdi bize. Basında çıkan haberlerdeki tekziplerle falan ilgilenirdik. Dolayısıyla Hüseyin Bey'in de vekaleti bende vardı. Çapkın ile diyaloğumuz resmidir' dedi.
Bu sırada Hüseyin Çapkın söz alarak, 'Ben bu arkadaşımızı hiç tanımıyorum. Herhalde otomatik yapılan bir vekalet işlemi' deyince tanık da SEGBİS'den 'Evet sayın müdürüm otomatik işlemdir' şeklinde konuştu.
FETÖ'DEN TUTUKLU ESKİ SAVCI: BU OPERASYONLARI CEMAAT YAPIYOR
Ergenekon soruşturmasında gizli tanık olarak ifade vererek yalan beyanda bulunduğu gerekçesiyle yargılanan Bayram Bozkurt SEGBİS yöntemiyle duruşmaya bağlandığı tanık beyanında, 'Sanık Abdulkadir Demir'i (Merkez valisi) 2007- 2010'da Erzincan'da savcılık yaptığım dönemden tanıyorum. İlhan Cihaner davasında kendisi valiydi. O dönem Erzincan Terörle Mücadele Şube Müdürü olan Murat isimli bir şahsın cemaatle iltisaklı olduğunu öğrendim. Bu kişi, o dönem yapılan operasyonlarda, kendilerinin yalnız olmadığını, vali beyin ve özel yetkili savcıların kendilerinin yanında olduğunu söylemişti. Yani 'Erzincan'da yürüttüğümüz operasyonlarda devlet yanımızda' demek istiyorlardı. Verdikleri isimler arasında Abdulkadir Demir de vardı' dedi.
Ergenekon soruşturması döneminde Erzincan'da savcı olarak görev yaptığını anlatan Bozkurt, sanıklardan Eski Erzincan Valisi Abdülkadir Demir'in FETÖ ile bağlantısının olduğunu duyduğunu iddia etti. Bozkurt, 'Kendisi Erzincan Valisi'yken tanışmıştık. O dönem cemaatin İlhan Cihaner'e yönelik operasyonları vardı. Erzincan TEM Müdürü olduğunu bildiğim Murat isimli kişi bana, 'Bu operasyonları cemaat yapıyor' diyerek operasyonu yaparken yalnız olmadıklarını söylemişti. O kişi bana Abdulkadir Demir'in de cemaatle iltisakının olduğunu söylemişti' dedi.
'Tanık Ergenekon davasında da gizli tanıklık yapmıştı'
Sanık Abdulkadir Demir'in avukatı, tanığın daha önce Ergenekon soruşturmalarında gizli tanıklık yaptığını, şimdi de FETÖ davalarında tanık olduğunu söyleyerek, beyanlarını kabul etmediklerini kaydetti.
Daha sonra İzmir'de kendisini gözaltına almak isteyen polislerden kaçmaya çalışırken ayağı kırılan eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt tanık olarak dinlendi.
ERZİNDAN DA 50'YE YAKIN SAVCI VE HAKİMİN FETÖ BAĞLANTISI VARDI
Erzincan'da FETÖ'nün MİT, Yargı ve Emniyet koordinasyonunu sağlayan kişinin de, Avukat Talip Nayir olduğunu söyleyen Bozkurt, vali Demir'in FETÖ bağlantısının olduğunu ondan da duyduğunu iddia etti. Erzincan'da söz konusu kumpas operasyonları döneminde 50'ye yakın hakim ve savcının FETÖ bağlantısı olduğunu da belirten Bozkurt, bu isimleri İzmir ve Erzincan'daki soruşturmalarda söylediğini dile getirdi. Daha sonra söz alan, Abdulkadir Demir'in avukatı, tanığın 2009 yılındaki FETÖ'nün kumpas soruşturmalarında gizli tanık olduğunu ve yargılandığını, şimdi de FETÖ davalarında tanık olduğunu belirterek, eski savcı olan tanığın beyanlarına itibar edilmemesini istedi.
Sanık Haluk Nadir'in amcaoğlu olduğunu belirten emekli Tümgeneral Burhanettin Aktı da tanık olarak dinlendi. Aktı, Nadir'in 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Orduevi'ndeki kızının düğününde olduğunu söyledi.
ÇAPKIN'I BANA TANSU ÇİLLER ÖNERDİ
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar tanık olarak dinlendi.
Ağar, bir cenazeye gittiğini ve bu nedenle geciktiğini belirterek, sanık Hüseyin Çapkın ile ilgili beyanlarda bulundu.
Tanık Ağar, Çapkın'ın özel hayatında mazbut, muhafazakar ve dürüst bir insan olduğunu ifade ederek, mesleki anlamda da başarılı hizmetleri olduğunu söyledi. Daha sonraları siyasete atıldığını anlatan Ağar, sanık Çapkın'la bağlarının yine devam ettiğini belirterek, hakkında hiçbir olumsuz duyumunun olmadığını dile getirdi.
Çapkın'ın avukatının, 'İddianamede, müvekkilimin örgüt tarafından parlatılarak belli makamlara geldiği iddiası var. Sizin bu iddiaya ilişkin bir duyumunuz oldu mu?' sorusuna, Ağar '1993'te terör olayları yüksekti. Gaziantep de bu konuda kritik bir şehirdi. Çapkın'ı Gaziantep'e atadık. Kendi dönemimle ilgili net olarak söyleyebilirim, Gaziantepli bir milletvekili Tansu Çiller'e söylemiş. O da bana söyledi. Büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Kesinlikle benim inisiyatifimle oldu. O dönemde güçlü idim daha yüksek bir göreve de atayabilirdim. Ancak o dönemde Gaziantep bizim için önemliydi. Mahcup da olmadım. O tür bir duyumum olmadı. Çapkın, zaten çok parlak bir adamdı.' cevabını verdi.
Çapkın'ın avukatının 'Çapkın'ın FETÖ/PDY yapılanması ile ilgili herhangi bir iltisakını veya yakınlığını gördünüz mü?' sorusu üzerine Ağar, FETÖ'nün sadece darbe girişiminde bulunan bir terör örgütü olmadığını aynı zamanda casusluk faaliyetleri içinde Türkiye aleyhine çalışmalar yürüten bir örgüt olduğunu belirterek, 'Benim tanıdığım Hüseyin Çapkın, böyle alçaklıkları art arda sergileyen bir örgüte müzahir olacak bir yapıya sahip değil. Bizim polisimize, askerimize, çocuklarımıza kurşun atacak bir yapıya asla sahip olamaz.' ifadesini kullandı.
Tanık beyanlarının ardından, sanıklar taleplere ilişkin söz aldı.
Tutuklu sanık Hüseyin Çapkın söz alarak, itirafçı olan eski Güvenlik Şube Müdürü Yunus Dolar'ın beyanlarından bahsetti. Dolar'ın ifadesinde kendisiyle ilgili olarak FETÖ'cü emniyet müdürlerine karşı olduğunu söylediğini anlatan Çapkın, Dolar'ın itiraflarında, İstanbul'da görevli 141 emniyet müdürünün FETÖ'cü olduğunu söylediğini belirterek, bu isimlerin çoğunun kendisinden önce İstanbul'da görevlendirildiğini, bir kısmının da kendisi döneminde görevlendirildiğini kaydetti. Sanık Çapkın, İzmir'den getirdiği rütbeli personelin başarılı olduğunu sadece Nazmi Ardıç'ın başlarına bela olduğunu ifade ederek, 'İşte 10 taneden bir tane çürük çıktı.' dedi. Çapkın, önce tahliyesini ardından beraatini talep etti.
Mahkeme başkanının, 'Bu kadar çok FETÖ'cünün o dönem emniyette olmasını hiç fark etmediniz mi?' sorusu üzerine Çapkın, 'Bugünkü bilgilerin onda biri o gün bilinseydi, kesinlikle ifşa ederdik. Ancak o dönemde bunların FETÖ'cü oldukları bu şekliyle bilinmiyordu.' değerlendirmesini yaptı. Mahkeme başkanının HTS kayıtlarına ilişkin sorularına da cevap veren Çapkın, HTS kayıtlarında yer alan 20 Aralık 2013'te Amerika'dan gelen iki mesaj ile yapılan 20 saniyelik görüşmenin ise kızına ait olabileceğini öne sürdü.
Eski Vali Mutlu'dan 'Torun teşekkürü'
Tutuklu sanıklarından eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da söz alarak, duruşma arasında 40 günlük olan ilk torununu görme fırsatı yakaladığını dile getirip bu fırsatı verdiği için mahkeme başkanına teşekkür etti.
Sanık Mutlu, mahkemeye celse arası gelen evrakların kendi lehine olduğunu savunarak, 'FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen ve 25 Aralık kumpas soruşturmasını yürüten eski savcı Muammer Akkaş, söz konusu dönemde görevimi yapmadığım gerekçesiyle hakkımda 'görevi kötüye kullanma' suçundan suç duyurusunda bulundu. Bununla ilgili olarak dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, benimle ilgili şikayetin işleme konulmamasına karar vermiştir.' diye konuştu. Mutlu, söz konusu kararın 4 Ağustos 2014 tarihinde verildiğine dikkati çekerek, bir buçuk yıldır tutuklu olduğunu aktarıp tahliyesini talep etti.
Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam etti.
19.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Duruşma savcısı ara mütalaasında, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Feyzullah Özcan ve Haluk Nadir'in tahliyesini talep etti.
Savcı Uğur Yaşar Güngör ara mütalaasını bildirdi. Savcı, sanıkların 15 Temmuz darbe teşebbüsü faaliyetleri içerisinde olduklarına, bu suçların failleriyle irtibatlarına veya bu suçlara iştiraklerine dair soyut değerlendirme dışında herhangi bir anlatıma rastlanmadığını belirtti. Savcı, bir kısım sanıkların FETÖ'nün üst yapılanmasında oldukları belirtilen bazı isimlerle telefon irtibatı tespit edildiğini de belirterek '(FETÖ) tabiri caizse her kapıyı güleryüzle çalmış, insanların güvenini kazanmak için azami gayret sarfetmiştir. sanıklar mülki idare amirliği görevinde bulunmuşlardır. Mülki idare amirliği görev sosyal ilişkiler bakımından önem arzeden bir kamu görevidir. Hal böyle olunca sanıkların bir kısmının FETÖ'nün çatı yapılanmasında yer aldıkları sonradan tespit edilen bazı isimlerle normal (gizliliği bulunmayan) hatlar üzerinden bir dönem irtibat kurmuş olmalarının örgüt üyeliği suçu yönünden yeterli delil görülmesinde isabet bulunmayacaktır' denildi.
Mütalaada, sanıklar eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Feyzullah Özcan ve Haluk Nadir'in tahliyesini talep edildi. Diğer tutuklu sanıklar Fatih Şahin, Murteza balcı, Erdal Çakır, Nurullah Çakır ve Yusuf Yavascan'in ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istendi. Mütalaada, iki sanık hakkındaki değerlendirme ise mahkemenin takdirine bırakıldı.
İTİRAFÇI EMNİYET MÜDÜRÜ TANIK OLDU
Davada, meslekten ihraç edilen ve 'itirafçı' olan eski Emniyet Müdürü Yunus Dolar, tanık olarak verdiği ifadede, '(İstanbul'da) Toplam 120'ye yakın 'sarı yıldızlı' dediğimiz müstakil müdür vardı. Bunlardan 75-80'i cemaattendi. Bunların tamamı Çapkın'ın döneminde gelmedi, önceden de gelenler vardı. Türkiye genelinde rütbelilerin yüzde 70'i, polis memurlarının da yüzde 50'den fazlası cemaatçiydi.' dedi.
Yunus Dolar (FETÖ'den ihraç edilen emniyet müdürü), 1992 yılında Polis Akademisi'nden mezun olduğunu, 13 yıl İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde çalıştığını söyledi. Hüseyin Çapkın ve Hüseyin Avni Mutlu ile birlikte çalıştığını kaydeden tanık Dolar, '17-25 Aralık'tan sonra cemaatten ayrıldım. 2016 yılı Ağustos ayında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade verdim. İfademde cemaatin Hüseyin Çapkın'a devamlı bir şeyler yaptırmaya çalıştığını söylemiştim. 2010 yılında Ergenekon, Balyoz, MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması, KCK gibi operasyonlar gündemdeydi. Operasyonu yapan şube müdürlerinin tamamı cemaatçi olduğu için emniyet müdürünü ikna etmeleri gerekiyordu' dedi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan Yunus Dolar, tanık olarak ifade verdi.
Dolar, FETÖ ile küçük yaşlarda tanıştığını, Polis Akademisi'nden 1992'de mezun olduğunu belirterek, 17-25 Aralık operasyonlarının ardından örgütle irtibatını kestiğini öne sürdü.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 2010-2014 yılları arasında şube müdürlüğü ve emniyet müdür yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu dile getiren Dolar, sanıklar Mutlu ve Çapkın'ın FETÖ ile ilgisinin bulunmadığını, bulunması halinde bunu bilebileceğini iddia etti.
Tanık Dolar, şunları kaydetti:
'Türkiye çapında Ergenekon, Balyoz, MİT Müsteşarlığı konuları gündemdeydi. İstihbarat, TEM, Kaçakçılık Şube Müdürleri FETÖ'cü olduğu için emniyetten çok FETÖ'nün talimatlarıyla hareket ederlerdi. Operasyonlar için il emniyet müdürünün ikna edilmesi gerekiyordu. Erol Demirhan'ın laptopu olurdu. O laptop ile emniyet imamı ile irtibatlı olup, diğer şube müdürlerine 'Şunu söyleyeceksin, bunu söyleyeceksin.' derdi. 'Toplantılarda bizim istediğimiz gibi sonuç çıkacak.' dediğine şahidim. Çapkın, bu taleplerin adliyeden geldiğini düşünerek 'Hukuki çerçevede gereğini yapın.' diyordur herhalde. Böyle bir organizasyon karşısında bir kişinin farklı bir tepki göstermesi, farklı bir şekilde davranması mümkün değil. Şube müdürleri her şeyi kanun çerçevesinde yapıyor gösteriyorlardı.'
Hüseyin Çapkın'ın şube müdürleriyle haftada bir gün toplantı yaptığını söyleyen tanık Dolar, 'Bu toplantıya Ömer Köse, Yurt Atayün, Tufan Ergüder, Nazmi Ardıç, Mutlu Ekizoğlu, Erol Demirhan(eski emniyet müdürleri) katılırdı. Toplantılar öncesi Erol Demirhan, emniyet imamıyla bilgisayar üzerinden görüşür, daha sonra diğer şube müdürlerine 'İçerde sen şunu söyleyeceksin, sen bunu söyleyeceksin' diyerek görev dağılımı yapardı. Demirhan'ın yanındakilere hitaben 'Toplantıdan bizim istediğimiz gibi bir sonuç çıkacak' dediğine de ben bizzat şahidim. Toplantılarda ben yoktum. Hüseyin Bey bu taleplerin adliyeden geldiğini düşünerek, 'Hukuki çerçevede gereğini yapın' diyordu herhalde. Böyle bir organizasyon karşısında tek bir kişinin tepki vermesi de pek mümkün değil. Şube müdürleri her şeyi kanun çerçevesinde yapıyor gösteriyorlardı' diye konuştu.
'Rütbelilerin yüzde 70'i cemaatçiydi'
Çapkın'ın FETÖ'cü emniyet personellerinin baskılarına maruz kaldığını anlatan tanık Dolar, ifadesinde şunları söyledi:
'Çapkın ile Mutlu'nun isimleri sohbetlerde geçmedi, geçseydi bilirdim. Sayın müdürümüzün algısı belli bir çerçevede tutulmaya çalışılıyordu. Toplam 120'ye yakın 'sarı yıldızlı' dediğimiz müstakil müdür vardı. Bunlardan 75-80'i cemaattendi. Bunların tamamı Çapkın'ın döneminde gelmedi, önceden de gelenler vardı. Türkiye genelinde rütbelilerin yüzde 70'i, polis memurlarının da yüzde 50'sinden fazlası cemaatçiydi.'
FETÖ'nün kritik önem verdiği İstanbul, Ankara, İzmir gibi illere kendilerinden olan müdürlerin atanması için de özel gayret sarf ettiğini vurgulayan Dolar, Çapkın, başka yerde de olsa altında yine 'cemaatçi' polis ve memurların olacağını söyledi.
Örgüt mensubu müdürlerin, söz konusu dönemde PKK'ya yönelik operasyonlara çok istekli olmadıklarını anlatan Dolar, Oslo görüşmelerinden bir şekilde haberdar olduklarını, 'Biz mücadele ediyoruz. Onlar müzakere ediyor. Onlar müzakere ederse biz mücadele etmeyiz.' şeklinde bir tutumların olduğunu belirterek, 'Hüseyin Çapkın düz bir yurdum insandır. PKK ile mücadele edilmesi taraftarıydı. Bu yöndeki taleplerini istihbarat ve terör müdürlerine iletiyordu.' dedi.
DİĞER TANIKTAN MUTLU'YA SUÇLAMA
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Halil Güneş ise İstanbul'da bir huzurevinde kaldığını anlatarak, 'Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun ziyarete geldiği bir gün huzurevinde kalanlardan para toplandığını ve bunun Fetullahçılara gönderildiğini valiye söyledim. Bana 'Sus, kes sesini. Seni buradan gönderirler.' diyerek azarladı. Bu konuyla ilgili birçok kez farklı yerlere şikayette bulundum.' iddiasında bulundu.
Tanığın ifadesini üzerine söz alan sanık Hüseyin Avni Mutlu, 'İstanbul'da birçok huzurevimiz var. Sosyal hizmet kurumlarına ziyaretlere önem verdim. Kendim ve eşim ziyaretlerde bulunuyorduk. Halil Bey'in söylediklerine bir yorum getirmek istemiyorum. Ziyarete gittiğimizde göstermelik değil, saatlerce orada kalan, şarkılarına eşlik eden bir valiyim. Bir gönül valisi olmaya çalıştım. Halil Bey'in böyle bir iddiasına kayıtsız kalmam mümkün değil. Zannedersem yanlış bir hatırlama olmuştur. Zaten bu insanların çoğu parasız pulsuz gelip oraya sığınır. Nasıl olurda orada para toplanıp cemaate gönderilir?' dedi.
Duruşma, avukatların taleplerinin alınmasıyla devam etti.
ARA KARAR
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, savcının görüşü ile sanıklar ve avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyetince ara karar açıklandı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Hüseyin Çapkın'ın oy çokluğuyla, eski Sancaktepe Kaymakamı Feyzullah Özcan, eski İstanbul Vali Yardımcısı Haluk Nadir ve eski İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Genel Sekreteri Yılmaz Kurt'un ise oy birliğiyle tahliyesine karar verdi.
Bu sanıklardan Çapkın'ın tahliye edilmesine mahkeme heyeti başkanı tarafından muhalefet şerhi konuldu. Kararı açıklarken konuşan başkan, Çapkın'ın tahliye edilmesi düşüncesinde olmadığını bildirdi. Diğer sanıkların tahliyesi ise oy birliğiyle karara bağlandı.
Mahkeme heyeti, tahliye edilen sanıklardan Çapkın hakkında, 'konuttan çıkmama', Özcan, Nadir ve Kurt hakkında ise 'yurt dışına çıkış yasağı'ndan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını da hükme bağladı.
HÜSEYİN AVNİ MUTLU'YA TAHLİYE YOK
Duruşma savcısının tahliye edilmesini istediği tutuklu sanıklardan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun tahliye talebi de mahkeme heyeti tarafından oy çokluğuyla reddedildi. Üye hakim, 'Mutlu'nun yurt dışına çıkış yasağı uygulanarak tahliye edilmesi gerektiği' yönünde muhalefet şerhi kullandı.
Diğer 7 tutuklu sanığın bu hallerinin de devamına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı sıralı gerçekleşmek üzere 8 ve 9 Şubat 2018 tarihine erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianameye göre, tüm sanıkların 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Sanık Mutlu'nun arasında bulunduğu 8 sanığın ayrıca 'Terörizmin Finansmanı Kanununa muhalefet' 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
Kimler yargılanıyor?
Haklarında dava açılan 15 ismin tamamı şöyle; İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, eski Mülkiye Başmüfettişi Gürkan Polat, İstanbul eski Vali Yardımcısı Haluk Nadir, eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mürteza Balcı, Hakkari eski Valisi Necmettin Kalkan, Çorum eski Valisi Nurullah Çakır, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Genel Sekreteri Yılmaz Kurt, Şanlıurfa eski Valisi Yusuf Yavaşcan, Denizli eski Valisi Abdülkadir Demir, Muğla eski Valisi Fatih Şahin, Kadıköy eski Kaymakamı Birol Kurubal, Bağcılar eski Kaymakamı Erdal Çakır, Sancaktepe eski Kaymakamı Feyzullah Özcan, Pendik eski Kaymakamı Osman Tunç.
Paralel yapı-26 Temmuz (2016) 'İstanbul 15 sanık Mülkiye Yapılanması' davası
Paralel yapı-02 Mart (2016) 'Erzincan Ergenekon davasında kumpas' soruşturması
(24 Aralık 2017, 12:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: