Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 63 kişinin yargılandığı davada, ara karar veren mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, 52 sanığın 52'şer kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını, 11 erin ise beraatini talep etti.
16.12.2017 11:25 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 63 kişinin yargılandığı davada, ara karar veren mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
11.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kızılay'da darbecilere karşı koyarken yaralanan Osman Karaca, 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi.
Karaca, olay gecesi Kızılcahamam'daki evinde ailesiyle oturduğu sırada televizyonda darbeyle ilgili haberler gördüğünü, ardından aracına binerek saat 01.30'da Kızılay Meydanı'na geldiğini anlattı.
Yanındakilerle, Türk bayrağıyla meydanda bulunan silahlı zırhlı personel taşıyıcıya (ZPT) doğru gittiğini belirten Karaca, araçtaki 5 askeri personeli ikna ederek aşağı indirdiklerini ifade etti.
İkinci zırhlı araca çıktığı sırada orada bulunan darbeci bir asker tarafından ZPT'nin üzerinden aşağı atıldığını söyleyen Karaca, daha sonra vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırıldığını anlattı.
Şehit Fırat Bulut'un eşi müşteki Gamze Bulut da söz alarak, eşinin ölümüne sebep olanlardan şikayetçi olduğunu dile getirdi.
Bulut, 'Ben şehit Fırat Bulut'un eşiyim. 7 yaşında yetim bir kızım var. O gece kızımı yatırırken eşim aradı. 'Sizi seviyorum.' diye mesaj attı. Bir daha haber alamadık. Sonra öğrendik ki saat 02.00 gibi eşim tanktan gelen mermiyle şehit olmuş. Eşim namus bildiği vatanı için şehit oldu.' diye konuştu.
'Darbeciler üstünlüğü sağlayınca beni de derdest etti'
Duruşmada 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın yakın koruma amiri olan Astsubay Mahir Eser de 'tanık' sıfatıyla beyanda bulundu.
Eser, darbe girişimi gecesi komuta katındaki olayların tanığı olduğunu, sabaha karşı karargaha gelen tankçıları emniyet güçlerine kendisinin teslim ettiğini belirtti.
Tanık Eser, darbe girişimi gecesi karargahta yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:
'Ben o gece Genelkurmay Başkanımızın yakın koruma amiriydim. İlk karargaha baskın olduğunda emniyet amirine bilgi verdim. Gelen Özel Kuvvetler personeliyle aramızda bir kargaşa oldu. Ben dışarıyla teması kesintisiz devam ettirmek için aşağıya geçtim. Telefonda Ankara Emniyet Müdürümüze her şeyi anlattım. Gece saat 01.00'e kadar Başbakanlık ve Emniyet Müdürü ile iletişim halindeydik. Darbeciler tamamen üstünlüğü sağlayınca beni de derdest ettiler.
Beni ve bu darbe girişimine katılmayan personeli, bizi bir odada tuttular. Hava aydınlandıktan sonra bizim başımızdaki darbeci tim geri çekildi. Akşamdan irtibatlı olduğum kişilerle tekrardan telefon görüşmelerim devam etti.
Eski general Partigöç ile müzakereye başladım. Zekai Aksakallı ile irtibat halindeydim. Müzakerelere devam ediyorduk, teslim olmaları için. Benden savcı talepleri oldu. Şartlar yerine getirilince teslim olacaklarını söylediler. Saat 08.30 gibi tankçıların başında bir yüzbaşı geldi. 'Bana güvence verirseniz tankları boşaltırız.' dedi. İlk başta güven sorunu oldu aramızda, sonra silahlarını bıraktılar ve tankları boşalttılar.'
Duruşmaya verilen öğlen arasının ardından 15 Temmuz'da darbeci askerleri görüntüleyen A Haber kameramanı İbrahim Murat Bayram 'tanık' sıfatıyla ifade verdi.
Bayram, darbe girişiminin yaşandığı gün, saat 22.00 gibi haber merkezine 'Genelkurmay'da silahlı çatışma' bilgisi geldiğini bunun üzerine Maltepe'de bulunan muhabir arkadaşını alıp Kızılay'a gittiklerini anlattı.
Polislerin uyarıları üzerine bulundukları yerden Sıhhıye'ye yürümeye başladıklarını dile getiren Bayram, 'Biz Ulus tarafına giderken Sıhhıye Köprüsü'nün altından tanklar geliyordu. Halk tankların önünü kesmişti. Mesleğim icabı tankları saydım. 16 tank geldi oradan. Ben de bu durumu büroya haber verdim.' ifadesini kullandı.
Tankların bazılarının kapaklarının açık olduğunu ve üzerindeki askerlerin ateş ettiğini ifade eden Bayram, halkın tanklardan açılan ateşe taş atarak karşılık verdiğini, tankın üzerindeki askerleri sözlü olarak uyardıklarını ancak içerideki askerlerin vatandaşları dinlemeyip önlerine gelen arabaları ezerek ilerlediğini söyledi.
Sanık avukatının 'Toplanan kalabalık 'Allahu Ekber' diye bağırıyor muydu? Tanklardaki askeri personel vatandaşın ne dediği anlayacak mesafede miydi? sorusunu Bayram, 'Vatandaşın niyetini anladıklarını düşünüyorum. İnsanlar darbeye karşı slogan atıyordu. Birçok kesim vardı orada. Bir grup 'Allahu Ekber' diye bağırıyor az ileride mini etekli kadınlar 'Darbe'ye hayır' diye tepki gösteriyorlardı.' şeklinde yanıtladı.
Müşteki Murat Şahin de 15 Temmuz'da darbeci askerlerin açtığı ateşle yaralandığını, uzun süre yatağa bağımlı yaşadığını belirtti.
Tankta bulunan askerleri kışlalarına dönmeleri konusunda ikna etmeye çalıştığı esnada yüzbaşı rütbesinde bir darbeci tarafından tarandığını ileri süren Şahin, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı:
'Biz darbe nedir bilmiyorduk. Büyüklerimden dinlediğim kadarıyla irademizin gasbedildiğini anladım. Gün bugün dedim cebimde son 5 liram vardı. Cebeci'den taksiye bindim, paramın yettiği mesafeye kadar gidip, sonra Kızılay'a kadar koştum. Tankların gelmeye başladığını gördüm. Şimdi burada hepsi 'Darbeden haberimiz yoktu' diyor. Kızılay'daki en az 3 tankın içerisindeki askerlere ben söyledim. Hepsi ateş ederek devam ediyordu. Tankların ilk başta kapakları açıktı. Halk 'yanlış yoldasınız, yapmayın.' dedi. Hepsi duydu.
Tunus Caddesi'nin önünde 15 -20 arkadaş birleştik. Tankları kovalıyorduk. Caddede bir adamı göz göre göre ezdiler. Biz Meclis'e gidecekler zannediyorduk. Genelkurmayın girişinde durdular. Oradaki yüzbaşı beni iki kurşunla vurdu. Halk üstüne yürüyünce korkup kaçtı. Az önce sanık avukatlarından biri 'Tankı hangi güçle durduracaklar diye sordu? Ben de buradan cevap veriyorum. Tankı iman gücüyle durdurduk. Anlayamadıkları nokta bu. Bizim inancımız karşısında korkup kaçtılar.'
Şahin, darbe girişimine katılan, görüntülerde silah kullandığı tespit edilen askerlerden şikayetçi olduğunu da sözlerine ekledi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
12.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, 52 sanığın 52'şer kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını, darbe girişimi sırasında vatani görevini yapan 11 erin de beraatini talep etti.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıklar ve avukatları, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmalarını hazırlamak için süre talebinde bulundu.
Mahkeme Başkanı Mustafa Çorumlu, davaya ilişkin ara kararı açıkladı. Mahkeme heyeti, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna yazı yazılarak, ByLock kullandığı tespit edilen sanık Bayram Kılıç'a ait telefon numaralarının HTS kayıt analizinin istenmesine karar verdi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamını kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-28 Nisan (2017) 'Ankara 63 sanık Mamak 28. Mekanize Tugayı Darbe Yap.' davası
(16 Aralık 2017, 11:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: