Tokat´ın Reşadiye ilçesi, eski Özel Harekat Dairesi Başkan vekili İbrahim Şahin´in memleketi. Şahin´in suikast eylemleri için kurduğu timin liderliğine uygun gördüğü Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı´nın da Reşadiye´de görev yaptığı ortaya çıktı. Terör saldırısına hedef olan Tokat´ın Reşadiye ilçesinin adı, Ergenekon soruşturması belgelerinde ilginç bağlantı ve buluşmalarda geçiyor. Kırmızı´nın, tutuklu sanıklardan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´le bağlantıları da gündeme gelmiş, Savcı Zekeriya Öz´e ifade veren Kırmızı, Tekin´in katıldığı Reşadiye festivalinde İbrahim Şahin´in de bulunmuş olabileceğini açıklamıştı. 10 yıldır terör olayı yaşanmayan bölgede önceki gün düzenlenen ve 7 askerin şehit olduğu kanlı pusu, görgü şahitlerinin olay yerinden hızla uzaklaşan bir otomobil gördüklerini açıklamaları ve plakasının da sahte çıkmasıyla, ´demokratik açılımı baltalamak ve Türk-Kürt çatışması çıkarmak´ amaçlı bir Ergenekon provokasyonu olduğu iddialarını güçlendirmişti. Son haftalarda Ergenekon Terör Örgütü´nün TSK içindeki uzantılarına yoğunlaşan gözaltı ve tutuklamalar ile Erzincan´da cemaatleri silahlı terörist gösterme planları açığa çıkan Jandarma savcı ve MİT görevlilerine yönelik operasyonlar, Ergenekon´un henüz ortaya çıkarılamamış idhar (yedek) kadrolarını gündeme getirmiş, bu kadroların yeni eylemler planladığı ve uygulama aşamasına geçtiği veya geçmek üzere oldukları son ´Kafes Planı´nın yakın tarihte hazırlandığının ortaya çıkmasıyla anlaşılmıştı.
Reşadiye, Ergenekon suikast timinin buluşma yeri çıktı
Tokat´ın Reşadiye ilçesi, eski Özel Harekat Dairesi Başkan vekili İbrahim Şahin´in memleketi. Şahin´in suikast eylemleri için kurduğu timin liderliğine uygun gördüğü Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı´nın da Reşadiye´de görev yaptığı ortaya çıktı. Terör saldırısına hedef olan Tokat´ın Reşadiye ilçesinin adı, Ergenekon soruşturması belgelerinde ilginç bağlantı ve buluşmalarda geçiyor. Kırmızı´nın, tutuklu sanıklardan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´le bağlantıları da gündeme gelmiş, Savcı Zekeriya Öz´e ifade veren Kırmızı, Tekin´in katıldığı Reşadiye festivalinde İbrahim Şahin´in de bulunmuş olabileceğini açıklamıştı. 10 yıldır terör olayı yaşanmayan bölgede önceki gün düzenlenen ve 7 askerin şehit olduğu kanlı pusu, görgü şahitlerinin olay yerinden hızla uzaklaşan bir otomobil gördüklerini açıklamaları ve plakasının da sahte çıkmasıyla, ´demokratik açılımı baltalamak ve Türk-Kürt çatışması çıkarmak´ amaçlı bir Ergenekon provokasyonu olduğu iddialarını güçlendirmişti. Son haftalarda Ergenekon Terör Örgütü´nün TSK içindeki uzantılarına yoğunlaşan gözaltı ve tutuklamalar ile Erzincan´da cemaatleri silahlı terörist gösterme planları açığa çıkan Jandarma savcı ve MİT görevlilerine yönelik operasyonlar, Ergenekon´un henüz ortaya çıkarılamamış idhar (yedek) kadrolarını gündeme getirmiş, bu kadroların yeni eylemler planladığı ve uygulama aşamasına geçtiği veya geçmek üzere oldukları son ´Kafes Planı´nın yakın tarihte hazırlandığının ortaya çıkmasıyla anlaşılmıştı.
İlçe, Ergenekon davası tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin´in memleketi. Tutuklu sanıklardan Jandarma Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı da söz konusu ilçede görev yapmış. Evinde yapılan aramalarda Alevi ve Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız´la Sivas Ermeni Cemaati önderi Minas Durmaz Güler´e yönelik suikast planları çıkan İbrahim Şahin´in, bu eylemlere yönelik örgütlediği ´S-1 timi´nin liderliği için düşündüğü ismin Tokat Reşadiye Komando Birliği Komutanı Taylan Özgür Kırmızı olduğu belirlenmişti.Kırmızı´nın, tutuklu sanıklardan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin´le bağlantıları da gündeme gelmişti. Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, Kırmızı´ya telefon kaydında ismi çıkan Tekin´i de sormuştu. Kırmızı, Tokat´ın Reşadiye ilçesinde yapılan bir festivalde protokolde yer aldığını, kendisiyle birlikte protokolde bizim komutan dedikleri Muzaffer Tekin´in de bulunduğunu ve telefon numarasını orada kaydettiğini ileri sürmüştü. Ancak Tekin´le gerçekleştirdiği tespit edilen 26 görüşmeyle ilgili sadece bayram tebriki için aramış olabileceği savunmasını yapmıştı. Kırmızı, Tekin´in katıldığı Reşadiye festivalinde İbrahim Şahin´in de bulunmuş olabileceğini kaydetmişti. Muzaffer Tekin´in, Veli Küçük´ün yanı sıra Ergenekon örgütünün planladığı kanlı eylemleri organize eden isimlerden biri olduğu ileri sürülüyor. Tekin, 2006 yılında Danıştay saldırganı Alparslan Arslan´la ilişkileri ortaya çıkınca tutuklandı. Bu yüzden planlanan eylemlere İbrahim Şahin´in liderlik edeceği öne sürülmüştü. Taylan Özgür Kırmızı ile birlikte sorgulanan Jandarma Teğmen Muhammet Sarıkaya, ifadesinde Danıştay saldırısından kısa süre sonra Muzaffer Tekin´in Jandarma Üsteğmen Kırmızı ile birlikte evine misafir olduğunu, ardından Tekin´in evinde buluştuklarını aktarmıştı. ( Zaman)
Ergenekon savcılarından provokasyonlarla ilgili net tespitler
AK Parti Hükümeti´nin ülkede akan kanın durdurulması için başlattığı ve birçok sivil toplum örgütünün desteklediği Demokratik Açılım süreci sabote ediliyor. Açılımın Meclis´e gelmesi ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay´ın açılıma yönelik somut girişimlerde bulunması üzerine, güç odakları yeniden harekete geçti. Sokakları savaş alanına çeviren PKK sempatizanlarının eşzamanlı olarak değişik illerde başlattıkları eylemler, karanlık planlara hizmet etmeye devam ederken; Tokat´ta meydana gelen hain pusu zamanlamasıyla, ETÖ ile PKK arasındaki derin bağı yeniden gündeme getirdi. Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında gündeme gelen bir raporda, Türkiye ne zaman bir atılım yapsa mutlaka provokasyonlarla bu atılımların baltalanmaya çalışıldığı ifade edildi. Raporda; Türkiye, ne zaman kritik bir süreçten geçsin, mutlaka seri provokasyonlarla sarsılmaktadır. Türkiye´nin demokratikleşme süreci planlı olarak saldırılarla baltalanmak istenmektedir. Gerçekleşen olaylara dikkatli bakıldığında, yapılan provokatif eylemlerin hepsinin bir amaca hizmet ettiği ve Ergenekon Terör Örgütü´nün işleyişine yaradığı görülmektedir deniliyor. Ergenekon savcılarının hazırladığı raporda, Türkiye´de 2005-2008 yılları arasında meydana gelen provokatif eylemler sıralanıyor. ( Zaman)
Ergenekon tutuklusu Özoğlu PKK adına molotof atarken yakalanmıştı
Demokratik açılımı provoke için gerçekleştirilen eylemlerden biri de PKK´lıların İETT otobüsüne molotof kokteylleri atarak lise son sınıf öğrencisi Serap Eser´in ağır derecede yanmasına yol açan ve 1 aylık yoğun bakımda hayatını kaybettiği eylemdi. Tüm kamuoyunu üzüntüye boğan Serap Eser´in ölümü, Ergenekon soruşturması sürecinde ortaya çıkan çok çarpıcı bir gerçeği tekrar hatırlattı. Bir generalin karşısında hazır olda durduğu fotoğrafla gündeme gelen ve Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan Kuvay-ı Milliye Derneği Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Ali Özoğlu´nun, 1991´de PKK adına molotof kokteyli atarken polisçe gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı. PKK Molotofçuları geçtiğimiz günlerde genç bir kızın ölümüne neden olmakla yeniden gündeme oturmuştu. PKK´nın 1991 yılında aldığı kitlesel serhıldan kararı ile birlikte halkı sokaklara çıkmaya teşvik eden yayınlar yapan Özgür Gündem´in 1991-93 yılları arasındaki yazı işleri müdürü de Merdan Yanardağ´dı. Yanardağ yıllar sona Ergenekon sanığı Tuncay Özkan´ın sağ kolu olarak ortaya çıktı. İlginç bir hadise de geçtiğimiz yıl yaşandı. 1991 yılında PKK´nın ilk silahlı mücadeleye başladığı tarihin yıldönümünde İstanbul´un çeşitli semtlerinde eylem yaparken yakalanan 34 kişi arasında ilginç bir isim de vardı. Türkiye´nin yıllar sonra ilginç bir fotoğrafla tanıdığı Durmuş Ali Özoğlu da eylemciler arasındaydı. Dönemin Eminönü Emniyet Amirliği tarafından hazırlanan 16 Temmuz 1991 tarihli gözaltı tutanağında Durmuş Ali Özoğlu´nun da aralarında bulunduğu 34 kişinin İstanbul Çarşıbaşı, Laleli ve Vezneciler´de molotofkokteyli atarak korsan gösteri yaptığı belirtiliyor. 1991 yılında PKK eyleminde yakalanan Kuvay-ı Milliye Derneği Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Ali Özoğlu, şimdi Ergenekon davası kapsamında yargılanıyor. Özoğlu, Karargah Evleri aracılığıyla muvazzaf subaylardan elde edilen bilgileri Kemal ve Neriman Aydın kardeşlerden alıp ´Ergenekon´un askeri kanat sorumlusu´ emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ´a ulaştırmakla suçlanıyor. Ergenekon sanığı, geçtiğimiz yıl ilginç bir fotoğrafla gündeme gelmişti. Şırnak Akçay 6. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen´in, Durmuş Ali Özoğlu karşısında hazırolda durduğunu gösteren fotoğraf basına yansımıştı. Paşanın, sivil bir kişi karşısında nasıl böyle davrandığı uzun süre tartışılmıştı
Özkan´ın sağ kolu olan Merdan, APO´nun gazetecisiydi
Bir dönem sert ulusalcı çizgisi ile bilinen Kanaltürk´ün Ergenekon sanığı Tuncay Özkan´ın elinde bulunduğu dönemde Özkan´ın sağ kolu Merdan Yanardağ´dı. Oysa, Yanardağ´ın çok ilginç bir gazetecilik geçmişi vardı. PKK Mayıs 1990´da gerçekleştirdiği 2. Konferansında kitlesel boyutlu eylemlerin hızlandırılması ve silahlı faaliyetlerin kırdan şehre doğru yayılması kararını aldı. Şehir merkezlerinde kitlesel serhıldan dedikleri, başkaldırı eylemlerinin organize edilmesi de stratejiler arasındaydı. Daha kolay propaganda yapabilmek için 1991 yılında örgüte yakın bir de gazete kuruldu. İşte bu süreçte kurulan Özgür Gündem´in 1991-93 yılları arasındaki yazı işleri müdürü Merdan Yanardağ´dı. İşte Yanardağ´ın o dönemde gazeteye attığı manşetlerden bir kaçı: PKK lideri Öcalan, BBC´ye ´Samimi ateşkese hazırız.´ dedi. (2 Kasım 1992) PKK Genel Sekreteri Öcalan: K. Irak harekatı dolaylı işgaldir. (6 Kasım 1992). Önceki gün 4 saat top ve tank ateşine tutulan kentte 7 kişi öldü. (9 Kasım 1992). Tunceli´de oğlu dağa çıkan ailenin evini yaktılar. (9 Kasım 1992) Kürtçe konuşan askere polis dayağı. (16 Kasım 1992) İlginç bir hadise de geçtiğimiz yıl İstanbul´da yaşandı. PKK propagandası yaptıkları, molotof attıkları ve izinsiz gösteri yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 12 kişiden F.D.Kayayerli, 1999´da MHP´den milletvekili seçilen Müjdat Kayayerli´nin kızı çıktı.
Kamuoyu provokasyonu çok net gördü Ergenekoncuların işi zor
Son günlerde artan sokak eylemleri, linç girişimleri ve son olarak da Tokat´taki hain saldırının peşpeşe gelmesinin tesadüf olmadığına inanan uzmanlar, zamanlamaya dikkat çekiyor. Son saldırıda şehit düşen askerlerin yakınları bile buna dikkat çekip demokratik açılım çabalarından vazgeçilmemesini istediler. Diyarbakır´da üniversite öğrencisi Aydın Erdem´in öldürülmesi ve İstanbul´da İETT otobüsünde liseli genç Serap Eser´in yakıldıktan sonra yaşamını yitirmesi, ardından Tokat´da 7 askerin şehit olması, uzmanlar tarafından ´açık bir provokasyon´ olarak nitelendi. Uzmanlar, şu görüşleri dile getirdi:
Profesyonel bir eylem
Prof. Dr. Ercan Çitlioğlu: Bu eylemin zamanlaması ve kurgusuna bakıldığında, ilk bakışta PKK düşünülse de derinlemesine bakmak gerek. Çok profesyonel bir kurgu. Her terör eylemi bir provokasyondur. Zamanlaması bunu daha da güçlendiriyor. Erdoğan Obama görüşmesinden bir kaç saat önce, DTP´nin kapatma davasından bir gün önce ve Güneydoğu´daki eylemlerin arttığı dönemde geldiği görülüyor.
Kuşkusuz Provokasyon
Sosyolog Doç. Dr. Mazhar Bağlı: ?Yaşananların provokasyon olduğundan hiç kuşku yok. İlgili yetkili kişiler de böyle dile getiriyorlar. Hem Diyarbakır´daki üniversitelinin ölümü, hem askerlere yönelik hain pusu, bunlar süreci baltalamaya yönelik hareketlerdir.?
Tokattaki saldırı açılımı sabote etme amaçlı
78´liler Vakfı Sözcüsü Celallettin Can: ?Tokat´taki saldırı başka bir olay. O bölgede PKK yoktur. Ayrıca Karadeniz gibi milliyetçi yapının olduğu bir yerde bu saldırının yaşanması zaman itibari ile düşündürücü. Bu dönemde gerçekleşecek bu tip olaylar. Türkiye´deki barışı ve demokrasiye zarar vermek için yapılıyor. Hükümetin bu süreçte başarısız olması için çalışan meşru olmayan çok şey var.?
Saldırılar sürecek
USAK Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner: Gerçekleşen sokak saldırıları ülkenin Başbakanı´nın Amerika ziyareti sırasında meydana gelmesi hiç de tesadüf değil. Bu provokatif eylemlerin temel amacı DTP ile Türkçü ırklar arasında çatışma meydana getirmektir. Çatışma çıkarmak için yaşanan olayları yeterli görmemiş olacaklar ki, parti binalarına saldırı düzenleme, yangın çıkarma gibi olaylar yaşanıyor. Tahminim odur ki her iki tarafın da bazı önde gelen figürlerine saldırılar düzenlenebilir. Denizli, Balıkesir, Aydın, Adana, İzmir, Mersin gibi illerde sokak çatışmaları yaratılabilir. Bütün amaç yönetilemeyen, kaos içerisinde bir Türkiye manzarası yaratmak. ( Star)
Şüpheli 2 otomobil
Saldırıdan sonra bazı köylüler, bölgeden uzaklaşan beyaz renkli bir otomobil gördükleri söylediler. İlçe merkezindeki güvenlik kameralarında 60 plakalı bir minibüsün olay günü 3 kez aynı bölgeden geçiş yapması dikkat çekti. Bir başka araç ise 34 plakalı Renault Megane marka bir otomobil oldu. Kamera kayıtlarındaki plakalardan yola çıkarak yapılan sorgulamada otomobilin üzerindeki plakanın sahte olduğu ortaya çıktı. ( Hürriyet)
Saldırıyı PKK üstlenmiş. Üstlenmeseydi şaşardım zaten
11 Aralık 2009: Ali İhsan Karahasanoğlu (Vakit): Tokat´taki hain saldırıyı PKK üstlenmiş! Üstlenmeseydi şaşardım zaten. Kendileri zaten hain bir örgüt. Kaybedecekleri bir şey yok.. Tam aksine, saldırıyı üstlenerek, akılları sıra kendi lehlerine propaganda da yapmış oluyorlar.. Fakat olayın daha önemli bir boyutu var.. Saldırının gerçek organizatörlerinin üzerindeki sır perdesinin aralanma ihtimali ortaya çıktı ya.. Saldırının derin izlerinin peşine düşüldü ya.. Bir koldan derin devletle bağlantılı PKK, bu sefer çok daha büyük önem vererek saldırıyı üstleniyor: ?Biz yaptık biz..? Güneydoğuda değil. Sınır illerimizden birisinde değil.. Anadolu´nun; neredeyse ortasında, 7 askerimizi şehid edip ellerini kollarını sallayarak kaçacaklar.. Saldırıdan günler sonra olayın sorumluluğunu üstlenecekler.. Biz de inanacağız! Çok ısrar ediyorsunuz, haydi inanalım: Siz yaptınız! İyi de, siz kimsiniz, onlar kim? Siz de, onlar da aynı merkezden emir alan, ?derin ilişkililer? değil misiniz? Danıştay cinayetini de, kendisinin kim olduğunu bilmeyen, bir avukat itiraf etmişti: ?Ben yaptım, ben..? Kimdi o ?ben yaptım, ben? diyen? Sözümona İslamcı avukat. Sonra ortaya çıktı ki, İslamcı avukatımız, barlarda geziyor, içki içiyor, ulusalcılarla akşam sabah beraber oluyor! Yani, failimiz, kendisinin kim olduğunu da bilmiyor. ?Ben yaptım, ben? diyor ama, aslında ?ben? dediği, ?İslamcı ben? değil, ?ulusalcı ben? çıkıyor!
Abdullah Harun
(10 Aralık 2009, 10:00), son güncel.: (11 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Savcılar Ergenekon ´İdharı´nın peşinde