İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli Reza Zarrab hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 17'ye yükseldi. ABD'deki Zarrab davasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan "ABD'deki Zarrab davası uluslararası bir darbe girişimidir... ABD'de 28 Şubat benzeri bir süreç yaşanıyor.." dedi.
10.12.2017 13:14 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli Reza Zarrab hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 17'ye yükseldi.
5 Aralık'taki gelişmeye göre, soruşturma kapsamında Zarrab'ın yanında çalışan ve ABD'deki davaya evrak yolladığı iddia edilen şüpheliler Sinem A, Regaip A. ve Mustafa H'nin emniyetteki işlemleri devam ediyor.
14 KİŞİ DAHA GÖZALTINDA ALINDI
Elde edilen yeni deliller ışığında soruşturmanın genişletilmesi üzerine söz konusu 3 şüpheli dışında 14 kişi daha gözaltına alındı.
İstanbul emniyet Müdürlüğüne getirilen zanlıların buradaki işlemleri sürüyor.
3 ŞÜPHELİNİN FETÖ'CÜ OLDUĞU İDDİASI
Bu arada, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderilen bir ihbar mailinde, gözaltındaki şüphelilerden Regaip A. ile birlikte çalıştıklarını ifade eden bir kişinin, Regaip A, Mustafa H. ve Sinem A'nın FETÖ'cü olduğunu belirterek, söz konusu kişilere görevden alınan FETÖ'cü bazı polislerin getirdikleri evrakları ABD'ye götürdüğünü söylediği öğrenildi.
DUBAİ'YE YERLEŞMEK İÇİN ARAŞTIRMA YAPIYORMUŞ
Bunun üzerine yapılan operasyonla gözaltına alınan 3 şüphelinin adreslerinde yapılan aramada Zarrab'ın şirket bilgilerinin bulunduğu dijital verilerin elde edildiği belirtildi.
Zanlıların dijital malzemelerinden ele geçirilen dokümanların incelendiği, bir şüphelinin telefonundan çıkan belgede, şüpheli Zarrab'ın Dubai'ye yerleşmek için araştırma yaptırdığına dair ifadelerin yer aldığı belirtildi.
EVRAKLARIN YAKILMAK İSTENDİĞİ İDDİASI
Öte yandan, Sarıyer'de, Reza Zarrab'la bağlantılı olduğu belirtilen bir şirkette bazı evrakların yakılmak istendiği iddiaları üzerine polis çalışma başlattı.
Yapılan araştırmada, buradan elde edilen bazı belgelere incelenmek üzere el konuldu.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca şüpheli Reza Zarrab ve yakınları hakkında geçen hafta soruşturma başlatıldığı ortaya çıkmıştı.
Soruşturma kapsamında şüpheli Zarrab ve irtibatlı olduğu şahısların, yazılı ve görsel basından elde edilen bilgilerde 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine casusluk maksadıyla temin ettiği ve mal varlığını kaçırma girişiminde bulunduğuna' dair bilgilere ulaşıldığı belirtilmişti.
Zarrab ve diğer şüphelilerin gerek atılı suçu işleyip işlemediği hususunda inceleme yapmak, gerekse mal varlığı değerlerinin işlenen bu suçlardan kaynaklanmış olma ihtimali, mal varlığı değerlerini kaçırmasının önlenebilmesi amacıyla atılı suçun işlendiğine dair bulgu ve emarelere ulaşılmış olmasından, gecikmesinde sakınca bulunan hallerin mevcut olduğu dikkate alınarak, soruşturma çerçevesinde şüpheli Zarrab ile irtibatlı olan yakınlarının taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarına, banka, şirketler ve diğer tüm kurumlar nezdindeki hak ve alacaklarına, şirket hisselerine KHK ve CMK maddeleri uyarınca el konulmasına karar verilmişti.
Soruşturmayı yürüten savcılık, konuyla ilgili gerekli işlemlerin yapılması amacıyla el koyma kararını İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne, tapu, banka ve ticaret siciline göndermişti.
1 NUMARA BHARARA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen casusluk soruşturmasının bir numaralı şüphelisinin Sarraf'ın yargılandığı davanın görüldüğü New York Manhattan Bölge Mahkemesi eski savcısı Pret Bharara, 2 numaralı şüphelisinin yine aynı davanın görevdeki savcısı Joon H. Kim, Sarraf'ın ise davanın 3 numaralı şüphelisi olduğu öğrenildi.
ERDOĞAN: ZARRAB DAVASININ HUKUKLA ALAKASI YOK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rıza Sarraf davasını işaret ederek, 'Bu dava Amerikan iç siyasetinde malzeme olarak da algılanıyor. Bu fotoğraf bize şunu anlatıyor, ortada FETÖ'nün ve ana muhalefetin güdümündeki birtakım çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk soruşturması, davası yoktur. Amerika'daki davanın özünde de böyle bir iddia söz konusu değildir, zaten de olmaz' dedi.
ABD'DE 28 ŞUBAT BENZERİ BİR SÜREÇ YAŞANIYOR
5 Aralık'ta, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Rıza Sarraf davasına ilişkin şunları söyledi:
'Bu zat şimdi de ABD'nin ülkemize karşı silah gibi kullandığı Zarrab davasıyla ilgili açıklamalar yapacakmış. Bu meseleyle ilgili birkaç hususu paylaşmak isterim. Amerika'daki davanın hukukla ilgili olmayan cambaza bak cambaza durumudur.'
'Pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. Birisi, Suriye ve Irak'taki projeye hız verilmek istenmesidir. Davanın projesi Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Amerika'da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Eski yönetim bakiyesi bir grubun ülkemiz konusunda Trump yönetiminin iradesine aykırı olarak yönetim izlediği anlaşılıyor. Bizim muhatabımız sayın Trump'tır ve öyle de kalacaktır. Bizi yargılamalarının niyeti onbinlerce kilometrelik terör koridorudur. Şantaj aracı olarak kullanmak üzere gündemde tutulduğu açıkça görüldü. '
YAPTIRIMI EN BAŞTA ABD'NİN KENDİ ŞİRKETLERİ DELDİ
'Öncelikle bu davanın gerçekte ne olduğuna bakmakta fayda var. İddianameye bakılırsa davanın konusu Amerika'nın İran'a uyguladığı yaptırımların delinmesine yönelik bir planın ortaya çıkarılmasıdır. Yine iddianameye göre Türkiye İran'dan aldığı doğalgazın parasını kendi bankalarında tutmak yerine, bir takım yöntemlerle asıl alacaklıya yani İran'a aktarmış. Davanın sanıkları bu amaçla Amerika'yı dolandırmak, kara para aklamak gibi işlemler için komplo kurmakla suçlanıyor. Amerika'nın İran'a yaptırımlarını en başta kendi şirketleri olmak üzere, batının değişik ülkeler delmiştir, bundan ya haberleri yok, burada da aynı şekilde provokasyon devam ediyor.'
MİZANSEN SAHNELENİYOR
'Pek çok banka batıda suçlamalarla karşılaşmış ve milyarlarca Euro ödeme yapmışlardır. Ekonomik bir suçun cezasının da ekonomik olacağı sebebiyle, haksız dahi olsa bu işlemlerin takibinin kendi zemininde yapılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak burada İran'a yaptırımlara ihlalle ilgili farklı bir yol izlenmiş, ceza davası açılması yoluna gidilmiştir. Duruşmalarda da davanın asıl konusu üzerinde neredeyse hiç durulmadan, ülkemizi karalamaya yönelik mizansen sahnelenmektedir.'
'Bu davanın Amerikan kamuoyundaki yansımalarına baktığımızda ise bambaşka yansımalarıyla karşılaşıyoruz. Bir başka ifadeyle bu dava Amerikan iç siyasetinde malzeme olarak da algılanıyor. Bu fotoğraf bize şunu anlatıyor, ortada FETÖ'nün ve anamuhalefetin güdümündeki birtakım çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk soruşturması, davası yoktur. Amerika'daki davanın özünde de böyle bir iddia söz konusu değildir, zaten de olmaz. Nasıl 17-25 Aralık'ta yolsuzluk görüntüsü altında, ülkemizdeki anayasal düzeni emniyet, yargı darbesiyle yıkma çabası varsa Amerika'daki davada da aynı amacı uluslararası alanda gerçekleştirme niyeti vardır. Davanın iddianamesindeki komplo iddiası doğrudur ama bu komplo Amerika'ya değil Türkiye'ye karşı kurulmuş bir komplodur. Buradan Amerika'ya sesleniyorum, hala 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini anlayamadınız mı, anlamayacak mısınız? Şu anda Türkiye'nin yargısı başta FETÖ olmak üzere bunların bütün suçlarını yargılayıp ağırlaştırılmış müebbet hapse, müebbet hapse mahkum ederken, bunların ciddi bir kısmı Amerika'ya ve Batı'ya kaçmışken siz hala neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Ayrıca hiç kimsenin Türkiye gibi bir ülkeyi Amerikan iç siyasetindeki çekişmelerin, Amerika'nın bölgemizdeki politikalarına ilişkin görüş ayrılıklarının malzemesi haline getirmeye de hakkı yoktur.'
Erdoğan, 'Şimdi buradan milletime soruyorum, bugün bize yapılan şantaja boyun eğip ülkemizin anahtarını bunların taşeronu olan FETÖ'ye ve CHP'ye mi teslim edelim? Yoksa her zaman olduğu gibi mücadele yolunu mu seçelim? Bunu her zaman milletime sordum, soracağım. Beşer planında biz bugüne kadar hiç eğilmedik, eğilmeyiz. Biz sadece ve sadece Rabbimizi huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Milletin kurduğu ve milletle birlikte bugüne kadar gelen AK Parti'nin genel başkanı olarak bu sorunun cevabını gayet iyi biliyorum. Milletimiz bugüne kadar her zaman olduğu gibi bu şantaj karşısında da mücadele yolunu işaret edecektir' dedi.
Erdoğan'ın 'Bilmiyorlar mı ki bu millet yola çıktığı zaman 'Arkadaş, yurdumu alçaklara uğratma sakın, siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın'' açıklamasında bulunması üzerine partililer ayakta alkışladı.
Milletin tankların, helikopterlerin karşısına yürekleriyle çıktığını belirten Erdoğan, 'Onları püskürttü. Şimdi onlar nerede? Bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı yurt dışında ama biz buradayız. Milletimiz yıllardır sandık başında bunların siyasi ayaklarına her zaman dersini verdi. 15 yıldır ülkemizin maruz kaldığı saldırılara eyvallah etmeyen milletimiz inşallah bu şantaj sirkini tertip edenlerin başına geçirecektir. Bu millet bugüne kadar kula kul olmadı, bundan sonra da kula kul olmayacak. Sadece ve sadece Allah'a kul olduk, Allah'a kul olmaya devam edeceğiz. Türkiye bunların hepsiyle siyasi, ekonomik ilişkiler kurar ama Türkiye bunların hepsinin üzerinde olan müstakil tarihi geçmişi, siyasi gücü, hesabı kitabı olan bir ülkedir. Anlaşılan o ki bizi bir kabile devleti gibi nevzuhur devlet olarak gibi görenlere bu gerçekleri zaman zaman hep birlikte anlatacağız. Hep birlikte anlatacağız. Kapı kapı dolaşarak anlatacağız' dedi.
Paralel yapı-18 Kasım (2017) 'İstanbul ABD'li savcıların Zarrab belgelerini yasadışı edinmesi' soruşturması
(10 Aralık 2017, 13:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: