Diyarbakır'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) akademik yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında hakkında dava açılan tutuklu sanık eski Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile rektör yardımcıları Prof. Dr. Aytekin Sır, Prof. Dr. Sabri Eyigün ve Prof. Dr. Aslan Bilici'nin yargılanmasına devam edildi.
09.12.2017 13:55 Diyarbakır'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) akademik yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında hakkında dava açılan tutuklu sanık eski Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile rektör yardımcıları Prof. Dr. Aytekin Sır, Prof. Dr. Sabri Eyigün ve Prof. Dr. Aslan Bilici'nin yargılanmasına devam edildi.
6 Aralık'ta Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Saraç ve Sır ile avukatları hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan sanıklar Eyigün ve Bilici ise katılmadı.
Mahkeme başkanı, önceki celse Dicle Üniversitesinden eski rektör Saraç'ın görev yaptığı sürece atamasını onayladığı personel sayısına ilişkin istenilen raporun geldiğini belirterek, rapora göre aralarında FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alınan ve ihraç edilen personelin de bulunduğu bin 991 kişinin atamasının yapıldığını söyledi.
Söz konusu rapordaki ataması yapılan personellere ilişkin savunma yapan Saraç, raporu incelemek için süre talebinde bulundu.
Görev yaptığı dönemde atamasını onayladığı personel sayısının raporda çok yüksek gösterildiğini ileri süren Saraç, şöyle dedi:
'Bin 991 miktarı çok yüksek. Bu kanaatimce zaten personelken yükselme sınavı ile yapılan atamaları da kapsamıştır, ondan bu kadar yüksek bir rakam çıkmıştır. Bununla ilgili kesin açıklamayı inceleme yaptıktan sonra verebilirim. Raporu inceledikten sonra beyanda bulunacağım. 17-25 Aralık sürecinden sonra üniversiteye herhangi bir kadro açmadık. Zaten süreçten sonraki fiillerle ilgili olarak bu yapının gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Bu yapının gerçek yüzü hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımız tarafından ortaya konuldu. Bazı rant çevreleri, üniversitede rant alamadıkları için hakkımızda iftira içeren iddialarda bulundular. Ortada suç ve suçlu yoktur. Tahliyemi talep ediyorum.'
Saraç şöyle dedi: '1991 kişinin ataması, yüksek bir rakamdır. Muhtemelen üniversite içinde memurken yükselme sınavını kazanarak o şekilde atanmış olanlar olabilir. Gizli tanık ifadelerini kabul etmiyorum. İfadesinin genelinde somut bir tespit yoktur. Üniversitedeki öğrenci sayısının artması nedeniyle personel alımı yoğunluklu olarak yapılmıştır. Hakkımda ifade veren tanık sürekli bize yönelik karalayıcı iftiralarda bulunmuştur. 17- 25 Aralık öncesi kimin ne olduğunu araştırmadık. Üniversitede görevlendirdiğimiz kişilerin FETÖ ile bağı olup olmadığını yönünde araştırma yapmadık. Bu yönde ne Başbakanlık ne de MİT'ten bir talep gelmedi. MİT'ten olumsuz cevap gelmediği durumda atamaları gerçekleştiriyorduk. Benim hiçbir cemaatle bağım yoktur. Ben muhafazakâr bir insanım. Seçimlerde hem muhafazakârlar hem sosyal demokratların bir kısmı hem de liberaller benim ismim üzerinde anlaştıkları için, biraz da zorlamayla bu göreve geldim.'
Sanık Aytekin Sır ise görevde olduğu dönemde bölgede çok sayıda seminer verdiğini belirterek, 'Hakkımda ifade vermiş olan kişileri özel olarak tanımıyorum. Ancak bu seminerler sırasında tanımış olabilirim. Eski Silvan Kaymakamı Veysel Beyrü ile örgütsel bir görüşme yapmadım. Yaptığım iş gereği çok insanla tanıştım. Bana çok sayıda ziyaretçi de geliyordu. Bu durum yanlış yorumlanmış olabilir. Dosyadaki isimlerle örgütsel bir bağlantım söz konusu değil' dedi.
Sır üzerine isnat edilen suçlamaları reddederek, tutuklu bulunduğu sürede mağdur olduğunu iddia edip tahliye talebinde bulundu.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında tutuklu sanıklar Saraç ve Sır'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ile tutuklulukta geçirilen sürenin dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamı yönünde görüş bildirdi.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Ayşegül Jale Saraç ve Aytekin Sır'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, Dicle Üniversitesi'ne yazı yazılarak, Saraç'ın rektör seçilmesinden sonra atanan kişilerle ilgili listenin yeniden gözden geçirilerek atama ile gelenlerin isim listelerinin ayrı oluşturulmasını istedi. Sanıkların malvarlığı üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı Şubat 2018'e erteledi.
İstenilen ceza
İddianamede, dönemin Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, rektör yardımcıları Prof. Dr. Sabri Eyigün, Prof. Dr. Aytekin Sır ve Prof. Dr. Aslan Bilici'nin, 'silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Gündeme gelen iddialarda, Dicle Üniversitesi'ndeki yapılanmasının örgütün akademik örgütlenmesinde merkez rolü oynadığını, Türkiye'nin tüm üniversitelerindeki örgütlenmede bu yapının görev aldığı belirtiliyordu.
Paralel yapı-03 Nisan (2017) 'Diyarbakır Dicle Üniversitesi Yapılanması 4 sanık' davası
(09 Aralık 2017, 13:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: