Diyarbakır'da FETÖ'cü emniyet müdürüne verilen cezayla ilgili açıklanan gerekçeli kararda, örgütün 1970 yılından beri uyguladığı yöntemlere yer verildi. Gerekçede Fetö'nün diğer dini cemaatlerden farkına dair 'Eğitim gönüllüsü diğer uruluşların ve dini referanslı yapıların aksine FETÖ/PDY, ihtiyaç sahibi olan öğrencileri değil, zeki ve başarılı öğrencileri hedef almış, hatta bu öğrencilere IQ testleri yaptırmıştır. Böylelikle örgütün devleti ele geçirme amacına ulaşmasına katkı sağlayacak kadrolaşma faaliyetlerini önü açılmıştır' denildi.
03.12.2017 09:09 Diyarbakır'da FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının kullandığı 'Kakao Talk' ve 'Eagle' adlı haberleşme programlarını kullandığı gerekçesiyle Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi eski Müdürü F.D.'ye 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı.
26 Kasım'daki gelişmeye göre, Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin 32 sayfalık kararında FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetlerini ayrıntılı olarak açıklanırken, 'Güncel gelişmeler çerçevesinde, yeni strateji oluşturma ve bu strateji kapsamında yeniden yapılanma gibi konularda alınan toplantı kararlarının verilen örgütsel talimatlar doğrultusunda hayata geçirildiği, uygulamaya konduğu anlaşılmaktadır' ifadelerini kullandı.
ZENGİNLER KULÜBÜ OLUŞTURMAK İSTEMİŞLER
Diyarbakır'da, 15 Temmuz darbe girişimi ardından yürütülen FETÖ/PDY terör örgütü soruşturması kapsamında tutuklanan, meslekten ihraç edilen ve hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan dava açılan şube müdürü F.D.'ye 6 yıl 3 ay hapis cezası veren Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, FETÖ/PDY terör örgütü ile çarpıcı yorumlara yer veren Mahkeme, örgütün 1970'li yıllardan beri uyguladığı örgütlenme yöntemleri, taktik ve stratejilere bütüncül bakış açısı ile bakıldığında; yöntemler değişse de amacın değişmediğini, temel hedefin Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını ele geçirmek olduğunun anlaşıldığını kaydetti. FETÖ/PDY terör örgütünün, devlet dışında kendisine bağlı bir ekonomik sistem kurma, şirket birlikleri ve konfederasyonlar kurarak zenginler kulübü oluşturma, böylelikle ulusal ve uluslararası ticarette söz sahibi olmaya çaba sarf ettiğini vurgulayan Mahkeme, Fetullah Gülen vaazlarının örgüt için taktik ve strateji içeren sözler olduğunu belirtti.
GELECEĞİN ELİTLERİ
FETÖ/PDY terör örgütünün hiyerarşik yapısının, günümüzde çok daha gelişmiş ve karmaşık bir hal aldığı belirtilen kararda, 'Örgüt eğitim kadrosunun nitelik ve nicelik açısından yeterli düzeye ulaşmasının ardından kendisine bağlı öğrencileri çağın gereksinimleri doğrultusunda yönlendirmiş ve geleceğin elitlerini yetiştirmeye başlamıştır. Eğitim gönüllüsü diğer kuruluşların ve dini referanslı yapıların aksine FETÖ/PDY, ihtiyaç sahibi olan öğrencileri değil, zeki ve başarılı öğrencileri hedef almış, hatta bu öğrencilere IQ testleri yaptırmıştır. Böylelikle örgütün devleti ele geçirme amacına ulaşmasına katkı sağlayacak kadrolaşma faaliyetlerini önü açılmıştır' denildi.
'KORKU İMPARATORLUĞU'
Örgütün elde ettiği güçle son yıllarda adeta bir korku imparatorluğu oluşturmaya başladığını belirten Mahkeme, 17-25 Aralık sürecinde de bu yöntemlerle hükümeti devirmeye yönelik, üst akılla profesyonelce oluşturulmuş, tamamen organize bir strateji izlendiğini kaydetti. Fetullah Gülen'in bir konuda imasının bile örgütün suç işlemesine yettiği belirtilen kararda, şöyle denildi:
'Fetullah Gülen ve örgütü yöneten diğer imamlar bütün kadrolar üzerinde organize bir hakimiyet sahibidir. İmamlardan birinin emrini, tanrının emri gibi kabul eden örgüt kadroları hemen o işin gereğini yapmak üzere organize olmaktadır. Örgüt üzerinde fonksiyonel hakimiyet ve üyelerinin itaati her suçun işlenmesini mümkün kılmaktadır. Bu örgütlenme, dış ülkelere yaranmak, yabancı ülkelerden destek sağlamak, onların nezdinde vazgeçilmez bir güç ve yer edinebilmek için Türkiye Devletine ve devleti yöneten siyasal iktidara karşı casusluk suçlarını örgütlü şekilde birden çok kez işlemiştir.'
AHMET ŞIK VURGUSU
Ahmet Şık ve Nedim Şener'in FETÖ/PDY terör örgütüne üye yargı mensuplarınca tutuklandığına vurgu yapılan kararda, 'Örgüt tarafından kurgulanan, Oda TV davası olarak bilinen, Nedim Şener ve Ahmet Şık isimli gazetecilerin tutuklandığı dava beraat kararı ile sonuçlanmıştır. Örgütün kendisine karşı çıkan ve kitap yazan gazetecileri hedef haline getirip tutukladığı, kumpas soruşturması yapıp, dava açtığı sonradan fark edilebilmiştir. Örgüt, uzunca bir süre istihbarat birimleri aracılığıyla her alanda bilgi topladığından istihbarat ve bilgiyi kullanarak yabancı devletler ve uluslararası teşkilatlar nezdinde inandırıcılık sağlamaktadır. Örgüt, elindeki devlet arşivlerini ve bilgi kaynaklarını kullanarak resmi bilgi ve açıklamaya karşı argüman geliştirip, devletin resmi bilgisini çürütmeye çalışmaktadır' ifadeleri kullanıldı.
TÜM RESMİ KURUMLARIN BİLGİ İŞLEM ALT YAPILARINA SIZIYORLAR
FETÖ/PDY terör örgütünün, devlet otoritesini ele geçirmek amacı olduğu belirtilen kararda, geçmiş yıllarda başladığı anlaşılan örgütsel faaliyetlerin güncel gelişmelere bağlı olarak, farklı zamanlarda yeniden oluşturulduğu ve bir bütünlük ve süreklilik içerisinde devam ettiğini belirten Mahkeme, şöyle devam etti:
Örgütün amaçları doğrultusunda kullanabilecekleri güncel gelişmeler çerçevesinde yeni strateji oluşturma ve bu strateji kapsamında yeniden yapılanma gibi konularda alınan toplantı kararlarının verilen örgütsel talimatlar doğrultusunda hayata geçirildiği, uygulamaya konulduğu belirlenmiştir. Örgüt mensuplarına yönelik yapılan ve yapılacak olan operasyonları önceden öğrenebilmek ve tedbir almak için örgütün devletin tüm resmi kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem alt yapılarına alınan tüm tedbirlere rağmen sızıldığı anlaşılmaktadır.
BİR BAŞKA ÖRNEK GAZİANTEP'TEN
Konuyla bağlantılı sayılabilecek diğer bir gelişme Gaziantep'te yaşandı.
1 Aralık'taki gelişmeye göre, Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'yargı yapılanması'na yönelik soruşturma kapsamında eski Diyarbakır hakimi tutuklu sanık Mesut Orta hakkında hazırlanan iddianamede, sanığın Diyarbakır'da yakalandığı 'gaybubet evi'nde ele geçirilen tablette, örgütün 'altın nesil' listesinin çıktığı belirtildi.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca eski Diyarbakır hakimi Mesut Orta hakkında 'silahlı terör örgütü yönetme' suçundan 22,5 yıla kadar hapis talep edilen iddianame 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
FETÖ'nün yargı mensuplarına yönelik mesleki ve kişisel programları ve yurt dışı gezileri düzenlemek suretiyle örgüt üyesi hakim savcıların emsallerine nazaran daha donanımlı hale getirildiği, örgüt üyelerinin hak etmedikleri halde yüksek lisans ve doktora programlarına yerleştirildikleri ve FETÖ mensubu akademisyenlerce söz konusu programları daha kısa sürede bitirmeleri sağlandığı anlatılan iddianamede, sanık Mesut Orta'nın bu kapsamda 2008-2009 yıllarında Adalet Bakanlığının adli ve idari kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla hakimlerin yabancı dil eğitimi projesiyle yurt dışına eğitime gönderildiği kaydedildi.
İddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen Ü.K, FETÖ'nün Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığında ciddi şekilde yapılandığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
'Mesut Orta'nın 2011 yılında daire başkanı olarak atanmasından sonra, herkes kendisinin cemaat tarafından atandığını, yeni bir oluşum gerçekleştireceğini ve cemaatle ilgisi olmayan kişileri tespit edip göndereceğini konuşuyordu. Akabinde de göreve başladıktan sonra 15-20 kişi dairedeki görevinden gönderildi. Yine parça parça bir kısım personelin dairedeki işlerine son verildi. Paralel yapı, 17-25 Aralık sürecinden önce bilgi işlem dairesinde tam manasıyla hakimiyet kurmuştu.'
MİT'in UYAP'a girmesini engelledi
İddianamede ifadesine yer verilen ve FETÖ'den yargılanan eski müsteşar Birol Erdem de UYAP entegrasyonu emniyet birimleriyle sağlanmışken, Mesut Orta'nın daire başkanlığı döneminde bunun MİT ile yapılmasının sürüncemede bırakıldığını belirtti.
FETÖ'nün darbe girişiminden sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan Mesut Orta'nın Diyarbakır'da 21 Haziran'da polis ekiplerince örgütün sözde üst düzey yöneticilerinin yakalanmasına yönelik, 'gaybubet' adı verilen örgütün gizli evine düzenlenen operasyonda yakalandığı anımsatılan iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
'Mesut Orta'nın polis ekiplerini görünce kaçarak bir koltuğun arkasına saklandığı ve elinde bulunan tablette bir şeyler silmeye çalıştığı fark edilmiş, evde yapılan aramalarda ise çok sayıda örgütsel kitap ve elektronik eşyaya el konulmuştur. İncelemede sanığın dizüstü bilgisayarında olay tarihinde Erzincan'da görevli savcı ile karşılıklı gönderilen e-postada, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, hükümet ve AK Parti'ye yönelik hakaretler içeren yazışmaların tespit edildiği ve FETÖ elebaşına ait çok sayıda kitap ve CD'nin bulunduğu, ayrıca el konulan tablette FETÖ/PDY tarafından örgüt üyesi olarak yetiştirilen ve 'altın nesil' olarak tabir edilen ve yetiştirme özelliklerini anlatan yazı bulunduğu anlaşılmıştır.'
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
(03 Aralık 2017, 09:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: