Asrın davası olarak nitelenen Ergenekon Davası´nda bugün çok ilginç bir gelişme yaşanıyor. Duruşmada tutuklu sanıklardan Adli Tıp´çı Ümit Sayın´ın talebi doğrultusunda diğer sanıklar dışarı çıkartılarak bazı beyanları alındı. Sayın, ikinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur´un, ´TSK içinde bir yapılanmadan söz ettiklerini, bu yapılanmanın gidişata dur diyeceğini belirttiklerini´ iddia etti. Ümit Sayın, Eruygur´un ´Bu yapılanmanın sivil kanadında görev alması konusunda´ kendisine de teklifte bulunduğu ve teklifi kabul etmediğini ileri sürdü.
FLAŞ!!! Ergenekon davasının gizli celsesinde şok itiraflar
Asrın davası olarak nitelenen Ergenekon Davası´nda bugün çok ilginç bir gelişme yaşanıyor. Duruşmada tutuklu sanıklardan Adli Tıp´çı Ümit Sayın´ın talebi doğrultusunda diğer sanıklar dışarı çıkartılarak bazı beyanları alındı. Sayın, ikinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur´un, ´TSK içinde bir yapılanmadan söz ettiklerini, bu yapılanmanın gidişata dur diyeceğini belirttiklerini´ iddia etti. Ümit Sayın, Eruygur´un ´Bu yapılanmanın sivil kanadında görev alması konusunda´ kendisine de teklifte bulunduğu ve teklifi kabul etmediğini ileri sürdü.
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ´Ergenekon´ davasının 124. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, Hayrettin Ertekin ve Selim Akkurt dışındaki emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım´ın da aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz yargılanan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk de duruşmada hazır bulundu. Duruşmada tutuklu sanıklardan Ümit Sayın´ın talebi doğrultusunda diğer sanıklar dışarı çıkartılarak bazı beyanları alındı. Sayın, ikinci ´Ergenekon´ davasının tutuksuz sanıklarından emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur´un,´TSK içinde bir yapılanmadan söz ettiklerini, bu yapılanmanın gidişata dur diyeceğini belirttiklerini´ iddia etti. Ümit Sayın, Eruygur´un ´Bu yapılanmanın sivil kanadında görev alması konusunda´ kendisine de teklifte bulunduğu ve teklifi kabul etmediğini ileri sürdü. ( AA)
Ümit Sayın´dan Ergenekon örgütünü ve Türkiye´yi sarsacak itiraflar
Birinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanıklarından Ümit Sayın, ´Tolon, bana, ´ordu içinde, TSK içinde bir yapılanma olduğunu´, bu yapılanmanın gidişata ´dur´ diyeceğinden bahsetti. Eruygur ile 2006 yılında Fenerbahçe Orduevi´nde yaptığımız görüşmede, bana TSK içinde böyle bir örgütün varlığından, sivil toplum örgütleriyle koordinasyon kurulduğundan söz etti´ dedi.
Ergenekoncular Hakim Haşıloğlu´ya kafayı taktılar
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada söz alan tutuklu sanık İP Genel Başkanı Doğu Perinçek´in avukatı Mehmet Cengiz, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu ile ilgili kendilerine yeni bilgi ve belgelerin ulaştığını ifade ederek, ´buna ilişkin dosyanın Adalet Bakanının masasında olduğunu´ savundu. Haşıloğlu´nun Çatalca Sulh Ceza Mahkemesi´nde görevli olduğu sırada eşinin dayısı Eyüp Aytemur adına Çatalca İcra Müdürlüğü´nden ucuz taşınmaz satın alma girişiminde bulunduğunu ifade eden Cengiz, bu amaçla Çatalca İcra Müdürüne ´baskı uyguladığını´ öne sürdü. Cengiz, 14 Mayıs 2007 tarihindeki taşınmaz için yapılan ihaleye katılarak 120 bin TL bedeli Haşıloğlu´nun ödediğini, bunun için 40 bin doları kuyumcudan bozdurduğunu savunarak, ardından bu taşınmazın üzerine yapılacak olan inşaat ruhsatının iptal edildiğini kaydetti. Cengiz, ´Taşınmazın yasa gereği yeniden satışa çıkarıldığını duyan Haşıloğlu´nun, bir yargıç olarak bu gibi durumlarda ödenen teminatın iadesinin yasaya göre mümkün olmadığını çok iyi bildiği halde tayin edildiği Beşiktaş Adliyesi´nden Çatalca Adliyesi´ne gelmiş, İcra Müdürünü çağırmış, onu, memurları dışarı çıkartıp boşalttığı savcılık katındaki bir odaya kapatarak, ´Satış kararı vermişsin, aynı gün seni görseydim öldürebilirdim. Bu gün teminatı geri vereceksin, yoksa tayin telin yarın elinde olur. Ben şimdiye kadar istediğim yerde çalıştım. İstediğim kişiyi istediğim yerde çalıştıracak ve istediğim yerde çalışacak kadar kuvvetliyim´ diyerek tehditte bulunmuştur´ dedi.
Bozacının şahidi şıracı: İşçi Partisi CHP´yi referans gösterdi
İcra Müdürünün bu olayın ardından Gaziantep´e sürüldüğünü ifade eden Cengiz, saptadıkları bu olguları değerlendirmesi amacıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´na başvurduklarını, konunun da CHP´li bazı milletvekilleri tarafından soru önergesi şeklinde TBMM gündemine getirildiğini anlattı. Cengiz, Haşıloğlu´nun fiilinin kamuoyu tarafından da öğrenildiğini belirterek, bu durumun, yalnız kendi güvenlerinin kaybolmasına değil, kamuoyunda da Haşıoğlu´na karşı ciddi kuşkular duyulmasına yol açtığını savundu. Cengiz, Haşıloğlu´nun davadan çekilmesini istedi.
Reddi-hakim kabul edilmedi
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de, tutuklu sanıklardan Ümit Sayın´ın dilekçe vererek gizli oturumda dinlenmek istediğini, ancak mahkemenin bu yönde bir karar vermediğini gerekçesiyle heyetin reddini talep ettiğini kaydetti. Başkan Şengün, verdikleri kısa aranın ardından taleplere ilişkin kararlarını açıkladı. Reddi hakim talebinin kabul edilmediğini ifade eden Başkan Şengün, Haşıloğlu´nun da davadan çekilmediğini açıkladığını dile getirdi. Ümit Sayın da ishal ve grip olduğunu belirterek, hastaneye gitmek istediğini söyledi. Sayın, daha sonra kapalı oturumda her şeyi açıklayacağını ifade etti.
Ümit Sayın´dan örgütü yıkabilecek şok itiraflar
Başkan Şengün de diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkları salondan dışarı çıkartarak, Ümit Sayın´ı salondaki kürsüye çağırdı. Şengün´ün, ´Evet seni dinliyoruz. Nedir söylemek istediklerin?´ demesinin ardından Ümit Sayın, daha önce kendi yazılı talebi üzerine savcı Zekeriya Öz´e ifade verdiğini, bu oturumda da ona ilaveler yapacağını söyledi.
Sayın: ´Örgütlenme doğrudur ancak adının Ergenekon olduğunu bilmiyordum´
Komutanlar TSK içinde gizli bir yapılanma olduğunu söylediler
Sayın, askeri okuldaki öğrencileri vasıtasıyla ve gittiği konferanslar nedeniyle tanıştığı komutanlar tarafından kendisine TSK içerisinde gizli bir yapılanma olduğunun söylendiğini anlattı. Adının ´Ergenekon´ olduğunu bilmediği bu örgütlenmenin, sivil toplum örgütleriyle koordineli olarak çalıştığını ve düzenli olarak gizli toplantılar yapıldığını ileri süren Sayın, ´Konuştuğum komutanlar Türkiye´deki durumun iyiye gitmediğini, bu örgütlenmenin bu gidişe bir dur diyeceğini söylediler. Komutanlar muhtıra verilmesini savunuyorlardı. Tolon da dahil...´ dedi. Sayın, önceden Genelkurmay Psikolojik Harp Dairesi Başkanı olan Tümgeneral Can Teler ile yaptığı konuşmayı anlatarak, ´Bana ´komutanların bir takım görüşmeler yaptığını, askeriye içinde birtakım toplantılar yapıldığını, özel telefonlar kullanıldığını´ söyledi. ´Askeriye içinde bir hareket olduğunu, bu gidişe ´dur´ denileceğini´ belirtti´ dedi.
Tolon ve Eruygur ile görüşmeler
Sayın, yine 2006 yılında Merkez Orduevi´nde emekli orgeneral Hurşit Tolon ile de görüştüğünü ifade ederek, şunları anlattı: ´Bana ordu içinde, TSK içinde bir yapılanma olduğunu, bu yapılanmanın gidişata dur diyeceğinden bahsetti. Beni Şener Eruygur ile tanıştırdı. Eruygur ile 2006 yılında Fenerbahçe Orduevi´nde yaptığımız görüşmede, bana TSK içinde böyle bir örgütün varlığından, sivil toplum örgütleriyle koordinasyon kurulduğundan söz etti. Konuştuğum diğer komutanlar bana görev üstlenmem konusunda bir şey söylemedi. Sadece Eruygur, ´sivil kanadında yer alır mısın?´ dedi. Ben de alamayacağımı söyledim.´ Genelkurmay istihbaratından emekli Tümgeneral Alaattin Parmaksız´ın da Genelkurmay istihbaratının bu konudan haberi olduğunu söylediğini öne süren Sayın, 2006 yılında Kadıköy´de aynı internet sitesinde yazı yazdığı tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk ve emekli Tümgeneral Reha Taşkesen´in de bu örgütlenmeden söz ettiğini savundu.
Yapılanma hakkında en ayrıntılı bilgileri Kıvrıkoğlu verdi
Tutuksuz sanıklardan Kemal Alemdaroğlu ile 2004 yılında rektörlük binasında yaptıkları konuşmayı açıklayan Sayın, ´Bana bu yapılanmadan söz etti. Sivil toplum örgütleriyle bağlantısı olduğunu söyledi. ´Görev alır mısın´ dedi. Katılamayacağımı söyledim. Emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile de 2005 yılında Fenerbahçe Orduevi´nde görüştük. Bana en ayrıntılısını da Hüseyin Kıvrıkoğlu anlattı. Örgütlenmenin ´Encümen-i Danış´ olduğunu, toplandıklarını söyledi. Encümen-i Daniş içerisinde büyükelçiler, komutanlar ve devletin üst kademesindeki insanların bulunduğunu, görevi sırasında da böyle toplantılar yapıldığını söyledi´ diye konuştu.
Bu yapılanma Encümen-i Daniş ile koordineli toplantılar yapıyordu
Başka komutanlarla yaptığı görüşmelerde de ´gidişata dur´ demek için toplantılar yağıldığını söylediklerini ifade eden Sayın, ´Konuşmalar sırasında Ergenekon adı hiç geçmedi. Bu örgütlenmenin Ergenekon olup olmadığını bilmiyordum. Bir örgütlenme olduğunu, sivil toplum kuruluşlarıyla, Encümen-i Danış ile koordineli olarak toplantılar yapıldığını biliyorum. Ama ben bu örgütün üyesi değilim. Ergenekon adını basından duydum´ dedi. Ana dava iddianamesini ile ikinci dava iddianamesini okuduktan sonra ordu içerisinde bir yapılanma olduğu kanaatine vardığını belirten Sayın, ´Gerek Özden Örnek´in günlükleri, gerekse diğer deliller, TSK içerisinde bir örgütlenme olduğunu gösteriyor. Zaten ikinci dava darbe üzerine açılmış´ diye konuştu.
Kilisedeki Ergenekon toplantısı
Koğuş arkadaşı olan, tutuklu sanık Emin Gürses´in kilisede Sevgi Erenerol ile yaptıkları bir toplantıya ilişkin bilgiler de veren Sayın, ´Erenerol, Emin Gürses´e, Şener Eruygur´un da başında olduğu bir yapılanma ve örgütlenmeden bahsetmiş. Şener paşanın TSK´nın, sivil toplum örgütleriyle koordinasyonunu sağlamak için ADD´nin başına geçeceğini söylemiş´ diye konuştu.
Ek ifademi etkin pişmanlıktan faydalanmak için veriyorum
Sayın, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in sorusu üzerine, ek ifadesini ´etkin pişmanlık yasasından faydalanmak için verdiğini´ söyledi. İfadesini kendi iradesi ile verdiğini belirten Sayın, en büyük baskıyı ´İtirafçı olma´ diye ablasından gördüğünü anlattı.
Mehmet Demirtaş ile Oktay Yıldırım Ümraniye bombaları hakkında konuşuyorlardı
Tutuklu sanıklar Mehmet Demirtaş ile Oktay Yıldırım arasında yapılan bir konuşmaya da kapı arkasından şahit olduğunu belirten Sayın, ´Hangisi söylüyordu tam olarak hatırlamıyorum ama bombalardan bahsediyorlardı. Kendilerinin olduğu ortaya çıkarsa fena olacağını söylüyorlardı. Oktay Yıldırım ise seri numaralarının farklı olduğu belirterek, ´korkma, bir şey olmaz´ diyordu. Ben içeri girince sustular´ iddiasında bulundu.
Gizli Tanık olduğum iddiası doğru
Sayın, bu davanın gizli tanıkları arasında yer aldığını, basın organlarında çıkınca da kendi isteği üzerine duruşmalardan muaf tutulduğunu belirtti. Savcı Pekgüzel´in kendisinden ele geçirilen dijital verilerin şifrelerini istemesi üzerine Sayın, dijital verilerin 2000 yılında ABD´deyken oluşturulduğunu, şifrelerini hatırlamadığını kaydetti. Savcı Zekeriya Öz´e verdiği ifadesinde kendisi ve ailesinin can güvenliği ile ilgili endişesi olduğunu söylediği hatırlatılan Sayın, ´Eğer böyle bir örgüt varsa TSK hakkında böyle konuşarak can güvenliğimi tehlikeye soktuğumu düşünüyorum´ diye konuştu. Savcının ´Bu konuları neden size anlatıyorlardı?´ sorusu üzerine, Ümit Sayın, ´Görüşmelerimizde konu hep Türkiye´nin geldiği duruma varıyordu. İnsanlara güven sağlayan bir yapım var. Bu nedenle bana anlatıyorlardı´ dedi. Duruşma sırasında Sayın´a heyet tarafından dosyadaki gizli tanık ´Anadolu´ olarak alınan ifadesi, okuması için verildi. Sayın´a öğleden sonraki oturumda bu ifadesine ilişkin sorular yöneltilecek.
Ümit Sayın: Ulusalcı çizgideki yazılarımdan pişmanım
Ergenekon ana davasının tutuklu sanıklarından Ümit Sayın, öğleden önce yapılan oturumda bazı üst düzey askeri personelin, TSK içindeki gizli örgütlenme olduğunu söylediklerini, bunları da etkin pişmanlıktan faydalanmak için söylediğini ifade etti. Savcı Nihat Taşkın´ın, İfadelerinizde suçsuz olduğunuzu belirterek tahliyenizi istiyorsunuz ama etkin pişmanlıktan yararlanmak için de ifade veriyorsunuz. Madem suçsuzsunuz pişman olduğunuz nedir? şeklindeki sorusuna Sayın, Eğer suçsa ulusalcı çizgide yazdığım çok sayıda yazıdan pişmanım. Ama bu yazılarımın da suç olmadığını düşünüyorum. diye cevap verdi.
Mahkeme Başkanı Şengün Sayın´ı sıkıştırdı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 124. duruşmasının öğleden sonra görülen oturumunda tutuklu sanık Ümit Sayın´a mahkeme heyeti, savcılar ve avukatlar bazı sorular yöneltti. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Bu konuları neden size anlattılar. Hem de ayrıntılı. Üstelik bunlar ulu orta konuşulmaz. Kaldı ki telefon tapelerinize bakıldığından siz çok konuşan birisiniz. Bunları gidip bir yerde anlatacağınız düşünülür. demesi üzerine sanık Sayın, Ben bunları hiçbir yerde anlatmadım. diye konuştu. Ümit Sayın, savcı Zekeriya Öz´e verdiği ifadesinde sanıklardan Kemal Alemdaroğlu´nun, örgütlenmenin üniversite sorumlusu olduğu şeklinde bir beyanının yazıldığını hatırlatarak, Bu bilgi kesin bir bilgi değildir. Benim kanaatim o yöndeydi ama tutanağa kesin diye geçmiş. Düzeltilmesini istiyorum. dedi.
Kapalı oturum bitince mahkeme heyeti diğer sanıklara geçen konuşmaları aktardı
Sanık Ümit Sayın, kendisine yöneltilen sorular üzerine TSK içerisindeki örgütlenmeyle paralel olarak faaliyet yürüten sivil toplum örgütleri içinde Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), Toplumsal Ekonomik ve Sosyal Araştırma Vakfı (TESAV), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Türkiyem Grubu´nun bulunduğu şeklinde bilgiye sahip olduğunu söyledi. Savcı Nihat Taşkın, Etkin Pişmanlık yasasından faydalanmak istediğinizi söylüyorsunuz. Aynı zamanda örgüt üyesi olmadığınızı söyleyerek tahliyenizi talep ediyorsunuz. O zaman pişman olduğunuz nedir? diye sordu. Sanık Ümit Sayın ise Savcı Öz´e de örgüt üyeliği suçunu kabul etmediğimi söyledim. Ulusalcı çizgide pek çok şey yazmaktan pişmanım. Ama bu yazılarımın da suç olmadığını düşünüyorum. cevabını verdi. Savcıların, mahkeme heyetinin ve bazı sanık avukatlarının sorularının ardından kapalı duruşmaya son verilerek diğer sanıklar da mahkeme salonuna alındı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Ümit Sayın´ın verdiği bilgiler ve kendisine yöneltilen sorular ile cevaplarını, diğer sanıklara okumaya başladı. ( Zaman)
Ergün Poyraz JİTEM ile birlikte çalışıyor
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tutuklu sanık Ümit Sayın´ın, gizli tanık olarak verdiği ifadesi okundu. Sayın ifadesinde, ´JİTEM´in Ergün Poyraz için çalıştığı´ şeklinde bir bölüm olduğunu belirterek düzeltme yapmak istediğini söyledi. Sayın, Orada söylemek istediğim Ergün Poyraz´ın JİTEM ile birlikte çalıştığıdır. dedi. Bu anlattıklarının kendisine nakledilenler olduğunu, kendisinin bizzat duymadığını savunan Sayın, Örgütün içinde olduğum anlamı çıkıyor. Ben bu örgütün, yapılanmanın içine hiç girmedim.´ diye konuştu. Davanın Kasım 2008´de görülen duruşmasında Ergün Poyraz, aynı davanın sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´den koruma istediğini açıklamıştı. Aynı duruşmada, savcı Nihat Taşkın, Hikmet Çiçek´ten elde edilen notlarda Jandarma İstihbarat´tan para aldığınız yazıyor. Siz almadığınızı, Çiçek´te çıkan belgelerde imza olmadığını söylüyorsunuz. Sizden neredeyse arşiv oluşturacak derecede gizli askeri belge elde edildi. Bunları kimden aldınız? sorusuna Poyraz, Kimseden gizli belge almadım. diyerek cevap vermişti. Tutuklu sanık Ümit Sayın´ın beyanlarının alınmasının ardından, diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar duruşma salonuna alındı. Duruşma, Başkan Şengün tarafından Sayın´ın bugünkü beyanlarının diğer sanıklara okunmasıyla sürdü.
Emin Gürses´ten tehdit: Biraz sonra koğuşa geleceksin
Duruşmanın ilerleyen saatlerinde Ümit Sayın´ın açıklamalarına ilişkin diğer sanık ve avukatların beyanları da alındı. Duruşmada, Sayın´ın, diğer sanıkların yokluğundaki oturumda anlattıklarının kağıda yapılan dökümü, diğer sanıklara mahkeme heyetince okundu. Bunun ardından söz alan tutuklu sanık Emin Gürses, Savcı Zekeriya Öz´ün gizli tanık olarak ifadesini aldığı sırada Sayın´a 221 etkin pişmanlık hükmü, 221´e girmezsen 35 sene yatarsın.´ şeklinde beyanda bulunduğunu savundu. Sayın ile aynı koğuşta kalan Gürses´in Öz, ´Emin Hoca´nın burnunu biraz sürteyim´ dedi mi?´ şeklindeki sorusuna, Yok. cevabını verdi. Gürses´in Bak burada öyle söylüyorsun. Sonra koğuşa geleceksin.´ şeklinde konuşması üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün müdahale ederek, Bu ne demek?´ dedi. Gürses, 21,5 aydır aynı koğuşta kalıyorum. Tüm ihtiyaçlarını ben görüyorum. Zekeriya Öz bunu açıkça tehdit etti. Bunu bu duruma mahkeme getirdi. Sorgu sırasında, iddianame ve basında okuduklarından kendisi söylemiş gibi tutanağa yazıldığını anlattı. Sayın´ın durumu ortada. Açlık grevi tutuyor, intihar edeceğim diyor. Onun için tahliye istiyorum.´ dedi.
Ümraniye bombaları
Ümraniye´de ele geçirilen bombaların sahibi olmakla suçlanan Oktay Yıldırım, Sayın´a Bombalarla ilgili bahsettiğiniz konuşmada tam olarak duyduğunuz nedir?´ diye sordu. Sayın, konuşmanın Mehmet Demirtaş ve Oktay Yıldırım arasında geçtiğini belirterek, Hangisi söylüyordu tam hatırlamıyorum; ama bombalardan bahsediyorlardı. Biri bombaların ortaya çıkmasının, Danıştay bombaları olduğunun duyulmasının tehlike yaratacağını söylüyordu. Diğeri de seri numaralarının farklı olduğunu söylüyordu. Bunu söyleyen sanırım Oktay Yıldırım´dı. Ben içeri girince sustular.´ dedi. Sayın, sık sigara içtiğini, sigara için dışarıya çıktığında kapının arkasından bunu duyduğunu ifade etti.
Doğu Perinçek, duruşma salonunu terk etti
Dünkü duruşmaya, Osman Yıldırım ile tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek arasında yaşanan tartışma damgasını vurdu. Perinçek´in geçen duruşmada ´Savcılar Osman Yıldırım´a iftira attırıyor´ dediğini hatırlatan Yıldırım, Beni kendisiyle karıştırıyor. ´Bunlar Bulgaristan´da istihbarat teşkilatı tarafından eğitilmiş´ diyor. Türkiye´nin neresinde bir suikast yapılmışsa Doğu Perinçek orada çıkıp beyanat veriyor. Bana savcılar iftira attırmıyor. ´İfadeni geri çek´ diyen kendisi, ´sana yardımcı oluruz´ diyen kendisi. diye konuştu. Perinçek, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese´nin Osman Yıldırım´a ´Osman bey´ diye hitap etmesini eleştirdi. Perinçek, Neredeyse Sultan Osman diyeceksiniz. Bari Osman Gazi yapın.´ diyerek tepki gösterdi. Hasan Hüseyin Özese, Size de Doğu bey diyorum. dedi. Taştırma üzerine duruşmadan ayrılan Perinçek, daha sonra tekrar gelerek söz istedi. Hakimlere hakaret eden Perinçek, Bu tiyatroya son vermemeniz, gizli bir tertibin içinde olduğunuzu gösterir. Bu suçtur. Burada tarafsızlığınızı yitirmişsinizdir. Perişan olacaksınız. Bu tertibin içinde olan herkes perişan olacak. Kesinlikle yargılanacaksınız.´ ifadelerini kullandı. Sanıklar ve avukatların sorularının tamamlanmasının ardından Başkan Şengün, duruşmayı yarın saat 09.30´a erteledi.
Öcalan´ın dosyası mahkemeye gönderildi
Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan´ın dava dosyası, Ergenekon davası kapsamında incelenmek üzere İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin talebi doğrultusunda, bölücübaşı Abdullah Öcalan´a ilişkin dava dosyasının İstanbul´a gönderilmesine karar verdi. Dava dosyası, dün, özel bir kurye ile İstanbul´a gönderildi. Dava dosyasının incelendikten sonra yeniden Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderileceği öğrenildi. ( Zaman)
Hukukçular: Sayın´ın hayatı tehlikede, başka bir cezaevine nakledilmeli
09 Aralık 2009: Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Ümit Sayın, önceki gün yapılan kapalı celsede gizli tanık Anadolu´nun kendisi olduğunu açıklayarak, çarpıcı itiraflarda bulunması can güvenliğini akıllara getirdi. Sayın´ın itirafları, diğer sanıkları rahatsız etti. Koğuş arkadaşı Doç. Dr. Emin Gürses, sorduğu bir sorunun ardından Sayın´ı, Doğruyu söyle, az sonra koğuşa geleceksin. diyerek tehdit etti. Hukukçuların ortak görüşü, Sayın´ın acilen başka bir cezaevine nakledilmesi gerekiyor. Eski Savcı Sacit Kayasu, Mahkeme önünde tarihi ifşada bulunan bir tanığın diğer sanıklarla aynı ortamda kalması çok mahzurlu bir durum. Sayın´ın, mahkemede yaptığı açıklamalardan sonra hayatı pamuk ipliğine bağlı. Yarın Ümit Sayın´ın başına bir şey geldiğinde bundan devlet sorumlu olur. Bu yüzden devlet, tanıklara sahip çıkmalıdır. Sayın, tek başına bir koğuşa alınmalı, hatta mümkünse başka bir hapishaneye nakledilmelidir. ifadelerini kullandı. Emekli Savcı Gültekin Avcı ise şunları söyledi: Cezaevi savcısının talimatı ile Sayın´ın koğuşu değiştirilmeli. Mahkemede verdiği ifadeler sebebiyle Sayın´ın hayatı tehlikeye girmiştir. Savcılar, Sayın´ı sıkı bir güvenlik çemberine almalılar. Çünkü Sayın´ın başına bir şey gelirse bundan sonra tanık bulmak da zorlaşır. Dava sonuçsuzluğa doğru gider. ( Zaman)
(07 Aralık 2009, 13:02), son güncel.: (09 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: