İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetulahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 34'ü tutuklu, 44 şüpheli hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
04.11.2017 18:52 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetull ahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 34'ü tutuklu, 44 şüpheli hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
30 Ekim'deki gelişmeye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, FETÖ/PDY tarafından 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne katıldığı iddia edilen, İstanbul Hava Harp Okulu'nda görevli subay, astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan 44 kişi hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.
Soruşturma sonunda hazırlanan 687 sayfalık iddianamede, darbe kalkışması öncesi İstanbul Hava Harp Okulu'nda düzenlenen toplantı ve koordinasyon çalışmaları ile darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 sabahı ve darbe sırasında okulda gelişen olaylar anlatıldı.
'Tuğgeneral, 'cumhurbaşkanını derdest etme' emrini buradan aldı'
İddianamede, 14 Temmuz 2016'da öğlen saatlerinden itibaren Hava Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral Fethi Alpay'ın makam odasında darbe koordinasyon toplantısı düzenlendiği, toplantılara eski 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit, eski İstanbul Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan, eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Albay Ahmet Çelebioğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı görevlisi eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in katıldığı belirtildi.
Tuğgeneral Sönmezateş'in, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın derdest edilmesi' emrini söz konusu bu toplantıda aldığı kaydedilen iddianamede, toplantıların geç saate kadar gizlilik içerisinde yapıldığı, 16 Temmuz'da, toplantının yapıldığı komutanlık katında bulunan kameraların sökülerek saklandığı, yapılan soruşturmada saklanan kameraların bulunduğu ve toplantıya ilişkin görüntülerin elde edildiği bildirildi.
İstanbul Valisi Şahin'in derdest edilme planı
Darbe teşebbüsü gecesi Hava Harp Okulu'ndan yola çıkan subay ve astsubayların, Zeytinburnu Kazlıçeşme'de emniyet güçleri tarafından yakalandığı ve yakalanan tutuklu şüphelilerden Binbaşı Ecir Şık'ın üst aramasında 4 sayfadan ibaret darbe görevlendirme planının ele geçirildiği vurgulanan iddianamede, İstanbul Valisi Vasip Şahin'in derdest edilmesiyle ilgili bir planın yazılı olduğunun görüldüğü de vurgulandı.
İstanbul'da darbe kalkışması için havalanan askeri helikopterlerin iniş-kalkış koordinesine ilişkin tespitler ile Atatürk Havalimanı ve Ulus'taki TRT binasının işgalinin yönetilmesine ilişkin planlardan da bahsedilen iddianamede, 34'ü tutuklu 44 şüphelinin, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' ve 'TBMM ile hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
Şüphelilerin ayrıca, 'silahlı terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak, hava ulaşım araçlarının alıkonulması, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi' gibi suçlardan da değişik oranlarda hapis cezalarına çarptırılması talep edildi.
Başsavcılıkça onaylanan iddianame, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Ergün Güçlü ve Can Tuncay tarafından hazırlanan 687 sayfalık iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65'inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve TRT Genel Müdürlüğü 'suçtan zarar gören' sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, 34'ü tutuklu 44 şüphelinin 'Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme, Silahlı Terör Örgütü Yöneticisi Olma, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Silahla, Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte ve Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi ve Hava Ulaşım Araçlarının Alıkonulması' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.
Şüphelilerin, darbe girişimin görsel ve sosyal medyada duyurulmasından sonra hazırlık, yönetim- koordinasyon aşamalarında görevli olduğu anlaşılan şüphelilerce 'Çağrı Planının' devreye sokulduğu belirtilen iddianamede, 'Bu planın uygulamasıyla normal günlerde hiçbir şekilde silah ve mühimmat taşıma zorunluluklarının bulunmamasına rağmen silahlarını ve askeri üniformalarını kuşanarak Hava Harp Okulu Komutanlığına intikal ettikleri' anlatıldı.
Vali Vasip Şahin'i derdest etme planı
Burada darbe girişiminin kendilerine tebliğine, duyurulmasına rağmen, Yönetim-Koordinasyon kademesinin eylem ve talimatları doğrultusunda darbeci askeri kanadın fiili hakimiyetini sağlama adına içeride yürütülen eylem ve faaliyetler ile dışarıda yürütülen işgallere katılım sağladıkları ve başta Atatürk Havalimanı işgali ile Valilik işgali ve İstanbul Valisi Vasip Şahin'in derdest edilmesi planı doğrultusunda faaliyet gösterdikleri vurgulandı.
Şüphelilerin, Hava Harp Okulu'nda 14 ve 15 Temmuz 2016 gecesi yapılan darbe planlaması koordinasyon toplantısı doğrultusunda yapılan darbe görevlendirmeleri kapsamında hakkında başkan bir soruşturma neticesinde dava açılan Kurmay Albay Ahmet GÜMÜŞ tarafından verilen görevlendirmeleri yerine getirdikleri ifade edilerek, 'Bu kapsamda; olay tarihi gündüzünde silah ve mühimmat hazırlığı yaptıkları, olay gecesi de Okul personeli olmayan ancak darbeci askeri kanat tarafından kendilerine verilen görevlendirme gereği Hava Harp Okuluna intikal eden Harp Akademileri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı- SAT Birlikleri-, Konya 3'üncü Ana Jet Üssünden MAK timleri ile Okuldan yürütülen eylem ve faaliyetlere koordineli olarak iştirak ettikleri' anlatıldı.
'Bir kısmı birliğe geri dönmek zorunda kaldı'
Hava Harp Okulu Komutanlığında bulunma amaçları askeri eğitim almak olan ve bunun dışında askerlik ve güvenliği sağlama adına kanunen hiçbir görevlerinin bulunmamasına rağmen, TSK emirkomuta zinciri dışında yapılan görevlendirme ve örgütsel talimatlar gereği Hava Harp Okulu Komutanlığından işgal bölgelerine bir kısmının özel araçlarla, diğer bir kısmının ise TSK envanterinde kayıtlı askeri helikopterlerle çıkış yapan şüphelilerden bir kısmının, sokağa çıkan vatandaşların engeliyle karşılaşması işgal bölgelerine ulaşamadan birliklerine geri döndükleri belirtildi.
' Cumhuriyet Başsavcılığımızın FETÖ'yle mücadelesi kararlılıkla devam edecektir'
İddianamenin son bölümünde ise, 'Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sahip çıkması gereken ortak değerlerimize karşı darbe girişimine yeltenecek kadar cephe almış, gizlilik esasına göre yıllardan beri gelen süreçte örgütlenmiş bu terör örgütünün tamamıyla deşifre edilmesi millet ve devletimizin birliği, dirliği ve bağımsızlığı için elzemdir. Cumhuriyet Başsavcılığımızın sağ ve sol kökenli terör örgütleriyle olduğu gibi örgütlenme ve faaliyetleri açısından bilindik yöntemden ayrı, atipik özellik gösteren Fetullahçı Terör Örgütüne karşı mücadelesi de kararlılıkla devam edecektir' ifadesine yer verildi.
(04 Kasım 2017, 18:52)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: