İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik soruşturma kapsamında, 130 şüpheliye yönelik hazırlanan fezlekede, şüphelilerden Mustafa Özcan'ın, örgütün hiyerarşik yapılanmasında önemli yer tutan tayin ve terfilerin karara bağlandığı, sözde 'Başyüceler Şurası Başkanı' olarak geçtiği, örgütün korkutucu gücünü kullanmaktan çekinmediği ve örgütün sözde Türkiye imamı olduğunun tespit edildiği belirtildi. Soruşturmada Kaynak Holding'in, kamu kurumlarına eleman devşirilen merkez olduğu ortaya çıktı. Yolu Kaynak'tan geçen tam 5 bin 288 kişi daha sonra başta Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TSK ve İçişleri Bakanlığı gibi kritik kurumlara sızdırıldı.
29.10.2017 15:35 İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik soruşturma kapsamında, 130 şüpheliye yönelik hazırlanan fezlekede, şüphelilerden Mustafa Özcan'ın, örgütün hiyerarşik yapılanmasında önemli yer tutan tayin ve terfilerin karara bağlandığı, sözde 'Başyüceler Şurası Başkanı' olarak geçtiği, örgütün korkutucu gücünü kullanmaktan çekinmediği ve örgütün sözde Türkiye imamı olduğunun tespit edildiği belirtildi.
23 Ekim'deki gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere hazırlanan 707 sayfalık fezlekede, örgütün üst düzey yönetiminde bulunan isimler yer aldı.
Fezlekede, Mustafa Özcan'ın, FETÖ'nün imamlarından, örgütün hiyerarşik yapılanmasına önemli yer tutan tayin ve terfilerin karara bağlandığı, sözde 'Başyüceler Şurası Başkanı' olarak geçtiği anlatılarak, Özcan'ın örgütün bir numaralı finans kaynağı olan Kaynak Holding'in yönetici ve ortaklarından olması ve ele geçirilen belge, doküman ile dijital metaryallerde holdingte tek söz sahibi olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Bu soruşturma dosyasında da Özcan'ın şüpheliler arasında birinci sırada yer aldığına vurgu yapılan fezlekede, Özcan'ın holding dışında Kimse Yok mu Derneği, Bank Asya ile örgüte ait diğer tüm şirket, okul, dershane ve diğer kurumlarında da söz sahibi olduğu ifade edildi.
'Holdingin perde arkasındaki ismi'
Fezlekede, Özcan'ın örgütün korkutucu gücünü kullanmaktan çekinmediği, örgüt üyeleri üzerinde de söz sahibi olduğu anlatılarak, şüphelinin örgütün sözde Türkiye imamı olduğunun tespit edildiği vurgulandı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'ye gittikten sonra Türkiye'de örgütün temsilcisi konumunda bulunan Özcan'ın ABD ile Türkiye arasında köprü oluşturduğu belirtilen fezlekede, Kaynak Holding'de perde arkasında işleri koordine eden, emirleri veren, yetkili olan, işe alınan personel dahil herkes ve herşeyden haberi olan ve haberdar edilen kişinin Mustafa Özcan olduğu kaydedildi.
Fezlekede, örgüt içerisinde 'Mustafa Özcan grubu' diye bir grup oluştuğu ve şüphelinin halen firarda olmasının da örgütsel tavır olarak değerlendirildiği anlatıldı.
Sözde imam ve medya sorumlusu Naci Tosun
Fezlekede, firari olan şüphelilerden Naci Tosun'un, FETÖ/PDY'nin sözde imamlarından olduğu ve medya sorumluluğunu yaptığı belirtildi.
Tosun'un, Mustafa Özcan ile birlikte örgütün tayin ve istişare heyetinde olduğu aktarılan fezlekede, şüphelinin yine örgütün finans merkezi olarak kurulan Kaynak Holding'in birçok şirketinde ortaklık ve yöneticiliğinin bulunduğu anlatıldı.
Fezlekede, FETÖ'nün tepe noktası ile olağan dışı sıklıkta görüşmeleri bulunan Tosun'un, terör örgütünün sözde Türkiye imamı olan Mustafa Özcan'ın yardımcısı konumunda olduğu kaydedildi.
Darbenin kilit ismi Kemal Batmaz
Fezlekede, Kaynak Holding'den elde edilen dijital verilerle 'dua listesi' adıyla elde edilen veride birinci sırada FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in bulunduğu, ikinci sırada örgüt yapılanmasından şakirdler, üçüncü sırada ise 'nur talebesi abi' başlığı ile 944 ismin bulunduğu liste elde edildiğine dikkati çekildi.
Söz konusu listenin, örgütte hiyerarşi ve yapılanma ile kişilerin bağlılık ve motivasyonu için hazırlandığı belirtilen fezlekede, listedeki birçok ismin örgütün üst yapılanmasında yer aldıkları, listenin Gülen'in örgüt üyelerinden firari Akın İpek için söylediği, 'mizandan kırmızı pasaport ile geçecek 1000 kişi var' sözünde geçen liste olabileceği anlatıldı.
Fezlekede, söz konusu listede Kemal Batmaz'ın da adının bulunduğunun tespit edildiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
'Kemal Batmaz'ın 15 Temmuz 2016 günü gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsü esnasında darbenin yönetildiği 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda bulunduğu, hain darbe girişiminde etkin rol alan sivil kişilerden oluştuğu, rütbeli askerlerin kendisine selam verdikleri, perde arkasında Adil Öksüz ile birlikte hareket ettikleri, örgütün önemli yöneticilerinden Mehmet Sungur ile ortak olduğu, Sungur'un ortaklarından Abdulhadi Yıldırım'ın da Adil Öksüz'ün ABD'de ortak oldukları, Batmaz'ın 15 Temmuz hain darbe girişiminin planlayıcılarından ve uygulayıcılarından olduğu belirlenmiştir.'
'Batmaz, suçlamaları kabul etmedi'
Terör örgütünün finans merkezi olan Kaynak Holding'in birçok şirketinde ortaklık ve yöneticiliği bulunan Batmaz'ın, örgütün üst düzey yöneticilerinden olduğuna vurgu yapılan fezlekede, şüphelinin örgüt adına eylemlerde bulunduğu kaydedildi.
Fezlekede, soruşturma kapsamında ifadesi alınan Batmaz'ın, 'Ben 2006 yılından itibaren Kaynak Holding ve bağlı şirketlerine sermaye koyarak ortak oldum. Ben görev yaptığım süre içerisinde örgütsel bir faaliyete tanık olmadım. Kendim de sohbet dahil hiçbir eylemine katılmadım. Hayatım boyunca Altunizade'deki FEM binasına gitmiş değilim. Bank Asya'daki hesap hareketlerim kullanmış olduğum kredi ile alakalıdır. FETÖ lideri Fetullah Gülen'in talimatıyla Bank Asya'ya para yatırmış ya da katılım hesabı açmış değilim. Adil Öksüz ile benim hiçbir bağım yoktur.' şeklinde ifade vererek suçlamaları kabul etmediği belirtildi.
Harun Biniş
Şüphelilerden tutuklu Harun Biniş'in de 15 Temmuz 2016 günü gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsü esnasında darbenin yönetildiği 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda bulunduğu aktarılan fezlekede, Biniş'in darbe girişiminde etkin rol alan sivil kişilerden olduğu ve rütbeli askerlerin kendisine selam verdikleri anlatıldı.
Perde arkasında Batmaz'la birlikte Adil Öksüz ile hareket eden Biniş'in, soruşturma kapsamında SEGBİS sistemi ile ifadesi alınmak istenirken örgütsel bir tavırla 'Ben SEGBİS sistemi ile ifade vermek istemiyorum. Kendimi tam olarak ifade etmek için yüzyüze ifade vermek istiyorum. Sorulara cevap vermeyeceğim.' diyerek ifade vermekten kaçındığı belirtildi.
Fezlekede örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı belirlenen Biniş'in, FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinden olduğu kaydedildi.
Teröristbaşı Gülen'in 'silahşörü' Cevdet Türkyolu
Fezlekede, şüphelilerden firari Cevdet Türkyolu'nun, örgütün mahrem hizmetlerinden sorumlu sözde imamı olduğu ve teröristbaşı Fetullan Gülen'in özel kalem müdürlüğünü yaptığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
'Bu kişi, teröristbaşının uzun yıllardır yanında yaşamasına rağmen, çeşitli FETÖ şirketlerinde ortak ve yönetici olarak gözükmesinin bir nedeni de FETÖ liderinin Türkiye'deki bütün şirketlerden ve onların işleyişinden haberdar olmak istemesidir. Yine tüm ülkelerden toplanan himmet paralarının birkaç kişiyle birlikte şüpheli Cevdet Türkyolu'nda toplandığı da değerlendirildiğinde, şüphelinin konumu çok daha iyi ortaya çıkacaktır. Şüpheli, bir nevi FETÖ elebaşının 'silahşörü' konumundadır. Esasında hiçbir işi gözükmemesine rağmen, ABD'de normal şartlarda çalışmayla elde edilmesi mümkün olmayan mal varlığının mevcut olması ise düşündürücüdür.'
Fezlekede ayrıca, şüpheli Cevdet Türkyolu'nun FETÖ elebaşı Gülen'in yeğeni ile evli olduğu, damadı olarak bilindiği ve bunu da örgütsel eylemlerde kendi lehine kullandığı belirtildi.
'Bank Asya'ya kaynak aktaran hac sevabı alır'
Fezlekede, firari şüphelilerden Kudret Ünal'ın, örgüt elebaşının özel doktoru olduğu, 'Doktor Kudret' olarak bilindiği, örgütün tepe yönetiminde yer aldığı anlatılarak, Ünal'ın şura ve tayin heyetinde bulunarak, örgütsel faaliyetlerde de etkin olarak rol aldığı belirtildi.
FETÖ elebaşı Gülen'in şırdaş ve silahşörlerinden olan Ünal'ın, 17/25 Aralık'tan sonra zor durumda kalan Bank Asya'nın kurtarılması için terörist başının talimatı ile iş adamlarını arayarak mevduat teminine çalıştığı vurgulanan fezlekede, şüphelinin görüştüğü iş adamlarına, 'Bank Asya'ya mevduat temin ettiklerinde umre ve hac sevabı alacaklarını' vadettiği kaydedildi.
Gülen'in malikanesinin finansörü Katırcıoğlu
Fezlekede, firari şüphelilerden Mustafa Talat Katırcıoğlu'nun FETÖ/PDY'nin üst düzey yöneticisi, Bank Asya'nın da eski yönetim kurulu başkanvekili olduğu belirtildi.
Katırcıoğlu'nun, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in Pensilvanya'da bulunan ikametgahının alınmasına aracılık eden ve finansını sağlayan şirketin sahibi olduğu aktarılan fezlekede, Katırcıoğlu'nun ayrıca 15 Temmuz hain darbe girişiminin planlayıcılarından Adil Öksüz'ün araç ve evini temin eden kişi olduğu vurgulandı.
Fezlekede, şüphelilerden Faruk Güllü'nün ise Kaynak Holding AŞ'de sermaye ortağı olduğu, teröristbaşı Gülen'in talimatının ardından Bank Asya'ya para yatırdığı, FETÖ/PDY adına eylemlerde bulunduğu ve örgüte finans temin ettiği belirtildi.
Kaynak Holding'den ele geçirilen dijital verilerde teröristbaşı Gülen'in doğum yeri, askerliğini nerede yaptığı ve ilk vaazını nerede verdiği, evlenmeme nedenleri ve kişiliğine yönelik bazı soruların da bulunduğu 70 sayfalık soruya da yer verilen fezlekede şunlar kaydedildi:
'Bu soruların daha yüzlercesi holding bilgisayarlarında mevcuttur. Bu soru ve sınavlardaki esas amaç, örgüt elebaşını yüceltmektir. Onun çok yüce, erişilemez, mükemmel, haşa Allah ve O'nun Peygamberi ile her şeyi istişare eden, sorgulanamaz birisi olduğu algısını üyelerine ve sempatizanlarına yerleştirmektir.'
Paralel yapı-08 Eylül (2015) 'İstanbul Kaynak Holding' soruşturması
(29 Ekim 2017, 15:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: