Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında Boydak kardeşlerin ve ünlü iş adamlarının da yer aldığı 68 sanığın yargılandığı davada yargılamaya devam edildi. 3 gün süren davada ara karar açıklandı. Mahkeme, tutuklu sanıklardan Bekir Boydak'ın tahliyesine, tutuksuz 6 sanığın tutuklanmasına karar vererek duruşmayı Şubat ayına erteledi.
29.10.2017 16:37 Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında Boydak kardeşlerin ve ünlü iş adamlarının da yer aldığı 68 sanığın yargılandığı davada yargılamaya devam edildi.
24.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 5. duruşmada, aralarında Memduh Boydak, Halit Gazezoğlu, Metin Filiz, Hamdi Kınaş'ın da bulunduğu 13 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz yargılanan sanıklar hazır bulundu.
Tutuklu sanıklar Hacı, Şükrü ve Bekir Boydak ile Metin Çiftçi ve Muzaffer Güner'in Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada tanıklar dinlendi.
4 gün sürecek duruşmanın ilk gününde tanıklar dinlendi. Tanık Şeref Özdemir, 'Memduh Boydak ile Halit Gazezoğlu benim yanıma gelerek, yurt yaptırmamı istediler. Ben de 2012 yılında Melikşah Üniversitesi'ne zekat hesabından 50 bin liralık çek gönderdim. Bu çeki gönderirken herhangi bir baskı yapmadılar. O zamanlar herkes Allah rızası için bir şeyler yapıyordu. İlk ve son kez o zaman para vermiştim. Bir kere de Halit Gazezoğlu benim yanıma gelerek kurban dağıtacaklarını söyledi. Bunun için benden zekat istedi ama ben vermedim' dedi.
Tanık Şaban Güç ise '1999 yılında oturma gruplarına katıldım ama hoşuma gitmediği için o zaman bıraktım. O zaman ki oturmamda Halit Gazezoğlu vardı ama herhangi bir para toplanma olayı olmadı. Bu yapıyla ilgili bir bilgim yok' ifadelerini kullandı.
Tanık Mehmet Kılnamaz da 2006-2013 yıllarında Kayseri Ticaret Odası'nda (KTO) görev yaptığını belirterek, '2013 seçimlerinde KTO'dan bazı isimler 'Bize biat edeceksiniz' dediler. Siyasi gerekçelerden ve Ülkücü olduğumdan dolayı işten çıkarıldım' diye konuştu. Kılnamaz, bir yerel gazetede yazdığı köşe yazılarından dolayı FETÖ üyeleri tarafından defalarca tehdit edildiğini de iddia etti. Kılnamaz ayrıca o dönem KTO'nun FETÖ'nün işgali altında olduğunu ileri sürdü.
Tanık Nuh Elmacıoğlu ise 'Çocuğum Amerika'da FETÖ'nün okulunda okuyordu. Okul ücreti dışında para istenmeye başlandı. Oğlumun Amerika'daki okulundan 3 yönetici Kayseri'ye geldi. Bizden Amerika'da alınan yeni okul binası için para istediler. Daha sonra 17-25 Aralık olayları yaşandı. Ben de bunu fırsat bilip oğlumu okuldan aldım' ifadelerini kullandı.
Tanık Mustafa İlter de sanıklar Memduh Boydak ile Halit Gazezoğlu'nun eşi Berna İlter'den Melikşah Üniversitesi için yardım talep ettiklerini, kendisinin de onay verdiğini belirterek, '125 bin liralık destek verelim, dedik. Severek de yardımda bulunduk. Belgesini de aldık. Şirkete de gider olarak gösterdik' dedi.
Mahkeme heyeti, dava ile ilgili duruşma arasında dinlediği gizli tanıkların, tutuklu ve tutuksuz sanıklar hakkında verdiği ifadeyi mahkeme salonunda okudu. Buna göre, gizli tanık Ali Dağı ifadesinde, 'Fetullahçı terör örgütü, zeki ve zengin insanları severdi. FETÖ'nün Kayseri'ye ilk tohumunu atan kişi Abdurrahman Haskaraman'dır' dediği öğrenildi.
Gizli tanık Ayaz da FETÖ'nün merkez üssünün Kayseri olduğunu kaydederek, 'Kayseri'deki tüm paralar Necmi Somtaş'ta toplanırdı. Amerika'da Fetullah Gülen'le görüşmeye 1 ve 2 no'lu mütevelli heyetinde olanlar gidebilirdi' diye ifade verdi.
Gizli tanık Zemheri ise FETÖ tarafından Kayseri'nin 3 bölgeye ayrıldığını, bunların Melikgazi, Erciyes ve Kocasinan olduğunu söyledi. Zemheri ayrıca, Sıtkı Baş'ın 8 yıl il imamlığı yaptığını iddia ederek, 'Sıtkı Baş, Kayseri'nin valisi gibiydi. Ne derse o olurdu. İşadamları çok büyük saygı gösterirdi' ifadesini verdi.
Tanık Adem Tanç ise duruşmaya Pınarbaşı Açık Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlandı. Tanç, '2006 yılının Kurban Bayramı'nda bu yapıyla ilişkimiz başladı. Tutuklu sanık Mehmet Fındık, Mehmet Filiz ile Mehmet Çetin ve Mehmet Yıldız et kombinamıza gelerek 'Öğrencimizi nasıl döversiniz?' diye bizi tehdit ettiler. Ben bunları tanımıyorum. Beddua ederek işyerimizden ayrıldılar. O günden sonra başımıza gelmeyen kalmadı. Silah kaçakçılığı, altın kaçakçılığı, çek, senet gibi suçlardan hakkımızda soruşturmalar açıldı. Maliye Bakanlığı yaptığı incelemeler sonucu büyük cezalar yazdı. Neye uğradığımızı şaşırdık. 6 senelik inceleme sonucu 14 milyon gibi ceza ile karşı karşıya kaldık. Mehmet Fındık ve arkasındakiler bizi bitirmek için ellerinden geleni yaptılar. İşyerimizin denetimlerine Cumhuriyet Savcılığı bilirkişi olarak Mehmet Fındık'ı atadı. 2007 yılında dolaylı yollardan şahıslar aracılığıyla 50 tane burs talebi oldu. Bağış vermeyenlere mali ve adli yönden soruşturmalar açılıyordu. Daha sonra Vergi Mahkemesi'ne itiraz davası açtık. Neticesinde 14 milyonluk cezayı 3 milyon 400 bin lira olarak ödedik' ifadelerini kullandı.
Adem Tanç'ın ifadesi üzerine hakkındaki iddialara cevap veren Mehmet Fındık, 'Adem Tanç'ın et kombinasına maliye ile ilgili olarak bilirkişilik yaptım. Aleyhine bir rapor düzenledim. Bunların işi PKK ile et kaçakçılığıdır' dedi.
Mahkeme heyeti, tanıklar Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, Salih Fazlıoğlu, Ali Çamlı, Tuncay Albayrak, Gülhanım Budak, Mehmet Konuk ve Mustafa Sarı'yı da dinleyerek, ifadelerine başvurdu. Mahkemede ayrıca gizli tanıkların beyanları da okundu.
Tanık Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, sanıklar Erol Boydak ve Halit Gazezoğlu tarafından 2006 yılında bir toplantıya davet edildiğini söyledi. O toplantıya katıldığı ve bu organizasyonun gerçekleştiği yurda 4-5 kez daha gittiğini belirten Başyazıcıoğlu, başka bir tarihte de Memduh Boydak ve yanındaki birkaç kişinin babasını iş yerinde ziyaret ettiğini dile getirdi.
Ziyaret sırasında herhangi bir cemaatin ya da grubun isminin geçmediğini iddia eden Başyazıcıoğlu, Boydak ve yanındakilerin, babasına Melikşah Üniversitesi hakkında bilgi verdiğini kaydetti.
Mahkeme heyeti, tanıklar Mustafa Sarı, Mehmet Konur, Adem Tanç, Gülhanım Budak, Tuncay Albayrak, Şaban Güç ve Salih Fazlıoğlu'nun da ifadelerine başvurdu.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
25.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri'de Boydak Holding eski yöneticilerinin de yargılandığı davada savunma yapan Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, 'Ben kendime bir kod adı buldum; adım 'Kurban', soyadım 'Günah Keçisi'. Ailemin kurbanı ben oldum' dedi.
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan ve talepleri dinlenen Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, '2012 yılında hesaplar konusunda yapılan işlemlerden dolayı bugün yargılanıyoruz. Ben kendime bir kod adı buldum; adım 'Kurban', soyadım 'Günah Keçisi'. Ailemin kurbanı ben oldum. Bir müşterimizin internetten aldığı borsa hissesinden dolayı bugün burada biz yargılanıyoruz. Benimle ilgili kovuşturma başlayalı 3.5 sene oldu. Benimle ilgili 30 tane tanık dinlendi. 1.5 milyonluk şehirde sadece 30 tanık bulmuşlar. Diğerleri ise kaçıp gitmiş. Yurtdışına yapılan bir geziyle ilgili de uçakta beni dönemin belediye başkanı Mehmet Özhaseki yanına çağırdı. Bana üniversiteye yurt yapacak hayırseveri bulduğunu söyledi. Yurdu ise Hacı Ali Sözduyar'ın yapacağını söyledi. Bu olayla ilgili benim hiçbir dahlim söz konusu değil. Benim hakkımda Yusuf Şaşoğlu konuşmuş. Buraya geldi. Duruşmada yalan söyledi. Nuh Elmacıoğlu da ifade verdi ama Nuh Bey Amerika'da çocuklarının okuduğu okula aldığı aracı söylemedi. Buraya gelen tanıklar tutuklanacaklarından korktukları için ya yalan konuşuyorlar ya da yandan dolaşıyorlar. Bizimle ilgili Arif Budak da bir şeyler söylemiş ama 3 celsedir davaya katılmıyor' ifadelerini kullandı.
Gizli tanıkların ifadelerine değinen Boydak, şunları kaydetti:
'Gizli tanık Ali Dağı kod adlı kişinin İbrahim Düzçekiç olduğunu öğrendim. Ali Dağı ifadesinde tam 3 kere devletine güvenmediğini söyledi. Devletine güvenmeyen adam gizli tanık, biz ise burada tutukluyuz. Öyle bir ortam oluştu ki namuslular namussuz, namussuzlar ise namuslu oldu. Benim hakkımda tanıklık yapan adamlar yanımdan bile geçemezler. Ayaz kod adlı kişi ise benim sürekli Amerika'ya gittiğimi söylemiş. Evet ben sürekli Amerika'ya giderim. 365 günün en az 100 günü Amerika'ya gitmişliğim vardır. Bunu hiçbir şekilde saklamıyorum. Çünkü holding olarak Amerika'ya ihracat yapan en büyük firmalardan biriyiz. Bu işler Amerika'ya gitmeden oluyor mu sanıyorlar.'
Melikşah Üniversitesi'nde mütevelli heyeti üyeliği ve başkanlık yaptığını kaydeden Boydak, 'Hiçbir şekilde bir terör örgütünün mütevelli heyetinde yer almadım ve karışmadım. Bu noktada örgüt mütevelli heyeti ile üniversite mütevelli heyeti birbirine karıştırılıyor. Bize bağlı olarak çalışan yaklaşık 40 bin kişi içinde mahkeme heyeti tarafından getirilip kimi oturmaya davet ettiğimi, kimden himmet adı altında para istediğimin sorulmasını talep ediyorum. Bu davada kaybolan hayatlarımız ve ailelerimiz yargılanıyor. Vakıf üniversitelerine yardım edilmesinin suç olduğunu bugün öğrenmiş olduk. Neden tutuklu olduğumu halen bilmiyorum. Benim hakkımda hazırlanan iddianamenin içine nereden geldiği belli olmayan bir il şeması koymuşlar. Bu şemaya göre ben yöneticiymişim. Ben hiçbir şekilde böyle bir şemada bulunmadım ve yer almadım. Biz holding olarak her türlü vakfa ve derneğe elimizden geldiği kadar yardım ettik. O yüzden kimlerden talimat almışım ya da kimlere talimat vermişim bilmek istiyorum. Asla FETÖ/PDY içinde yöneticilik yapmadım. 3.5 yıldır hakkımda delil toplanıyor. Bu süre zarfı içinde somut bir delil yoksa ben neden tutukluyum? Yasa dışında hiçbir olayımız olmadı. Yıllardır yardımla anılan bir aileydik, 1 günde terör üyesi olduk. Amerika'da okuyan çocuklarıma her ay düzenli para gönderdim. Gönderdiğim bu paraları teröre gönderdiğim noktasında bağlantı kurmuşlar' diye konuştu.
48 yaşında olduğunu kaydeden Boydak, hayatında trafik cezası bile yemeyen bir kişiyken, bir anda terör üyesi olduğunu ve bunu anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Boydak, şöyle konuştu:
'Kaçma şüphem kesinlikle yoktur. Bunu hiçbir şekilde düşünmedik. Şahsım ve ailem olarak aklanmamızın peşindeyiz. 60 yıllık aile birikimimizi bırakıp asla kaçmam. Mücadele edip kazandığımız birikimimizi geri almamız lazım. Maalesef ailemiz adına bazı algı operasyonları yapılıyor. Yapılan algı operasyonlarıyla itibarımız beş paralık edildi. Algılar bir anda gerçeklerin önüne geçti. Bize kumpas kurdular. FETÖ yapılanması kumpas kurarken devlet sessiz mi kaldı? Sıtkı Baş diye bir alçak var. Bizim üniversite heyetimizin mütevelli heyetine sızmış. İkili oyunlar oynamış. Kendisiyle ilgili iddialar ortaya çıkınca istifasını ben istedim. Adamın yediği haltlardan devletin haberi yok muydu? Bizi neden uyarmadı? Sıtkı Baş bu kadar tehlikeliydi de devlet kaçmasına neden izin verdi? Bizi takip eden devlet onu neden yakalayamadı? Bizden terör üyesi değil suçlu dahil çıkmaz. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.'
Hakkında yakalama kararı çıkarıldıktan 508 gün sonra yakalanan tutuklu sanık Ahmet Türkmen ise 'Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Gözaltına alındıktan sonra ifadem baskıyla alındı. Emniyet Müdürlüğü'nde 11 gün gözaltında kaldım. Hakkımda gizli tanıklık yapan kişilerin ifadelerini kabul etmiyorum. Kendilerine güveniyorlarsa yiğitçe buradan tanıklık yapsınlar. Söylenenler dedikodulardan ibarettir. 4 aydır hücrede tutukluyum. Benim 4 ayda yaşadığımı 4 yıl cezaevinde kalan yaşamamıştır. Benden terör örgütü olmaz. Ben yıllarca sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptım. Görev yaptığım tüm yerlere davet üzerine gittim. Ben duyarlı bir insanım. Tahliyemi talep ediyorum' ifadelerini kullandı.
26.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, aralarında Boydak kardeşlerin ve ünlü işadamlarının da yer aldığı 68 sanığın yargılandığı ve üç gün süren davada ara karar açıklandı. Mahkeme, tutuklu sanıklardan Bekir Boydak'ın tahliyesine, tutuksuz 6 sanığın tutuklanmasına karar vererek duruşmayı Şubat ayına erteledi.
Sanıkların yoğunluğu ve güvenlik gerekçesiyle 250 kişilik Adliye Konferans Salonu'nda Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 17'si tutuklu, 1'i firar 68 sanıklı davanın ilk gününde 13 tanık daha dinlendi. Tutuklu sanıklardan Mustafa Ahi, Mehmet Fındık, Abdurrahman Haskaraman, Memduh Boydak, Ahmet Türkmen, Hacı Osman Büyükata, Mehmet Filiz, Necmi Somtaş, Mehmet Albayrak, Hamdi Kınaş ve Nurullah İlgün duruşma salonunda, Şükrü, Bekir ve Hacı Boydak ile Muzaffer Güner ile Metin Çiftçi tutuklu bulundukları cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile hazır edildi. Önceki celse tutuklama kararı çıkarılan sanık Eşref Coşar'ın ise firari olduğu öğrenildi. Mustafa Boydak, Erol Boydak, İlyas Boydak, Murat Bozdağ gibi isimlerin olduğu 10 tutuksuz sanık da duruşma salonunda hazır bulundu.
Davanın üçüncü gününde cumhuriyet savcısı yakalaması olan sanıkların yakalama kararlarının beklenilmesine, eksikliklerin giderilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcılık mütalaasına, sanıklar ve avukatları gün boyu cevap verdi.
Sanık talepleri ve savcılık mütalaası için müzekkere yapan ve verilen aradan sonra mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere duruşma salonuna girdi.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu verdiği 8 maddelik ara kararda, sanıklar Hacı Boydak, Memduh Boydak, Şükrü Boydak, Mehmet Filiz, Halit Gazezoğlu, Necmi Somtaş, Mehmet Fındık, Mustafa Ahi, Hacı Osman Büyükata, Hamdi Kınaş, Abdurrahman Haskaraman, Metin Çiftçi, Mehmet Albayrak, Nurullah İlgün, Ahmet Türkmen'in, henüz delillerin toplanmamış olması, kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına, tutuklu sanık Bekir Boydak'ın ise tahliyesine karar verdi.
Mahkeme, tutuksuz sanıklardan Birol Ç., Mahmut G., Bünyamin A., Metin G., Adem Ç. ve Şaban Ç.'nin bylock kullandıkları şüphesiyle tutuklama kararı verilerek yakalanma çıkarılmasına, tutuklu tüm sanıkların banka ve kişisel mal varlıklarının tümüne el konulmasına karar verdi.
Ayrıca mahkeme heyeti, Boydakların diğer 5 şirketine de hisse büyüklükleri nedeniyle kayyum atanmasına, olaylara göre de bazı sanıkların dosyalarının tefrik edilerek bu dosyadan ayrılmasına karar vererek duruşmayı 6 Şubat 2018'e erteledi.
Paralel yapı-04 Mart (2016) 'Kayseri 68 sanık Boydak Holding Yapılanması/örgüte finansal destek' davası
(29 Ekim 2017, 16:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: