CHP´li Atilla Kart, Ergenekon davasına bakan Silivri Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Sedat Sami Haşıloğlu ile Fatih Cumhuriyet Savcısı Ercan Altuncu´nun, ´icra satışlarını takip ederek ucuza taşınmaz mal alma girişiminde bulunmakla´ suçlayarak elinde belgeler olduğunu iddia etti.
CHP bir kez daha Ergenekon davası hakimlerine sataştı
CHP´li Atilla Kart, Ergenekon davasına bakan Silivri Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Sedat Sami Haşıloğlu ile Fatih Cumhuriyet Savcısı Ercan Altuncu´nun, ´icra satışlarını takip ederek ucuza taşınmaz mal alma girişiminde bulunmakla´ suçlayarak elinde belgeler olduğunu iddia etti.
CHP´li Atilla Kart, CHP´den İsa Gök ve Nur Serter ile düzenlediği basın toplantısında, Haşıloğlu´nun Çatalca Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi iken, eşinin dayısı Eyüp Aytemur adına fiilen icra satışlarını takip ederek ucuza taşınmaz mal alma girişiminde bulunduğunu belirtti. Kart, Haşıloğlu´nun Çatalca İcra Müdürü´nü tehdit ettiğini ve olayın da 17 Mart 2008´de Adalet Bakanlığına intikal ettirildiğine dair belgelerin kendilerine ulaştığını söyledi. Haşıloğlu hakkında ne işlem yapıldığının bilinmediğini ifade eden Kart, Şikayette bulunan icra müdürü ise Gaziantep´e tayin edilip, sonra da meslekten ihraç edilmiştir dedi. ( Sabah)
En iyi savunma saldırıdır: CHP önderliğindeki Ergenekoncular, ciddi suç isnatlarına karşı savunma yapmak yerine hakim ve savcıları suçlayarak davayı siyasileştirmeye çalışıyor..
CHP önderliğindeki Ergenekoncular hakim ve savcıların hayatlarını en ince ayrıntısına kadar araştırmakla meşgul
CHP´nin, Ergenekon soruşturması sürecinde savcıları ve davaya bakan hakimleri görevlerinden aldırmak için sarfettiği yoğun çabalar devam ediyor. Bu kez hedefte Hakim Sedat Haşıloğlu var. Duruşmalara kalabalık bir grupla katılmaktan ve Ergenekon sanıklarıyla yanyana oturmaktan çekinmeyen ve bu sebeple mahkeme başkanından uyarı alan CHP´li milletvekillerinin bu gayretleri, olayı kişiselleştirdiklerini gösteriyor. Duruşmalardan birinde sanık İşçi partisi lideri Doğu Perinçek´in avukatı Servet Bora, üye hakim Sedat Haşıloğlu ile üye hakim Hüseyin Özese´yi adeta yerden yere vurarak mahkeme başkanı Köksal Şengün´e hitaben bu iki üyeden kurtulması gerektiğini tavsiye etmişti. Hakimlere yönelik diğer bir darbe girişimi ise her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve Ergenekoncu çevrelerin bizim mahkeme dedikleri mahkeme üyelerinin bile katıldığı iftar yemeğine katılan Ergenekon davası hakimlerinin reddinin talep edilmesi ve HSYK´ya şikayet edilmeleri olmuştu. İftar yemeğine katılan çok sayıdaki yargı mensubu içinden, Ergenekon davasına bakan üç mahkeme üyesini gözlerine kestiren CHP´li milletvekilleri, reddi-hakim talebinde bulunan Ergenekon sanıklarına destek için hakimleri HSYK´ya şikayet etmişlerdi. Ancak bu ret talebi diğer mahkemelerce reddedildi.
CHP bu işlerde ustadır: Kışkırtma ustaları kriz çıkarır başkasını suçlar
12 Ekim 2009´da yapılan İkinci Ergenekon davasının 8. duruşmasında, sanık avukatları, bir televizyon kanalında yayınlanan Ergenekon avukatına soruşturma, savcılara hakaret etmişti başlıklı haberin görüntüsünün, fotoğraf halinde bilgisayar ekranına kaydedilmesini ´kendilerine yönelik baskı´ şeklinde değerlendirmiş; Savcılık makamında aba altından sopa mı göstermek isteniyor? şeklinde yorumlar yapılmıştı. CHP milletvekilleri de olaya ilişkin tutanak tutarak konuyu Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´na (HSYK) ileteceklerini açıklamıştı. Ancak birkaç gün sonraki duruşmalarda ilginç gerçek ortaya çıkmış ve resmi Ergenekon sanıklarının avukatının koyduğu anlaşılmıştı.
CHP´lilerin savcılarla da araları iyi değil
CHP önderliğindeki Ergenekoncular, Ergenekon soruşturmasında bugüne kadar yaptıkları işler ve davranışlarıyla görevini doğru ve tarafsız yapamayacakları suçlamasıyla Savcı Zekeriya Öz ve diğer savcılar hakkında defalarca inceleme ve soruşturma yapılması talebiyle HSYK´ya başvurdular. Aydınlık, Cumhuriyet ve benzeri malum medya, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´ü, çevresinde tecavüzcü coşkun olarak tanınan, işçi partili ve oto kundaklamadan 3 yıl hapis yatmış güvenilir bir kişiye dayanarak yüz kızartıcı suçlarla karalama kampanyası yürüttü. Aydın´ın Çine ilçesinde tertiplendiği ve iftiralardan ibaret olduğu ortaya çıkan haber üzerine açıklama yapan ilçe halkı ve haberde adı geçen kişiler, yapılan dezenformasyonu gözler önüne serdi. CHP lideri Deniz Baykal, isim vermeden Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz´ü, Şemdinli´yi soruşturan Ferhat Sarıkaya´nın akıbetini hatırlatarak tehdit etti.
CHP lideri Deniz Baykal, Ergenekon savcı ve hakimiyle ilgili yaptığı hamleleri ağzından kaçırmıştı
İlk olarak Sabih Kanadoğlu´nun ortaya attığı, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun iyice gündeme soktuğu; Ergenekon Davası´na yeni savcılar atansın lobisinin içinde, CHP Lideri Baykal´ın da olduğu kendi ifadeleriyle ortaya çıkmıştı. Fikret Bila, Murat Yetkin ve Enis Berberoğlu´yla hemen her sabah uzun değerlendirmeler yaptığını bildiğimiz Baykal, Ergenekon konusunda konuşurken, yeni savcı formülünün içinde olduğunu ağzından kaçırdı. Bu aynı zamanda Baykal´ın, bir yargı işi olan Ergenekon Davası´nda yargılamayı yapanlara karşı hamleler yürütmekte olduğunu itirafıydı. Hatırlayacağınız gibi yürütülen yoğun baskı sonucunda Ergenekon Davası´na yeni savcılar atanmıştı. Ergenekon davasını savcılar siyasileştiriyor öyleyse yeni savcı atanarak önüne geçelim diyen Baykal yeni savcıların da kendisini memnun etmemesi üzerine emniyete yüklenmeye başladı: Kardeşim bu davanın kurgusu emniyet kurgusudur. Bilinen kimliği ile emniyet bu davayı götürüyor. Savcı var, ama bu böyle gidiyor. Şimdi benim umudum hakimlerde.
Yeni savcılar da Ergenekoncuları üzmeye devam etti
Ancak, yeni savcılar da önlerine çıkan deliller ışığında Ergenekon Davası´nda hukuk çerçevesinde ilerlemişlerdi. Savcı sayısı artırılsın formülü tutmayınca hakim formülü devreye sokulmuştu. Baykal, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu´na verdiği demeçte, hem savcı hamlesini itiraf etmişti, hem de hakimlere yönelik yeni statejisini. Baykal: Bu dava böyle gitmez. Bak daha önce sanıyorduk ki ortaya çıkan hukuksuzluklar 2-3 savcıdan kaynaklanıyor, genişletelim, daha angaje olmayan bir savcı kadrosu koyalım, beş yeni savcı önerelim iş belki toparlanır zannediliyordu. Şimdi bunun işlemediği anlaşıldı. Savcılar değişirse bu davanın seyri daha çok hukuka çevrilir diye düşünülüyordu öyle değil mi? Berberoğlu: Evet. Baykal: Tam tersi oldu. Demek ki işin daha temel zafiyeti var. Nedir o temel zafiyet? Kardeşim bu davanın kurgusu emniyet kurgusudur. Bilinen kimliği ile emniyet bu davayı götürüyor. Savcı var, ama bu böyle gidiyor. Şimdi benim umudum hakimlerde.
CHP giderek hırçınlaşıyor
Savcı sayısının artırılmasıyla bir siyasetçinin ne işi olabilir. Yargıya müdahale denilen şey bu değil midir? soruları ne ifade eder bilmiyorum. Baykal hızını savcı ve hakimler üzerinden yürüttüğü hamlelerle de alamıyor çünkü. Ergenekon´la birleştirilen Danıştay Davası´nda, Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´le bağlarını itiraf eden sanığa sahtekar diyor. Gördüğünüz gibi Baykal burada hakim rolünde. İfadenin sahibine hükmü yapıştırdı bile. Bu kadar mı? Değil.... Baykal, Başbakan ve Cumhurbaşkanı´nı bu davaya destek oldukları için suçlarken daha da ileri gidiyor ve kamuoyunu da suçluyor. Bir hukukçu olan Baykal´ın, siyasi kimliğiyle savcı sayısının artırılması noktasına kadar Ergenekon Davası´na direkt müdahil olması; kamuoyunu davaya destek oldukları için suçlayacak duruma gelmesi ilginç bir nokta. İnsanın Baykal´la ilgili Ergenekon´un elinde malzeme var dedikodusuna inanası geliyor.
(26 Kasım 2009, 12:00)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
CHP ile ilgili tüm manşetlerimiz