İstanbul'da, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, 1 kişinin şehit olduğu, 16 kişinin de yaralandığı Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'i rütbeli 58 askerin yargılandığı davada savcı, mütalaasını verdi. Savcı, tüm sanıklar hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan 1'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcılık, 'Her Türk askerinden, şehit Ömer Halisdemir'in kahramanlığı beklenmekte iken, hain girişime 'emir-komuta' savunmasıyla destek vermek ya da direnç göstermemek kabul edilemez olup, karşılıksız kalmaması gerekir.' diyerek erlerin de komutanları kadar suçlu olduğunu vurguladı.
21.10.2017 15:42 İstanbul'da, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, 1 kişinin şehit olduğu, 16 kişinin de yaralandığı Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'i rütbeli 58 askerin yargılandığı davada savcı, mütalaasını verdi.
20 Ekim'de İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan cumhuriyet savcısı, davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasının hazır olduğunu beyan ederek, mahkemeye sundu.
Mütalaada, tüm sanıkların 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Mütalaada, ayrıca sanıklar eski Albay Yusuf Sarı, eski Yarbay Kadir Yıldız ve eski Uzman Çavuş Yusuf Boz'un 'kasten öldürme', 'kasten yaralama', 'tehdit' ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından da hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
İstanbul 24 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen duruşmada 18 tutuklu sanık ile avukatları hazır bulundu. Duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.
MÜTALAADA 'ŞEHİT ÖMER HALİSDEMİR' VURGUSU
Mütalaada, erlerin tatbikat ve terör saldırısı olduğu gerekçesiyle birliklerinden dışarı çıkarıldıklarını söylemişlerse de, eyleme katılan tüm askerlerin olaydan bir süre sonra haberlerinin olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Zira aksini düşünmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Yanı başında 'ordu yönetime el koydu' şeklinde halka hitap eden komutanını duyan ve bunun ne anlama geldiğini bilmeyen sanığın akli melekelerinden şüphe edilir. Her Türk askerinden Şehit Ömer Halisdemir'in kahramanlığı beklenmekte iken hain girişime emir komuta savunması ile destek vermek ya da direnç göstermemek kabul edilemez olup karşılıksız kalmaması gerekir' ifadelerine yer verildi.
'TÜRK ASKERİNİN GÖREVİ, BU EMRİ VERENİ...'
Türk askerinin her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, TBMM'ye, Cumhurbaşkanına ve hükümetine bağlı olduğuna dikkat çekilen mütalaada, 'Bu kurumları ortadan kaldırmaya yönelik verilen bir emre, 'emir kimden gelirse gelsin' hiçbir şart altında uyulmaz. Türk askerinin görevi bu emri vereni ve böyle bir emri uygulayanı derhal derdest etmek ve etkisiz hale getirmektir' denildi.
İSTENEN CEZALAR
Mütalaada, anlatılan bu sebeplerden dolayı 18'i rütbeli 40'ı er olmak üzere tüm sanıkların, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan1'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Mütalaada tutuklu sanıklar eski Albay Yusuf Sari hakkında ayrıca, Ümit Yolcu'nun öldürülmesi eyleminden dolayı 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile '5 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs', 'Tehdit', 'Kasten yaralama', 'Vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama' suçlarından toplamda, 110 yıldan 180 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Sanık eski Yarbay Kadir Yıldız hakkında da ayrıca, Ümit Yolcu'nun öldürülmesi eyleminden dolayı 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile '5 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs', 'Tehdit', 'Kasten yaralama', 'vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama' suçlarından toplamda, 106 yıldan 154 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Tutuklu sanık eski Uzman Çavuş Yusuf Boz hakkında ise ayrıca, müşteki Osman Dağ'a yönelik eyleminden dolayı 4,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
KARAR DURUŞMASI SİLİVRİ'DE GÖRÜLECEK
Mütalaanın okunmasının ardından sanık ve avukatları mütalaaya ilişkin beyanda bulunmak üzere süre istedi. Mahkeme ara kararında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmaların 12,13,14,15 Aralık'ta Silivri Cezaevinde görülmesine karar verdi.
'ERLER DE SUÇLU'
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün işgaliyle ilgili 18'i rütbeli 58 sanığın yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcılık, 'Her Türk askerinden, şehit Ömer Halisdemir'in kahramanlığı beklenmekte iken, hain girişime 'emir-komuta' savunmasıyla destek vermek ya da direnç göstermemek kabul edilemez olup, karşılıksız kalmaması gerekir.' denildi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 18 tutuklu sanık katıldı. Davanın müdahilleri olan Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve TBMM Başkanlığı ile şehit, gazi yakınlarını da avukatları temsil etti.
Esasa ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı Halil İbrahim Kuş, 10 sayfalık mütalaasını okudu.
Mütalaada, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün işgal edilmeye çalışıldığı ve olaylarda 1 kişinin öldüğü, 15 kişinin de yaralandığı belirtilerek, bu olaylardan, görevli rütbeli olan 18'i tutuklu, 58 sanığın sorumlu olduğu belirtildi.
'Darbe yaptık size, duymuyor musunuz beni?'
İstanbul 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında tugay komutan yardımcısı olarak görev yapan sanıklardan Kurmay Albay Yusuf Sari'nin, diğer rütbeli şahıslarla birlikte komutanlıkta yapılan toplantıya katıldığı ve bu toplantıda alınan kararlar doğrultusunda, 'çevik kuvvet müdürlüğüne varıldığında tanklarla kapılarını kapatması, yerleşkeye giriş-çıkışlar ile vatandaş ve araç geçişlerinin engellenmesi' hususunda emirler verdiği kaydedilen mütalaada, bu sanıkla ilgili şunlar kaydedildi:
'Sanık Sari, müşteki ve tanık polis memurlarına, 'sıkıyönetim ilan edildiğini, Yurtta Sulh ekibi olarak yönetime el koyduklarını, teslim olmalarını, yerleşkeyi teslim etmelerini, teslim olmamaları halinde zor kullanarak içeri gireceğini ve çok kan döküleceğini' bildirmiştir. Yurtta Sulh isimli WhatsApp grubunda da 'taviz verilmeyeceği, tereddütsüz ateşle karşılık verileceği' belirtilmiştir. Sanık Sari, Yurtta Sulh isimli, İstanbul'da darbe girişimini yönlendiren grup içerisinde yer almış ve bu kapsamda telefonu ile, 'tug.K.ligini devraldım, çekilmiyoruz, Allah yardımcınız olsun' şeklinde iletilerde bulunmuştur. Çevik kuvvetteki darbe girişimi bastırıldığında gözaltına alınan Yusuf Sari, müşteki Emre Tufan'a hitaben, 'Bizi bırakın, sabaha çok şey değişecek, hepinizle hesaplaşacağız, bu iş burada bitmedi, darbe yaptık size duymuyor musunuz beni?' şeklinde söylemde bulunduğu, azmettirme neticesinde öldürme, öldürmeye teşebbüs ve yaralama eylemlerinin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.'
Sanıklardan, tugayda tabur komutanı Kurmay Yarbay Kadir Yıldız'ın da diğer rütbelilerle darbe toplantısına katıldığı belirtilen mütalaada, toplantıda birliklerin emniyet müdürlüğü, çevik kuvvet şube müdürlüğü ve Atatürk Havalimanı'nı ele geçirmesinin planlandığı ifade edildi.
Mütalaada, Yıldız'ın, kışladaki bölük komutanlarına, 'Hazır kıta olarak beklemeleri' emri verdiği, erlere, 'sıkıyönetim ilan edildiğini' söyleyerek, 'araç bin' talimatında bulunduğu, bölük komutanlarına sıkıyönetim emrini tebliğ ettiği ve zırhlı araçları çevik kuvvet yerleşkesine yerleştirip, askerlerin giriş çıkışları kapatacak şekilde dizilmeleri ve zırhlı araç namlularını çevik kuvvet yerleşkesine çevirmeleri emrini verdiği anlatıldı.
'Tüfeği ve tabancasından çıkan kurşunlarla 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı'
Sanık Kadir Yıldız'ın, ZMA olarak tabir edilen askeri aracın üzerine çıkarak megafonla vatandaşlara, 'sıkı yönetim ilan edildi, evinize gidin' söyleminde bulunduğuna vurgu yapılan mütalaada, vatandaşların tepkisini arttırması üzerine askerlere 'havaya ateş serbest' talimatı verdiği kaydedildi.
Mütalaada, sanık Kadir Yıldız'ın bu sırada sanık er Yasin Özen'in piyade tüfeğini alarak havaya 4-5 el ateş ettiği anlatılarak, Yıldız'la ilgili şu ifadelere yer verildi:
'Vatandaşlarımızın bu sırada zırhlı aracın üzerine çıkarak kullandığı tüfeği almak istedikleri, yaşanan boğuşma sırasında Yıldız'ın ateş etmesiyle Ümit Yolcu'nun öldüğü, Ahmet Daylan'ın başından ve Mehmet Yazıcı'nın da omuzundan yaralanmasına neden olduğu anlaşılmıştır. Kadir Yıldız, vatandaşlarımız tarafından piyade tüfeği alındıktan sonra bu kez tabancasını çıkarmış, elinden alınmak istendiği sırada rastgele ateş etmeye başlamıştır. Bu atışlar sonucu müştekiler Kahraman Bat, Mehmet Ayar ve Salih Ersin yaralanmıştır. Ayrıca Yıldız'ın zırhlı aracın üzerinde bulunduğu sırada kendisini etkisiz hale getirmeye çalışan müşteki Murat Gültomruk'u tüfeğin dipçiğiyle vurarak, kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı, tank üzerindeki itiş kakış sırasında sanıklardan Yusuf Boz ile birlikte itmesi sonucu müşteki Osman Dağ'ın zırhlı araçtan düştüğü ve yaralandığı anlaşılmıştır. '
'Her Türk askerinden Ömer Halisdemir kahramanlığı beklenmekteyken..'
Diğer rütbeli ve er sanıklarla ilgili de eylemlere yer verilen mütalaada, 'darbe girişiminden haberleri olmadığı' yönünde savunma yapan sanık erlerle ilgili şu değerlendirme yapıldı:
'Söz konusu olayda eyleme katılan tüm askerlerin olaydan bir süre sonra haberlerinin olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Aksini savunmak, hayatın olağan akışına göre imkansızdır. Yanı başında, 'ordu yönetime el koydu' şeklinde halka hitap eden komutanını duyan ve bunun ne anlama geldiğini bilmeyen sanığın akli melekelerinden şüphe edilir. Milletine darbe yapanlara karşı, 'emir komuta zincirinde hareket edildi' şeklinde savunma yapanların bu eylemlerinin yaptırımsız kalmaları durumunda, darbe terörü yönünden oldukça sıkıntı çeken milletimize yönelik yeni darbe terörüne bir anlamda davetiye çıkartılacaktır. Her Türk askerinden, şehit Ömer Halisdemir'in kahramanlığı beklenmekte iken, hain girişime 'emir-komuta' savunmasıyla destek vermek ya da direnç göstermemek kabul edilemez olup, karşılıksız kalmaması gerekir.'
'Bir Türk askerinin görevi, 'darbe' emrini vereni derhal derdest etmektir'
Bir Türk askerinin herşeyden önce Türkiye Cumhuriyeti anayasasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, Cumhurbaşkanına ve hükümete bağlı olduğuna dikkati çekilen mütalaada, 'Bu kurumları ortadan kaldırmaya, yani askeri darbe yapmaya yönelik bir faaliyet kapsamında verilen bir emre, 'bu emir kimden gelirse gelsin' hiçbir şart altında uyulamaz. Verilen emrin, darbe teşebbüsü kapsamında verildiğini bilerek bu emre uyan bir askere, 'verilen emri uyguladı' denemez. Bir Türk askerinin görevi, böyle bir emri vereni ve böyle bir emri uygulayanı derhal derdest etmek ve etkisiz hale getirmektir.' denildi.
Milletin üzerine ateş edilip, devlet ve millet iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılan bir ortamda elde tüfek suç işleyenlerin yanında durmanın bu suça iştirak etmek anlamına geldiği vurgulanan mütalaada, 'İddianame içeriğinde, eylemleri ve hareket tarzları ayrıntısıyla anlatılan tüm sanıkların askeri darbe girişiminin olduğu gün ve saatte, önceden yapılan plan ve görevlendirmeler doğrultusunda söz konusu yerlere intikal sağladıkları, terör eylemine karşı direnç gösteren milletimizin üzerine ateş ederek yaralanmalara ve ölüme neden oldukları, böylelikle atılı suçları işledikleri sonuç ve kanaatine varılmıştır.' ifadesi kullanıldı.
Ceza istemleri
Savcılık mütalaasında, 18'i rütbeli 40'ı da er olan 58 sanığın tümünün, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Tutuklu rütbeli sanıklardan eski Albay Yusuf Sari hakkında ayrıca, Ümit Yolcu'nun öldürülmesi eylemiyle ilgili, 'kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen mütalaada, 5 kişinin yaralanmasıyla ilgili 'kasten öldürmeye teşebbüs', diğer eylemlerle ilgili de 'tehdit', 'kasten yaralamak' ve 'vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralamak' suçlarından toplamda 110 yıldan 180 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Ümit Yolcu'nun öldürülmesiyle ilgili rütbeli tutuklu sanıklardan Kadir Yıldız'ın ayrıca, 'kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen mütalaada, bu kişinin '5 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs', 'tehdit', 'kasten yaralama' ve 'vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralamak' suçlarından da toplamda 106 yıldan 154 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Tutuklu sanık Yusuf Boz hakkında ise ayrıca, müşteki Osman Dağ'a yönelik eyleminden dolayı 4,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ile 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede, bazı sanıkların 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenirken ayrıca, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün işgal girişiminin planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle Kurmay Albay Yusuf Sari'ya, 'tehdit', 'kasten öldürmeye azmettirme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'kasten yaralama' suçlarından müebbet ve 54 yıldan 94 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.
Tutuklu sanıklardan Yarbay Kadir Yıldız'ın ise olay sırasında Ümit Yolcu'nun ölümüne ve 7 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle 'kasten öldürme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'kasten yaralama' suçlarından da müebbet ile 52 yıldan 86 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-19 Ocak (2017) 'İstanbul 58 sanık Darbe Yap./Çevik Kuvvet İşgali' davası
(21 Ekim 2017, 15:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: