Siirt'te 79'u tutuklu, 320 eski askerin yargılandığı FETÖ/PDY darbe girişimi davasının görülmesine devam edildi. Duruşmada ifade veren eski Emniyet Müdürü Metin Özkan, 14 Temmuz'da kente sızan teröristleri abluka altına aldıklarını ancak teröristlerin darbe girişimi fırsat bilerek, kenti terk ettiklerini söyledi.
22.10.2017 09:40 Siirt'te 79'u tutuklu, 320 eski askerin yargılandığı FETÖ/PDY darbe girişimi davasının görülmesine devam edildi. Duruşmada ifade veren eski Emniyet Müdürü Metin Özkan, 14 Temmuz'da kente sızan teröristleri abluka altına aldıklarını ancak teröristlerin darbe girişimi fırsat bilerek, kenti terk ettiklerini söyledi.
16.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Duruşma, mahkeme başkanının, bir önceki toplantıda tanık olarak dinlenmesi için eski Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz'ın dilekçe ile mazeret bildirdiğine, o günkü konuşmaların içeriğini kaydeden kamera kaydı ve telsiz konuşmalarının istenmesi için Emniyet Müdürlüğünden ve sıkıyönetim ile ilgili gelen mesajların istenmesi için de Tugay Komutanlığından olumlu cevap alındığını ifade etmesiyle başladı.
Ardından, darbe girişime katılan askerlerden şikayetçi olan eski Siirt Emniyet Müdürü Metin Özkan, SEBGİS ile ifade verdi. Özkan, darbe girişiminden bir gün önce 'Eski Siirt' olarak tabir edilen mahallelere bir grup teröristin sızdığı bilgisinin alındığını belirterek, bunun üzerine bölgenin abluka altına alınarak, operasyon planlaması yapıldığını söyledi. 14 Temmuz günü Siirt Valisi başkanlığında, tugay komutanı, emniyet müdürü ve diğer yetkililerin katılımıyla güvenlik toplantısı yapıldığını aktaran Özkan, darbe girişiminden bir gün önce eski mahallelerde roket atıldığı için sabaha kadar güvenlik ile meşgul olduklarını söyledi. Teröristlerin sızdığı bölgenin ablukaya alındığını aktaran Özkan, 15 Temmuz sabahı yapılan toplantıda seçkin birliklerle sözü edilen noktalara operasyon yapılacağı kararı alındığını ve Jandarma Özel Harekat ile Polis Özel Harekat birlikleriyle hassas noktalarda güvenlik önlemi alındığını aktardı.
Daha sonra saat 22.00 sularında emniyet lokalinde olduğu sırada askerlerin köprüyü tutarak darbe girişiminde bulunduğunu televizyondan öğrendiğini kaydeden Özkan, bir müddet sonra dönemin Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz ile birlikte valilik binasına geldiğini, daha sonra da dönemin Tugay komutanı ve askeri zırhlı birliklerin valiliği kuşatmaya geldiği haberini aldığını, 15 Temmuz akşamı vali ile birlikte hareket ettiğini söyledi. Özkan, şehre sızan bir grup teröristin 14 Temmuz'da abluka altına alındığını ancak darbe girişimini fırsat bularak 16 Temmuz'da şehri terk ettiklerini aktardı.
Mahkeme başkanı, darbe girişimi akşamı eski Tugay Komutanı Ahmet Şimşek'in valilik binasına geldiğinde vali ile ne konuştuklarını, Şimşek ve yanındaki kişilerin kimler olduğu ve kendi aralarında bir şey konuşup konuşmadığını, askerlerin o anki tutum ve davranışlarını, Şimşek ve diğer komutanların sıkıyönetim ile ilgili bir direktifleri olup olmadığını sordu. Özkan ise Şimşek'in valilik binasına geldiğinde vali ile pek fazla konuştuğuna tanık olmadığını, eski İl Jandarma Komutan Vekili Albay Necati Metin'in durmadan telefonla konuştuğunu, sıkıyönetim ile ilgili direktifi o anda duymadığını ancak halkın üzerine durmadan ateş açıldığını söyledi. Özkan, valilik önünde toplanan kalabalığın askerlere set çektiğini, yapılanların bir darbe kalkışması olduğu ve onları bu kalkışmadan vazgeçirmeye çalıştığını savundu.
Siirt'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Valiliği abluka altına almaya çalışan, aralarında rütbelilerin de bulunduğu 79'u tutuklu 320 eski askerin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Sarayındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Siirt Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Konferans Salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek'in Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevinden, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutan Yardımcısı albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli'nin ise Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevinden Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, bazı tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklar ve avukatları da hazır bulundu.
Dönemin Siirt Emniyet Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Metin Özkan, Ankara'dan SEGBİS ile 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi.
Özkan, darbe girişiminden bir gün önce eski Siirt bölgesinde Cumhuriyet Polis Merkezi ve Doğu Kışla'ya roket atılmasıyla başlayan hareketlenmenin sabaha kadar bölgedeki zırhlılara 6-7 kez roket atılması ile devam ettiğini, ciddi zarar ve yaralanmanın olmadığını anlattı.
İstihbarat personelinden 7-8 kırsalcı PKK'lı teröristin eski Siirt bölgesindeki mahallelere girmiş olduğu, şehir yapılanması ile birleşerek 35-40 silahlı şahıs olduğu ve evlere yerleşmeye başladıkları bilgisi geldiğini aktaran Özkan, mevcut zırhlı ekipler bölgeye yönlendirilerek bölgenin kontrol altına alınmaya çalışıldığını belirtti.
Dönemin valisi Mustafa Tutulmaz ve ilgililerle 15 Temmuz 2016 günü toplantı yapıldığını, toplantıda hızlıca operasyona başlanması gerektiği ve buna ilişkin planın hazırlanması konusunda fikir birliğine varıldığını dile getiren Özkan, 'Öğleden sonra Valilik Asayiş Harekat Merkezinde tekrar toplanma kararı alınmıştır. Sabahki toplantıdan itibaren ilgili arkadaşlarla İl Jandarma Komutanlığında operasyon çalışmasına devam edilmiş, ilerleyen saatlerde tugay ilgililerinin geri planda kalma tavrı dikkat çekmeye başladı.' ifadelerini kullandı.
Özkan, daha geniş kapsamlı katılımla öğleden sonra Valilikte toplantı yapıldığını, konuyla ilgili dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olan 2. Ordu Komutanı korgeneral İsmail Metin Temel'in de bilgi edindiğini ve akşam hazırlıklara katılmak için Siirt'e geleceğini öğrendiklerini belirten Özkan, şunları kaydetti:
'Bu toplantıda eski Tugay Komutanı Ahmet Şimşek'in farklı yaklaşımı dikkatimizi çekti. Üst makamlarla görüşüldüğü, daha önce konuşulduğu şekilde destek veremeyeceklerini, takviye talep etmemiz şeklinde yaklaşımları oldu. Biz de operasyon amaçlı kuşatmaya alacağımız noktalar için zırhlıya ihtiyacımız konusunda ısrarlı olunca ancak iki noktanın kapatılmasına zırhlı vererek destekleyebileceklerini beyan ettiler. Bu gelişme bizi sıkıntıya soksa da bunu farklı ve önemli bir görevlendirmelerinin olabileceğine yorumladık. Bu durum bizi operasyonun zaman alacağı ve temizlemenin daha önceki örneklerde olduğu gibi uzun zaman alabileceği düşüncesine yöneltti. Ben sabah saatlerinden itibaren çevre illerinden ve Ankara'dan takviye gönderilmesi için girişimlerde bulunmuştum. Burada vurgulamak istediğim tugay, bu kadar önemli bir operasyon için sadece kuşatmaya destek amaçlı iki zırhlı araç verirken, 'Eruh'taki taburu neden il merkezine getirtmiştir?' Bu yaklaşıma rağmen operasyona destek için getirildiğini düşünmek mantıkla bağdaşmamaktadır.'
Emniyet lokalinde bulundukları sırada televizyonda askerin İstanbul köprüyü kapattığı görüntüleri çıkmaya başladığını, bu anormal görüntüyü yorumlarken eski İl Jandarma Komutan Vekili Albay Necati Metin'e telefon geldiğini belirten Özkan, Metin'in telefondaki şahısla konuştuktan sonra megafonu kendilerinin de duyacağı şekilde açarak jandarmaya gelen belgeyi okumasını söylediğini anlattı.
'Telefondaki şahsın okuduğu belgede sıkıyönetim ifadeleri geçtiğini ve sonunda Yurtta Sulh Konseyi ibaresinin geçtiğini duyduk. Hepimiz şaşkınlık içindeydik, aynı tavrı Necati Metin'de de gördüm.' diyen Özkan, televizyonda İstanbul'da köprü de sıra dışı görüntüler devam ettiğini aktardı.
Emniyet Genel Müdürlüğünden bir daire başkanının kendisini aradığını ve darbe kalkışması olduğu konusunda kendisine bilgi verdiğini dile getiren Özkan, 'Daire başkanı, bütün gücümüzle tedbir almamız ve direnmemiz gerektiğini, kesinlikle teslim olunmayacağını, gerekirse çatışmamızı söyledi. Ben de bir anormallik olduğunu fark ettiğimizi ve hemen gereğini yapacağımızı söyledim. Hemen akabinde valimizi arayarak gelişmelerden bilgi verdim ve valiliğe geçip değerlendirelim diye konuştuk.' diye konuştu.
Olay gecesi Valilik önünde yaşananlar hakkında da konuşan Özkan, Vali Tutulmaz'ın bazı sivil toplum kuruluşları ve parti teşkilatlarıyla görüşmesi sonucu insanların valiliğe yönelmeye başladığını anlattı.
Tugaydan yaklaşık 25 araçlık kobra ve kirpilerden oluşan konvoyun çıktığı ve Valilik istikametine geldiği haberi geldiğini dile getiren Özkan, şöyle devam etti:
'İşin kötüye gittiğini net anladık. Valilik önünde birkaç emniyet müdürü ve polis arkadaş ile korumalar vardı. Az sayıda vatandaşla araçta valiliğin önüne gelmeye başlamıştı. Biz oradayken konvoyun en önündeki kobra Valilik önüne gelmiş içinde sonradan eski yarbay İsmet Çehreli olduğunu öğrendiğim şahıs, megafonla sıkıyönetim ilan edildiğini duyurmaya ve vatandaşların yolu açması için uyarmaya başladığını, sivil araçları ve şahısları zorlayıp Valilik bahçesine girmeye çalıştığını gördük.'
Özkan, işin başından beri yanlarındaki korumaların elleri tetikte her an harekete geçecek durumda olduklarını, heyecan, sinir ve gerginliğin çok yüksek olduğunu dile getirerek, dışarıdan sık sık yoğun silah seslerinin geldiğini söyledi.
'Birinin vurulması durumunda olay kontrol edilemez hale gelirdi. Bunu önlemek için eski tugay komutanı Ahmet Şimşek'ten bunu durdurmasını istedik ancak bu yönde herhangi bir emri olduğunu hatırlamıyorum.' ifadesini kullanan Özkan, zaman zaman dışarı çıkıp askerleri sakinleştirmeye çalıştığını belirtti.
Özkan, 'darbe planına yönelik hiçbir hazırlık yapılmadığı' söylemine de değinerek, ifadesini şöyle sürdürdü:
'Darbenin silahlı kuvvetlerin toptan bir girişimi olmadığı çok nettir ve bu durumda yapılacak girişiminin çok çekirdek bir kadro tarafından bilinmesi gerekir. Bunun yanında gerçek planlamanın sabah 03.00 sıraları için planlandığı ancak bu bilgi sızdırıldığından Ankara Özel Harekat ve Ankara Emniyet Müdürlüğünde direniş için hazırlığa geçildiği, bu nedenle darbe saatinin öne çekildiği ve öncelikle buraların darbeciler tarafından vurulduğu da bilinen bir durumdur. Bu şartlarda yürütülen darbe girişimi için prova, hazırlık ve birliklerle planlama yapılması söz konusu olamaz.'
Özkan, sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirdi.
Duruşmaya, tanıkların dinlenmesiyle yarın devam edilecek.
18.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Sarayındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Siirt Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek'in Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevinden, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutan Yardımcısı Albay Alican Erkiletlioğlu ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı Yarbay İsmet Çehreli'nin ise Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevinden Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, bazı tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak ifade veren Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı Hava Savunma Füze Takım Komutanı Üsteğmen Yavuz Solak, darbe girişiminin yaşandığı gece yaşananları anlattı.
Solak, Valilik önüne verilen emir üzerine geldiklerini belirten tutuklu sanıklardan birinin, 'Bir ast, üstünün emrini sorgulayabilir mi?' şeklindeki sorusuna, 'Emir suç teşkil ediyorsa sorgulayabilir.' cevabını verdi.
Tanıklardan Serkan Eldemir de, o gece Valilik önüne gelen halkın darbe girişiminin püskürtülmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiğini ifade etti.
Eldemir'in ifadesinin ardından söz isteyen tutuklu bir sanığın sesini yükselterek üst üste sorular sormaya çalışması üzerine mahkeme üyesi Caner Kaner, 'Burası kimsenin kimseye hesap sorma yeri değildir. Sorunu sor ve yerine geç.' diyerek uyarıda bulundu.
'Herhalde valiyi alıp pikniğe götürmeyeceklerdi'
Siirt Adliyesinde memur olarak görev yapan Muhammed İsmail Dülek ise tanık sıfatıyla verdiği ifadede, olay gecesi darbedildiğini savundu.
Darbe girişimini öğrenir öğrenmez Valilik önüne geldiklerini ve orada bulunan askerlerin valiliğe girmemesi için direndiklerini belirten Dülek, Valilik merdivenlerinde bulunduğu sırada bir askerin, yüzüne dipçikle vurması üzerine yere düştüğünü ileri sürdü.
Dülek, Valilik önüne gelen askerlerin dönemin Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz'ı almaya geldiklerini, halk olarak buna engel olmaya çalıştıklarını belirtti.
Tutuklu sanıklardan birinin, 'Askerler Vali Tutulmaz'ı alıp nereye götüreceklerdi?' sorusuna Dülek, 'Herhalde valiyi alıp pikniğe götürmeyeceklerdi.' diye yanıt verdi.
Duruşmaya, yarın tanıkların dinlenilmesi ile devam edilecek.
19.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Duruşmada tanık olarak ifade veren AK Parti Siirt İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu, 15 Temmuz gecesi bir grup vatandaşla valilik binası önüne geldiklerinde zırhlı araçların yeni yeni binayı kuşattığını söyledi. Valinin binaya daha gelmediğini aktaran Çalapkulu, 'Kalabalığın üzerine silahlar sıkılıyordu. Biz bu esnada askere bunun bir darbe kalkışması olduğunu ve derhal vazgeçmelerini söyledik. Daha sonra İsmet Çehreli (Eruh 2. Tabur komutanı) olduğunu öğrendiğim kişi megafonda 'İl başkanı bana doğru dön' dedi. Döndüğüm sırada askeri aracın kapısı açıldı ve bana araca binmemi söyledi. Binmedim, binseydim belki beni derdest edecekti. Daha sonra 'Size bir dakika veriyorum derhal buradan ayrılın' dedi. Ben de kendilerine 'Hayırdır buradakiler terörist değil' dedim. Sonra yanındakilerine beni işaret ederek, 'Şunu, beyaz gömlekliyi alın' dedi. Biz de direnmeye çalıştık, tüm bunlar yaşandıktan daha sonra zırhlı araç tahsis edilen vali geldi. Sonra da din görevlilerine kalabalığın valilik önüne toplanmasını ve selaların okunmasını istedim' diye konuştu.
20.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesince, adliyedeki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Siirt Üniversitesi Merkez Yerleşkesi'ndeki konferans salonunda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, geniş güvenlik önlemleri eşliğinde getirildi.
Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek'in Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevinden, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutan Yardımcısı Albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili Albay Necati Metin ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı Yarbay İsmet Çehreli'nin Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak ifade veren eski Siirt Belediye Başkanı Mervan Gül, darbe girişimi gecesi yaşadıklarını ve şahit olduğu olayları anlattı.
Gül, Valilik önüne gelen darbecilerin halkı dağıtmaya çalıştığını, askeri aracı halkın üzerine sürdüklerini ve rütbeli askerin araçtan megafonla, 'Bu, bir darbedir. Dağılmazsanız tarayacağım.' şeklinde anonslar yaptığını, aracın namlusunun da halka doğrultulduğunu anlattı.
Olay gecesi kentte terör örgütü PKK'ya yönelik operasyon yapıldığını anımsatan Gül, darbe teşebbüsüne karşı Valilik önüne gelen bazı gençlerin askerlere, 'Yukarı mahallelerde PKK var. Sizin gücünüz onlara yetmiyor da bize mi yetiyor?' diye sorduğunu belirtti.
Valilik önüne gelen halkın ellerinde Türk bayrağından başka hiçbir şeyin olmadığını kaydeden Gül, darbe girişimine katılmamaları yönünde askerleri uyardıklarını söyledi.
Rütbeli eski bir askerin kendisini almaya çalıştığını dile getiren Gül, 'Beni kolumdan tuttular ve zırhlı araçlara götürdüler. Orada bulunan vatandaşlar beni onların elinden aldı.' dedi.
Gül, askerlerin halkı dağıtmak için dipçik kullandığını ve bazı vatandaşları darbettiklerini ifade etti.
Gül, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın meydanlara inin çağrısı üzerine abdest alarak valilik önüne gittiğini aktardı. Gül, 'O gece bir kalkışmanın olduğunu televizyonda öğrendim. Hatta Başbakan çıkıp 'Bu bir kalkışmadır, ucunda ölüm bile olsa kabullenmeyiz' dedi. Hemen abdest alıp meydana indik. Bilhassa Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a yönelik yaşanan bu darbe girişimi karşısında Tüm Türkiye olarak dimdik durduk. O gece Cumhurbaşkanımızın bağlandığı bir televizyonda 'Sokağa inin' çağrısı karşısında bir an bile tereddüt etmedik. Hemen şehrin en kalabalık caddesi Güres'ten valilik önüne geldim. Asker anonsunda 'Bu bir darbedir çekilin' denilmesine rağmen, ölüm pahasına çekilmedik. Daha sonra üzerimize uçaksavar mermileri patlatmalarına rağmen dik durduk geri adım atmadık. Valiyi de vermedik' dedi.
Eski AK Parti İl Başkanı Ali İlbaş da 'tanık' sıfatıyla verdiği ifadede, olay gecesi halkın, canlarını feda etmek üzere Valilik önüne geldiğini söyledi.
Aralarında kar maskelilerin de bulunduğu askerlere doğru giderek kendileriyle iletişime geçmeye çalıştıklarını anlatan İlbaş, 'Onlara her şeyi anlattık. 'Yanlış yapıyorsunuz.' diye haykırdık.' ifadelerini kullandı.
İlbaş, dönemin Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz'ın aşağıya inerek halkı sakinleştirmeye çalıştığını ve oradan kesinlikle ayrılmamaları yönünde halka hitap ettiğini belirtti.
İlbaş, bir kalkışma olduğunu televizyonda öğrendiğini belirterek, 'Hemen AK Parti İl Başkanı Özgür Çalapkulu'nu aradım. Bana parti önünde toplanıp valiliğin önüne doğru gideceklerini söyledi. Ben de vakit kaybetmeden parti önüne daha sonra da kalabalıkla Siirt Valiliği önüne geldim. Askerler valiliği kuşatma altına almışlardı. Aynı zamanda gelişmeleri sosyal medya aracılığıyla öğrenmeye çalışıyorduk. Oraya gelenler ellerinde Türk bayraklarıyla gelmiş vatanını milletini seven milli iradeye sahip çıkan insanlardı. Valiliği girmeye çalışanlara engel olmaya çalıştı. Üstümüze de zırhlı araçlardan ateş açılıyordu. Bir yanda da valilik binasına girmeye çalışan askerler bizi dipçikle sıkıştırıyordu. Her şeye rağmen geri adım atmıyorduk. Biz canımızı feda etmek için gitmiştik' diye konuştu
Tanıkların dinlenmesinin ardından savunma yapan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Duruşmaya, 23 Ekim'de avukat savunmalarıyla devam edilecek.
İDDİANAME
Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek, yardımcısı Albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli'nin de aralarında bulunduğu askerler, 'Anayasa'yı ihlal', 'yasama organına karşı suç', 'hükümete karşı suç' ve 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlarından yargılanıyor.
Paralel yapı-03 Şubat (2017) 'Siirt Darbe Yapılanması 320 sanık' davası
(22 Ekim 2017, 09:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: