Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, AK Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, KAYSO eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ'ın aralarında bulunduğu 17'si tutuklu, 70 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
30.09.2017 20:38 Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, AK Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, KAYSO eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ'ın aralarında bulunduğu 17'si tutuklu, 70 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
26.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri'de 17'si tutuklu 70 iş adamının yargılandığı FETÖ davasının 2. duruşması başladı. Aralarında AK Parti eski İl Başkanı Ömer Dengiz'in de yargılandığı duruşma öncesinde, Kayseri Adalet Sarayı'nda güvenlik önlemi alındı. 3 gün boyunca sürecek olan davada tutuksuz sanıklar dinlenecek.
1 SANIK VEFAT ETTİ, SANIK SAYISI 70'E DÜŞTÜ
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 250 kişilik konferans salonunda yapılan davada tutuklu sanıklar eczacı Bülent Ünsal (53), esnaf Cüneyt Gazezoğlu(41), işadamı Fatih Somyürek (50), esnaf Hamit Kıranatlı(58), doktor Hüsamettin Keçeci(48), inşaat mühendisi İsmail Saffet Baktır(45), kuyumcu Mehmet Kıranatlı(47), esnaf Memiş Alemdar(43), sanayici Metin Filiz(49), emekli Mustafa Kilci (52), ayakkabıcı Mustafa Özkeçeci(51), işadamı Orhan Topçuhasanoğlu(41), sanayici Osman Köseoğlu (40), esnaf Suat Somyürek(42), esnaf Veyis Niyazioğlu(45) jandarma eşliğinde duruşma salonunda hazır olurken, sanık Mehmet Arı ve avukat sanık Süleyman Gürkök(47), Burhaniye Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS ile katıldı. Ayrıca tutuksuz sanıklar müteahhit Abdullah Eraslan(68), eczacı Şaban Hasçalık(53), sanayici Mustafa Enes Haskaraman(43), sanayici Adil Kanatlı (72), esnaf Mustafa Özlütürk(45), sanayici Ahmet Köseoğlu(54), ev hanımı İkbal Bayatgil(41), işadamı Ahmet Mercan(54), esnaf Ahmet Özyıldırım(52), müftü Aytekin Yılmaz(54), avukat Ekrem Horozoğlu(48), ev hanımı Elif Bozdağ(38), esnaf Emir Özyürek(49), esnaf Halit Duvar(57), ev hanımı Handan Kilci(41), mali müşavir Hasan Cabbar(49), esnaf Hasan Sümerli(65), esnaf Hüseyin Cindoruk(36), emekli İsmail Müştü Talhancıoğlu(58), esnaf Mehmet Solak(45), emekli Mustafa Özkarakaya(60), esnaf Nuh Mehmet Çeken(58), esnaf Mustafa Salın(51), işadamı Mustafa Şahin Gökalp(45), emekli Nail Güngör(79), AKP eski il başkanı esnaf Ömer Dengiz(51), ev hanımı Sevi Yücel (42), esnaf Tahir Urfalıer(57), esnaf Abdulkadir Şenkalp(52), mali müşavir Ahmet Özkemah(48), din görevlisi Ahmet Şahin (52), kimyager Ali Çelebi(53), emekli Arslan Ererler(70), esnaf Ersin Kıranartlıoğlu(45), Galip Girgin(49), esnaf Hacı Ali Küçükşahin(48), emekli Hacı İbrahim Oybak(61), sanayici Hacı Mehmet Özdeneci(58), ev hanımı Hürmet Sınağ(51), mimar Hüseyin Alpbulut(47), profesör doktor İsmail Külahlı(54), KTO Başkanı esnaf Mahmut Hiçyılmaz(60), işadamı Mehmet Kıranartlıoğlu(55), mali müşavir Mehmet Uçarkuş(56), esnaf Mehmet Haskahveci(50), vergi müfettişi Mevlüt Yoldaş(53), esnaf Nuh Mehmet Saçmacı(46), KAYSO eski Meclis Başkanı esnaf Nurettin Okandan(53), emekli Recep İmre(62), işadamı Rıfat Yelkenoğlu(47), ev hanımı Saadet Yalçın(44), esnaf Şafak Çivici(53) ile ev hanımı Tuba Kıranartlıoğlu(41) da duruşmada hazır bulundu. Önceki celse tahliye olan sanık esnaf Seyit Sevgin(66) ise rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetmişti. Davada ayrıca T.T., M.C.K., M.D., Z.Y., H.İ.D. ve C.T.'nin ise müşteki olarak isimleri geçiyor.
İlk iki celsede tutuklu sanıkları dinlenilen davanın üçüncü celsesinde tutuksuz sanıkların savunmaları alındı.
Duruşmanın ilk bölümünde 8 tutuksuz sanığın ifadeleri alındıktan sonra duruşmaya ara verildi. Aranın tamamlanmasının ardından duruşmaya kaldığı yerden devam edildi.
Davanın öğleden önceki bölümünde dinlenen tutuksuz sanıklar Galip Girgin, Aytekin Yılmaz, Abdulkadir Şenkalp, Nuh Mehmet Çeken, Mustafa Özkarakaya, Ahmet Şahin, İkbal Bayatgil, Elif Bozdağ, Ahmet Köseoğlu, Adil Kıranatlı, Şafak Altunay Çivici, Ahmet Mercan kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
FETÖ ile ilgili imam olan kişilerin Diyanet'te aktif görevlendirilmesinde etkili olduğu, evinde yapılan aramada FETÖ'ye ait belgelerin geçmesi ve il müftülüğünde düzenlendiği toplantıda 'Bütün peygamberler şehvetini kadınlarla giderirdi. Muhterem Fetullah Gülen ibadet yaparak giderirdi' şeklinde sözler söylediği iddiasıyla tutuksuz olarak yargılanan Ardahan Eski İl Müftüsü, Kayseri Diyanet İşleri Başkanlık Vaizi Aytekin Yılmaz ise savunmasında 'Ben, Ardahan il müftüsü iken polisten gelen telefon üzerine gidip teslim oldum. İdari soruşturma neticesinde herhangi bir suç tespit edilmemiş olup şu an halen Kayseri'de başkanlık vaizi olarak görevime devam ediyorum. Benim atama yaptığım, atamalara karıştığım iddiaları asılsızdır. Tarafıma suçlama yönelten kişinin benimle husumeti yoktur. Bakanlar ile ilgili sözü söylemedim. Abdulkadir Kaptan iftira atıyor. Ben il müftüsü yardımcısıyım. FETÖ ile söylediğim söz insanı dinden çıkarır. Dini bilmeyen birinin bile bu sözü söylemesi mümkün değil iken, benim herkesin içinde bu sözü söylemem ve sosyal medyada paylaşmam mümkün değildir. Tarafıma yapılan bir kumpastır. Toplantıda bulunan kişiler yapılan incelemede bu sözü söylemediğimi ifade etmiştir. Evimde yapılan aramada ses kayıtları ve videolar ise, ben vaizlik yaparken, müftülüğün belirlemiş olduğu haftalar ile ilgili konuları anlamak ve anlatmak için araştırma içinde bulunduğum bir dijitaldir. Gönlümü ve aklımı tarikata kiraya verecek kadar aklımı kaçırmadım. Bahsi geçen söz ile alakalı yalan ve iftira olduğu konusunda avukatım savcılığa suç duyurusunda bulundu' dedi.
Örgüt ablası olduğu, evinde örgütsel doküman geçirildiği iddiasıyla örgüt suçlamasıyla tutuksuz yargılanan İkbal Bayatgil ise savunmasında, 'Ben sadece sohbet toplantılarına katıldım. Örgüt ablası olduğum iddiaları asılsızdır. Sohbet hocamız Şenay ve Arife hocadır. Şenay hoca, sohbete katılanlarla iletişime geçmek için telefonuma kakao programı yükledi. Arife ve Şenay isimli sohbet hocaları Bank Asya'ya para yatırmam konusunda talimatta bulundu. Ancak, para yatırmadım. Evimde ele geçen 1 dolarlar ise kızıma ait düğünde topladıkları paralardır' diye konuştu.
Duruşmada 12 tutuksuz sanık ifade verdi. Tutuksuz sanıklardan Aytekin Y, tanık beyanlarında FETÖ ile ilgili imam olan kişilerin diyanette aktif görevlendirilmesinde etkili olduğu, evinde yapılan aramada FETÖ'ye ait belgelerin ele geçtiği ve il müftülüğünde düzenlendiği toplantıda peygamberler ile ilgili olumsuz sözler söylediği iddialarına ilişkin savunma yaptı.
Aytekin Y, eski Ardahan il müftüsü olduğunu, görevden alındığını ve Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı tahkikatın ardından mesleğine geri döndüğünü söyledi.
Halen Kayseri Müftülüğünde başkanlık vaizi olarak görev yaptığını anlatan Y. şunları söyledi:
'FETÖ ile ilgili söylediğim söz, insanı dinden çıkarır. Dini bilmeyen birinin bile bu sözü söylemesi mümkün değilken benim herkesin içinde bu sözü söylemem ve sosyal medyada paylaşmam mümkün değildir. Tarafıma yapılan bir kumpastır. Toplantıda bulunan kişiler yapılan incelemede bu sözü söylemediğimi ifade etmiştir. Evimde yapılan aramada ses kayıtları ve videolar ise ben vaizlik yaparken, müftülüğün belirlemiş olduğu haftalar ile ilgili konuları anlamak ve anlatmak için araştırma içinde bulunduğum dijitallerdir. Gönlümü ve aklımı tarikata kiraya verecek kadar aklımı kaçırmadım. Bahsi geçen söz ile alakalı yalan ve iftira olduğu konusunda avukatım savcılığa suç duyurusunda bulundu.'
Sanıklardan İkbal B. de mahkeme başkanının, savcılıkta etkin pişmanlıkta bulunmak istediğini ve ifadesini verdiğini anımsatması üzerine telefonunda yüklü olan 'Kakao' programını 'Şenay hoca' olarak bildiği kişinin yüklediğini ve kendisiyle buradan haberleştiklerini belirtti.
Örgütte 'abla' olduğu iddiasını kabul etmeyen İkbal B, 'Sohbetler için buradan haberleşirdik. Bank Asya'ya para yatırmamı söylediler, yatırmadım. Bulunan 1 dolar ise kız kardeşimin düğününde atılan paradır.' dedi.
Sanık Ahmet K, iş adamı olduğunu ve 1980 yılından beri İstanbul'da yaşadığını söyledi. FETÖ'cülük yakıştırmasını kabul etmediğini aktaran K, bütün dini cemaatlerle tanışıklığı olduğunu fakat hiçbir zaman bir örgütün adamı olmadığını savundu.
Sanık Şafak A.Ç de darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz'daki WhatsApp yazışmalarına ilişkin, burada yer alan 22 cümleden 5'inin kendisine ait olduğunu ifade etti. Bunlardan hiçbirinin darbe övücü olmadığını belirten A.Ç, 'Almanya vatandaşıyım, muhalif olabilirim ama vatan haini değilim.' dedi.
Sanıklardan Ahmet M, 7 Temmuz 2013 yılında mütevelli heyeti üyesi olduğu ve kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Melikşah Üniversitesindeki bu görevini 7 Ağustos 2014'te sonlandırdığını kaydetti.
M.N'nin tavsiyesi üzerine oturmalara katıldığını anlatan Ahmet M, şunları söyledi:
'Bu kişinin talebi ile Melikşah Üniversitesi üyeliğini kabul ettim. 17-25 Aralık'tan sonra istifa ettim. Oturmalarda 'Selim' kod isimli bir hoca vardı. 17-25 Aralık'tan sonra Twitter hesabı açmamı ve paylaşımlarda bulunmamı istedi. Kabul etmedim. Daha sonra oturmalara Akif hoca isminde biri gelmeye başladı. 17-25 Aralık'tan sonra oturmalara gitmedim. 17-25 Aralık'tan sonra Memduh Boydak ve Halit Gazezoğlu, iş yerime gelerek yurt için yardımda bulunmamı istediler. Kabul etmedim. Aliye Boydak Koleji'nde düzenlenen Bank Asya'ya destek toplantısına katılmadım.'
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.
27.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, sanıkların çokluğu nedeniyle adliyenin konferans salonunda görüldü. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu.
Duruşmada 4 tutuksuz sanık savunma yaptı. Sanıklardan iş adamı Ersin K, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını ve bildiklerini savcıya anlattığını söyledi.
Örgütün Kayseri'yi Melikgazi, Kocasinan ve Erciyes olmak üzere üç bölgeye ayırdığını, başlarında da il imamı Sıtkı Baş'ın bulunduğunu ifade eden Ersin K, 'Kayseri'deki yapı aynen bir piramit gibi. Başlarında il imamı Sıtkı Baş var. İli Melikgazi, Kocasinan ve Erciyes olmak üzere üçe bölmüşler. Bunlara bağlı çok sayıda oturma grubu oluşturmuşlar. Ben Erciyes'te oturma grubuna katılıyordum. Bizden sorumlu kişi Bülent isimli hocaydı. Melikgazi ve Kocasinan'ın hocasını bilmem. Zaten örgüt de bu yönde yapılanmıştı.' diye konuştu.
Sanıklar Tahir U. ve Nuh Mehmet S. de haklarında suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.
Sanık KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz da terör örgütünün desteğiyle başkan olduğu iddiası ve hakkındaki tanık beyanlarına yönelik savunma yaptı.
Hiçyılmaz, 2009 yılında da başkanlık için aday olduğunu, o zamanki yönetimin listeyi seçime 3 gün kala kendilerine vermesi nedeniyle çalışma yapamadıkları için seçimi kaybettiklerini söyledi.
2013 yılında yapılan oda seçimlerinde yeniden aday olduğunu ve sivil toplum kuruluşlarından destek aldığını ifade eden Hiçyılmaz, ilk süreçte sadece kendi adayları bulunduğunu belirten GESİAD'dan destek alamadığını aktardı.
GESİAD'ın adaylarının seçilemeyeceğini anlaması üzerine istemeyerek de olsa seçime yakın bir zaman kala kendisini desteklediğini dile getiren Hiçyılmaz, 'GESİAD'ın desteğiyle başkan seçildiğim iddiasını kabul etmiyorum. Hiçbir zaman GESİAD üyesi olmadım, kapısından geçmedim. Ayrıca GESİAD o dönemde legal bir kuruluştu.' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği ve örgütün mütevelli heyeti üyesi olduğu iddialarını da kabul etmeyen Hiçyılmaz, kendisine kumpas kurulduğunu öne sürdü.
Duruşmaya yarın, savunması yarım kalan Hiçyılmaz'ın ifadesi ile devam edilecek.
28.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, sanıkların çokluğu nedeniyle adliyenin konferans salonunda görüldü. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu.
Kayseri adliyesinin konferans salonunda devam eden davada tutuksuz sanıklar Nuh Mehmet Saçmacı, Nurettin Okandan, Hüseyin Cindoruk, İsmail Külahlı ve Mustafa Salın savunmalarını yaptı.
Tutuksuz sanıklardan Nuh Mehmet Saçmacı savunmasında, FETÖ'nün Kayseri Ticaret Odasını ele geçirmek için yoğun çaba harcadığını, buna engel olmak istedikleri için husumet besleyenlerin kendine ve Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'a bazı kişilerin kurmaya çalıştıkları kumpas ile FETÖ'cü ilan edilmeye çalışıldıklarını iddia etti. Sanık Saçmacı, 'Hiçbir şekilde bu yapının içinde olmadım. Hakkımda gizli tanıklık yapan Ali Dağı ismi, açık tanıklık yapan Ömer Faruk Berk benim ne iş yaptığımı dahi doğru dürüst bilmiyor. İkisi de iftira atmaktadır. Benim okul yaptırdığım söyleniyor. Yapılan okul, İstanbul'da iş adamı Yılmaz Saçmacı tarafından yapılmıştır. Kayseri'de herkes okulun açılışına giderken, ben bu okulun açılışına dahi gitmemişim. Hakkımda bir diğer suçlamaları yapan Mehmet Kılnamaz'ın ifadelerine gelince, 2008 yılında Ticaret Odası seçimleri için Kayseri'de birçok sanayici, iş adamı, AK Parti, Mahmut Hiçyılmaz'ın Ticaret Odası Başkanı ve benim grupta çalışmam için ısrarcı oldu. Zaman kısıtlılığından dolayı çok fazla çalışmadık ve seçimi kaybettik. 2012 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a KTO'nun durumundan dolayı dilekçe yazdık ve müfettiş istedik. Bu dava temyiz aşamasındadır. Bu tarihten sonra bu kişilerle husumet başlamıştır. Bana suçlamalarda bulunan Mehmet Kılnamaz, dönemin eski KTO başkanının en yakınıdır. 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde davadan dolayı işten çıkarılmasında benimle alakalı hiçbir şikayet yoktur. Bunlarla alakalı gazeteye ülkücü olduğundan dolayı işten çıkarıldığını beyan etmektedir. FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturmaları başlayınca suçlamalarını değiştirmiş kendisinin 2007-2010 yılında FETÖ aleyhine yazı yazdığı için işten çıkarıldığı beyan etmiştir. Ancak, Kılnamaz hiçbir şekilde köşe yazmamıştır. Gazete imtiyaz sahibinden de bu sorulabilir. Ticaret Odası Ak Parti, HASİAD, KAYSİAD, TÜMSİAD, MÜSİAD, HAGİAT Mahmut Hiçyılmaz'a seçimlerde destek olacaklarını söylemişler. GESİAD destek açıklamasını son gün düzenlediği basın toplantısı ile söylemiştir. GESAİD kanadının İlhan Miraboğlu listelere isimler yazılmasını istedi. Bizler birçok kişiye karşı çıktık. MÜSİAD ve TÜMSİAD'IN da verdiği isimler vardı. İsmail Tuna yedekten yönetim kurulu üyeliğine geldi. Başkan beyin zorlaması ile istifa etti. İlhan Miraboğlu odayı tekmeleyerek gitti. İlhan Miraboğlu paralel tarzı yönetim oluşturmaya çalıştı. Odanın can damarlarını ele geçirmeye çalıştı. Biz onları çok şükür temizledik. Bugün bizim davamız KTO ele geçirme davasıdır. KTO'yu ele geçirsek diye iftira atıyorlar. Kılnamaz, Ali Dağı, Ömer Faruk Berk aynı beyanda bulunuyor. GESİAD'tan gelen Mustafa Koyuncu, İlhan Miraboğlu, İsmail Tuna, Ersin Kıranatlıoğlu, Hüseyin Cindoruk vardı. İlhan Miraboğlu, KTO'nun genel sekreteri ve bilgi işlem müdürünü kendinden getirmeye çalıştı. Şükürler olsun buna engel olduk' dedi.
Duruşmada 4 tutuksuz sanık savunma yaptı. Dün savunması yarım kalan KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, 2013 yılında yapılan oda seçimlerinin ardından KTO Meclis Başkan Yardımcısı olan İ.M. ile M.K'nin, örgüt adına çalıştıklarını iddia etti.
KTO'da 2013 öncesi paralel devlet yapılanmasına tanık olduklarını, özellikle İ.M'nin, kendisine sürekli engeller çıkardığını belirten Hiçyılmaz, bunların amaçlarının odayı ele geçirerek kendi emelleri doğrultusunda kulllanmak olduğunu öne sürdü.
Hiçyılmaz, 17-25 Aralık'tan önce odada bu örgütün farkında olduklarını fakat örgütün o dönem çok güçlü olduğu için taraftar bulamayacakları düşüncesiyle dışarıya yansıtmadıklarını, sonrasında da bunları KTO'dan temizlediklerini kaydetti.
Sanıklardan Hüseyin C. de 2010 yılında tamamen dini hassasiyetle bu örgütün dini sohbetlerine gitmeye başladığını belirterek, örgüte bağlı kurumların tanıtıldığı, ardından da bayrak ve Kur'an-ı Kerim verilerek mütevelli heyetine üye olarak alındığını anlattı.
Sonrasında daha önce mütevelli olan bir gruba katıldığını aktaran Hüseyin C, 'FETÖ'nün kasetlerini dinlerdik. Gruba Abdulkadir Çiftçi isimli imam gelirdi. Mütevelli grubunda herkesin ayrı bir görevi vardı. Parayı maliyeciler dediğimiz kişiler toplardı.' dedi.
Mütevelli heyetinin pazartesi ve salı toplandığını, oturmaların perşembe ya da cuma günleri yapıldığını aktaran Hüseyin C, Kayseri'de her bölgenin ayrı mütevelli heyeti grubu olduğunu kaydetti.
2015'in ortalarına kadar mütevelli heyeti oturmalarının devam ettiğini belirten Hüseyin C, öğrenci evlerinin kirası için aylık 500 lira, ayrıca 2015 yılında da 10 bin lira yardımda bulunduğunu söyledi.
2013 yılında örgütün desteğiyle KTO yönetimine seçildiğini ifade eden Hüseyin C, bu tarihte yapılan oda seçimlerinde başkan seçilen Hiçyılmaz'a örgütün destekte bulunduğunu öne sürdü. Hüseyin C, oturmaların birinde sohbet hocasının, 'Biz artık Mahmut Hiçyılmaz'ı destekliyoruz. O kaybederse biz de kaybetmiş oluruz.' dediğini iddia etti.
Oturma grubunda 17-25 Aralık öncesi MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı N.O'nun da yer aldığını anlatan Hüseyin C, bu tarihten sonra kendisinin ayrıldığını ve hatta kendilerine de bırakmaları konusunda telkinlerde bulunduğunu söyledi.
30 Aralık 2013'te İ.M'nin davetiyle Aliye Boydak Koleji'nde yapılan Bank Asya'ya yardım toplantısına katıldığını dile getiren Hüseyin C, 'Toplantının içeriğini bilmiyordum. Yahya Karadeniz isimli hoca duygulu, manevi bir konuşma yaptı. Konuşmadan sonra insanın her şeyini veresi geliyordu.' dedi.
Battalgazi Eğitim Kurumlarında yönetim kurulunda bulunduğu dönemde, yönetim kurulu tarafından Bank Asya'ya destek için 4,5 trilyon lira çekildiğini anlatan Hüseyin C, bu durumdan daha sonra imza attığında haberdar olduğunu ve içeride bulunduğu dönemde de kendisine haciz geldiğini kaydetti.
Hüseyin C, Alpaslan hoca isimli kişinin daveti üzerine dönemin Zaman gazetesi yazarı Hekimoğlu İsmail'in konuşmacı olarak katıldığı bir toplantıya gittiğini dile getirerek, 'Motivasyon toplantısıydı, örgüt yavaş yavaş dağılıyordu. Bu nedenle yapıldı. Çok kalabalıktı. 2 bin-2 bin 500 kişi vardı. K.B. isimli gazetecinin toplantıya geldiğini gördüm. Çok fazla durmadım.' diye konuştu.
Sanık Nurettin O. da Kayseri Sanayi Odası eski meclis başkanı olduğunu söyledi. 2010 yılında Melikşah Üniversitesi mütevelli heyeti üyeliğine seçildiğini, toplantılara gelen örgütün il imamı Sıtkı Baş ile tanıştığını ve bu kişi kaçtıktan sonra yerine Konya'dan Mustafa isimli birinin geldiğini anlattı.
Sanık Mustafa S. ise örgütün imamı olmadığını, mütevelli heyetinde yer aldığını ve toplantılarına katıldığını belirtti. Örgüte himmet ve kurban yardımında bulunduğunu kaydeden Mustafa S, şunları söyledi:
'Yurt dışı gezilerinde örgütün okullarında Müslüman olan yabancı öğrencileri görünce ve onların arkasında namaz kılınca, artık ne derlerse yapar hale geldik. 2010 yılından itibaren aidat olarak aylık 500 lira, 2015'in sonuna gelince de aylık 2 bin lira vermeye çalıştım. Bank Asya'ya yardım toplantılarına katıldım. 20 bin dolar yardımda bulundum. Bu toplantılarda daha sonra 'gerekirse kredi çekeceksiniz, kendi evinizi eşinize ya da çocuğunuza satacaksınız, parayı Bank Asya'ya yatıracaksınız.' dediler. 'Bu faiz değil mi?' diye sormam üzerine ise 'Abilerden fetva geldi. Bu dönemde faiz suç değil.' dendi. Bunun üzerine ben de paramı çektim.'
Davanın öğleden sonraki bölümünde itirafçı olan eski AK Parti Develi İlçe Yönetim kurulu üyesi Mustafa Salın cemaat sohbetlerine katıldıktan sonra alkolü bıraktığını ve namaza başladığını söyledi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan Mustafa Salın, 'AK Parti Develi ilçe sorumlusuydum. Bu örgütü, cemaat ve hizmet olarak tanıdım. Soruları çalarak milletin çocuklarının hakkını yiyen hırsızdır. Hiçbir zaman imam olmadım. Yüksek mütevelli nedir bilmiyorum. GESİAD'da kendi isteğimle ticari ve sosyal yaşantımın gelişmesi için üye oldum. Sohbet adı verilen oturumlara katıldım. Kuran-ı Kerim okunuyordu burada ve dini sohbet oluyordu. Burada paradan bahsedilmiyordu. Ben bu sohbetlerden sonra alkolü bırakıp, namaza başladım. Sonraki oturmalarda Gülen sohbetleri izlenmeye başlandı. Öncelikle yurt içi geziler yapıldı. Daha sonra yurt dışı gezileri oldu. Biz buralarda okullarda Türk Bayrakları görünce, çocukların İstiklal Marşı okuduğunu görünce duygularımız coştu ve artık ne deseler yapar olduk' dedi.
Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanan ve etkin pişmanlıkta bulunan Salın savunmasını şöyle sürdürdü:
'Bir yurtta himmet toplantısına katıldım. 1 trilyon gibi büyük paralar konuşuluyordu. Benim o kadar bütçem yok. Beni bir daha böyle toplantılara çağırmayın, ben eziliyorum dedim. 2010 yılından sonra zekat için ayırdığım paraları benden aylık alırsınız dedim. İlk zamanlar aylık 500 TL kadar veriyordum son zamanlara doğru aylık 2 bin TL vermeye başladım. Çocuklarım için nafile kurbanlar verdim. Gördüğüm bildiğim, Kerem, Oğuz Umucu, Ömer Yazıcı, İbrahim, Hanefi, Ferhat ve hocaların hocası olarak Zamir isimli Kırgızistanlı şahıs hoca olarak vardı. 2000'li yıllarda Ömer Yazıcı'nın isteğiyle Nezahet Temizlik Şirketine ortak oldum. Hiç gidip gelmedim, girerken para vermedim çıkarken de para almadım. Önce bizi herhangi bir seminere gidecekmişiz gibi çağırdılar. Gittim ve telefonları girişte bırakmamızı istediler. Kürsüde Ali Ezinç, Memduh Boydak, Hamdi Kınaş vardı. Ferhat isimli hoca konuşma yaparken, 'Bu borç. Memlekete zararı olur. Bank Asya'ya para yatırın' dedi. Benim zaten Bank Asya hesabım vardı. 20 bin dolar para yatırdım. Daha sonra Hanefi Hoca ve Fatih Setenci toplantı yaptı ve bu paranın az olduğunu daha çok para yatırılması gerektiğini söylediler. Gerekirse evinizi birbirinize satın bankadan kredi çekin dedi. Ben faiz ne olacak peki deyince, 'Ağabeylerden fetva geldi. Bu dönemde faizin cezası yok' dedi. Ben de bir gün sonra tepki olarak gidip bankadaki paramı çektim. Adliye önündeki Zaman gazetesi eylemine katıldım. İlk kez böyle bir eyleme katıldım. Polis müdahalesi falanda yoktu.'
KAYSO eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ise etkin pişmanlıkta bulunduğu savunmasında şunları söyledi: '2010 yılında İlhan Miraboğlu geldi ve Melikşah Üniversitesi'nin mütevelli heyete girmemi istediklerini söyledi. İşlerimin yoğun olduğunu söyledim. Aynı zamanda da KAYSO Meclis Başkanlığı görevini yürütüyordum. Ailemle görüştüm ve olumsuz karara vardık. Sonra KAYSO Başkanı Mustafa Boydak ile görüştüm. Bana böyle bir teklifin geldiğini söylediğim de bana 'seni ben önerdim zaten gidersen sevinirim' dedi.
Okandan savunmasında: 'Erciyes Üniversitesi hocalarından da giden gelen vardı. Ben de oradan mezun olduğum için ve resmi bir iş olduğu için kabul ettim. 2016 yılına kadar bu görevi sürdürdüm. Reklam, tanıtım ve protokol görevini ben aldım. Mali toplantılara gitmedim. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Kayseri protokolü açılışa geldi. Akademik yıl açılışlarında mutlaka bir bakan bulunurdu. Ayda bir sefer toplantı olurdu ona iş yoğunluğundan çoğu zaman katılamazdım. Memduh ve Şükrü Boydak benim ziyaretime geldi. Melikşah mütevelli heyet başkanlığını sen yap dediler. Şükrü Boydak'ı arayarak reddettim. Sıddık kod adlı Sıtkı Baş ile Melikşah Üniversitesi'nde tanıştım. Memduh Boydak gözaltına alındığında Ferhat hoca beni aradı ve adliye önüne gelmemi ve KAYSO meclis başkanı olarak açıklama yapmamı istediklerini söyledi. Ben kabul etmedim. Himmet toplantılarına katılmadım. Aliye Boydak Kolejinde, bir düğün salonunda yapılan toplantılara katılmadım. Kızım Melikşah'ta okuyordu. Ondan duyduğum kadarıyla öğrenciler buradan mezun olduktan sonra iş bulamamaktan korkuyordu. Ben Mütevelli heyete okulun durumunun iyiye gitmediğini ve Erciyes Üniversitesi'ne devredilmesini istedim. Bu isteğimi geri çevirdiler.'
Etkin pişmanlıkta bulunana ve itirafçı olan Kayseri Ticaret Odası eski Yönetim Kurulu üyesi tutuksuz sanık Hüseyin Cindoruk, 'Bu örgütle ilgili her şeyi anlatmayı vatani bir görev olarak biliyorum. 2016'da hakkımda hiçbir soruşturma yokken Emniyete giderek bilgi sahibi sıfatıyla tüm bildiklerimi anlattım. 2010 yılında dini hassasiyet gereği bu örgütün sohbetlerine, gezilerine ve mütevelli toplantılarına katıldım. 2011 yılında Van gezisinde depremzedelere yardımlar yapıldı, Oradaki çocukları PKK'dan kurtardıklarını anlatarak, beni ve arkadaşlarımı etkilediler. Siyasiler uçakta övgüyle bahsettiler. Daha sonra evime gelerek Kuran ve bayrakla bizi mütevelli heyetine aldılar. Mütevelli grubunda 'Mustafa Demirezen, Erhan Topçuhasanoğlu, Mustafa Nayıcı, Hasan Aydın, Ahmet Sarıalp, Mustafa Ağbaş, Halıcı Mehmet Yılmaz gibi isimler vardı. Sohbet oturmalarına da Abdulkadir isimli hoca geliyordu. Sizler muhacirlersiniz diyerek kandırıldık. Mütevelli toplantıları Pazartesi, Salı, sohbetler ise Perşembe veya Cuma günleri olurdu. Bölge sorumlularından Bülent Koçak'ı tanıyorum. Türkçe Olimpiyatları'nda komiteye seçildik. Komitede Veysel isimli kişi, Suat Altın, Duran Güven, Mustafa Demirezen, Mustafa Nayici, Ali isimli bir kişi ve Bülent Koçak yer almıştı.
30 Aralık 2013'te Bank Asya'ya destek toplantısı yapıldı. Battalgazi Eğitim Kurumları'nda Bank Asya'ya destek olmak için 4.5 trilyon para çekildi. Daha sonra ben istifa ettim. Bizi Allah, peygamber ve Kuran ile kandırdılar. Hiçbir zaman devlet büyüklerime hakaret etmedim. 2015 yılında bir düğün salonu'nda motive toplantısı yapılmıştı. Hekimoğlu İsmail'in geleceğini öğrendim, çok sevdiğim, saygı duyduğum kişi için gitmiştim. Yaklaşık 2 bin 500 kişi salonda vardı, çok kalabalıktı, kapıdan içeri giremedim. Kapıda Fatih Setenci'yi gördüm, selamlaştık, ben oradan ayrıldım.
2013 yılında KTO'da seçimler oldu. Mehmet Saçmacı ile Mahmut Hiçyılmaz, bana yine birlikte girmeyi teklif ettiler. Karşısında Ömer Gülsoy vardı. Babam, 'iki tarafı da tanıyoruz, bu seçimlerde yönetime aday olma' dedi ama Ömer Faruk Çarşıbaşı iki kez evime gelerek, ısrarla bu seçimin çok önemli olduğunu söyledi. Sohbet hocaları da sohbetlerde Hiçyılmaz'ı desteklediklerini, ''Bu seçimi kaybederse, biz de kaybederiz' diyorlardı. Ben de meclis üyesi olarak KTO'ya girdim, yönetimde yedekteydim. Oturma gruplarında Nedim Olgunharputlu bey de vardı. 17-25 Aralık sonrası hemen bu toplantıları bıraktı, bizlere de bu yapıdan uzaklaşmamız için telkinlerde bulundu, hakkını yememek lazım. Şuanda da MÜSİAD Kayseri Başkanı'dır. 2013 Mayıs ayında birlikte oturmalara katılırdık. Adliye protestolarına Ahmet Özkemah ile birlikte gittik. Sürü psikolojisi gibiydi, 'Hadi beyler gidiyoruz' derlerdi, giderdik. Adliye önünde eylemde İsmail Tuna'yı da gördüm.'
Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 17'si tutuklu, 70 sanığın yargılandığı davada verilen ara kararda, 5 tutuksuz sanığın tutuklanmasına, 3 tutuklu sanığın da tahliyesine hükmedildi.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 250 kişilik konferans salonunda yapılan aralarında eski AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz, KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, KAYSO eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ'ın aralarında bulunduğu 17'si tutuklu, 70 sanığın yargılandığı davanın ikinci celsesi görüldü. 3 gün süren duruşmada 53 tutuksuz sanık savunma yaptı. Cumhuriyet Savcısı verdiği mütalaasında tutuklu 17 sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.
'Sanığın yaşaması için tahliyesini istiyoruz'
Savcının tutukluluk halinin devamı talebi sonrası tutuklu sanıklara söz verildi. Ameliyat olduğu için duruşmaya gelemeyen tutuklu sanık Cüneyt Gazezoğlu'nun avukatı, 'Müvekkilim 1 ayda 5 ameliyat geçirdi. O yüzden duruşmaya katılamadı. Sanığın yaşaması için tahliyesini istiyoruz' dedi.
Tutuklu 17 sanığın savcılık mütalaasına cevap vermesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıklamak üzere yaklaşık 1 saat duruşmaya ara verdi.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda, tutuklu sanıklardan Veyis Niyazioğlu, Metin Filiz ve İsmail Saffet'in tahliyelerine, etkin pişmanlıkta bulunan tutuksuz sanıklar Ekrem Horozoğlu, Nurettin Okandan, Ahmet Mercan, Ersin Kıranatlıoğlu ve Mesut Haskahveci'nin ise tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme, tutuklanan sanıkların etkin pişmanlıkta verdikleri ifadelerin yeterli olmadığı kanaatine vardı. Tutuklama kararı çıkarılan ve mahkeme salonunda olan Ekrem Horozoğlu, Nurettin Okandan, Ahmet Mercan ve Mesut Haskahveci'nin polis ekiplerince işlemlerin ardından cezaevine gönderileceği, Ersin Kıranatlıoğlu'nun ise duruşmanın son gününe katılmadığı için yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi. Duruşma 21, 22 ve 23 Kasım'a ertelendi.
Öte yandan, diğer celse 110 tanığın dinlenilmesi bekleniyor.
Paralel yapı-01 Mart (2017) 'Kayseri İşadamları Yapılanması 70 sanık' davası
(30 Eylül 2017, 20:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: